RTÜK'ten yapılan açıklamaya göre, olağanüstü toplanan üst kurulun aldığı ilke kararında sporun evrensel değerlerine saygılı, sporda pozitif bir atmosferin oluşturulmasına yönelik barışçı, şiddet içermeyen bir dilin kullanılması gerektiğine işaret edildi.
Sporun güzelliklerinin ön planda tutulduğu içeriklere yer verilmesi istenen kararın açıklamasında "Sporda şiddet konusunun ülkemizin gündeminde önemli bir yer tutması nedeniyle, söz konusu programlarda hakem kararları, hakem görevlendirilmesi yapan kurullar ve federasyonların yöneticileriyle ilgili yorumlarda, 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'da öngörülen şekilde özenli dil kullanımı, eleştiri sınırlarının aşılmaması, kişilik haklarının ihlal edilmemesi, hakaret ve iftiraya yer verilmemesi, yayınların gerçeklik ve doğruluk ilkeleri çerçevesinde sürdürülmesi esastır." ifadelerine yer verildi.
"TÜRK SPORUNUN OLUMSUZ KAVRAMLARLA ANILMASINA SEBEP OLMAKTADIR"
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin de konuya ilişkin açıklamasında, bazı spor programlarında federasyon yetkilileri, kulüp yöneticileri, futbolcular ile hakemlere yönelik taraftarları kışkırtıcı, sağduyudan uzak, fanatizm içeren, eleştiri sınırlarının ötesinde, argo ve kaba ifadelere yer verildiğinin tespit edildiğini belirtti.
Reyting kaygısıyla kişilerin özel hayatlarıyla ilgili çeşitli ithamlarda bulunulduğunun aktaran Şahin, "Bu tarz ifadeler, destekledikleri takımlar beklenen sonucu alamadığında, takımları benlikleriyle bütünleştiren taraftarların hakemleri hedef alarak onlara yönelik kolektif şiddet uygulamalarına, saha içi ve saha dışı şiddet eylemlerinin ortaya çıkmasına ve Türk sporunun olumsuz kavramlarla anılmasına sebep olmaktadır." ifadelerini kullandı.
Sporda şiddetin kabul edilemez olduğuna işaret eden Şahin, şiddeti ortaya koyan kim olursa olsun karşısında olunması gerektiğine dikkati çekti.
"YASALAR ÇERÇEVESİNDE SINIR KOYMAK KAÇINILMAZDIR"
Açıklamasında, "Şiddet uygulayan veya körükleyen taraftar da olsa, kulüp yöneticileri de olsa, basın da olsa millet olarak topyekun tepkiye maruz bırakılmalıdır." değerlendirmesinde bulunan Şahin, şunları kaydetti:
"Özellikle bazı basın ve yayın organlarında yer bulan ne insanlık değerleriyle ne de yayıncılık ilkeleriyle bağdaşan, sınırları aşan kalitesiz programlara yasalar çerçevesinde sınır koymak kaçınılmazdır. Haddini aşan yayınlar en fazla güzide spor camiasına zarar vermektedir. Futbol izleyicisi bu tarz programları hak etmemektedir.
Sezon başından itibaren gerek TFF tarafından gerekse üst kurulumuz spor yayınları konusunda samimi ve yapıcı uyarılarda bulunmuştur. Ama bu ikazların dikkate alınmadığının görülmesi üzerine 6112 sayılı kanunda yer alan lisans iptali dahil her türlü müeyyidenin uygulanabileceği spor yayınlarına yönelik bağlayıcı nitelikte ilke kararı alınması gerekliliği zorunlu olmuştur."