Drogba'nın en verimsiz sezonunu, en verimlisi takip etti. Hiddink'in ardından göreve gelen İtalyan teknik adam Carlo Ancelotti ile iyi bir uyum tutturan yıldız oyuncu ligde 32 maçta 29 kaydederek Premier Lig'in gol kralı oldu. FA Cup'ta 3 maçta 2 gol, Lig Kupası'nda 2 maçta 2 gol ve Şampiyonlar Ligi'nde 5 maçta 3 gollük performansı, toplamda 38'de 32'lik bir istatistik ortaya çıkarıyordu ki bu, aynı zamanda Drogba'nın bir sezondaki en iyi gol ortalaması anlamına geliyordu. Chelsea'nin Lig, FA Cup ve Community Shield zaferlerini yaşadığı bu sezonda en büyük pay, kuşkusuz onundu.
Didier Drogba, 2010-11 sezonunda ise 36 maçta 12 gol kaydetti. 36 maçın 30'una ilk 11'de çıkarak toplam 2791 dakika (%81) forma giyen ünlü yıldız, 12 golünün yanı sıra 14 de asist yaparak Manchester United'lı Nani'nin ardından bu alanda ikinci sırayı aldı. Drogba aynı zamanda attığı gollerle Premier Lig'de takımına en çok puan kazandıran üçüncü oyuncu oldu. Fildişili oyuncunun bu sezonki Şampiyonlar Ligi bilançosu ise 2 gol, 2 asist olmuştu.
Bir sonraki sezon öncesi uzun süre Türkiye'de gündemi meşgul eden Chelsea'li süperstar, son olarak kulübünde kalmış ve Maviler ile son bir sezon daha geçirmekte karar kılmıştı. O son sezon, ligde çok etkili bir Drogba izlemedi Chelsea taraftarı. Önceki yıllara oranla daha az sahaya çıktığı Premier Lig'i 5 golle tamamlayan oyuncu, yine de asıl hünerini diğer organizasyonlarda sergileyerek takımı adına sezonun kilit adamı olmayı başardı. FA Cup finalinde Liverpool filelerine gönderdiği golle takımını kupaya taşıyan Drogba, UEFA Şampiyonlar Ligi Kupası'nı kazanan Chelsea'nın, kaleci Petr Cech ile birlikte en büyük direnişi gösteren oyuncusuydu. 7 maçta 6 golle kapattığı turnuvanın özellikle final maçındaki performansıyla, arkasında yıllar boyunca hatırlanacağı bir maç daha bırakarak takımından ayrıldı. “Abidjan'lı çocuk olarak gelip ismini ezberlettiği Avrupa'dan da…
Sezon başında Çin Süper Ligi takımlarından, eski takım arkadaşı Nicolas Anelka'nın da forma giydiği Shanghai Shenhua ile anlaşan ve Türkiye'dekileri aratmayan bir havaalanı karşılaşamasıyla Uzakdoğu'ya ilk adımını atan Didier Drogba, lig ortasında dahil olduğu takımındaki ilk golü için yalnızca iki maç bekledi ve üçüncüsünde Hangzhou Greentown filelerini iki kez havalandırdı. Türkiye'de ligin ilk yarısına denk gelen süre boyunca Shanghai'da oynayan ve 8 golle geç katıldığı takımının en golcü oyuncusu konumuna yükselen yıldız oyuncu, takımının 9. sırada bitirdiği sezonun ardından bu macerayı kısa tutarak kariyerine yeni bir yön vermeye koyuldu.
Geçtiğimiz hafta Galatasaray kadrosuna katılan Wesley Sneijder ile Didier Drogba'nın, futbolda son dönemin en önemli süper starlarından ikisi olması dışında da bazı ortak özellikleri var. Wesley Sneijder, 2010 Şampiyonlar Ligi Finali'nde taraftarların seçimiyle “En Değerli Oyuncu olurken, Drogba ise son Şampiyonlar Ligi Finali'nde UEFA'nın “En Değerli Oyuncu ödülünü kazandı. İki oyuncunun kariyerlerindeki en önemli ortak payda ise Jose Mourinho. Real Madrid'in Portekizli teknik direktörü, 2004 yılında Chelsea menajeriyken Didier Drogba'yı, beş yıl sonra ise Inter'in başındayken Sneijder'i takıma katan isimdi. Her iki oyuncu da Mourinho'nun yönetiminde kariyerlerinin en verimli sezonlarını geçirirken teknik direktörlerine olan bağlılıklarını da ifade etmekten çekinmediler.
Galatasaray'a imza attığı basın toplantısında, Mourinho ile iletişim hlinde olduğunu ve bu transfer için onun da pozitif yönlendirmede bulunduğunu söyleyen Hollandalı yıldız, daha önceki bir açıklamasında da "Mourinho bana bir keresinde yorgun göründüğümü ve bir kaç gün ailemle beraber dinlenmek üzere güneşlenmeye gitmemi söylemişti. Kariyerim boyunca çalıştığım diğer bütün hocalar bana antrenmandan bahsettiler o ise beni kumsala yolladı. 3 gün İbiza'ya gittim. Geri döndüğümde onun için ölmeye hazırdım" demişti. Didier Drogba ise, İspanya'da yayınlanan “Mourinho: Başarısının Sırları adlı kitapta yer alan hikyeye göre Mourinho takımdan ayrılacağını açıkladığında gözyaşlarına hakim olamayacak kadar teknik direktörüyle bütünleşmişti. Fildişili oyuncu, daha sonra yaptığı açıklamada Mourinho'nun, takımdan ayrılacağını kendisine özel olarak önceden haber verdiğini, büyük bir şok yaşadığını ve Mourinho gibi bir teknik adamın bunu gerçekten yaşayabileceğine inanmakta güçlük çektiğini söylemiş ve eklemişti: “Bir babanın gidişiyle yetim kalmış gibiydik. Yalnız kalmıştık. Benimle birkaç hafta önce paylaştıklarından yola çıkarak neden ayrıldığını tahmin edebiliyordum, bazı insanlar beni çok yanıltmıştı ve hocanın bana “Bu kulüpten ayrıldığım için mutlu olduğumu bil dediğinde neyi kastettiğini anlıyordum.
2007 yılının Ocak ayında, Birleşmiş Milletler Gelişim Programı, yaptığı yardımlardan etkilendiği Didier Drogba'ya “İyi Niyet Elçisi unvanını verdi. Futboldan kazandığı parayla sık sık ülkesindeki ve tüm Afrika'daki hayır kuruluşlarına bağışlarda bulunan Drogba için geçtiğimiz Şubat ayında, İngilizlerin ünlü The Daily Telegraph gazetesinde yayınlanan bir makalede, ülkesi için yaptıklarının Fildişi Sahili Devlet Başkanı'ndan dahi fazla olduğu yazılıydı. The Didier Drogba Foundation adında bir yardım kurumu yaratan ünlü futbolcu, kaleme aldığı otobiyografi kitabının ve “Didier Drogba'nın Olağanüstü Kaderi adlı DVD'nin tüm gelirlerini de bu kuruma bağışladı. 2009 yılında yaptığı bir reklam anlaşmasından aldığı 3 milyon Euro'luk bedelin tümüyle de, doğduğu kent Abidjan'da bir hastane yaptırdı.
Didier Drogba'nın adını taşıyan bir de stadyum var. Yıldız oyuncunun kariyerinin ilk adımını attığı Levallois kulübü, Drogba'nın Marsilya'dan Chelsea'ye transferinden aldığı payla geliştirme imkanı bulduğu stadına onun adını vermeyi uygun görmüştü.
Didier Drogba, başarılarla dolu kariyerinde birçok ödül ve unvanın da sahibi oldu. Afrikalı yıldızın, evinde küçük çaplı bir müzeye sahip olduğunu söylemek abartı olmayacaktır. Drogba'nın bugüne dek kazandığı ödül ve unvanlardan bazıları ise şunlar:
UEFA Kupası Gol Kralı: 2003-04
Premier Lig Altın Ayakkabı: 2007, 2010
Afrika Uluslar Kupası Gol Kralı: 2012
Afrika Uluslar Kupası En İyi Takım: 2006, 2008, 2012