Usta yazarlar Galatasaray'ın Alanyaspor'u 1-0 yendiği maçı yorumladı
- Galatasaray Galerileri
- Giriş Tarihi: 21 Şubat 2021 Pazar , 07:52Güncelleme Tarihi: 21 Şubat 2021 Pazar , 07:53

Son dakika Galatasaray haberleri... Süper Lig'in 26. haftasında Galatasaray, deplasmanda karşılaştığı Aytemiz Alanyaspor'u Emre Kılınç'ın golüyle 1-0 mağlup ederek kritik bir 3 puanın sahibi oldu. Spor yazarları da bu karşılaşmayı çarpıcı sözlerle yorumladılar. İşte o yazılar...
SERKAN KORKMAZ - BÜYÜK İŞ
Mostafa Mohamed, maça inanılmaz başladı. Geleli birkaç hafta olan ve performansıyla gündemin ilk sırasına oturan Mısırlı, bir şutu direkten dönmese ve sonrasında Onyekuru, karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu filelere gönderebilse, ilk 15 dakikada bir gol, bir de asist yapmış olacaktı. Ligin en iyi birkaç takımından Alanya bu dakikaları atlatıp Salih'le maça geç de olsa giriş yaptı.

Salih'in elverişli pozisyonda topu direğe nişanladığı şutun hemen sonrasında Yedlin'in mükemmel pasıyla buluşan Emre Kılınç topu önce savunmanın üzerine vurdu ve dönüşünde de cezayı kesti. Kılınç, sahanın en iyilerindendi. Bir Alanya hücumunda Babacar ile burun buruna kalan Muslera gole geçit vermedi. Hakem Zorbay Küçük, Onyekuru'nun ceza sahasında düşürülmesine "devam", Babacar'ın Luyindama'nın kaşını yarmasınaysa "sarı kart" derken (bence) hatalıydı.
Özellikle VAR'a dahi gerek duyulmadan Babacar'a kırmızı kart çıkmaması hayli garipti. Donk, Taylan ve Belhanda'nın yedekte soyunmaları çok dikkat çekiciydi. Üç futbolcunun da sadece "dinlendirmek" için yedek olduklarını düşünmek saflık olur. Galatasaray takımı yeni gelenlerin ardından bir evrim geçiriyor ve Terim bu dönüşüm sırasında bazı oyuncularına "kimse vazgeçilmez değil" mesajını veriyor sanki.
Sarı kırmızılılar, 70'ten sonra topu rakibe vermekle kalmadı (neredeyse) sadece izlediler. Muslera vücudunun her yeriyle yaptığı kurtarışlarla yine en iyisiydi. 10 dakika bir gecikmeyle gelen Taylan ve Kerem aşıları Alanya'nın baskısını hafifletmese de Galatasaray son üç maçında yenildiği takımı deplasmanda yendi. Hem de Gedson, Etebo, Kılınç orta sahasıyla. 3 puandan fazlasıydı. Terim resmen ustalığını konuşturdu. Gerçekten çok ama çok büyük iş.
LEVENT TÜZEMEN - REZALET YÖNETİM
Galatasaray "keskin viraj" sayılacak Alanyaspor'u yenerek zirve yolunda büyük adım attı. Hakem Zorbay Küçük bozacı VAR'daki Emre Malok da tüm kararlarda şıracıydı. Hakem ikilisi hafta içinde yaratılan algı operasyonundan o kadar etkilenmişlerdi ki; bir kırmızı karta bir de penaltıya göz göre göre 3 maymunu oynadılar.
Galatasaray'ın Alanya'da kazandığı 3 puan rakiplerinin beklentilerini tükettiği gibi psikolojilerini de bozacaktır. Kupada Galatasaray topa hakim olmuş ama etkili hücumları Alanyaspor yapmıştı. Bu kez Galatasaray topu Alanya'ya bırakıp orta sahayı kalabalık tutup hızlı hücumlarla golü aradı. Doğru oyunda Galatasaray rakibe pas yapacak geniş alanı vermediği gibi etkili pozisyonlar buldu.
Mostafa'nın direkten dönen şutu şansızlıktı. Emre Kılınç'ın rakip arkasına sarkarak iki şut hamlesiyle golü atması fırsatçılıktı ama Fernandes'in pası da "Al golü at" güzelliğindeydi. Onyekuru 3 net pozisyonda güçsüz olduğu için etkili vuruşlar yapamadı. Ancak Alanyalı Umut'un yaptığı hareket penaltıydı. Ama Süper Lig'de hiç maç yönetmemiş VAR'daki Emre Malok "Gel bir bak" uyarısı bile yapmadı.
Asıl olay Babacar'ın, Luyindama'nın yüzünde patlayan tekmesine kırmızı kartın çıkmamasıydı. Yine VAR'daki Malok, hakem Zorbay Küçük'e "Gel izle" bile demedi. İkinci yarı Alanya tüm riskleri alarak ve savunmasında derin boşluklar bırakarak Galatasaray kalesinde baskı kurdu. Galatasaraylı oyuncuların geriye fazla yaslanması da Alanya'nın isteğine katkı sağladı.
Fatih Terim'in yorulan oyuncuları değiştirmek için 78 dakika beklemesi çok şaşırtıcıydı. Alanyaspor'un ikinci yarıdaki baskısı karşısında Muslera-Luyindama-Marcao üçlüsü hatasız oynadı. Sonuçta Galatasaray kazanarak liderliğini korumayı başardı.
REHA KAPSAL - HANGİSİ?
G.Saray, Alanyaspor ile bu sezon oynadığı üçüncü maçta, ilk iki maçtan çıkardığı doğru derslerle oyuna başladı. Ve oyunun genelini de böyle devam ettirdi. Topu Alanyaspor'a bırakıp, orta sahada alanları kapatıp, Alanyaspor'u bu dar alanda kompakt bir şekilde bekledi. Ve burada hızlı çıkışlarla da pozisyon buldu. İlk devre golün haricinde 5 tane pozisyon üretti, bunun üçünü Onyekuru kaçırdı.
Özellikle Alanya'nın sağ koridorunu Ömer Bayram, Emre Kılınç ve Onyekuru ile iyi kullandılar. Buradan hem pozisyon ürettiler hem planladıkları gibi hızlı çıkışlarla da golü buldular. Bu direkt yapılan hücumlarda özellikle ilk yarı birçok pozisyon üretirken; ikinci yarı orta sahada Emre Kılınç ve Fernandes'in, ileride de hücumda da Arda ve Onyekuru'nun fiziksel olarak oyundan düşmesiyle topa fazla sahip olamadılar ve geri yaslandılar. Ve bu ilk yarıda olduğu gibi ikinci yarıda rakibin pozisyon üretmesine neden oldu. Sarı-kırmızılılar, saha içerisinde bu 'gel-git' yaşadığı bölümlerde Alanyaspor'a net pozisyonlar da verdiler.
Sarı-kırmızılılar en büyük sıkıntıyı oyunun zaman zaman temposunu yükseltip zaman zaman da düşürdüğü dönemde yaşadı. Pas yaparak hem takımın dinlenmesi hem de oyunun soğumasını yapabilecek oyun aklı olmaması da bu olumsuz görüntünün en büyük etkeniydi. İkinci yarı 80'inci dakikaya yakın Fatih hoca hamleler yaptı. Bunu daha önce de yapabilirdi.
Skora bağımsız, orada oyunun kontrolünü verebilirsin Alanya'ya, ama aynı zamanda çok da rahat pozisyon üretmeye başladı Güney ekibi, esas sıkıntı buydu. Yoksa doğru strateji uyguladıkları bir oyunda, çok fazla pozisyon vermeleri de sahadaki oyun planı ile çok örtüşmüyordu. İkinci yarıda yine Onyekuru ile başka olmak üzere kaçırılan 2 de pozisyon vardı. Böyle maçlarda mutlaka oyun içinde daha rahatlamak için ikinci golü bulmak gerekir.
Alanyaspor, oyunun her dakikasında pozisyon üretme becerisine ve kalitesine sahip bir takım. Bazen şampiyonluk yarışında takımlar yeri geldiğinde topu rakibe bırakıp, böyle bir oyun tercihinde bulunabilir. Maçta topu alıp rahat rahat oynayan Alanyaspor, böyle zor bir deplasmandan üç puanı alan ise G.Saray oldu. Tabii ki burada şampiyonluk yarışının kızıştığı haftalarda 'hangisi' daha önemliydi? Böyle zor bir deplasmandan üç puan alıp İstanbul'a dönmek elbette!