Müzikle bağını koparmayan Barış Manço, bir röportajında kendisini şöyle tanımlıyordu:
"Barış Manço şarkı söyler, ikincisi çocuk programı yapar, üçüncüsü dünyayı gezer. Bu toplum beni şarkı söylerken tanıdı ve çocuklarla ilgilenirken bir daha tanıdı ve bu arada dünyayı dolaşıp başka insanları anlatan kişi olarak tanıdı. Ben bu dünyaya şarkıcı olarak gelmedim. Benim birinci işim bu değil. Ben düşüncelerimi bu dünyaya aktarmak için geldiğime inanıyorum. Bu düşünceler bazen müzik eşliğinde daha güzel, daha şirin, daha hoş algılanıyor. Onun için bana verilen bu nimeti kullandım."
Yabancı müzisyenlerden oluşan "Vahşi Kediler" grubuyla da bir süre çalışan Manço, 1964'te doldurduğu biri İngilizce, ikisi Fransızca üç şarkılık 45'liği Fransa'da yayımlandı. 12 Ocak 1965'te Paris Olympia Konseri'ni veren sanatçı, Mazhar Alanson ve Fuat Güner'in öncülüğündeki "Kaygısızlar" grubuyla 1967'de "Kol Düğmeleri"ni çıkardı.
"DAĞLAR DAĞLAR" PLAĞI KARİYERİNDE DÖNÜM NOKTASI OLDU
Dönemin aranjman modasına tepki gösteren Barış Manço, "Kızılcıklar Oldu mu?", "Derule", "Kirpiklerin Ok Ok Eyle" gibi türküleri rock'n roll ve twist tarzlarında seslendirdi. "Sychedelic" müzik akımından da etkilenen grup, "Ağlama Değmez Hayat" şarkısıyla başarı yakaladı.
"Altın Plak" ödülü kazanan bu albümün ardından Barış Manço ve Kaygısızlar, Fransa'ya gitti. Burada plak çalışması yapılsa da albüm uzun süre piyasaya sürülmedi ve Kaygısızlar ile yollarını ayıran Barış Manço, 1970'te yurda döndü.
Sanatçının 1970'de bestelediği "Dağlar Dağlar" plağı kariyerinde adeta dönüm noktası oldu ve Manço'ya kariyerindeki tek Platin Plak Ödülü'nü kazandırdı. Dönemin ünlü müzisyenlerinden Cüneyd Orhon'un da eşlik ettiği plak, kısa sürede 700 bin sattı.
Dönemin ünlü müzik gruplarından "Moğollar" ile de bir süre çalışan Barış Manço'nun, Anadolu turnesi sırasında otobüsü dinamitli saldırıya uğradı. Manço'nun saçlarının uzun olması dolayısıyla gerçekleştirildiği öne sürülen saldırıda sanatçılar yara almadı. Antalya'da ise müzisyenlerden birinin yabancı uyruklu olması nedeniyle gözaltına alınan Barış Manço, ilk duruşmada serbest kaldı.
Barış Manço daha sonra Moğollar'la yolları ayırıp "Kurtalan Ekspres"i kurdu. İsmini İstanbul'dan Güneydoğu'ya giden trenden alan Kurtalan Ekspres'in o yıllardaki kadrosunda Murat Ses, Nur Moray, Celal Güven, Özkan Uğur ve Engin Yörükoğlu gibi müzisyenler vardı. Grupta ayrılıklar yaşanırken Kurtalan Ekspres'e Manço'nun uzun yıllar birlikte çalışacağı Ahmet Güvenç ve Bahadır Akkuzu dahil oldu.
Askerliğini yedek subay olarak Polatlı ve Amasya'da yapan Barış Manço, daha sonra Kurtalan Ekspres'le Anadolu turnelerine çıktı.
İlk yıllarında kısa saçlı olarak sahneye çıkan usta sanatçının Türkiye'de herkesin hafızasına kazınan uzun saçları, otantik kıyafetleri, bilezik, yüzük ve kemerle tasarladığı imajı ile tiyatral yetenekleri oldukça ilgi çekti.
Barış Manço, ilk uzunçaları (LP) "2023"ü, 1975'te çıkardı. "Progresif rock" esintileri taşıyan albümde Cumhuriyet'in 100. yılı anısına bestelediği enstrümantal şarkısı "2023"ün yanı sıra "Yine Yol Göründü Gurbete" ve "Yol Verin Ağalar Beyler" gibi şarkılar beğeni topladı.
Yurt dışında da başarılı olmayı hedefleyen Manço, Belçika'ya gitti ve 1976'da "Baris Mancho" adlı ilk İngilizce sözlü albümünü yayımladı.
"Yeni Bir Gün" albümünü ise 1979'da müzikseverlerin beğenisine sunan sanatçı "Hey" dergisinin, "Yılın Erkek Sanatçısı" ve "Yılın Albümü" ödüllerini aldı. Aynı yıl çıktığı Anadolu turnesinin tüm gelirlerini sağır ve dilsiz çocukların eğitimi ve tedavisi için bağışlayan Manço, daha sonra Hollanda, Belçika, İngiltere, Almanya ve Kıbrıs'ta konserler verdi.