Mesut Özil, Jack Wilshere'in havadan gelen pasını omzunun üstünden bir bakışla süzüyor. Top gökyüzünden geliyor ama sanki yastığın üstüne bozuk para atmışsınız gibi sekmeden yere iniyor. Çoğu oyuncu hızlanır, topu kontrol etmek için çabalar ve arkasındaki rakiple birlikte hızlanır. Özil ise hızlanmıyor, yavaşlıyor. Adeta yürüyor. Topa bakmıyor, ihtiyacı da yok zaten. Topun nerede olduğunu biliyor. Bunun yerine Giroud'nun nerede olduğuna kısa bir bakıyor. Fransız takım arkadaşıyla sadece 12 gündür beraberler ama onun oyununu mükemmel biçimde okuyor. Giroud'ya mükemmel bir pas atıyor. Yumuşacık bir dokunuşa ceza alanı içerisinde Giroud'ya basit bir vuruş yapmak kalıyor. Pasın hızı o kadar iyiydi ki Giroud'ya vuruş yapmak için zaman, düşünce ve alan bıraktı. Minik bir dokunuşla top ağlarla buluştu.