MESCİD-İ AKSA İLE İLGİLİ AYETLER | Mescid-i Aksa hakkında hadis ve ayetler...

Müslümanlarca kutsal kabul edilen ve İslamiyet'te ilk kıble olduğuna inanılan Mescid-i Aksa ile ilgili ayet ve hadisler sıklıkla araştırılıyor. Kur'an-ı Kerim'de yer verilen ve Peygamberimiz Hz. Muhammed'in hakkında sıklıkla çeşşitli söylemlerde bulunduğu Mescid-i Aksam hakkında ayet ve hadisleri haberimizde derledik...

Kudüs'ün doğusundaki Eski Şehir bölgesinde bulunan ve 4 minareden oluşan, 37 metre yüksekliğindeki Mescid-i Aksa, ilk kıble olduğuna inanılması sebebiyle Müslümanlar tarafından oldukça önemlidir. Kur'an-ı Kerim ve Hz. Muhammed'in sözleri olan hadislerde de sık sık bahsi geçen Mescid-i Aksa hakkında ayet ve hadisler merak ediliyor. İşte detaylar...

MESCİD-İ AKSA İLE İLGİLİ AYETLER

  • Kulu Muhammed'i bir gece Mescid-i Haram'dan alıp Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah her türlü kusurdan ve ortaktan uzaktır. O Mescid-i Aksâ ki biz onun etrafını bereketli kıldık ve bu gece yolculuğunu o seçkin kula büyük işaret ve delillerimizden bir kısmını gösterelim diye yaptırdık. Şüphesiz ki O, evet O, her şeyi hakkiyle işiten, kemâliyle görendir.

(İsra, 1)

MESCİD-İ AKSA İLE İLGİLİ HADİSLER

  • Berâ bin Âzib radıyallahu anh şöyle demiştir: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte on altı veya on yedi ay kadar Beyti'l Makdis'e doğru namaz kıldık. Sonra Kâbe'ye döndürüldük."

(Müslim, 525)

  • Ebu Zer radıyallahu anh şöyle dedi: "Ya Rasûlallah! Yeryüzünde ilk kurulan mescit hangisidir?" dedim. "Mescid-i Haram'dır" buyurdu. "Sonra hangisidir?" diye sordum. O, "Mescid-i Aksa'dır" buyurdu. "Bunların arasında ne kadar zaman vardır?" dedim. "Kırk yıl vardır" buyurdu.

(Müslim, Mesacid, 2 )

  • Ebu Hureyre radıyallahu anh, Rasûlullah'ın sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Üç mescit dışında hiçbir mescidi ziyaret için yola çıkılmaz. Benim bu mescidim, Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa."

(Buhari, Tefsir, 5 /4479)

  • Ebu Hureyre radıyallahu anh Peygamber'in aleyhisselam şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: İsrailoğulları'na "(Beyti'l Makdis) kapısından secde ederek (saygı ile) giriniz ve 'Hıtta' -'Hata (ettik ya Rabbi, affet bizi)!'- deyiniz." (Bakara,58) denildi. Ancak onlar bunu değiştirdiler ve kalçaları üzerinde emekleyerek girdiler. Hıtta yerine 'Arpadaki tane' dediler."

(Müslim, Hac, 511)

  • Abdullah bin Mesud radıyallahu anh şöyle demiştir: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem göklere çıkarıldığı gece Sidretü'l Münteha'ya götürüldü. Sidre, altıncı semadadır. Yeryüzünden semaya çıkarılan onda nihayet bulur ve sonra ondan alınır. Onun yukarısından inen şeyler de onda karar kılar, sonra ondan alınır. (Abdullah burada) "Sidre'yi kaplayan kaplıyordu." (Necm Suresi,16) ayetini okumuş ve onu 'altından pervaneler' diye tefsir etmiştir, sonra (rivayetine devamla) Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selleme (orada) üç şey verilmiştir: Beş vakit namaz, Bakara Suresi'nin sonu (son 2 ayeti), ümmetinden Allah'a şirk koşmayanların büyük günahlarının mağfiret olunması." buyurmuştur.

(Müslim, İman, 279)

  • Peygamber'in sallallahu aleyhi ve sellem azatlısı Meymune radıyallahu anha: "Ya Rasulallah! Beyt-i Makdis'e gidip gitmeme hakkında bize ne buyurursunuz?'' dedi. Allah Rasulü: ''Gidin ve orada namaz kılın!'' diye cevap verir. Fakat o zaman orada (Bizans ile Persler arasında) savaş vardı ve bunu dikkate alan Peygamber aleyhissalatu vesselam efendilerimiz şöyle buyurdu: ''Şayet oraya gidemez ve orada namaz kılmazsanız, oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin!'' buyurdu.''

(Ebu Davud, Salat, 14)

  • Zi'l-Esâbi' (Sevbân b. Yemred) radıyallahu anh dedi ki: "Ya Rasûlallah! Şayet biz, Sen'den sonraya kalıp sıkıntıya düşecek olursak bizim nereye gitmemizi emredersin?" dedim. O sallallahu aleyhi ve sellem: "Sana Beyt-i Makdis'e gitmeni tavsiye ederim. Umulur ki Allah, sana oradaki mescide gidip gelecek nesiller verir."

(Ahmed bin Hanbel, Müsned, 27/190)

  • Abdullah b. Amr (radıyallahu anh), Hz. Peygamber'den sallallahu aleyhi ve sellem şöyle rivayet etmiştir: Davud'un aleyhisselam oğlu Süleyman aleyhisselam, Beyti'l Makdis'in binasını bitirince Allah Teâlâ'dan üç dilekte bulundu:

İlahî hükme uygun bir hüküm verme kudreti.
Kendisinden sonra hiç kimseye nasip olmayacak bir mülk ve saltanat.
Namaz kılmak için Mescid-i Aksa'ya gelen kimsenin annesinden doğduğu gün gibi günahlarından arınması/çıkması.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Süleyman'ın aleyhisselam dilediği ilk iki şey kendisine verilmiştir. Üçüncü dileğinin de kendisine verilmiş olmasını umarım."

Ebu Hureyre radıyallahu anh Peygamber'in aleyhisselam şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: İsrailoğulları'na "(Beyti'l Makdis) kapısından secde ederek (saygı ile) giriniz ve 'Hıtta' -'Hata (ettik ya Rabbi, affet bizi)!'- deyiniz." (Bakara,58) denildi. Ancak onlar bunu değiştirdiler ve kalçaları üzerinde emekleyerek girdiler. Hıtta yerine 'Arpadaki tane' dediler."

(Buhari, Tefsir, 5 /4479)

  • Nebi'nin sallallahu aleyhi ve sellem hanımı Ümmü Seleme'den radıyallahu anha rivayet edildiğine göre kendisi, Rasûlullah'ı sallallahu aleyhi ve sellem, "Kim hac veya umre için Mescid-i Aksa'dan ihram'a girip Mecsid-i Haram'a kadar (ihramda) kalırsa onun geçmiş ve gelecek günah(lar)ı bağışlanır." ya da "Onun için cennet(e girmek) kesinleşmiştir." buyururken işitmiştir.

(Ebu Davud, 1741)

  • (Ravi) Abdullah, (Yahya b. Ebî Sûfyan'ın) bu iki (cümle)den hangisini söylediğinde şüpheye düşmüştür. Ebu Davud dedi ki: "Allah Vekî'e rahmet etsin. Beyti'l Makdis'ten ihrama girdi. Yani Mekke'ye kadar (ihramda kaldı).

Ebu Hureyre'den radıyallahu anh rivayetle Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: ''Güneş hiç kimse için batmaktan alıkonulmaz, ancak Beyt-i Mukaddesi (Kudüs'ü) fethetmek için gittiği gecelerden birinde Yuşa aleyhisselam için batmaktan alıkondu.''

(Buhari,2226)

  • Rafi bin Amr el-Müzeni radıyallahu anh, Rasûlullah'ın sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurduğunu işittim demiştir: "Acve hurması ve (Beyt-i Makdis'deki) kaya, cennettendir."

(Ahmed b. Hanbel, 20345)

  • Ebu Ümâme radıyallahu anh Rasûlullah'ın sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ümmetimden bir topluluk daima hak üzere olacak ve düşmanlarına kesin bir şekilde üstün gelecektir. Allah'ın emri gelinceye dek şiddetli geçim sıkıntısına düşmeleri durumu hariç muhalefet edenlerin muhalefeti onlara zarar vermeyecektir." "Ya Rasûlallah! Onlar nerededirler?" dediler. O sallallahu aleyhi ve sellem, "Onlar, Beyti'l Makdis'te ve Beyti'l Makdis'in etrafındadırlar" buyurdu.

(Ahmed bin Hanbel, Müsned, 36/657)

  • Ebu Zer radıyallahu anh şöyle demiştir: "Rasûlullah'ın sallallahu aleyhi ve sellem yanındayken, Rasûlullah'ın sallallahu aleyhi ve sellem mescidinin mi, Beyti'l Makdis'in mi daha faziletli olduğunu aramızda konuşuyorduk. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: 'Benim şu mescidimde kılınan namaz, Beyti'l Makdis'te kılınan dört namazdan daha faziletlidir. Orası ne güzel bir mescittir.Bir adamın Beyti'l Makdis'i görebileceği yerde atını bağlayacak kadar yerinin olmasının, ona bütün dünyadan daha hayırlı olacağı günün gelmesi yakındır." diye buyurdu.

(El-Mu'cemu'l Evsat, 7/103)

  • Ebu Said el-Hudri'den radıyallahu anh rivayetle Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Benim Kâbe ve Beyti'l Makdis arası sütten daha beyaz, kaplarının sayısı yıldızlar kadar olan bir havuzum vardır. Ben kıyamet günü nebiler arasında en çok ümmeti olanım.

(İbn Mace, Zühd, 36)

  • Ebu Hureyre radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemden şöyle rivayet etti: "Ölüm meleği Musa aleyhisselama gönderildi. Melek, Musa (aleyhisselama) gelince Musa (aleyhisselam) meleğe vurdu ve onun gözünü çıkardı. Melek Rabbine dönüp dedi ki: 'Sen beni ölmek istemeyen bir kula gönderdin.' Allah, (meleğe gözünü iade etti ve) şöyle dedi: 'Musa'ya geri dön ve O'na: Elini bir öküzün sırtına koymasını ve elinin dokunduğu her bir kıla karşılık bir yıl ömür verileceğini söyle.' dedi. (Musa aleyhisselam) dedi ki: 'Ey Rabbim! Sonra ne olacak?' (Allah azze ve celle şöyle buyurdu:) 'Sonra öleceksin.' (Musa aleyhisselam): 'Öyleyse şimdi öleyim' dedi. (Efendimiz aleyhisselam devamla) buyurdu ki: '(Musa aleyhisselam) Allah'tan kendisini Ardu'l Mukaddes'e bir taş atımı mesafeye kadar yaklaştırmasını istedi.' Ebu Hureyre radıyallahu anh şöyle dedi: Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Şayet ben orada olsaydım onun yol kenarında ve kızıl bir kum tepesinin yanında bulunan kabrini muhakkak sizlere gösterirdim."

(Buhari, Ehadisu'l-Enbiya, 31)

  • Cünade bin Ebi Umeyye'den radıyallahu anh rivayetle, bir arkadaşımla Ensar'dan bir adamın yanına gittik. "Rasûlullah'dan sallallahu aleyhi ve sellem Deccal hakkında ne duyduysan bize anlat, doğruluğundan emin olsan bile O'ndan başkasının sözünü bize aktarma." dedik. Cünade devamla dedi ki: "Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem birlikteyken kalkıp bize şunları söyledi: 'Deccal'e karşı sizi uyarıyorum.' Bu sözünü üç defa tekrar etti. 'Benden önceki bütün peygamberler de ümmetlerini ondan sakındırmıştır. Ümmetim! Muhakkak ki o, sizin içinizden çıkacaktır. O kıvırcık saçlıdır. Sol gözü yoktur. Yağmur yağdırır, ekin bitiremez. Yanında cennet ve cehennem vardır. Onun cehennem dediği cennet, cennet dediği ise cehennemdir. Yanında ekmekten dağlar ve sudan nehirler vardır. Yeryüzünde kırk gün kalacak, dört mescit hariç her yere ulaşacaktır: Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevî, Mescid-i Aksa, Mescid-i Tur-i Sina. Birine saldırıp onu öldürür. Sonra da diriltir. Başkasına da dokunamaz. Ve o şöyle der: Ben Rabbinizim! Eğer şüpheye düşecek olursanız biliniz ki sizin Rabbiniz kör değildir.' buyurdu."

(Ahmed bin Hanbel, 23575)

  • Ebu Hureyre'den (radıyallahu anh) rivayetle Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Müslümanlarla Yahudiler harb etmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. O harpte Müslümanlar (gâlip gelerek) Yahudileri öldürecekler. Öyle ki, Yahudi, taşın ve ağacın arkasına saklanacak da, taş veya ağaç; 'Ey Müslüman, Ey Allah'ın kulu, şu arkamdaki Yahudi'dir, gel de onu öldür!' diye haber verecektir. Sadece garkad ağacı müstesna, çünkü o, Yahudilerin ağaçlarındandır."

(Müslim, Fiten, 82)

DİĞER HABERLER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.