Gündüz Adana Demirspor- Kayserispor maçını seyrederken kendimi İngiliz ligi izliyormuşum zannettim. Son yıllarda gördüğüm en güzel maçlardan biriydi. Galatasaray karşılaşması da ona benzer olur dedim ama o kalitede olmadı. Sarıkırmızılı ekip erken golü buldu. Sonra Zaniolo ile bir pozisyon daha yakaladılar ama bu futbolcunun bencilliği takımına farkı açtıramadı.
Sonra gelen iki Karagümrük golü... Bu şunu gösteriyordu; sarıkırmızılılar hep beraber pres yapıp alanı daraltamadılar. Kopuk kopuk pres yapınca karşılarında top tekniği yüksek oyuncular da olunca, oyuna bir türlü hakim olamadılar.
İkinci yarı değişiklikler baskı yarattı ama bu kadar kalabalık defansta o ortalarla bir şey yapamazdın. Aslında Karagümrük, biraz daha rakibin üzerine gidebilse, top kullanabilse 65-70'ten sonra Galatasaray defasında mutlak pozisyon yakalarlardı.
Hakem Volkan Bayarslan, kötü maç yönetmedi. Sonlara doğru Galatasaray'a biraz sempatik baktı ama sarı-kırmızılıların lehine verdiği ikinci penaltı, penaltı değildi. Ama maalesef iki hafta evvel Ankaragücü aynı şekilde Fenerbahçe'ye kurban edildi. Hep söylerim penaltı, penaltı gibi olmalı. Ama maalesef İstanbul'da bunlar olmuyor.
Kaderinize razı olacaksınız. İcardi bu penaltıda hakeme yardım etti, topu kaleciye verdi. Dün gece Galatasaray, belki zaman zaman iyi mücadele etti ama iyi futbol oynamadılar. Sahada futbolcular da gergindi, kenarda Okan Buruk da... Galatasaray'da son derece iyi mücadele eden, sonuna kadar kavga eden Kerem ve Boey vardı. Onun haricindekiler, maalesef yükü eşit paylaşamadı.
SERKAN KORKMAZ – BİRİNCİ FİNAL
Galatasaray kazandığında kupa kaldıracağı bir maça başlamıştı adeta. Tempo, hücum pres üst düzeydi ve golünü de erkenden bulmuştu. Fakat attığında sevinmediği golle beraberliği bulan Diagne ile tribünler kısa süreli bir şok yaşıyordu. Olsun takım iyi oynuyordu ve henüz ilk yarının bitmesine bile daha çok vardı.
Takımın en güvenilir ismi Muslera dahil komik hatalar ve tuhaf gollerle Pirlo'nun takımı bir anda 1-3 öne geçmişti. Arada (öncesinde ofsayt yoksa) Zaniolo'ya yapılan bir penaltıyı es geçen Bayarslan, ilk yarının sonu geldiğinde VAR'ın devreye girdiği bir pozisyonda penaltı kararı alabildi ve Oliveira ile durum 2-3'e geldi.
İkinci yarı Galatasaray oyunu rakip yarı alana yıkıp beraberlik golü için baskıyı artırdı. 60'ta Icardi sahaya sürüldü ve santrfor olarak görev yapan Zaniolo kenara alındı. Birkaç dakika sonra Rashica'nın düşürülmesiyle kazanılan penaltıda Icardi beyaz noktaya yöneldi. Arjantinli'nin kariyerinin en kötü penaltısını bu maçta kullanmasıyla tansiyon zirve yaptı.
Bu tip durumlarda ilk penaltıyı gole çeviren kişi aynen devam etse daha mantıklı olur bence. Karagümrük'te kalecisi Batuhan önemli kurtarışlarla takımını ayakta tutuyor Galatasaray baskısını giderek arttırıyordu. Baskı meyvesini maçtaki inişli çıkışlı performansıyla dikkat çeken Boey'in golüyle verdi.
Maçın son düdüğüne (uzatmalarla birlikte) 15 dakika kadar vardı ve Galatasaray ilk düdüğünden itibaren final gibi oynadığı maçta davul gibi gerilmişti ancak bir o kadar da coşkuluydu hala. Fakat; olmayınca olmuyor... Rakip kaliteli bir rakipken ne kadar iyi oynarsanız oynayın, bireysel hatalarla beraber geriye düşülünce, panik havasına girmeden ayakta kalmak çok zor.
Bu ligde yedi final maçı vardı Galatasaray'ın artık altı finali kaldı. Haftaya Dolmabahçe'de oynanacak derbi ligin zirvesini şekillendirecektir kuşkusuz ancak her sonuçta heyecan son haftaya kadar nefes kesmeye devam edecek diye düşünüyorum. Kim bilir belki de; Galatasaray belki de dün geceki bir puanla şampiyon olacak.
LEVENT TÜZEMEN – SERGIO ATMALIYDI
Boey'in attığı beraberlik golü G.Saray'a belki 1 puan kazandırdı. Bu puan şampiyonluk yolunda inşallah kıymetli olur. Ben Karagümrük takımını ve özellikle F.Bahçe maçında 0 asistle oynayan Borini'yi bu kadar istekli ve coşkulu görmedim. İtalyan Borini 2 gole imza atarken şaşırtan bir mücadele ortaya koydu.
G.Saray eğer 3-1 yenik duruma düşmüş ve sonradan galibiyet yolunu açacak penaltıyı İcardi ile kaçırdıysa bu tamamen bireysel beceriksizlik ve fantezidir. Yenilen iki golde Nelsson'un ciddi hatası vardı. Muslera'nın geçmişten ders almayarak, fantezi yaparak rakibe kaptırdığı top gol oldu. Okan hocanın G.Saray 'da büyük işler yapan Muslera'yı uyarması gerekir. Uruguaylı kaleci artık kafasına göre takılmayı bırakmalıdır. Ayrıca sahanın en iyisi Oliveira penaltıyı mükemmel bir vuruşla gole çevirmişti.
Topun başına İcardi'nin geçmesi tamamen fanteziydi ve Okan Buruk müdahale etmeliydi. Sırf tribünler sevdiği şarkıyı söylesin diye Uruguaylı yıldıza attırılmamalıydı. Çünkü oyunun içinde hala sıcak durumda olan Oliveira topun başına geçmeliydi.
Karagümrüklü oyuncular zamanı kullanmak için hep ağır hareket etti. İki penaltı vermesine rağmen Volkan Bayarslan gibi hakemler çok tehlikelidir. Neden mi oyunu sürekli soğuttu, VAR'la konuşmalarını uzun tuttu. Vakit geçiren rakibe izin verdi ayrıca G.Saray lehine çaldığı faullerde rakip oyuncularla resmen istişare yaptı. İkinci yarıyı 7 dakika uzatması komikti.
Sonuçta G.Saray evinde 3-1 geriye düştüğü maçta maçı çevirecek pozisyonları buldu ama fantezi ve ciddi bireysel hata bunu engelledi. Okan hocanın sahanın en iyisi Oliveira'yı çıkarıp G.Saray'ın tam baskı kuracağı sıralarda halı saha anlayışıyla oynayan Mata'yı alması yanlış bir hamleydi.