Yabancı futbolcu adedi kaç olsun?
6+1 mi, yok 2 mi, yok 5+ mı, yoksa serbest mi olsun?
Sevgili okuyucular yıllardan beri bir şeyi halledemiyoruz. İstersen 10 olsun, istersen 2 olsun. Ama futbolcu olsun. Turşu olmasın, kabak olmasın, daha da önemlisi acur olmasın. Türkiye'ye yıllarca acur soktular. Hem paraları fazlaydı hem de metrekareleri. Türk futbolunu çok acıttılar. Kimdi bunu yapanlar? Futboldan nasibini almamış yöneticiler.
Şimdi diyeceksiniz ki 'Yahu Erman kardeşim, 5-2'lik bir yarı final maçı sen bize ne anlatıyorsun?' Belki de işin özetini anlatıyorum.
İşin ana fikrini anlatıyorum. Biliyorum bazıları yazacaklarımdan alınacaklar. Bazılarına tuhaf gelecek.
Dün gece Sneijder diye bir oyuncu vardı sahada. Futbol oynadı, futbol oynattı, arkadaşlarına yardım etti, top attı, gol attı. Galatasaray'a turu getiren adamdı.
Keşke Sneijder gibi Türkiye'ye 10 tane futbolcu gelse. Hem futbolcu olarak hem insan olarak. Ama maalesef dünyada da Sneijder bir tane.
Ben G.Saraylı futbolcuların yerinde olsam maçın kasedini tekrar tekrar izlerim. Sneijder sahada maç oynanırken ne yapıyor, oyun durduğunda ne yapıyor? Sahada kavga olduğunda ne yapıyor? Defalarca oynatırım ve ders çıkarmaya çalışırım.
Peki dönelim Burak'a. O da gol attı, mücadele etti. Sonra atıldı.
Atılmak için her şeyi yaptı. Kasımpaşa maçında yok. Oynamayacağı maç Türkiye Kupası finalinden bence daha önemli. Çünkü ucunda Şampiyonlar Ligi var.
Teknik direktör mecbur mu sahanın içine girip atılmasın diye onu sakinleştirmeye.
İşte onun için Burak Burak oluyor, Sneijder de Sneijder.
Ama Sneijder ile ilgili takım içinde rahatsızlıklar oluyor. Sahada ayrı, dışarıda ayrı "vıdı vıdı" yapıyor bazı futbolcular. İşin ana fikri burada.
Dün gece Sneijder olmasaydı G.Saray bu maçı çeviremezdi. Tabii Sneijder'e yardım edenler de vardı.
Kendi arkadaşları mı? Hayır.
İlk yardım eden Bursaspor teknik direktörü. G.Saray gibi rakibe karşı 2-0 öne geçiyorsun. İlk maç da 2-2.
İlk yarı uzatmalar oynanıyor. Öncelikle ilk yarıyı öyle bitireceksin. Bitireceksin ki, G.Saray soyunma odasına moralsiz gitsin. Takımını ilk yarı sonunda böyle oynatırsan yiyeceğin bir golle G.Saray'ı iştahlandırırsın.
MELO HAKEME MESAFE KOYSUN!
Melo'ya bir tavsiyem var.
Oynadığı maçlarda hakemin en az 5-6 metre uzağından geçmesi lazım. Oyun oynanırken de, durduğu zaman da. Bakınız Melo'nun aldığı bir sarı kart var.
Ey İlker Meral... Melo sana gösterdiğin sarı kartlık olayı yapmışsa eğer bu kart kesinlikle kırmızı olmalı.
Yoksa hiç kart vermemelisin.
Gösterdiğin sarı kart tamamen eyyam kartı. "Dostlar alış verişte görsün" kartı.
Sabri çok çalışan oyunculardan biriydi. Mükemmel de bir gol attırdı. Ters kanattan ayak dışıyla. Sabri'den beklenmeyecek şekilde.
Maçın özeti; G.Saray daha profesyoneldi, Bursaspor daha acemi. İki taraf da, yani kazanan da kaybeden de sebeplerini, artı ve eksilerini
kendilerine sorsunlar.
İLKER MERAL'İN İKİ BÜYÜK YANLIŞI
Onu veren İlker Meral, Veysel'e yapılan net penaltıyı veremedi. İlker Meral'in bu maçta ikinci büyük yanlışı. Ama diyeceksiniz ki 'Yahu kardeşim, Erman maç 5-2 olmuş sen neden bahsediyorsun?' Ben de size diyorum ki, 2-1 iken verdiği penaltı olmasa, Melo'ya kırmızıyı çıkarsa bakalım ne olur? Ama skor 5-2 olur ve G.Saray tur atlarsa bunların hiçbiri görülmez. Merak etmeyin Fener'in, G.Saray'ın lehine oldu mu satır arasında kaybolur. Aleyhine oldu mu bir hafta manşet olur. Canın yanar, bir daha da korkudan yapamazsın!