Galatasaray Başkan Adayı Metin Öztürk, adaylık sürecini ve projelerini anlattı. Kendisinin hep 2021 Mayıs'ın adayı olduğu söylediğini belirten Öztürk, "Çünkü Galatasaray'a başkan adayı olduğunuz zaman bir kere hem ekonomik açıdan kendi olgunluğunu tamamlamış olmak gerekiyor ki aklınız aşınızda kalmasın. Tam konsantrasyon ile buraya zaman ayırabilesiniz. Galatasaray başkanlığı tam mesai gerektiriyor. Galatasaray'ın o kadar büyük sorunları var ki sadece futbolu yok. Basketbol, voleybol, su topu, esporu var. Başkansanız futboldan çıkıp, basketbola geçeceksiniz. Onun yöneticileri gelecek oturup bunları konuşacaksınız. Onun için ben bunun uzun hazırlık ve planlama gerektirdiğini düşündüm. Biz de 2 yılın sonunda hazırız. En önemlisi sadece futbol konusunda değil, biz koca bir aileyiz. Tüm amatör branşlarımızla hazırız. Bunların tamamına sponsorlarımız hazır. Biz seçimi kazanacağımıza inanıyoruz. Ola ki genel kurul bu teveccühü göstermeyebilir, biz buna da hazırız. O zaman tüm sponsorlarımızı seçilen başkanın hizmetine getireceğiz. O başkan bizim elimizde daha iyisi var der, o zaman onu değerlendirir. Biz en azından seçilen başkanımıza bir alternatif üretmiş olacağız. İnşallah biz kazandığımızda da diğer başkan adaylarımız aynı şekilde davranır. Bence her başkan adayı seçilmiş kadar önemlidir benim için. Çünkü emek, zaman, para harcamıştır. Biz onlara saygı duyacağız. Lütuf edip kahve davetimize icabet ederlerse onlardan da faydalanmak isteyeceğiz. Biz sadece 44 kişi ile değil, Galatasaray ailesi ile bu yükü kaldıracağımıza inanıyoruz. Komiteler olacak. Ada, Florya, Kemerburgaz, Taçspor, stadımızda yapılacak olan şeyler var. O kadar çok konumuz var. Onlarla beraber ayağa kaldıracağız. Kendileri kazanırsa bizim insan kaynağımızı sonsuza kadar kullanabilirler. Biz de, ben dahil Galatasaray'ın adamıyız" diye konuştu.
"BİZ YÖNETME LİSTESİ YAPTIK"
Seçim döneminde kullandığı 'Daha Güçlü Galatasaray' sloganını anlatan Metin Öztürk, "60 yaşında biriyim. Adım Metin Oktay'dan geliyor. Demekki bugüne kadar her başkanımızın, yöneticimizin, sporcumuzun katkılarıyla Galatasaray buraya gelmiş. Türkiye'nin bence en büyük markası. Türkiye'nin en büyük markasıysa daha iyisini yapmaya çalışırsınız. Çünkü çağ değişiyor. 'Daha Güçlü Galatasaray' sloganı da buradan çıktı. Bugün büyük bir üzüntü içerisindeyiz şampiyon olamadık diye. Averajla ikinci olduk. İşte Galatasaray güçlü. Hocasıyla, oyuncusuyla, takımıyla, seyircisiyle, insan kaynağıyla güçlü. O zaman aklına gelen slogan 'Daha Güçlü Galatasaray.' İyi var zaten. Biz bunu daha ileri nasıl götürürüz. Dünya değişirken, Galatasaray'ın değişmemesi mümkün değil. Biz hazırlıklarımızı buna göre yaptık. Biz seçim kazanma listesi yapmadık. İlk defa bir aday seçim kazanma listesi yapmadı. Buna dev transatlantik diyorum artık. Bunu yönetme listesi yaptık. Yönetim kurulumuzdaki iki kişi dijitalden geliyor. Biz icat çıkaranlarla bir aradayız. Galatasaray'ın, Türkiye'nin, dünyanın icat çıkaranlara ihtiyacı var. Biz Galatasaray'da pek çok konuda yapabildiğimiz oranda devrimleri gerçekleştireceğiz. Öncelikle kurumsallaşma. Biz Atatürk devrimlerinin peşindeyiz. Ekonomisi batık haldeyken, ekonomi batık diye oturup, ağlamamış. Ne yapmış, bu ülkenin kaynaklarını kullanmış. Harf devrimi yapmış, kadın hakları konusunda bir takım devrimler getirmiş. Baktığınız zaman hayata gözlerini yumduğunda da 57 yaşındaymış. Benden 3 yaş küçükken o günün kötü koşullarında bir devrim yapmış. Osmanlı'yı kötülememiş. Osmanlı'dan gelmenin yaptığı gelenekleri, vizyonu taşımış. Ama ne yapmış, Osmanlı'daki hantallığı bırakmış, çünkü çok büyüyünce hantallık geliyor. Ama devlet terbiyesini taşımış. Onların olumlu taraflarını almış ama oradaki yükleri de orada bırakmış. O yükleri bırakmazsanız ilerleyemezsiniz. Biz de Galatasaray'da öze döneceğiz. Galatasaray Lisesi'nden çıkan bir kültür yumağı var. Galatasaray Lisesi de Cumhuriyet'ten eski. 400-500 yıla dayanıyor. Kurucu başkanımız Ali Sami Yen, şu takımı bu takımı yenin dememiş, Avrupa'daki takımları yenin demiş. O günden o vizyonu koymuş. Biz onun için Galatasaray Lisesi'nden çıkan kültürel değerlerle, Atatürkçü devrimleri harmanlayıp, şu anki dijital dünyayı da işin içine katıp, Galatasaray'ı başka bir yere getireceğiz. Siyasi ideolojiden uzak, liseli-lisesiz kavgasından uzak, tamamen taraftarla iç içe, sadece belli taraftar dernekleriyle değil" açıklamasını yaptı.
"FLORYA'YA EŞOFMANLA GİTMEYİZ"
"Biz sahaya eşofmanla inip, hocanın işine karışmayacağız" diyen Öztürk, "Bazı yöneticilerimizi gördük. Şimdi aday olacağını duyuyoruz. Eşofman giyeceksen tribünde giyeriz, taraftarla beraber. Ama Florya'ya eşofmanla gitmeyiz, tarzımız değil. Hoca eşofmanını giyecek, biz takım elbiseyi giyeceğiz, seyircimiz de tribünde olacak. Roller karışmayacak. Biz tabi gerektiği an taraftarımıza destek olacağız. O gün takımın başında hangi hocamız varsa, hangi futbolcularımız bizim ekibimizdeyse onların maaşlarını zamanında yatıracağız. Hocanın istediği futbolcuyu, bütçe içinde zamanında kampa yetiştireceğiz. Biz hiç bugüne kadar kampa futbolcu yetiştirememişiz. Bugün 12 futbolcumuz ya kiralık ya kontratı bitti. Kalktık hepimiz Manchester United'ı tutuyoruz. Niye? Bir tane ön eleme eksik oynayalım diye. Niye kendi göbeğimizi kendimiz kesmedik. O bataklık gibi sahada 2 haftada 5 puan kaybetmemiş olsaydık hem uzak ara şampiyonduk hem 30 milyon Euro cebimizdeydi hem de elin İngilizini desteklemeyecektik. Elin İngilizi bizi desteklesin. Şu an saçma bir yerdeyiz. Hoca yok, seçim 19 Haziran'da. Mazbata 25'inde alacaksınız. Takım 30'unda kampa gidecek. Kimle gidecek? Hocası kim, futbolcusu kim? Parasını nasıl bulacaksınız? Garip bir durum yani" şeklinde konuştu.