Son dakika Galatasaray haberleri: UEFA Şampiyonlar Ligi Play-Off turu ilk maçında Galatasaray, Norveç temsilcisi Molde ile deplasmanda karşı karşıya geldi. Sarı kırmızılılar mücadeleden 3-2'lik galibiyetle ayrıldı. Fotomaç Gazetesi yazarları, Molde - Galatasaray maçını dikkat çeken ifadelerle değerlendirdi. İşte o yazılar... (GS spor haberi)
Icardi'nin Galatasaray'dan aldığı para anasının ak sütü gibi helal olsun. Arjantinli yıldız kalbiyle oynuyor, takımının kazanması için sahada gücünü harcamaktan kaçınmıyor. Attığı gol birinci sınıftı. Galatasaray nihayet uzun yıllar sonra aradığı büyük golcüyü buldu. İcardi'yi PSG'den alıp getirenleri de kutluyorum.
Ayrıca İcardi'nin Mertens'in boş kaleye kaçırdığı gol öncesinde verdiği pas ne kadar zeki olduğunun bir göstergesiydi. İcardi'nin jeneriklik olacak golü Galatasaray'a devler ligi kapısını araladı.
Galatasaray erken golle geriye düştükten sonra kısa bir süre bocaladı. Orta sahaya hâkim olamadığı için rakip iki pasta hücuma kalktı. Berkan-Oliveira ikilisi Torreira'nın yokluğunda orta alanda Molde hücumlarını etkisiz hale getiremedi.
Okan hocanın Yunus tercihi doğruydu ve meyvesini verdi. Oliveira'nın attığı frikik golü öncesi Yunus'a faul yapıldı, İcardi'nin o muhteşem golünün pasını da Yunus verdi. Galatasaray yönetimi ile Okan Buruk bir karar vermeli ve Barış Alper Yılmaz'dan çok daha yetenekli olan tekniği, çalım becerisi, yüksek Yunus'u bir Türk oyuncu olarak satmamalı.
Çünkü Yunus böyle kaliteli oyuncularla oynadığında çok daha verimli olacağını düşünüyorum. Sacha Boey çok çalışkan ama pozisyon bilgisi zayıf olduğu için hata yapıyor. Yenilen ikinci golde rakibini unuttu. Molde sürekli Beoy'in kanadından atak geliştirdi.
Mertens'in fizik gücü dağınıktı. Gol kaçırdı gereksiz bir faul yapıp Yunus'un güzel golünü iptal ettirdi. Okan hocanın Kerem Demirbay'ı oyuna alıp Mertens'i çıkarması geç kalmış bir hamleydi.
SERKAN KORKMAZ – YETİŞ TORREIRA
Türk futbolu ve Galatasaray için hayati bir maç geride kaldı. Şampiyonlar Ligi'nde bir Türk takımı olması elbette çok önemli. Şampiyonluklar ve kupalarla dolu tarihinde en büyük gururu UEFA şampiyonluğu olan Avrupa Fatihi için devler arenasına girmek ve ilerlemek lig şampiyonluğundan da önemli. Torreira'nın yokluğu, transferlerin geç gelmesi nedeniyle Norveç deplasmanına çıkmak yeterince tedirgin ediciydi.
Keza ev sahibi takım maça iyi başlayıp temsilcimizi domine etti. Kornerden gol yiyerek erken dakikalarda geriye düşünce hepimiz çok endişelendik. Oliveira'nın baraja çarpıp ağlarla buluşan golü, Icardi'nin Yunus'un enfes pasını sanatçı dokunuşuyla süslemesiyle öne geçmeyi de başardık.
İcardi için söyleyecek söz bulamıyorum. Başta Galatasaraylılar olmak üzere bazı Türk futbolseverler gibi bana da "dünyanın en iyi golcüsü" gibi geliyor çoğu zaman. Sarı kırmızılılar öne geçerken, üstün oynarken, skor 2-2'ye geldikten sonrada Muslera'nın kritik kurtarışları devredeydi.
Molde gibi bizden daha hazır ve "takım oyunu" olarak daha üstün bir rakip karşısında umutları rövanşa taşıyarak dakikaları yedik. Fakat rakibin artan baskısı, disiplinli oyunu ve kondisyonu sadece dün akşama dair değil İstanbul'daki maç için yeterince endişe vericiydi. En kritik eksiklerden biri olan "8 numara" transferi için daha erken gibi duruyor (maalesef). Neyse ki; Torreira var.
Sarı kırmızıların dün geceki gibi bir orta sahayla değil Şampiyonlar Ligi, Konferans Ligi'nde bile başarılı olması hayal. Yunus Akgün için dün geceki performansından dolayı çok sevindim. Ona hep inandım ve azıcık böbürlenmeye hakkım olduğunu düşünüyorum. Gideceğinin konuşulduğu şu günlerde ben Galatasaray'da kalmasının onun için de Galatasaray için de daha hayırlı olacağı kanaatindeyim.