"Kulüp olarak bıçak sırtındayız"

Galatasaray Yönetim Kurulu, Cüneyt Tanman ve Tayfun Demir'in ardından Fatih İşbecer'in istifasıyla sarsılırken sarı-kırmızılı yönetime, İşbecer'in kaleme aldığı "Çok kritik" mahreçli rapor kaldı. Galatasaray'ın kritik bir döneme girdiğini belirten ve bu sezondan başlayarak harekete geçilmesi gerektiğini anlatan 43 maddelik raporu Türk spor basının bir numaralı gazetesi FOTOMAÇ ele geçirdi. Galatasaray'ın gelirlerinin sportif başarıya endeksli olduğunu anlatan İşbecer, "Mali ve sportif açıdan sürdürülebilir başarıyı tesis etmek için ilk ve en önemli çalışmanın futbol yapımız ve ilgili organizasyonumuz üzerine yapılması gerekmektedir" ifadesini kullandı. Takımın ligi 6. sırada bitirerek tarihinin en kötü sonuçlarından birisine imza attığını belirten İşbecer sözlerine şöyle devam etti: "Kötü sonuçlar maddi açıdan da gelir hedeflerinin altında kalınmasına sebep olmuştur. Bunların üzerine UEFA cezası sebebiyle gelecek sezon Avrupa'da mücadele edemeyecek olmamız da şu an için en az 100 Milyon TL seviyelerinde olmasını öngördüğüm ciddi bir gelir kaybına yol açacaktır. 2016-2017 sezonu Galatasaray için çok kritik bir sezondur. Bu yüzden mükemmel bir planlama gerekmektedir."

HAMZAOĞLU'NDAN UCUZ
Fatih İşbe cer , raporunda yeni teknik direktör konusunu 28 ile 33 maddeler arasında aktarırken yeni alınacak hocanın, düşük bütçeyle çalışabilen, kendisi de maaşından feragat edebilecek, yetiştirici, bilimsel metodlarla çalışan, başarıya aç, başarıya ulaşması mümkün ve şartlara çabuk ayak uyduracak bir kişi olması gerektiğini ifade etti. Adaylar arasında ismi geçen Terim'in bu şartları karşıladığını kaydeden İşbecer, şartlarda anlaşılamaması halinde Riekerink ile sezona devam edilebileceğini işaret etti ve "Riekerink ile yıllık maaş olarak 0.5-0.6 milyon euro (Hamzaoğlu dörtte biri düzeyinde) bedelle anlaşılabilir. Ayrıca primlerle kendisi motive edilebilir" yorumu yaptı.

MAAŞLAR 1.5 MİLYON EURO'YA ÇEKİLSİN
Dursun Özbek yönetiminde, Genel Sekreterlik görevini icra eden ancak başkanla icraatlar konusunda ters düşünce istifasını veren Fatih İşbecer, kulübün düzlüğe çıkması için yapılması gerekenleri de madde madde sıraladı. İşte İşbecer'in görev süresince tespit ettiği eksikler ve yapılması gerekenlerle ilgili hazırladığı aksiyon planının tamamı:
Futbol takımına dair aksiyon planı

Galatasaray Futbol takımının maliyeti yıllık 70+ milyon euro seviyelerindedir. Buna teknik heyet ve sair masraflar da eklendiğinde yıllık 80+ milyon Euro yani 260-280 milyon TL'ye varan bir maliyet ortaya çıkmaktadır.

Bu kalem Genel Sekreter olarak size hazırlayıp geçtiğimiz haftalarda sunduğum yıllık bütçe rakamlarına göre Galatasaray'ın konsolide olarak gider tablosundaki toplam giderlerin takribi yüzde 65'ini temsil etmektedir. Futbol takımının yarattığı gelirler ise birebir sportif başarıyla orantılı, seneden seneye büyük oynamalar gösterebilen bir kalemdir. Bu gelirler kulübün sağlıklı işleyebilmesi, kesintisiz mücadele ve sportif başarı için hayati önem arz etmektedir. Ancak futbol takımı bilançosunda bir denge yoktur ve maalesef giderlerin yönetilemediği kötü bir tablo görülmektedir.

Kısaca Galatasaray Spor Kulübü'nün mali yapısı hem gelir hem de gider anlamında büyük ölçüde futbol takımına endekslidir. O yüzden mali ve sportif açıdan sürdürülebilir başarıyı tesis etmek için ilk ve en önemli çalışmanın futbol yapımız ve ilgili organizasyonumuz üzerine yapılması gerekmektedir.

Yukarıdaki maliyette bir Türk takımının gelir gider dengesini sağlaması için her sene Süper Lig şampiyonu olup, Avrupa Şampiyonlar Ligi'ne katılması ve CL'de galibiyetler alması gerekmektedir. Ancak futbol takımı maliyetlerinin zirve yaptığı son 6 sezona baktığımızda Galatasaray sadece 3 kere şampiyon olabilmiştir. Buna rağmen finansman giderleri ve olağan dışı transfer rakamları nedeni ile gelirlerin zirvede olduğu dönemlerde bile bütçe açık vermiştir.

Buna ek olarak futbol takımımız son 2 senedir asıl hedefi olan Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi'nde son derece başarısız olmuş, Avrupa'da 2 sezonda tek bir galibiyet alabilmiş ve geride bıraktığımız sezonda ise Süper ligi 6. Sırada bitirerek tarihinin en kötü sonuçlarından birini elde etmiştir. Kötü sonuçlar maddi açıdan da gelir hedeflerinin altında kalınmasına sebep olmuştur.

Bunların üzerine UEFA cezası sebebiyle gelecek sezon Avrupa'da mücadele edemeyecek olmamız da şu an için en az 100 Milyon TL seviyelerinde olmasını öngördüğüm ciddi bir gelir kaybına yol açacaktır.

2016-2017 sezonu Galatasaray için çok kritik bir sezondur. Maliyetler anlamında takımın yeniden yapılanması gerekirken, ihtiyacımız olan gelirler anlamında da şampiyon olmamız veya en kötü CL'ye gidecek bir takım oluşturmamız gerekmektedir.

Herşeyden önce Gelir gider dengesinin bu sezondan itibaren sağlanması elzemdir.

Maliyetleri kontrol altında tutarak sportif başarı sağlanması bir spor kulübü için belki de en zorlu ödevlerden biridir. Bu yüzden mükemmel bir planlama ve bu planlamanın kusursuz icra edilmesi gerekmektedir.

2016/17 sezonu için yukardaki faktörleri de göz önünde bulundurarak Fatih İşbecer olarak tespitlerimi ve aksiyon planı önerimi paylaşmak isterim:

1. Düşük maliyetle yüksek başarı ancak verimlilikle sağlanabilir. Galatasaray Spor Kulübü önümüzdeki sezon başta olmak üzere verimliliği bir numaralı öncelik haline getirmelidir.

2. Geçtiğimiz sezonlarda fiyat/performans olarak arzu edilen verim alınamayan futbolcularla yollarımız mutlaka ayrılmalıdır. Burada da Futbolcu verimini ölçmek için bilimsel metodlar uygulanmalı, maç başı istatistiklerle birlikte (örneğin Süper ligde ikili mücadeleye en az giren takımız - "number of duels") kendisiyle çalışan teknik ekipten raporlar alınmalıdır, bu iki kritere göre kadrodan gönderilecek futbolcuların listesi acilen çıkarılmalıdır. Kulübün menfaati herşeyin önünde tutularak karar verilmelidir duygusal hareket edilmemelidir.

3. Futbolcu ücretlerinin Avrupa standartlarına çekilmesi gerekmektedir. Kontratı devam eden ve kulübümüze önümüzdeki sezon(lar)da da hizmet edecek oyuncuların ücretleri kulübün finansal durumuna uygun ve yüksek performans göstermeyi teşvik edecek şekilde revize edilmelidir.

4. Galatasaray'ın garanti ücret politikası başarılı olmayı ve performans artırmayı teşvik etmemektedir. Barcelona gibi bazı kulüplerde uygulanan garanti paranın düşük başarıda %80'i ila başarı durumunda %120'sinin ödenmesi modeli kulübümüzde devreye alınabilir.

5. Kişisel görüşüme göre maç başı ücretler ve prim sistemi de başarıyı ve mücadeleyi teşvik etmemektedir. Ligi 6.'lıkla bitirebildiğimiz bu sene dahi 10 Milyon Euro seviyesinde Maç başı bedeli ve ciddi puan primi ödemek durumunda kalıyoruz. Halbuki bu şekilde başarısız geçen bir sezonda hemen hemen başarılı bir sezona denk prim ve maç başı ödemesi yapılmaması icap eder. Bu nedenle prim ve maç başı sistemi tekrar tasarlanmalıdır. Bu konudaki taslak çalışmamı bir sonraki raporumdan evvel paylaşacağım. Finansal disiplin ve sporcu motivasyonu için doğru prim sistemi en önemli koşullardan biridir. Galatasaray'ın mevcut prim sistemi hatalıdır.

6. Sezon hazırlıklarına çıkacak A-takımı kadrosu 29 kişinin altında tutulmalıdır.

7. Futbol takımı bütçesi maç başı ücretlerle birlikte 45 milyon Euro'nun altına indirilmelidir. Önümüzdeki 3 sezonda da gelirlerde büyük bir artış yaşanmazsa bu seviyelerde kalması gerekmektedir. 45 milyon Euro ülkemizde sporculara ve kulüplere tanınan vergi avantajları nedeni ile Avrupalı takımların 85 – 95 milyon Euro'luk bütçelerine denk bir bütçedir. Dolayısı ile bu rakamlarla Türkiye liginde açık ara başarı sağlanıp Avrupa'da da başarı sağlanabilir, sağlanmalıdır.

8. İlk 18'de banko oynayan futbolcuların yıllık maaş ortalamasının 1.5 milyon Eurolar seviyesine indirilmesi gerekmektedir. Sneijder, Muslera, Selçuk, Podolski gibi yıldız oyuncular yüksek maaş almaya devam edebilirler ancak onların iskeleti etrafında kurulacak takımın maaş ortalamasının daha düşük olması lazım. Gene yukarıda belirttiğim argümanlar nedeni ile Türkiye'de yıllık Net 1.5 milyon Euro maaşın Avrupa'daki karşılığı yıllık 3 milyon (Brüt) civarı ücrete denk gelmektedir. Bilindiği üzere Premier lig ve İspanya'daki bazı takımlar dışında çok nadir takım (PSG, Monaco, Bayern vs) oyuncularına ortalama Brüt 3 milyon ve üzeri maaş verebilmektedir. Dolayısı ile iyi pazarlık ve araştırma ile bu bütçeye yıldız ve ileride kesinlikle yıldız olacak olan çok yetenekli oyuncular alınabilir.

9. Eğer bu maaş disiplini sağlanabilirse, takıma Sneijder, Podolski düzeyinde taraftarı da heyecanlandıracak ve bu sene düşmesi kaçınılmaz olan kombine & bilet gelirlerimizi toparlayabilecek bir tane daha yıldız oyuncu monte edilebilir.

10. Oyuncu monteleri özellikle Orta Sahaya iki takviye (Defansif ve Ofansif), Stoper, Sağ Bek ve Forvet mevkinde olması gerekmektedir. (Minimum beş takviye gerekmektedir.) Ara transfer için hazırladığımız raporlarda tespit ettiğimiz Sebastien Haller, Bartosz Kapustka (ya da Carole gibi Famara Diedheou) gibi isimlerin alınabilmeleri durumunda Galatasaray'ı ligde de çok daha yukarılarda görebilir ve muhtemelen Avrupa'da da Lazio'yu rahatlıkla geçerdik. Scouting ekibimiz ellerindeki mevcut sisteme ek olarak kulübümüze yeni kazandırılan OPTA datalarını da kullanarak eksik mevkilere en ideal kişileri çok çabuk ve nokta atış olacak şekilde hemen tespit edebilir. Maalesef bu imkanları hem geçen sezon hem ara transferde çok arzu etmeme rağmen yeterince dikkate almadık. 2016 – 2017 için hala geç değildir scout ekibinin tespit ettiği isimlerden yapılacak nokta transferlerle takımı agresif, koşan ve mücadele eden hüviyetine tekrar kavuşturabiliriz.

11. Bu beş takviyeye (oyuncu başına ortalama) ortalamada (toplam bonservis bedeli / toplam kontrat süresi) + yıllık garanti ücret = 2 milyon Euro'dan fazla verilmemelidir.

12. OPTA ve diğer kanallardan incelediğimiz verilere göre Galatasaray bu sezon yabancı futbolcularından en az verim alan takımlardan biri olmuştur. Yabancı sınırlamasının kalktığı bir sezonda bu kadar az verim alınması aslında 6.'lığın bir sürpriz olmaması gerektiğini bizlere göstermektedir. Yabancı sınırının kalkmasıyla ligimizde paradigma değişmiştir, bunu geçen sezon çok iyi değerlendiren Osmanlı ve Akhisar gibi takımlar yabancı futbolcularıyla yüksek maliyet olmadan beklenenin çok üzerinde başarı sağlamıştır. Bu trend önümüzdeki sezon da devam edecektir. Başakşehir, Osmanlı, Akhisar ve Konya gibi takımlar psikolojileri el verirse şampiyonluk potasında bir mücadele sergileyebilirler.

13. O nedenle her maçın sonrasında detaylı istatistik inceleme, video analiz ve teknik değerlendirme raporları hazırlanmalı. İlgili teknik ekibin önderliğinde oyuncularla paylaşılarak hataları tekrar etmeleri engellenmeli antrenmanların belli bölümleri bu analizlerde tespit edilen kronik sorunları düzeltmek üzere evrilmelidir.

14. Florya'da bulunan analiz ekibimiz (Tuğberk Tanrıvermiş) gerek Avrupa maçlarında gerek Türkiye ligindeki maçlarımızda rakiplerin birçok golünü hangi oyuncuların ne gibi pozisyonlardan atacağını maç öncesi tespit etmiş ve hocalarımızı rakip takımların kuvvetli yanlarına göre tedbir geliştirtmeye teşvik etmiştir. Yılın son haftalarda bu sisteme yatkın olan Riekerink kendisine yapılan bu bildirimleri dikkate alarak Galatasaray'ın son maçlarda gol yemeden sahadan galip ayrılmasını sağlayabilmiştir. Analiz ekibimize en az 1 kişilik takviye yapılması şarttır.

15. Yabancı sınırının kalkması ligimize bir nevi demokratizasyon getirmiştir, zamanında yerli ve milli futbolcuları kadrosuna katmakta sıkıntı çekmeyen büyük takımların hegemonyasının kırılması için zemin yaratmaktadır.

16. Doğru bir scouting yapısıyla, makul bütçelerle takım oyununa ve sisteme uygun getirilen yabancı oyuncular bu sene süper lige damgasını vurmuştur.

17. Galatasaray eğer hızlı bir şekilde bilimsel metodları benimsemez, istatistik bilimine basvurmaz, modern scouting teknikleriyle futbolcu satın almaz, fiyat performans metriğini hesaba katmadan sırf hoca ve menejerlerin önerdiği futbolcuları transfer etmeye devam ederse, bu ligde taraftar, marka değeri ve psikolojik üstünlük haricinde herhangi bir rekabet avantajı kalmayacaktır.

18. Geçtiğimiz yaz Lionel Carole konusunda yapılan scouting önerili transferin ne kadar faydalı olduğu bugün çok net ortaya çıkmıştır.

19. Ancak geçen yaz sezonu teknik heyet ve transfer heyetinin bilimsel metodlardan çok uzak bir kadro mühendisliğine soyunması, oyun sistemi ve mevkilere uygun eklemeleri takıma yapmaması takımın çok erken bir dönemde yarıştan kopup CL'de de havlu atmasına sebep olmuştur.

20. Yeni düzenlemeler gereği oyuncularla belli koşullarda 6 ay önceden dahi anlaşma yapılabildiği günümüz Avrupa futbolunda Galatasaray ihtiyaçlarımız ve takviye etmemiz gereken yerler gayet net olmasına karşın aylardır transfer konusunda aksiyon alamamıştır. Avrupa şampiyonasını da dikkate alarak bir an evvel scouting ekibinin raporlarında düşük maliyetli oyuncularla riske de girilse anlaşılmalı ve hoca işinde mutlaka ivedilikle karar verilmelidir.

21. Ayrıca geçen sezon kampındaki disiplinsiz hazırlık dönemi ve yeterli kondisyon yüklemesi yapılamaması sezon içerisinde 15'in üzerinde basit sakatlık yaşamamıza neden oldu. Her kulvardaki yarışımızda en büyük darbeyi sakatlıklardan yedik. Zayıf kadro mühendisliği dolayısıyla da mevkisinden farklı yerde oynayan futbolculardan kurulu bir takımla sahaya çıktık.

22. Kulübümüzün oyunculara yaptırdığı sigorta poliçeleri eksik ve yetersizdir. Yeni alınan oyuncularla birlikte sigorta kapsamları genişletilmeli ve 4 haftanın üzerindeki sakatlıklarda maaşların sigorta firmaları tarafından ödenmesi sağlanmalıdır. Bu yapıya geçiş toplam takım maliyetinin %2,5'i düzeyindedir. Bu konuyla ilgili detay çalışmayı geçmişte hazırlatmış ve paylaşmıştım.

23. Hazırlık kampları sezonların en önemli parçası. Bu sezonki kampın planlaması ve içeriği de son derece önemli. Hem fiziksel hem de zihinsel olarak tüm futbol takımını bu sezona en doğru şekilde hazırlamak lazım. Burada da yönetime de büyük iş düşüyor. Şu anda teknik kadromuz belirsiz, kondisyonerimiz yetersiz (değişiklik ve takviye lazım), destek ekiplerimiz eksik. Bu eksiklikler iyi çalışıldığı takdirde rahatlıkla Haziran sonuna kadar tamamlanır. Özellikle teknik ekip ve destek ekipleri hakkında ocak ayında çizdiğimiz şemaya uygun şekilde hiçbir adım atılmamış olması önümüzdeki senemizi riske edeceğimiz bir noktaya doğru bizi sürüklemektedir. Bu konuda aksiyon geç olmadan alınmalıdır. Teknik ekibin her anlamı ile yapılandırılması birinci önceliğimiz olmalıdır.

24. Burak Yılmaz, Selçuk ve Sneijder gibi daha önceki sezonlarda takımı taşıyan kilit isimlerin çok sık sakatlık yaşaması ve kötü tedavi dönemleri geçirmesi takıma büyük zarar vermiştir. Belli sakatlıklar yaşla, belli sakatlıklar darbe ile alakalıdır ve tam bir çözümü yoktur. Ancak özellikle Galatasaray'da yaşanan tipteki adale sorunları hatalı ve eksik antrenmandan ve oyuncuların bedenlerinin alışık olmadığı mevkilerde oynamalarından kaynaklanmaktadır. Dolayısı ile iyi antrenman programı ve doğru planlama ile birçok sakatlığın önüne geçebiliriz. (Burak Yılmaz satıldıktan sonra sadece 2 resmi maçta forma giyebilmiştir, sezonun kalanını sakatlıklarla kapamıştır)

25. Yapılması gereken ilk hamlelerden bir tanesi, Galatasaray Sağlık ve Physio ekibini klasman atlatacak bir yapıya kavuşturmaktır. Bu ertelenmemesi gereken ve aslında yıllardır ihmal edilmiş bir alandır.

26. Yaklaşık 25-30 gün sonra yeni sezon hazırlıklarına başlıyoruz, bunun planlamasına şimdiden başlanması lazım. Galatasaray gelecek sezon Süper Kupa ve Ziraat dahil toplam maksimum 47 maç oynayacaktır. Bu son derece az bir maç sayısına tekabül etmektedir ve bunu avantaja çevirebiliriz (Örnek vermek gerekirse Fenerbahçe 2015-2016 sezonunda 60 resmi maç oynamıştır).

27. Bir başka durumda EURO'da oynayan rakip takım oyuncularıdır, Galatasaray tarihinde belki ilk defa bir turnuvaya bu kadar az oyuncu vermiştir. Takım ve misyonumuz acısından üzücü bu durumu fırsata cevirebiliriz. Büyük turnuvadan yorgun gelecek rakip takım oyuncularının form tutması gecikirken Galatasaray lige fırtına gibi girebilir. (Rakiplere olması muhtemel durumun bir benzerini 2008 Avrupa Şampiyonası sonrası Galatasaray yaşamış ve Arda gibi yıldızların sezon başı formsuzluğuyla kötü bir dönem geçirmişti)

28. Teknik Direktör konusu: Galatasaray'ın başarıyı ikinci plana atma gibi bir lüksü yokken takım maliyetlerinin kısılmasından bahsediyoruz, burada teknik direktör faktörü çok büyük önem kazanmaktadır. Düşük bütçeyle çalışabilen, kendisi de maaşından feragat edebilecek, yetiştirici, bilimsel metodlarla çalışan, başarıya aç, başarıya ulaşması mümkün ve şartlara çabuk ayak uyduracak bir hocayla anlaşmamız gerekmektedir. Hoca seçiminde bir önemli faktör ise Galatasaray'ın geleceği için kendi pozisyonuna aday olanları yetiştirmesidir. Bilgi ve birikimini kurulacak kadroya aktaracak ve onları eğitecek bir teknik direktör (Derwall – Denizli gibi) sürdürülebilir başarı için önemli parametrelerden biridir.

29. Kamuoyunda adaylar arasında ismi geçen Fatih Terim hocamız yukarıdaki kriterlerin büyük kısmını doldurmaktadır. Ancak kriterlerin "düşük bütçe ile takım kurma" ve "Galatasaray'ın mevcut olağanüstü koşullarına uygun maaş" kısmında bir soru işareti vardır. Eğer efsane hocamızla tekrar anlaşma gibi bir durum olursa da kendi maaşı, takım, transfer bütçesi ve hedefler konusunda önceden el sıkışmak gerekmektedir. En yukarda belirttiğim bütçe aralığında kalmamız elzemdir.

30. Fatih Terim'in EURO'da başarılı olması (ki hepimizin hayali ve arzusudur) sezon hazırlık kampında gecikme ihtimalini de beraberinde getirmektedir, eğer hocayla anlaşılacaksa bunun 10 gün içerisinde açıklanması ve kamp programlarını etkilemeyecek şekilde organize edilmesi gerekmektedir.

31. Fatih Terim ile tüm kriterlerde anlaşma sağlanamazsa ve yukardaki şartlarda el sıkışılmazsa, alternatif olarak Avrupa'nın en başarılı top 15 hocasından birini getirmeyeceksek eğer (Avrupa yasağımız nedeni ile düşük bir ihtimal) mevcut hocamız Jan Olde Riekerink ile yeni sezona devam edilmelidir. Bu konuda karar bir an evvel verilip tüm mesaimizi transfere, yaz kamplarının planlanmasına ve yan kadroların hazırlanmasına vermeliyiz. İçinde bulunduğumuz koşullar nedeni ile Galatasaray'ın zaman kaybına tahammülü yoktur.

32. Riekerink ile yıllık maaş olarak 0,5 – 0,6 milyon Euro (Hamza Hamzaoğlu dörtte biri düzeyinde) bedelle anlaşılabilir. Ayrıca Kupa ve şampiyonluk primleriyle kendisi motive edilebilir.

33. Riekerink, yetiştirici bir hocadır, Galatasaray'ı tanımıştır, ezeli rakibimizi yenerek kupa kaldırmıştır, futbolcular tarafından da sevilmektedir. Eğer devam edilecekse Riekerink'in konumlandırmasını da doğru olarak yapmalıyız. Hem futbolcularımızda, hem Türk futbol camiasında GS Teknik Direktörü'nün güçlü ve önemli bir algısı olmalı. Bir de maddi zorluklarda vs. değil de en doğru karar ve kapasitesinin varlığından Riekerink'in devam ettiği iyice akıllara kazınmalıdır.

34. Sürdürülebilir bir başarı için sadece teknik direktörün seçimi değil teknik taraftaki tüm organizasyon yapısının da sıfırdan tasarlanması gerekmektedir. Bunun detaylarını daha önce paylaşmıştım. Örneğin, anlaşılacak hocanın altına 2 yardımcı hoca koymalıyız. Bu yardımcılardan birinin yeni hoca tarafından seçilmesi, birinin ise kulüp tarafından atanması gerekir. Kulüp tarafından atanacak Yardımcı hocanın da ileride Zidane, Guardiola modeliyle A takımın başına gelme potansiyeli olmalıdır. Türk futbolunda gerek oyuncularla iletişim, gerek motivasyon, gerekse de rakibi ve Türk futbolunun gerceklerini bilme açısında kaliteli bir Türk yardımcı (ya da Harry Kewel gibi Galatasaray'ı ve Türkiye'yi iyi bilen bir yabancı) hoca tercih sebebidir.

35. Galatasaray'ın sözleşmeli futbolcuları olan ve kiradan dönecek oyuncuların akibeti de acilen belirlenmelidir. Bundan sonra kiraya verilecek oyuncular için de Chelsea gibi kulüplerde örneğini gördüğümüz "loan manager" uygulamasına başlanmalıdır.

36. Elimizdeki lider özellikli ve yıldız tabir edilen; Selçuk, Sneijder ve Podolski gibi yıldızlarla da sezon öncesi birebir toplantılar yapılmalı ve takımın bütünlüğü ve ortak hedef için onların full dedikasyon ve motivasyonları sağlanmalıdır. Yönetim ve teknik heyet kadar saha içindeki oyuncu grubunun de profesyonelliğe ek olarak arzulu, istekli ve motive olması başarı için olmazsa olmazdır. Özellikle yıldız oyuncular ve Türk iskelet bu konuda oldukça belirleyici bir rol oynamaktadır.

37. Tüm bu konulardaki iletişim ve planlamamızı da Galatasaray camiası ve taraftarı ile acilen detaylı bir şekilde paylaşılmalıdır. Futbol takımının başarısı, yaratılacak pozitif ortam ve taraftar desteğiyle de bağlantılı olduğu için; bu konuda açık ve şeffaf bir politika belirlenerek, destek sağlanmalıdır. Kombineler, GS Store gibi taraftarın kulube katkı yaptığı yerler ve GSTV, sosyal medya kanalları vs. gibi taraftar ile bağlantıda olan her mecrada ortak bir dil belirlenmeli ve oralardan gelecek desteklerin arttırılması sağlanmalı.

38. Bu yukardaki maddelerin öneri kısımlarının ÇOK acilen hayata geçirilmesi gerekmektedir. Galatasaray geçtiğimiz sezon gibi "KAYIP" bir sezon öncesi kampı, dolayısıyla kayıp bir sezon yaşamamalıdır. Sadece 40+ maç oynayacağı sezonda Lige fırtına gibi girerek o esnada UEFA; CL ile ugrasan rakiplerine psikolojik ve fiziksel üstünlük sağlamalıdır.

39. Florya'da sağlıklı çalışan bir sistem kurulmalı ve profesyonel kadroda ciddi revizyonlara gidilerek sorun yaşanmayan bir tesis haline getirilmelidir.

40. Oyuncularla düzenli temas kurulmalı, tümü ile ilişkileri iyi tutup motive edilmelidir. Ancak muhtelif toplantılarda da aktardığım gibi; özellikle takımın top 5 performerı yani yıldızları ile kesintisiz iletişim kurulmalı ve onların her zaman moral motivasyon olarak en üst düzeyde olması sağlanmalıdır. Oyuncuların moral ve motivasyonu için yapılacak tüm çalışmalarının bilimsel araştırmalarda da belirtildiği gibi en iyi performans gösterenlere (en iyi 5 oyuncumuz) yoğunlaştırılması gerekmektedir. Maalesef bu konu gördüğüm kadarıyla oldukça ihmal edilmektedir.

41. Galatasaray'ın finansal sıkıntıları hepimizin malumudur. Ancak gelinen noktada Galatasaray her ay milyonlarca Euro deme yapmasına rağmen plansızlık ve düzensizlik nedeni ile ödemelerini yaptığı servis ve hizmetleri de iyi şekilde alamamaktadır. Menajerlere çok yüksek bedeller ödenmesine rağmen sürekli ertelemeler yapılması ve ödeme tarihlerine sadık kalınmaması menajer ve dolayısı ile oyuncularla olan ilişkileri germektedir. Galatasaray'ın Kulüp Genel Sekreteri olarak geçtiğimiz haftalarda sunduğum gibi bir finansal yapılanmaya ihtiyacı vardır. Nakit akışı ve ödeme tabloları hazırlanmalı, ödeme yapılmayacağı durumlarda önden davranıp ilgili kişilere detaylı açıklamalar yapılmalı ve alacaklılarla kesintisiz iletişim kurularak ödeme güçlüğünün günlük operasyonlarımızı hatta sportif başarımızı negatif etkileyecek noktaya getirtilmeden yönetilmesi lazımdır. Maalesef şu anda süreçler mevcut kadro nedeni ile tam ters şekilde çalışmaktadır.

42. Deplasmanlara gidiş & gelişler kurala bağlanmalı, belli yöneticilerin mutlaka takım otelinde kalmaları sağlanmalı. Uçakta gidiş ve gelişte (galibiyet, mağlubiyet ve beraberlik durumunda elbette diğer parametreleri de dikkate alarak) hangi yöneticilerin (ve profesyonellerin) oyuncularla nasıl bir iletişim kuracağı profesyonel şekilde tespit edilmeli ve sürekli başarı sürekli daha iyisini elde edecek şekilde bu sistemler geliştirilerek uygulanmaya devam edilmelidir.

43. Galatasaray futbol takımı disiplinsiz bir hale gelmiştir. Geçen sezon başında Cenk Ergün, Av. Levent Polat ile birlikte yazdığımız ve Genel Sekreter olarak ciddi zaman harcadığım son derece kapsamlı ve detaylı hazırlanan disiplin yönetmeliği tüm kadroya tebliğ edilmiştir. Ancak sık sık gündeme de getirmeme rağmen disiplin yönetmeliği hiç işletilmemiştir. Özellikle pozisyon gereği olmayan kartlar nedeni ile takımımız zarar görmüş ancak bunların hiçbiri için tanımlı disiplin cezaları işletilmemiştir. Disiplin yönetmeliği 2016 – 2017 sezonunda aynı şekilde (gerekirse ufak güncellemeler de yapılarak) yürürlüğe alınarak cezalar adil ve tavizsiz biçimde mutlaka uygulanmalıdır.

Özet olarak: Takvimlerin 2016 senesini gösterdiği günümüzde dünyada, teknolojide ve futbol endüstrisinde yaşanan değişimleri göz ardı ederek başarılı olmak mümkün değildir. Hedefi 111 yıl önce Türk olmayan Takımları yenmek olarak konmuş olan Galatasaray'ın çağın gerekliliklerine uygun metotlarını sistemine adapte etmesi ve dünyada futbolda ve diğer tüm branşlarda paradigma değişirken bunu bir fırsat görüp ciddi bir sıçrama yapması ve bunu yaparken de sportif başarıdan taviz vermemesi mümkündür. Bu çalışmaların yapılması için uygun bir zamandayız, gerekli kararları bugün vermez ve katı bir şekilde uygulamazsak ileride kaybedilen bu zamanı ve öncülüğümüzü geri kazanmak çok pahalıya mal olabilecek hatta belki mümkün olamayabilecektir.

Fatih İşbecer
Genel Sekreter