MARTENİÇKA NEDEN TAKILIR?
Marteniçkanın kırmızı ipliği güç, kan ve güneşi temsil eder. Beyaz iplik ise ışık, sağlık ve yeni başlangıçların sembolüdür. Mart ayının ilk günü dilek dileyerek bileklik takılır. Geleneğe göre leylek görüldüğünde (kırlangıç, hatta guguk kuşunun da olabileceğini söylüyor bazı kaynaklar) bileklik çıkarılır ve çiçek açmış bir meyve ağacının dalına bağlanır.
Bir başka geleneğe göre ise leylek görüldüğünde bileklik çıkarılır ve büyük bir taşın altına koyulur. 9 gün sonra kaç tane böceğin orada toplandığı kontrol edilir. Ne kadar çok böcek varsa, senenin o kadar bereketli geçeceği düşünülmektedir. Başka bir geleneğe göre ise tüm yılın şanslı geçmesi için Marteniçka nehre atılmalıdır.
Eğer 25 Mart'tan önce leylek ya da kırlangıç görülmediyse bileklik bir meyve ağacına bağlanır.
Ayrıca Pijo ve Penda adı ile bilinen kırmızı ve beyaz iplerden kuklalar yapılır ve kötülüklerden koruması için çeşitli yerlere asılır.
MARTENİÇKANIN HİKAYESİ
Bir efsaneye göre bir zamanlar ormanın derinliklerinde bir tepede, Baba Marta diye anılan Marta nine yaşarmış. Yeryüzünde olan her şeyi görür ve duyarmış. Yaşlı kadın gülümsediğinde güneş pırıl pırıl parlar, kuşlar cıv��ldar ve çimenler yeşerirmiş. Kızdığında ise dağların tepeleri kara bulutlar ile kaplanır, rüzgar tüm ormanı kırbaçlar, kuşlar ötmez olurmuş. Bu sebeple Bulgarlar Baba Marta'yı sakinleştirmek için çocuklara, koyunlara ve meyve ağaçlarına kırmızı beyaz ipler takarlarmış. Bu şekilde hastalıklardan, kötülüklerden ve afetlerden korunduklarına inanırlarmış.
Her yeri böyle süslenmiş gören Baba Marta mutlu olmuş ve güneş parlamış.
Geleneğe göre Marteniçkayı kendinize alamazsınız. Birinden hediye gelmesi ya da örülmesi gerekir. O sebepten her Mart ayında Bulgaristan'da insanlar birbirlerine Marteniçka hediye ederler. Bu gelenek göçmenler aracılığı ile tüm Balkanlara yayılmıştır.
Bulgar Marteniçkasının kökeni hakkında birkaç efsane var ve bunların hepsi Proto-Bulgarlar ve Bulgar devletinin kurucusu Khan Asparuh ile ilişkilendiriliyor. Bunlardan biri yaklaşık 1300 yaşında. Asparuh'un düşmanları ordusunu yenip kız kardeşi Kuba'yı esir aldıktan sonra Bulgarlar için yeni bir toprak arayışına girilmiş. Han, modern Bulgaristan topraklarına gelmiş ve kız kardeşine bir şahinle bir mesaj göndermiş. Mesajda Tuna'nın güneyinde bir cennet bulduğunu ve buraya yerleşeceğini bildirmiş. Kuba kaçmış ve şahini gelişinden haberdar etmesi için beyaz bir iple bağlamış. Kuş, kız kardeşini yeni topraklara götürmüş, ancak bir düşman onu vurmuş ve fışkıran kan beyaz ipliği boyamış. Kuba'nın kurtarılmasıyla ilgili müjdeli haberin ardından Han Asparuh, şahinin beyaz-kırmızı geçmeli ipliğinden bir parça alıp askerlerinin ellerine bağlamış ve emretmiş: "Bundan sonra bu iki renk asla ayrılmaz. Bu Bulgar birliğinin bir sembolüdür. Sonra ipliğe Martenitsa adını vermişler.