Maçın başında her iki takım da ikinci bölgede boşluklar buldu. Savunmadan çıkarken de top kayıpları yaptılar. Fenerbahçe kontratakla özellikle Maximin'in bölgesinden gol aradı. Galatasaray, Osimhen'e yüksek oynayıp indirdiği toplarla pozisyon aradı. Bu yöntemle de ilk yarıda iki gol buldu. İkinci yarı Galatasaray daha temkinli ve kontrollüydü. Fenerbahçe ise şuursuzca gol arayan taraf iken üçüncü golü yedi. Kazanılan penaltı golü getirdi ama oyunu çevirmelerine yetmedi. Galatasaray haklı bir galibiyet aldı. Maçın hakemi Atilla Karaoğlan 23. dakikada her iki kulübeye kime gösterdiğini anlayamadığımız birer sarı kart çıkardı. 25'te yedek oyuncu Mert Hakan Yandaş'a sarı gösterdi. Bu şekilde sarı kartlarla oyunu disipline etmeye ve kontrol altında tutmaya çalıştı. Tadic'e yaptığı kontrolsüz hareketi dolayısıyla Yunus a çıkan sarı net doğruydu. Maçın en kritik pozisyonu 36. dakikada yaşandı. Fenerbahçe atağında Dzeko topla ilerlerken arkada kalan Sanchez rakibine faul yaptı. Faul olduğu esnada Dzeko topu sola çekerek vurma mesafesindeydi, sağda bulunan Abdülkerim pozisyona yakın ancak kademede değildi. Bu bariz gol şansı dolayısıyla Sanchez'in ihraç olması gerekirdi. Hakem Karaoğlan'ın görüşüne göre bariz gol şansı yoktu ki sarı gösterdi. Hakem sol kolu ile Dzeko nun sola gittiği işareti yapıyor. Ama top önünde olan Dzeko bir vuruşta gol yapabilecek mesafedeydi... Göreceli olan yoruma açık bu pozisyonda hakem kırmızı da verse sarı kart da verse VAR asla karışamaz. 43'te Maximin'e yaptığı kontrolsüz faul sebebiyle Kaan a çıkan sarı kart doğruydu. 61'de Abdülkerim ile Fred mücadelesinde hakem Fenerbahçe lehine bir penaltı yarattı. Komediydi. Kimse bir şey anlayamadı. Bu penaltı ve ardından verdiği ya da vermediği fauller, sarı kartlar tuhaf ve dengesiz olmaya başladı.