Fotomaç'ın usta yazarları Bursaspor - Galatasaray maçını değerlendirdi

SERKAN YETİŞMİŞOĞLU | KAÇAN BALIK! 2 gün önce A Milli Takım'a seçilen Muhammed Şengezer yedek kaldı. 30 bine yakın taraftarın desteklediği Timsah, perdeyi erken açtı. Sağdan rüzgar gibi sıfıra inen Yusuf Erdoğan'ın nefis ortasına kale ağzından yatarak ayak koyan Sakho, tam 183 gün sonra gol orucunu bozdu. Sakatlanan Onur'un yerine Lima 38. dakikada girince, Timsah 'fabrika ayarlarına' geri döndü! İşte o Lima, 4 dakika sonra topla buluştu, bekledi, ölçtü, biçti ve Saivet'ye nefis bir asist yaptı. Saivet de ceza yayından öyle müthiş bir füze çıkardı ki; 90'daki örümcek ağlarını alıp farkı 2'ye çıkardı. Ancak 45+2'de yenen gol hiç hesapta yoktu. İlk devrede ayağa paslarla ani atağa çok iyi çıkan ve bir yelpaze gibi açılan Timsah, 8'de 4 isabetle 2 gol çıkardı. Hakem Suat Arslanboğa, ilk yarıda kolu açık olan Emre Taşdemir'e penaltı veremedi! Ama aynı hakem, VAR'a gidip Aytaç-Belhanda mücadelesine penaltı verdi ve skor eşitlendi! 63. dakikada 2-0'dan 3-2 geriye düşen Bursaspor, beraberlik için yüklendi. Hakem, sarısı olan ve Badji'ye sert giren Emre Taşdemir'i 2. sarıdan atamadı. 78'de Umut Nayir'le 4-4-2'ye dönen Timsah, Kubilay'la 3 forveti de deneyip tek kale oynamasına rağmen, puan çıkaramadı! SERKAN KORKMAZ | HAYAL Skor 2-0'a geldiğinde ev sahibi takım lehine Emre Taşdemir'in ceza sahasında elle oynadığı pozisyonda bir de penaltı verilmemişti. Emre, 59'da gördüğü sarı kartla oynarken, yaptığı sarı kart gerektiren bir faul sonrası oyundan alındı. Oysa ki, ikinci sarıdan atılmaydı. 18 Süper Lig takımı içinde en zayıf kadro bence Bursaspor'unki. Buna rağmen yeşil-beyazlılar, canla başla puan cetvelinde tehlikeli bölgeden çıkmak için 3 puan için oynadı. Türkiye'nin en iyi teknik direktörlerinden biri olan Samet Aybaba, bu kadroyla her şeye rağmen iyi iş yapıyor. Hakem Arslanboğa'nın, yardımcılarının ve VAR'ın da yardımıyla Galatasaray çok kritik bir maçı kazandı, liderle puan farkını 6'ya indirdi. Sarı-kırmızılı taraftarlar şimdi Başakşehir'i yendiklerini hesap edip, aradaki puan farkının aslında 3 olduğunu düşünüyor. Bu düşünce biçimini fazla iyimser buluyorum. Galatasaray lige verilen uzun arada mevcut oyununun üzerine koymazsa kalan 8 maçını içeride Akhisar ile bile oynasa şampiyon olamayabilir. Hele hele Kayseri'de izlediğim Başakşehir'i değil Türkiye'de herhangi bir takım Avrupa'nın belli başlı takımları bile zor yener. Özetle; lige verilen arayı Terim ve Galatasaraylı futbolcuların iyi değerlendirmemesi halinde şampiyonluğun ancak rüyası görülebilir. LEVENT TÜZEMEN - GALATASARAY İÇİN SON ŞANS Futbol hem takım hem de pozisyon oyunudur. Özellikle Belhanda- Feghouli ikilisinin kendilerinden başka oyuncu yokmuş gibi davranıp 'Al Feghoulicim, ver Belhandacım' şeklinde sadece birbirleriyle yaptıkları paslaşmalar, Galatasaray'ın oyun anlayışına darbe vurdu. Yenilen gollerde defansın büyük hatası vardı. Özellikle Luyindama'nın aşırı özgüvenli oynayıp riske girmek için çaba sarf etmesi basit oynamayı tercih etmemesi Bursaspor'un pozisyon üretmesine neden oldu. Onyekuru'nun destek vermediği Emre, tek başına kanadını savunmaya kalktı. Nedense Galatasaray deplasmanlarda ya da içeride ilk yarıları hep kötü oynuyor. Terim'in kalan haftalarda bu defoya çözüm üretmesi gerekir. Soyunma odalarındaki sihir yine ön plana çıktı, Fatih Terim başta Belhanda-Feghouli olmak üzere bence her oyuncuya gereken çıkışı yaptı. İkinci yarı daha takım gibi düşünen, mücadeleyi bir bütün halinde yapan bir Galatasaray sahaya yansıdı. Galibiyet golünde Feghouli'nin sol ayağıyla yaptığı vuruş mükemmeldi ancak bu Onyekuru bukalemun gibi... Türk Telekom'da şahlanıyor, deplasmanlarda sakatlanma korkusu yüzünden son vuruşları etkili yapamıyor. Galatasaray için bu dönüş son şanstı. Bir daha futbol şansı yanlarında olmayabilir. ERMAN TOROĞLU | SUAT TİMSAHBOĞAN Türkiye'de bu kabiliyetsiz hakemlere VAR geldi. Şimdiye kadar bunları kabiliyetsiz zannediyordum. Ama VAR geldikten sonra şunu görüyorum ki hem de çok net biçimde bunlarda karakter eksikliği var. Her şeyi bir tarafa bırakın, maç şöyle bitmiş, böyle bitmiş. Emre Taşdemir elle kolla net bir penaltı yapıyor. Hakem Arslanboğa görmüyor. VAR'ın başındaki Cüneyt Çakır da görmüyor. Galatasaray'ın penaltı olan pozisyonunu hakem vermiyor ama Cüneyt Çakır hiç sektirmiyor. Penaltıyı verdiyor. Peki Cüneyt Çakır Emre'nin elle oynadığı pozisyona niye çağırmıyorsun. Yemiyor değil mi! Skor hiç önemli değil. Maç devam ediyor. Aynı Emre bir sarı kart görüyor. Dakika geliyor 73'e. Bu sefer net ikinci sarıyı görmesi lazım. Hakemden tık yok. Kenardan Fatih uyanıyor. Daha maç başlamadan Emre'yi oyundan alıyor. Yahu hakem insan bundan utanır ya. Fatih diyor ki sana 'Sen hakem değilsin arkadaş. Sen hakem olsan atardın'. Şimdi sorarım Fatih Terim'e. Galatasaray'ın başında olmak kolay. Ey hoca. Küçük takımların başında olsaydın. 365 günün 350 günü ceza yerdin. Ama maalesef Türkiye'de bu iş böyle. Yani nasıl. Yersen. Yemezsen gargara yapacaksın. Yahu hakemler utanın. Hem maçtan para alıyorsunuz hem VAR'dan. Sonra da kul hakkı çalıyorsunuz. Şunu unutmayın en ağır şey kul hakkıdır. Çünkü siz bunu göstere göstere yapıyorsunuz. Galatasaray maçından 2 saat önce Başakşehir'i seyrediyorum. Kayseri'nin attığı gol net faul. Kayserili oyuncu bir serbest vuruş atılırken Başakşehir kalecisinin üzerine gidiyor. Başakşehir kalecisi de topa doğru hamle yapmışken ona bir çakıyor bozuyor ve o pozisyon sonunda gol oluyor. Resmen çalışılmış bir pozisyon. Daha orta gelmeden 7-8 metreden kaleciye bakarak koşuyor. Yani hedef kaleci. Hakem ne iş yapar bilemem. Dün şu net bir şekilde gözüktü. 1. Başakşehir'in maçını izledim, 2. Galatasaray'ın maçını izledim. Başakşehir, Kayseri'yi abartmıyorum 8-2 falan biterdi. Başakşehir'in futboluna doyum olmadı. Kendimi bir Avrupa takımı izliyormuş gibi hissettim. 1 saat sonra Galatasaray maçını izledim. Mevlam kayıra, saldım çayıra şeklinde top oynayan bir Galatasaray. Şahsi becerilerle maçı çevirdiler. Hakemin de yardımıyla. Yani Türkiye'de bir orta oyunu oynanıyor. Ve bu rezilliği resmen seyrediyoruz. Payı olanları Allah bildiği gibi yapsın. Benim söyleyeceğim bu kadar.