ZEKİ UZUNDURUKAN - HAKEME RAĞMEN
Maçın ilk yarısında Abdülkerim Bardakçı, öyle ucuz bir kartla atıldı ki... Hava topu mücadelesinde hiçbir şey yok.
ZEKİ UZUNDURUKAN - HAKEME RAĞMEN
Maçın ilk yarısında Abdülkerim Bardakçı, öyle ucuz bir kartla atıldı ki... Hava topu mücadelesinde hiçbir şey yok.
Bunun neresi sarı kart! Ey Yaşar Kemal Uğurlu, bu pozisyon sarı kart ise, ilk devrenin son anlarında ceza sahasında Kerem'e yapılan hareket, bin kere penaltı olur.
Madem bu kadar ucuz sarı kart çıkarıp, bir takımı 10 kişi bırakıyorsun, o zaman Galatasaray lehine o penaltıyı nasıl vermezsin!
Gaziantepspor; hızlı bir hücum ve 3 pasla golü buldu. Gomis ilerlemiş yaşına rağmen ilk yarıda çok koştu, her pozisyonun içinde vardı ve golünü de attı. Kaçırdığı penaltıda aslında topa iyi vurdu ama Günay müthiş bir kurtarış yaptı.
Yunus Akgün, çalım üstüne çalım atmadan topa vurmuyor, kötü bir alışkanlık futbol adına. Oysa yakaladığı anda vursa çok rahat topu ağlarla buluşturabilir.
Devre arasında Okan hoca, Yunus'u uyarmış olacak ki, Yunus bu kez kaleyi gördüğü yerden etkili şutlar attı. Galibiyeti getiren gol de bu şutlardan biri sayesinde geldi.
Kerem Aktürkoğlu ise çok çalışıyor, çok koşuyor, ama final hareketlerinde ya bencil, ya da top kaybederek Galatasaray'ın direncini kırıyor!
Zaten bu yüzden Okan Buruk da ikinci yarıya Kerem ile değil Emin Bayram ile başladı. Galatasaray, 10 kişi oynamasına rağmen ikinci yarının tamamında etkili olan taraftı.
Galatasaray hızlı oynuyor. İlk yarıda oyun lideri Oliveira idi. İkinci bölümde ise Mertens, bir orkestra şefi gibi takımını yönetti. Bir takımda şans da olacak. İki topu direkten döndü, bir penaltısını da kaleci Günay kurtardı.
Sarı-kırmızılılar, kazanmak için sahada her şeyi yaptı. Ve sonunda hakemi de yenmeyi başardı.
Müthiş bir final yaşadı Galatasaray.
Boey, adeta 2 kişilik oynadı ve golde aslan payını Yunus ile ona yazmak lazım.
Seferovic'in vuruşu, Kitsiou'ya çarpıp, galibiyet golü olarak ağlara gitti.
Galatasaray taraftarı ise dün gece olağanüstüydü. Bu galibiyette birinci sıraya taraftarı yazarım!
SERKAN KORKMAZ - KAYBEDENLER
Kabus gibi bir hakem yönetimi izledik dün akşam. Hem Yaşar Kemal Uğurlu hem VAR Serkan Tokat şaşırtıcı kararlara imza attı. Ceza sahası içinde Kerem'in ayağına basıldığı pozisyonda penaltı şüphesiyle, Gazianteplilerin Kerem'e kırmızı kart beklediği anda VAR devreye girmedi.
Lüzumsuz bir sarı kartın üzerine ikinci sarı kartla atılan Abdülkerim'in hava topu mücadelesinde faul yapmış olsa bile sarı kartı hak ettiği kanaatinde değilim. Galatasaray'ın an itibarıyla en büyük problemi Kerem gibi gözüküyor.
Seferovic'in kesildiği bir ortamda Kerem her hafta daha kötüye giderek nasıl 11'de kalmayı başarıyor anlamıyorum. Tüm aksiyonların içinde olması güzel ancak her kararı yanlış! Milli futbolcunu çalım, pas, şut tercihleri şaka gibi...
Oliveira, Mertens ile birlikte maçın en iyilerindendi. Kafayla, ayakla, duran topla gole de yakın oynayarak etkili performansını süsledi.
Mertens gerçek bir saha lideri olduğu yine gösterdi. Mahalle futbolunda penaltıyı yaptıran atardı biz çocukken. Galatasaray adına dün akşam bu gelenek hayata geçse çok iyi olurdu.
Kazandırdığı penaltıda Belçikalı'nın topun başına geçmesi, kullandığı üç penaltıdan birini kaçıran Gomis'in izlemesi daha mantıklıydı. Transfer sezonu biterken direkt 11'de oynayacak bir Türk oyuncu ihtiyacı yine kendini hissettirdi.
Icardi gelince bu takım düzelir mi, bu takımın ihtiyacı, "geliyor" denen Icardi tarzı bir oyuncu mu şahsen hiç emin değilim.
Gaziantep derli toplu bir takım ama karşısında henüz lige hazırmış gibi görünmeyen rakibinin uzun süre eksik oynamasını avantaja çeviremedi hatta bir puana razı olduğunu fazlasıyla hissettirdi.
Sonuçta şansın da yardımıyla hak edenin kazandığı bir maçı izledik.
Erol Hoca, Yaşar Kemal Hoca ve Kerem gecenin kaybedenleriydi.
ERMAN TOROĞLU - ENTERESAN İŞLER
Dün akşam enteresan bir maç izledik. Galatasaray 10 kişi kalmasına rağmen Gaziantep, o bir fazlalığı iyi kullanamadı. Top yaptılar ama finalde kullandıkları toplar kötü olduğu için farkı bir türlü açamadılar.
Onlar bunu yapamayınca da Galatasaray'ın direnci arttı. Onlar da, ne var ne yok direndiler. Bu sefer de Gaziantep'te gerginlik başladı.
Gomis sonradan oyuna girip Galatasaray'ı iki kez ipten aldı daha önce. Dün akşam da Seferovic sonradan oyuna girip Galatasaray'ı ipten alan isim oldu. Zaten Gomis penaltılarda geçen yıllarda da başarısızdı.
Enteresan bir durum!
Galatasaray henüz ahenkli değil ama Gaziantep takım olarak daha bir anlaşmalı oynuyor. Bazı şeyleri iyi çalışmışlar. Ancak hücumda 1-2 futbolcu inanılmaz bencil işler yapınca, neticeyi alamadılar. Ama öyle bir maçtı ki her an her şey olabilirdi..
Tartışılacak pozisyonlar var.
Bence Abdülkerim'in ikinci sarısı, sarı değil!.. İşte hakemler arasındaki bariz karar farklılıkları... Trabzonspor maçındaki dirsek, hem penaltı hem kırmızı kart olması gerekiyordu.
Burada ise Abdülkerim'in kolu rakibine değiyor, o da fazla yükseldiği için..
İki pozisyon arasında büyük fark var, kararlarda da büyük fark var! O zaman da isyan geliyor. Hakemin verdiği penaltı kararı net doğru.
Bazı takımlar böyledir. Rakip bir kişi eksilince dengeleri bozulur, ve kendi oyununu oynayamazlar.
Aynen dün akşamki Gaziantep takımı gibi...
11'e 11 oynarken daha başarılıydılar. Rakip 10 kişi kalınca ise Gaziantep'in kimyası bozuldu.