Kevin-Prince Boateng'den Beşiktaş itirafı!

Beşiktaş'ın başarılı futbolcusu Kevin-Prince Boateng Alman basınına bir röportaj verdi. Türkiye'deki durumundan ve Beşiktaş'a transfer olma sürecinden de bahseden yıldız futbolcu, corona virüsü ile ilgili de konuştu. İşte Beşiktaş'ın Ganalı yıldızının açıklamaları: Çok sabırsız bir adamım. 40 günden fazladır evde ailemleyim ve pozitif düşünmeye, tünelin sonundaki ışığı görmeye çalışıyorum. Herkesin böyle olamadığı günler olabilir ancak çocuğumuz böyle anlarda ortaya çıkıyor ve 'Corona virüsü bitince sonunda okula gidebileceğim' diyor. Ona peşimde dolanma dedim. 24 saatimizi olabildiğince güzel geçirmeye çalışıyoruz. Ailece insanların yüzünde bir gülümseme oluşturabiliyorsak, mutlu oluyoruz. Biz eğleniyoruz gerçekten, gülüyoruz. Oğlum sürekli 'Baba, ne zaman yeni video çekeceğiz' diyor. 'TÜRKİYE'DE FUTBOLCU KRALDIR' Beşiktaş taraftarı gerçekten fanatik. Sokaklarda yürüyemiyorsun, çılgına dönüyorlar. Türkiye, sana kral olarak davranılacağın az ülkeden biri. Restoranda aşçı çıkıyor ve seninle tokalaşıyor çünkü sen onun yemeğini yediğin için gurur duyuyor. Türkiye'de bir futbolcu, kraldır. Berlin'de birçok Türk ile birlikte büyüdüm ve kültürünü çok iyi biliyorum. Benim hep Türkiye'de oynamamı isterlerdi, teklif geldiğinde hemen evet dedim. Türk arkadaşlarım da çok sert Beşiktaş taraftarları ve bana 'Sonunda eve geliyorsun' dediler. Statta olanlar çılgınca, taraftarlara koşuyorsun bir gladyatör gibi. Çok gürültülü. Yanındaki takım arkadaşın seni duyamıyor, bu inanılmaz. Taraftarsız futbol, futbol değil. Futbolu bizden alınca zorlandık ancak taraftar olmayınca daha çok zorlanırız. Ancak maalesef şu anda yapılabilecek en iyi şey bu. Sağlıklı olmayan insanları düşünmeliyiz. Tekrar başladığında en azından televizyon karşısındaki insanları biraz mutlu edebilmeliyiz. Corona sonrasında futbol farklı olacak. Transfer ücretleri, maaşlar değişecek. Para çok farklı değerlendirilecek ve bence bu pozitif bir şey. Bir oyuncunun iyi bir sezon geçirmesi, bir sonraki sezon yıllık 8 milyon euro kazanması anlamına gelmeyecek. 18 yaşında Kovac bana, 'Eğer bir Ferrari sürüyorsan, Ferrari gibi oynamalısın' dedi. Şu anda Ferrari süren çok futbolcu var ama neredeyse Ferrari gibi oynayan kimse yok. 'SADECE MESSI VE RONALDO BAŞARDI' Kariyerlerinin ardından aynaya bakıp, 'Her şeyi başardım' diyecek sadece 2 oyuncu var. Bunlar Ronaldo ve Messi. Gerisi, 'Şunu da yapabilirdim, şu da olabilirdi' diyecek. Ben de böyleyim, daha fazlasını yüzde 100 yapabilirdim. Bunu biliyorum. Yine de iyi bir kariyerim oldu. Çok fazla ülkede oynadım, birçok dil öğrendim ve başka kültürlere adapte oldum. Olayların gidişinden memnunum diyebilirim. Ben açıkçası şarkıcı olmak isterdim, bence futbolculardan bir adım daha yüksekteler. Sahnede tek başınasın ve 80 bin kişi sana bakıyor, bu çok havalı bir şey. Ancak şikayet etmek istemiyorum, hobimi mesleğime dönüştürdüm. Çocuğum beni google'da aradığında gururlanmalı dedim. Her zaman bu düşüncem yoktu, zamanla oldu. Futbol, taraftarlar, gol atmak... Bunlar güzel şeyler ama çocuklarımın 'Bak, babam ne yapmış' demesini de isterim. Benim için pozitif şeyler okumasını isterim. 'BERLİN BENİM EVİM' Hertha Berlin uyandırılması gereken bir dev. Berlin benim evim. Almanya'ya tekrar döndüğümde, 1-2 yıl daha orada oynamak isterim. Birkaç rapçi ile birlikte bir marş yapmayı da istiyorum. Henüz olmadı ama bunun hayalini de kuruyorum. Böylece Hertha Berlin'i daha modern bir bakış da kazandırabiliriz.