Denizli korkaklaşmış

Lazio, beraberliğe razı. Klasik, deplasmanda oynuyor. G.Saray'a da galibiyet lazım. Kadroları alıyorsunuz elinize, G.Saray'ın kadrosuna baktığınızda 11 oyuncunun 8 buçuğu defans, 2 buçuğu hücumcu. Bu 2 buçuğun bir tanesi Sneijder, bir tanesi Podolski... Buçuk olan da Selçuk...
Hem hücumcu hem savunmacı.
Hani Mustafa Denizli hep söylüyor ya; "Ben hücum ederim, galibiyete oynarım" diye... Yaşlandıkça iyice korkaklaşmış! İkinci yarı başlıyor, yine hücumcu sokmuyor oyuna... Bitime 3 dakika kalmış Sneijder'i çıkarıyor, Yasin'i oyuna sokuyor. Anlamak mümkün değil! Belki bir top gelir, vurur. Bunu yapabilecek bir adam Sneijder!
Tamam Sneijder, geçen seneki Sneijder değil. Bunda G.Saray'ın ligden kopması, Hollanda'nın da Fransa'ya gidemiyor olmasının büyük rolü olsa gerek. Ama peki Selçuk'a ne diyeceğiz?
Bizim milli takım Fransa'ya gidecek.
Selçuk da hâlâ kendini toparlamış değil. Ancak taraftar Umut'a takmış. Hani "Kör bulduğunu götürür" derler ya onun gibi bir şey. Podolski'den santrfor olur mu? Olmaz...
Çünkü Podolski İtalyan defansının arasında kaybolup gitti. Umut fiziğiyle girip çıkmasıyla belki bu defansı rahatsız edebilirdi. İtalya'da Galatasaray'ın işi çok zor.
Şimdi orada gol atmaya mecbursun.
Yemeyeceksin de... Mecbursun hücum etmeye. Eee sen burada hücumcularına güvenmedin, orada nasıl güveneceksin:?
Seyirciye gelirsek... İki gün evvel Fenerbahçe Stadı'na giden seyirciye bakıyorsunuz, sahayı doldurmuş. Dün gece ise tribünlerin yarısı boş. G.Saray seyircisi takımına güvenmiyor bir defa. Ama normal! F.Bahçe'nin Avrupa kupası maçını seyrederken büyük keyif alıyorsun. G.Saray'ı izliyorsun itekaka futbol oynuyorlar. Düşünün, kaç tane gol kaçırdı G.Saray. Lazio'yu güç pozisyona kaç kez düşürdü ki, Lazio da öyle aman aman bir takım değil.
Denizli'nin takıma bir şey veremeyeceği belliydi. Seneye devam edecekler mi? Yoksa yollar ayrılacak mı? Ama şu bir gerçek; Hamzaoğlu'ndan sonra Denizli tutmadı. İşin enteresanı tutmayacağı belliydi.
Dün gece bile benim seyrettiğim yerde G.Saraylılar, yüksek sesle tepkilerini gösteriyorlardı. Haksız da değiller.
Bunun cevabını yönetimden bir kaçı verir herhalde. Tamamı demiyorum.

POZİSYON PENALTI DENAYER'E KIRMIZI
İngiliz hakem yürüye yürüye maç idare etti. Podolski'nin pozisyonu penaltı olmaz.
Ama ondan evvelki Lazio'nun hücumunda Denayer'in rakibine yaptığı hareket kesinlikle penaltı, yanında da kırmızı kart getirirdi. Bence hakem orada Galatasaray'a kıyak yaptı.
Olcan'ın pozisyonda hakem oyuncunun topu görmediğine kanaat getirdi ki penaltı çalmadı. Olcan gördü mü?
O da onunla Allah'ın arasında...