-Aykut Kocaman, bağıra bağıra, davul çala çala Beşiktaş'ın gol atmasını bekle Allah bekledi
-Yürekli adam olsaydı zayıflayan savunmaya karşı Valbuena ile hücumu takviye ederdi
-Şenol, Vida'yı çıkarıp Negredo'yu soktu. Aykut buna karşılık hamle yapmadı. Takımı sürekli geri çekti
-İki çıplak hamama yakışır ama iki korkak nereye yakışır bilemem. İki hoca maç başı 0-0'a razıydı
Türkiye'deki teknik direktörlerin birinci özelliği korkaklık. Geçen defa da öyle yazmıştım, yine diyeceğim.
Yani iki korkak nereye yaraşır bilmiyorum. İki çıplak bir hamama yarışıyor da iki korkak nereye yaraşır bilmiyorum. Yani öyleydi ki halleri maçın başında Cüneyt Çakır gelse dese ki 0-0'a razı mısınız öpüşür ayrılırlar.
Ama Fenerbahçe'nin golü, maçı idare eden hakem ekibinin yarattığı golden sonra Beşiktaş açısından durum değişti.
Hatta Aykut'un şöyle bir iması var; keşke o golü atmasaydık.
O golü atmasaydı Fenerbahçe, o maçın 90 dakikası öyle biterdi.
Ama Fenerbahçe golü atınca 1-0 mağlubiyet Beşiktaş ve Şenol'u tatmin edecek bir şey değildi yani. Oyun o andan itibaren değişti, 1-1 olana kadar.
Böyle şey olur mu ya
1-1'de böyle yine iki taraf da yani 'böyle bitirsek iyi olur' dedi. Ama bu arada bir tane de atsak daha iyi olur diyen Beşiktaş'tı.
Fark orada doğdu. Neden daha iyi olur diyordu Beşiktaş bir tane daha atsak çünkü bir Beşiktaş, Fenerbahçe'nin 3 puan gerisinde, berabere bitirse 3 puan fark devam edecek. Şenol'un itirazı yok ama Beşiktaş'ın itirazı var.
İki, maç Beşiktaş'ın sahasında.
Onun için Şenol '1-1 ile biz götürürsek ben paçayı sıyırırım ama bir tane daha atarsak daha iyi olur' havasında oynarken Aykut Kocaman bağıra bağıra, davul çala çala mehter davulu çalıyor hem de Beşiktaş golünü bekledi Allah bekledi, bekledi Allah bekledi. Yani bizim orada o maçı seyredenler içinde bir tane Fenerli vardı Yasemin'in kocası. Öyle bir ekipte bile 'Yahu Aykut hoca gol yemeği mi bekliyorsun' diye bağıranlar oldu.
O kadar aleni yani ileride kimseyi bırakmamış.
Topu kapıp tek başına gidecek bir adama ihtiyacı var Fenerbahçe'nin.
O adam kim? Valbuena. Nerede oturuyor? Aykut'un yanında oturuyor.
Böyle bir şey olur mu ya.
Süs diye mi alındılar
Sen takımını bu kadar geriye çektikten, arkaya yasladıktan sonra ileride bir tane aldımı tek başına gidebilecek tek başına ortalığı karıştırabilecek, tek başına Fenerbahçe'ye serbest vuruş hatta penaltı kazandırabilecek bir oyuncuyu ve bu Avrupa çapında bir oyuncuyu sahaya sürmüyorsun.
Bas bas bağırılıyordu, kaçıncı bağırıldı gol yemeği mi bekliyorsun diye. Hemen 78'de oyuna sokarak cevap verdi. Evet ben gol yemeği bekliyordum Valbuena'yı sokmak için diye.
Yahu Şenol, Vida'yı çıkarıp Negredo'yu soktu. Bu önemli bir hamle, hele Şenol'dan hiç beklemediğim bir hamle. Çünkü Vida'yı çıkarıp Negredo'yu almak önemli. Gerçi savunmada Vida'nın yerine Medel'i çekebiliyorsun.
Stoper bakımından fazla bir sıkıntın yok zaten Pepe de cezalı olduğuna göre. Ama Medel gibi ön liberoyu or- tadan kaldırıyorsun. Ve Medel'in yerine alacak bir ön libero artık sahada yok. Şimdi Şenol bunu göze alırken hemen Aykut'tan karşı hamle bekledik 'ne yapacak' diye. Şimdi görerek, bilerek savunmasını zayıflattı Şenol hücum gücünü artırmak için. Buna karşı Aykut'un yapması gereken şey yürekli adam olsaydı, bu zayıflayan savunmaya karşı hücum gücünü takviye ederdi. Kim var kenarda?
Oturanlar Valbuena var Soldado var ya. Bunlar niye alınmış süs olsun diye mi? Futbolcuyu getirenler para kazansın diye mi?
Menajer diyemiyorum, resmen komisyonculuk yapıyorlar.
Başka bir iş yaptıkları yok. Pazarlama komisyoncuları para kazansın diye mi alınmış Valbuena ve Soldado gibi adamlar?
Böyle mesele yok
Şenol böyle bir hamle yapmış, savunmasını zayıflatmış cezalandırsana.
Hayır. Şenol'un bu hamlesine karşı Aykut'un yaptığı daha da geriye çekilmek oldu.
Ve golü yiyince Valbuena'yı 'evet işte ben bunu bekliyordum' deyip aldı. Aykut'un bir özelliği var. Her hafta söylüyorum, sonuna kadar da söyleyeceğim Aziz Yıldırım denen adamın kölesi olması. Bu yetiyorsa Fener'de antrenör olmaya mesele yok
RIDVAN KARDEŞİM TAMAMEN HAKLI
Yani hakem hakkındaki en güzel lafı Rıdvan Dilmen kardeşim etti.
Ona ekleyecek kelimem yok. Cüneyt Çakır Avrupa'da maç yönetiyor, Türkiye'de maç idare ediyor.
Ancak bu kadar güzel ifade edilebilir.
QUARESMA BÜYÜK ADAM
uaresma dünya çapında bir adam. Quaresma, Beşiktaş'ta keyifle izlediğim Türk futbolunda keyifle seyrettiğim ender adamlardan biri. En kötü olduğu maçta bile bitiyor 90 dakika aklımda kalan sahneleri gözümü kapayıp düşünüyorum Quaresma'nın en az bir hareketi var.
Herif büyük adam çünkü.
Amma velakin Şenol hoca Quaresma'yı sevmiyor, sevmiyor.
Gerçek büyük olamayan yıldız futbolcu antipatisi dünyanın her yerinde var.
Sadece bizde değil.
Quaresma'yı en iyi oynadığı maçlarda Şenol hoca kenara alırdı ve çıldırtırdı.
Bu sefer alnından öpmüş. Ne yapacak maçı ona hediye eden adam.
Atsın bakayım o iki golü Türkiye'de başkası, Beşiktaş'ta değil, Türkiye'de başkası o iki golü atsın bakayım.
Asıl yöneticilik başka
Öpersin alnından. Atsın bakayım o iki golü Türkiye'de başkası... Kötü de oynasa akılda kalan hep Quaresma oluyor
Bana de ki şu atar Hıncal abi.
Ya. O adamı işte böyle alnından öpersin Şenol hoca. Ama o iki golden evvel alnından öpeceğine işin başına geldiğin günden beri adamı kucaklasan...
Yıldız futbolcunun kaprisi olur arkadaş. Sıradan futbolcu kapris yapamaz. Kapris yaptığı zaman kapının önünde bulacağını bilir kendisini.
Onun için sıradan futbolcu teknik direktörün kölesidir. Yıldız futbolcu kapris yapabilir ancak.
Ve marifet o adamı kaprisleriyle kazanmak, oynatmak, yararlanmak.
Yöneticilik o, dünyanın her mesleğinde yöneticilik o. Ama Şenol'un tahammülü yok.
SORU-CEVAP HINCAL ULUÇ