Merakla beklenen ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö, İsveç Başbakanı Andersson ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'in katıldığı dörtlü üyelik zirvesi zirve sona erdi.
Ara verilen ve aranın ardından devam edilen toplantı sonrası liderler ortak bildiri imza törenine katıldı.
"GÜVENLİK TEHDİTLERİNE KARŞI TAM DESTEK TAAHHÜTÜ"
Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niiniströ, imza töreni sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"NATO Zirvesi öncesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ile NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in desteği ile kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdi. Uzlaşı Mutabakatı, Finlandiya, İsveç ve Türkiye'nin birbirlerinin güvenlik tehditlerine karşı birbirlerine tam destek verme konusunda taahhüt verdi. Biz NATO müttefiki olurken bu taahhüt daha da güçlendirilecek."
BİLDİRİNİN DETAYLARI BELLİ OLDU
Toplantı sonrası ortak bildiriyle ilgili detaylar da netleşti. Buna göre:
- PKK ve uzantılarıyla mücadelede Türkiye ile tam işbirliği.
- Savunma sanayi alanında ambargoların olmaması ve işbirliğinin artırılması.
- Türkiye'ye yönelik terör propagandasının engellenmesi.
kararları alındı.
"KURU LAF İSTEMİYORUZ, NETİCE İSTİYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'NATO Devlet ve Hükumet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere İspanya'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullanmıştı:
"Finlandiya Cumhurbaşkanı öbür taraftan İsveç Başbakanı birlikte bu dörtlü görüşmeyi yapıp hangi noktaya geldiklerini göreceğiz. Biz tabii kuru laf istemiyoruz, biz netice istiyoruz. Artık biz orta sahada top çevirmekten bıktık. Şu an itibarıyla da bunlar laf üretiyorlar, konuşuyorlar, aynı günün akşamı İsveç devlet televizyonunda bakıyorsunuz bu terörist başlarından bir tanesi çıkmış orada söyleşi yapıyor. Bu söyleşide de bize veriyor veriştiriyor. Öbür tarafta ne diyor İsveç yöneticileri; biz şu anda bunları terörist olarak bir taraftan kabul etmiyoruz diyorlar, öbür taraftan Stockholm caddelerinde yürüyüş yapıyorlar, yürüyüşü yaparken İsveç polisinin kontrolü, denetimi bunların üzerinde ve bu şekilde bu yürüyüşler yaptırılıyor."