Mancini temeli attı

Görünen o ki Mancini yavaş yavaş takım üstünde etkinliğini göstermeye başladı. Melo, Burak ve Muslera da çok formda. Böyle olunca Galatasaray rakiplerini ezerek yeniyor. Burak'ın pozisyonu penaltı ve kırmızı kart

3M... 1B...Ve 1H!
3M'nin bir tanesi; Mancini.
Yavaş yavaş takım üstünde etkinliğini göstermeye başladı.
Herkesi oynatmaya çalışıyor.
Anladığım kadarıyla da Galatasaray'ın temelini atmaya başladı.
Günlük yaşamıyor.
Bence doğru yolda. İkinci M: Melo.
Uzun zamandır Galatasaray'da, hatasız oynuyor.
Müthiş mücadele ediyor.
Takımının kaynayan kazanının altına odun atıyor. Ateşi söndürmüyor.
Yüksekte tutuyor. Üçüncü M: Muslera.
Her takımın aradığı ideal bir kaleci.
Yenecek golleri yiyor, yenmeyecekleri yemiyor.
Mübarek tam bir otomatik sigorta gibi.
Takım devreden çıkınca bağlantıları kurup takımının maça devamını sağlıyor.
Bir B: Burak.
İyi mücadele ediyor.
Geriye de geliyor.
Yüzde yüz bulmadığı pozisyonlarda arkadaşlarına gol pasları vermeye çalışıyor.
Umut'a attırdığı üçüncü golde olduğu gibi.
Ama kendisi yüzde 60-70 pozisyondaysa arkadaşı da yüzde 80-90 pozisyondaysa ona vermiyor, kendi bencillik yapmaya kalkıyor.
Bir pozisyonda 37. dakikada Sneijder'e pas verse maç bir anda 3-0 olacak, kopacak.
Eskişehirspor'un gardı da düşecek.
HAKEM PENALTI VE KIRMIZIYI ATLADI
Bir H: Hakem. Maç normal gitti. Galatasaray da kazandı. Belki de kimse üzerinde durmayacak. Ama şampiyonluk maçı olsa ve dakika 17'deki pozisyon yaşansa ki bu pozisyonda Eskişehir kalecisinin Burak'a yaptığı hareket faul.
Bariz gol şansı. Ceza alanı içi. Penaltı ve kırmızı kart.
Penaltıyı vermiyorsun.
Tamam. Peki o zaman aldatmaya yönelik hareketten dolayı Burak'a neden sarı kart çıkarmıyorsun? Yani ne onu yapıyorsun, ne ötekini.
Sevgili Cüneyt! Dünya Kupası finallerinde böyle bir pozisyonu 'es' geçersen, ertesi sabah ilk uçakla seni memleketine yollarlar.
BÖYLE PRES GÖRMEDiM
Galatasaray ilk yarı sahanın her tarafında pres yaptı. Kazandıkları bütün toplarla tekrar hücuma çıktılar.
Seyircinin de etkisiyle büyük baskı kurdular.
Hakeme rağmen maçı 2-0'a getirdiler. İkinci yarı bu sefer orta alanı Eskişehirspor'a bıraktılar. Ama ceza alanı önünde iyi defans yaptılar.
Bu yarı kontratağa gerektiği şekilde çıkamadılar.
Burada da Sneijder'in sahneye çıkması gerekirdi, çıkamadı. Selçuk'un sahneye çıkması gerekirdi, yapamadı. Eskişehir bir tane de iyi pozisyon yakaladı. Onda da kaleci Muslera sahneye çıktı.
PAS YETMEZ
Eskişehir iyi pas yapıyor. Ama Galatasaray ile oynarken çabuk hücuma çıkacaksın. Araya top atacaksın. O kadar ağır çıkarsan, rakip de gardını alıp seni bekliyor.
HADLERiNi BiLECEKLER
Tahmin ediyorum üç-beş hafta sonra Galatasaray'da şöyle bir yapı olacak.
Belki bir tatlı rekabet olacağa benziyor ama daha da net herkes haddini bilecek: "Ben bu takımda banko oynarım, "Ben bu takımda yedek beklerim, sıram gelince oynarım", 'Ben bu takımda kadroya giremem..." Çünkü Galatasaray kadrosunda alternatif fazlalaştı.
Yapılan 9 transferden sonra yaş ortalaması 4.5 yaş azaldı. Bunların hepsi sarıkırmızılıların lehine hareketler.
Bekleyip göreceğiz.

DİĞER HABERLER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.