Türkiye'de bu konuda billurlaşmış bir yöntem yok. Ne yazık ki yıllardan beri yok... Erman Toroğlu ile birlikte Fenerbahçe-Galatasaray maçında bir yan hakem yaralandığı zaman 'O maç orada durmalıydı' dedik. Demedik laf bırakmadılar.
Şimdi maçı durdurduğu için hakemi göklere çıkarıyorlar. Yok. Duruma göre uygulama olmaz. Kural kuraldır. Hakem yaralandığı zaman maç duracak. Hakemin maçı oynatmak için, maçı bitirmek için çaba sarf etmesi doğal. Hakemin görevi bu zaten. Ama oynanamayacağını hissettiği anda durduracak maçı. Ancak yan hakemin yaralanması artık bir yorum gerektirmiyor. Yan hakemin yaralanması, daha sonra hakemlerin verecekleri kararları etkiler. Devam karı alsa bile hakemin kafasında, 'Yan hakem yaralandı. Bizim başımıza neler gelebilir' düşüncesi oluştuğu andan itibaren vereceği kararlar yanlı olabilir.
Türkiye'de bunun karşılığı yok. Peki hakem yaralanmadı, futbolcu yaralandı. İvankov yaralandı. Ne olacak? Bunlar yoruma bırakılmaz. Bunlar yazacak. Kara kaplı kitapta bunlar yazacak. O zaman biz de ertesi gün oturup tartışmayacağız. 'Başlamadan mı durdursaydı, yoksa yardımcı hakem yaralanınca, 4. hakemi koyup devam mı etseydi?' diye düşünmeyeceğiz.
ADAYLIĞIMIZI ETKİLEMEZ
_Bu olayların yaşanacağı tahmin ediliyordu. Gereken önlemler alınabildi mi ya da farklı bir çözüm üretilebilir miydi?
Devlet, federasyon, spor kulüpleri gereken çabayı gösterdi mi? Maçta atılan taşlar dışında Diyarbakır'da bir olay yok. Bursaspor geldi ve döndü. Ama arada bir terör eylemi var. Bursa'nın arabasına saldırılması, Bursalı oyuncuların kask takarak, polis arabasında gitmesi...