Geminid Meteor Yağmurunu izlemek için hazırlıklar devam ederken her sene 14 Aralık'ı 15 Aralık'a bağlayan gece en yoğun şekilde gözlemlenen meteor yağmurunda, saat 60 ile 120 göstaşının atmosfere giriş yapması bekleniyor. Şehir ışıklarından uzak yerde izlenmesi tavsiye edilen, gökbilimcilerin yanı sıra halkın da yoğun ilgi gösterdiği meteor yağmuru için arama motorlarında araştırılan 'Meteor yağmuru depremi tetikler mi? Geminid meteor yağmuru Kuran'da geçiyor mu?' sorularının cevabını haberimizde derleidk. İşte detaylar...
METEOR YAĞMURU DEPREMİ TETİKLER Mİ?
Geminid meteor yağmuru ve deprem arasında doğrudan bir ilişki bulunmamaktadır. Geminid meteor yağmuru, dünya atmosferine giren Geminid meteorlarının yarattığı parlak ışıklı izlerin gökyüzünde oluşturduğu görsel bir etkinliktir. Bu meteor yağmuru, her yıl Temmuz Aralık ayı ortalarında kadar en belirgin şekilde görülebilir. Ancak, meteorların atmosfere girmesi sırasında yaratılan ısı ve ışık enerjisi, yer yüzeyinde büyük ölçekli depremlere neden olabilecek türden bir enerji değildir.
Depremler, yer kabuğundaki kayaçların hareketi sonucu oluşan jeolojik olaylardır. Genellikle tektonik levha sınırlarındaki gerilme, çekme veya kayma nedeniyle meydana gelirler. Depremler genellikle çok daha büyük enerji ve süreçlerle ilişkilidir ve meteor yağmurları gibi gök olaylarından kaynaklanmazlar. Sonuç olarak, Geminid meteor yağmuru ve depremler arasında herhangi bir neden-sonuç ilişkisi bulunmamaktadır.
GEMİNİD METEOR YAĞMURU KURAN'DA GEÇİYOR MU?
Kur'an'da meteor yağmurları hakkında spesifik bir ifade bulunmamaktadır. Ancak, Kur'an'da gök olaylarına ve evrenin yaratılışına genel olarak değinilir. Örneğin, "Biz gökyüzünü bir tavan gibi kıldık, ama onu korumak için ne bir çatı vardır, ne de koruyucular." (Enbiya Suresi, 32) gibi ayetlerde evrenin yaratılışı ve gök olayları anlatılmıştır.
GÖK OLAYLARI İLE İLGİLİ KURAN'DA GEÇEN AYETLER
- "Gökleri ve yeri yaratan Allah ne kadar yücedir! Gökleri ve yeri yaratan Allah ne kadar gerçek ve pek yücedir! O'nun hükmü, yeryüzünde ve gökte olur. O'nun olan şeyler yüzde yüz, her an hikmetle yaratılır." (Zümer Suresi, 5)
- "Göklerde ve yerde olanların tümü Allah'ı tesbih eder. O, azizdir, hakimdir." (Haşr Suresi, 1)
- "Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O, yüksek ve büyük olandır." (Şura Suresi, 4)
- "Yeri sizin için bir döşek, göğü de bina kılan O'dur. Sizi anne karnında döşekten sonra yaratandır. O, hikmet sahibi, bilendir." (Zukhruf Suresi, 10)
- "Güneş ve ay, hesapla hareket eder. Yıldızlar da boyun eğerler." (Rahman Suresi, 5-6)
- "Güneşi ve ayı hesapla buyruk altında tutarız." (Yasin Suresi, 38)
- "Andolsun, göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ı tesbih eder. Gölgeleri bile sabah ve akşam secde eder." (Rum Suresi, 18)
- "Biz, göğe yükselip giden yıldızlara, onun için koruyucu gönderdik." (Hicr Suresi, 16)
- "Gökleri ve yeri yaratan, gökten su indiren ve onunla size rızık olarak çeşitli meyveler çıkaran Allah ne kadar yücedir! O'nun emri yeryüzünde dolaşır. Sonra yine O'na yükseltilir. O, ölüleri de diriltir. Şüphesiz Allah, her işte güç yetirendir." (Yunus Suresi, 31)
- "Allah, yıldızları da sizin için birer kılavuz yaptı. Onlarla karanlıkları denizlerde ve karada yolunuzu bulursunuz diye. Biz, ayetleri ayrıntılı bir biçimde açıklarız." (Enam Suresi, 97)
- "O, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Yüceler yücesi Allah ne kadar yücedir! Hüküm yalnız O'nundur. Siz, O'na koşanların dışında tapacaklarınızı bırakınız." (Zuhruf Suresi, 84-85)
- "Sizi bir tek nefisten yarattı, sonra ondan eşini yarattı ve ikisinden birçok erkek ve kadın türettik. Sizden birbirinize olan haklarınızı isteyin. Allah'tan dileğiniz şeyi Allah'tan isteyin. Allah, her şeyi bilir." (Nisa Suresi, 32)
- "Göğü bir örtü yaptık. Ama onu döşek gibi yaptık. Şüphesiz onun yaratılmasında büyük bir kudret vardır ve onun yükseltilmesinde de büyük bir ihsan vardır." (Dukhan Suresi, 6-7)
- "Göğe ve yere bakmadılar mı? O halde, onları nasıl yarattık?" (Kamer Suresi, 49)
- "Sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan; sonra onu bir nutfe olarak güvenli bir yere yerleştirdik; sonra nutfeyi bir alaka olarak yarattık, sonra alakayı bir et parçası olarak, sonra et parçasını kemik olarak yarattık, sonra kemikleri etlendirdik. Sonra, onu başka bir yaratıklık olarak çıkardık. O halde Allah'a hamd olsun, yarattıkları arasında dönüp duran bir toplum olarak O'na döneceksiniz." (Mü'minun Suresi, 12-14)