Spor yazarları Malmö - Galatasaray maçını değerlendirdi

LEVENT TÜZEMEN – AKIL TUTULMASI

Galatasaray eksildikçe, kadro olarak krize girdikçe oyun olarak daha da güçleniyor. Çünkü oyuncular sahada "Galatasaray ailesi" aidiyetiyle mücadele ediyor. Malmö'nün dondurucu soğuğunda Galatasaray golü yiyor ama dağılmıyor. Büyük sürpriz sonucu savunmanın rejisörü Davidson Sanchez sakatlanıp çıkıyor. Ben dahil tüm Galatasaylılar "Bu havalara alışık Nelsson oyuna girer" diye düşünüyordu.

Okan Buruk geri adım atmadı ve kazanmak için oyuna sol ayaklı tekniği yüksek Kerem Demirbay'ı aldı. Okan hocanın Kerem hamlesi Galatasaray'ın pas kalitesini yukarı çekti. Bazı krizler kulübeye çakılan oyuncular için fırsat olurmuş. Bu fırsatı ele geçiren Jelert doğup büyüdüğü iklimde oynamadığı için üzgün olduğunu dile getiren Kerem Demirbay'ın güzel ortasını kalite bir vuruşla gol yaparak Galatasaray'ın oyuna tutunmasını sağladı.

İkinci yarı Galatasaraylı oyuncuların yürekli, disiplinli ve coşkulu mücadelesine tanık olduk. Büyük usta, asistlerin kralı Mertens'in Malmö kalesi önünde oluşturduğu pas duvarı Yunus, Sara, Kerem, Jelert gibi oyuncuların hücumda etkili olmalarını sağladı. Bu sezon Avrupa'da gol atmayı adet haline getiren Yunus, ustası Mertens ile yaptığı duvar pası sonrası 5'inci golünü attı ve Galatasaray'ın geriden gelip öne geçmesini sağladı.

İğne ile oynayan Abdülkerim savunmada hata yapmadı. Berkan hücuma sık çıktı ve Yunus'la iyi anlaşıp basit oynadı. Maçı mükemmel yöneten Okan Hoca'nın ister fantezisi deyin, ister akıl tutulması olarak kabul edin iyi onayan Jelert ile Sara'yı çıkarıp yerlerine Ziyech ile Efe Akman'ı alması ters tepti.

Bu iki değişiklik Galatasaray'ın direncini bozdu, baskı yemesine neden oldu ve bu baskıda müthiş kurtarışlar yapan Muslera maalesef Malmö'nün ikinci golünü önleyemedi. Galatasaray kaybetmedi ve yenilgisizliğini korudu ama avucundaki galibiyeti kaçırmasaydı ilk sekizi garantilerdi.

MUSTAFA ÇULCU – KALECİYE KIYAK

İskandinav ülkelerine özgü fizik gücü ve sertlikle oyuna başlayan Malmö, ilk 15 dakika geçilirken 5 faul yapmış, Galatasaray ise sıfır faul. Davidson sakatlanıp çıkana kadar Galatasaray üçlü savunma gibi göründü, Jelert'i sağ önde tuttu. Rakip defans arkasına Batshuayi'ye atılan uzun toplarla gol aradı ancak Batshuayi top tutamadı.

Kerem'in girmesi ile oyun Galatasaray hakimiyeti geçti. Üçüncü bölgede daha fazla üretmeye başladı. Sara ve çıkana kadar Mertens çok iyiydi. Avrupa Ligi'nin golcüsü Yunus, muhteşem bir gol attı. Galibiyeti korumak, oyunu tutmak için yapılan değişiklikler sonrası rakibin yoğun baskısı ile uzatma dakikalarında beraberlik golü geldi. Galibiyetle dönmek işten bile değildi ama olmadı.

İngiliz hakem John Brooks, 34 yaşında 2 yıldır FIFA hakemi. Temmuz 2024'te UEFA 1. kategoriye yükseldi. Son derece sakin, soğukkanlı ve kararlı bir hakem. Premier Lig'e özgü temaslı oyuna izin verdi. Lakin bazı sert hareketlerde ve Malmö kalecisinin oyun 1-0 iken zaman geçirmesine önlem almalıydı. Elindeki topu 16-23 saniye aralığında oyuna soktu.

Rosengren'in, Galatasaray ceza alanı içinde Abdülkerim'e kayarak kontrolsüz girişi net sarı kart olmalıydı faul dahi vermedi. Galatasaray 36 ve 49. dakikada Mertens ile penaltı bekledi devam kararları doğruydu. 76. dakikada golde ilk pasta Batshuayi net ofsayttı, iptal doğru. İlk yarıda Galatasaray ataktayken devreyi bitirme anı ve Yunus'un sakatlanmasında Malmö'nün atağında oyunu durdurması tepkilere neden oldu. Maçta 22 faul ve doğru gösterilen 4 sarı kart vardı.

ZEKİ UZUNDURUKAN – ARTILAR VE EKSİLER

Galatasaray maça çok düşük tempoda başladı. Malmö ise hızlı top çevirip, hızlı hücumlar yaparak Galatasaray kalesine geldi. Malmö baskılarında 4'lü savunmaya geçen Cimbom, hücuma çıktığında 3'lü defans ile mücadele etti. Malmö, ilk 20 dakika Galatasaray'ı oyuna ortak etmedi. Kanatları çok iyi kullanan rakip, bir kenar ortası ile golü buldu.

Yediğimiz golde Berkan, Larsen'e çok uzak kalırken, Metehan ise Botheim'e o kadar rahat kafa vurdurdu ki... Golü yedikten sonra üzerine bir de Davinson Sanchez sakatlanınca 'eyvah' dedik. Ama Davinson'un yerine giren Kerem Demirbay, harika bir asistle Jelert'i gördü ve beraberlik golümüz geldi. İlk yarının son anlarında Yunus'un nefis bir vuruşu vardı. Maça kötü başladık ama ilk yarının son bölümünde çok etkili bir oyun oynadı Galatasaray!

Okan Buruk'u Kerem hamlesi için tebrik etmek lazım. Korkusuzca Kerem'i soktu oyuna. Normal şartlarda başka bir hoca olsa sahaya bir stoper sürerdi. Galatasaray ikinci yarıya daha coşkulu başladı. 56'da Yunus Akgün çıktı sahneye. Mertens ile duvar pası yapıp, harika bir vuruşla Galatasaray'ı öne geçirdi. 2-1'i yakaladıktan sonra maçı tek kaleye çevirdik. Dalga dalga Malmö'nün üzerine gittik.

Geldiği günden beri sürekli eleştirilen Jelert, dün iyi oynadı, gol attı. Büyük moral buldu. Jelert bundan sonra Okan hocadan daha fazla forma şansı bulacaktır. Her şey yolunda giderken son dakikalarda büyük baskı yedik. Uzatmalarda da golü yedik. Çok yazık oldu. 3 puan avucumuzun içindeyken 1 puana razı olduk! 1 puan ilk 8 yolunda kötü değil elbette! Ama 2-1'i bulduktan sonra 3'ü çok rahat bulabilirdik. Olmadı! Uzatma dakikaları tam bir kabus gibiydi. Bunca eksiğe rağmen deplasmanda alınan puan hiç de kötü değil! Dinamo'yu yener, ilk 8'den 16'ya adımızı yazdırırız.