Antalya Cup'ı alan Galatasaray; Türkiye Kupası'nda oynadığı iki maçta bir galibiyet, bir beraberlik elde etti. İkisi yabancı, 4 yeni isim dahil edildi. Mancini arayış içinde görünüyor. Farklı kadrolar ve sistemler deneyerek, bir şablon oluşturmaya çalışıyor. Siz, Galatasaray'ın devre arası yapılanması ile ilgili neler söyleyeceksiniz?
Tokatspor'un son dakikalarda yapamadığını, Antalyaspor yaptı ve beraberliği sağladı.
AMRABAT YOK OLDU
Bu unutma sonucu, Bruma gibi 'Biz bunu 10 milyona alır, 50 milyona satarız' denilen bir adam yok oldu. Topa vuramaz hale geldi. 'Bruma sakatlandı' diye üzülen bir tane Galatasaraylı görmedim! Çünkü Antalya'da oynadığı maçlarda dökülüyordu. Ama sürekli tribünde oturan bir adamdan, top oynamasını nasıl beklersin! Amrabat bitti, tükendi, yok oldu. İki tane, birinci sınıf kanat oyuncusu kayboldu. Riera gibi bir adam unutuldu, bitti, tükendi. Eboue aynı... Bunlar, şampiyon takımın as oyuncuları... Yabancı kontenjanı nedeniyle oyuncularını kaybetmiş Galatasaray, ara transferde iki tane yabancı daha aldı. Biri Alex, diğeri Hajrovic... 6+0'ın içine, iki adam daha!.. Galatasaray'ın yerli adama ihtiyacı varken; yerli transferini, Alper Potuk'tan başlayarak yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Bu sene de Tarık Çamdal, Veysel Sarı ve Almanya'dan Hakan Çalhanoğlu'nu alamayan Galatasaray'ın, başarılı olduğu iki tane transfer var; ikisi de yabancı... Peki bu iki yabancı, kimlerin yerine oynayacak?
Üstelik, kadrodaki yabancılar da gitmek istemiyor.
EBOUE KENDİNİ ATAMADI
Fatih Terim gitti; Mancini geldi... Mancini, Emre Çolak'ı oynatmak için takımı allak bullak etti! Antalyaspor maçında, göbekte Emre Çolak oynuyor. Tek oyun kurucu ve ön libero... Hem oyun kurucu, hem ön libero... Ona bu yeri açmak için, orada oynayan Melo'yu stopere itti; 3-5-2'nin ortasına... Selçuk'u sağa itti; Eboue'nin önüne... 3-5-2'de kanatta oynuyor Eboue; Selçuk'a da diyor ki 'Kanada yakın oyna.' Selçuk da Eboue'nin önünde, bek gibi oynamaya başladı. Eboue ile Selçuk, birbirlerine düştüler; Eboue, ileri çıkamaz oldu. Antalya maçında, Eboue'yi kaç kere gördün oyunda? 'Oyunda' kaç kere gördün diyorum; 'hücumda, savunmada' demiyorum. Adam, şaşkın çünkü... İleri gidecek, orada Selçuk var; geriye gelecek, orada Semih var. Eboue, taç atıyordu! Adam yere düşecek fırsat bile bulamadı!.. Düşünebiliyor musun; 'Emre Çolak'a yer açacağım' diye Selçuk gibi, Melo gibi, Galatasaray'ın şampiyonluğunda büyük rol oynamış iki adamı da yerinden etti! Bir savunma düşün ki önlerinde Selçuk ve Melo ile oynamaya alışmış. Bu birinci savunma perdesi kalktı. Antalya, her hücumda gol pozisyonuna girdi!
FARKINDA BiLE DEĞiL
Mancini, Tita'ya dua etsin; geçen maç, 90+3'üncü dakikada kırmızı kart gördüğü için... Sakat Isaac'i söylemiyorum bile... Tita, o kartı görmeseydi ve şu maçta Diarra ile beraber Tita oynasaydı; 5 yerdi Galatasaray. Bir tek Diarra ile hücum eden Antalya, her hücumda gol pozisyonuna girdi ve adam, ne olup bittiğinin farkında değil... Fark ettiği zaman da yaptığı değişikliğe bakar mısın; Drogba'yı çıkarıp, Hakan Balta'yı soktu. O sırada oyun, 1-0... Antalya üst üste hücum ediyor; Antalya bir gol bulsa, cevap vermek için gol atacak adamın yok! Drogba, zaten maçın başından beri sahada yok; maçın başından beri kötü... Onu oyundan al; hiç itirazım yok. Ama onun yerine girecek adam Burak; Hakan Balta değil. Drogba'yı çıkardı; Hakan Balta'yı 3-5- 2'nin sol kanadına koydu. Peki, Riera nereye gitti? Bu takımda zaten 3 tane stoper var; Chedjou, Semih, Melo. Hayır, Hakan Balta'yı beke koydu bu sefer; Melo'yu öne çıkardı. Emre Çolak, hâlâ orada! Melo ortaya çıkınca, Emre Çolak'ın üstüne düştü. Selçuk'a 'Sağa git' diyorsun; Melo'ya nereye 'Git' diyeceksin? Sol tarafta hem Sneijder var, hem de Riera var. Melo ortada, Emre Çolak'ın üstünde kaldı. Onun üzerine, nihayet Emre Çolak'ı çıkartmak zorunda kaldı. Oyuna aldığı adam, Ceyhun! İnanılır gibi değil... Bir tek Diarra ile hücum eden Antalya'dan korktuğu için, takıma stoper doldurdu. Galatasaray, Diarra'nın kafa golünü yediği anda 5 stoper ile oynuyordu. Böyle bir şey olabilir mi!
G.SARAY KORNER VE ORTA ÖZÜRLÜ
Galatasaray, hâlâ korner ve orta özürlü... Antalya sahasına yapılan bütün duran top ortalarına, kafayı Antalyalılar vuruyor; Galatasaray sahasına yapılan bütün duran top ortalarına, kafayı gene Antalyalılar vuruyor. Yani sen savunmada saha paylaşmayı bilmiyorsun; hücumda da saha paylaşmayı bilmiyorsun. Bu, Fatih Terim zamanında da böyleydi. 'Mancini geldi; Galatasaray düzeldi.' Nasıl düzeldi! Galatasaray hâlâ korner atma özürlü; Galatasaray hâlâ taç atma özürlü... Benim en korktuğumanlar; Galatasaray'ın kendi sahasında taç attığı anlar... Çünkü topu rakibe atıyorlar, ardından öyle bir kontratak yiyorlar ki gol oluyor sonunda... Mancini geldiğinden beri, bu iki basit sorunu çözemedi. Fatih Terim de çözememişti. Antalya'da kaç tane korner attı Galatasaray; bir tanesinde pozisyonu var mı? Korner atışı, bir çalışma gerektirir. 'Öyle topu rastgele sallarsın, birisi vurursa vurur' devri bitti. O devir, 1915 senesinin İngiltere futboluydu. O devir, bitti. Şimdi orta yapmak, bitti. Şimdi pas devri...
CHELSEA'Yİ NASIL YENECEK!
Havadan pas veriyorsun, yerden pas veriyorsun ama pas veriyorsun ve bir adama atıyorsun. 'Ben ortalayayım. Savunmadan iki tane stoper gelsin. Üç tane de forvetim var. Beş kişi; birisi vursun!' Böyle bir şey yok. Eloğlu böyle atmıyor kornerleri... Mancini, korner atan adama baksın; o adam bir işaret yapıyor eliyle, koluyla... O, bir kod... 'Ben topu şuraya atacağım, şu oyunu yapacağız' demek o; basketbol gibi... Üç numaralı oyun, iki numaralı oyun, bir numaralı oyun... Galatasaray'da oyun falan yok. Birisi sallasın; Mevla'm kayırsın. Böyle bir takım olur mu ya! Rakip kale önünde, bütün kafaları rakip savunma vuruyor; kendi kalesi önünde bütün kafaları rakip forvet vuruyor. Sen bunu düzeltemiyorsan bir teknik direktör olarak; Chelsea'yi nasıl yeneceksin!.. Transfer politikan yanlış, sistem değişikliğin yanlış, sahaya çıkardığın takım yanlış; maç sırasında yaptığın değişiklikler komik. Onun için "Commedia dell'Arte" dedim.
Editör: Bülent CAN