Hakemlerin beyni yıkanmış
Hakemler Fener forması giyseler, bu kadar Fenerli olamazlar. Bir de medya var. Spor sayfaları ve Fenerbahçe özel televizyonu gibi yayın yapan yayıncı kuruluş da arkasında. Bütün bu şartlar birleşince Fener'den şampiyonluğu almak artık hayal... Fark 20 puana çıkabilir ama kapanmaz
- Galatasaray Haberleri
- 19 Aralık 2013, 00:48:18, Güncelleme: 19 Aralık 2013, 01:55:47
Fenerbahçe bu sene şampiyon...
1- Fenerbahçe'ye göre diğer takımlar kötü...
2- Fenerbahçe'nin gayet iyi bir kadrosu var; 6+0 gibi hain bir kurala karşı üstelik... Ki hâlâ bu kuralı değiştirmek için kimse teşebbüste bulunmuyor. Gelecek sene 5+0 olacak. Süper hain bir kural olacak. Futbol seyircisi için temaşa ve seyir zevki açısından hain bir kural, ülkenin çöpe atılan dövizleri açısından hain bir kural, ziyan edilen futbolcular adına hain bir kural... Ama hâlâ kimse konuşmuyor, tartışmıyor! Bu 6+0'a en uygun kadro, Fenerbahçe'nin elinde... Tepeden inme bir kararla 'kural 4+0 olacak' deseler, uyacak bir tane takım var; Fenerbahçe... Kadrosunun bu avantajı var.
3- Hepsinden önemlisi; Fenerbahçe'nin bitmeyen, tükenmeyen bir hakem avantajı var. Ben bunu anlayamıyorum.
Hakemler sahaya Fenerbahçe formasıyla çıksalar, bu kadar Fenerbahçeli olamazlar! Akhisar maçını izlerken; hakemin kasten Fenerbahçe lehine hareket etmediğini gördüm. Adam öylesine yıkanmış bir beyinle izliyor ki maçı; öyle görüyor. 'Fener'den korkuyor, Fener'i tutuyor, menfaati var' diye değil. Öyle görüyor adam! Maçın kırılma anı, Sanko'nun gördüğü kırmızı kart... Bunu herkes kabul ediyor mu? Bütün gazeteler öyle yazdı. Sanko, iki sarı karttan kırmızı kart gördü. Birinci sarı kartı; santra civarında, çizgiye yakın bir yerde faul yaptığı için gördü. Faulün kendisi sarı kartlık değil ama pozisyon icabı sarı kart... Çünkü gelişmekte olan bir kontratağı kesti. Kart, yüzde yüz doğru... Fenerbahçe lehine çalınan bütün düdüklerin, yüzde 90 doğru olduğu gibi... Fenerbahçe lehine çıkarılan bütün kartların, yüzde 60 doğru olduğu gibi; o kart da doğru...
MEHMET VE HASAN YAPTI
İkinci sarı kart; kaleye atılan bir şut sırasında top, sırtı dönük Sanko'nun açık olan koluna çarptığı için sarı kart... 'Eline, koluna hakim olacaksın' kuralı gereği penaltı... Hiç itiraz yok. Peki sarı kart niye? Çünkü gole gidebilecek bir topa müdahale var. Pozisyon gereği sarı kart... Ona da itiraz etmiyorum; o da doğru ve Sanko oyun dışı kaldı. Ters çevirelim... Akhisar Belediye, sağ kanattan akın geliştirirken; Sanko'nun yaptığı faulün aynısını Mehmet Topuz yaptı. Faulü verdi; Mehmet Topuz'a kart yok! Yine sağ kanattan bir hücumda, Akhisarlı oyuncu bomboş vaziyette asist yaptı arkadaşına; önünde Hasan Ali Kaldırım vardı. Hasan, aynen Sanko gibi sırtını dönüp kolunu açtı. Top Kaldırım'ın koluna çarptı, gelişmekte olan bir akını kesti; hakem sadece hentbol verdi. Hasan Ali Kaldırım'a kart göstermedi. Bu sırada, Fenerbahçe 4-0 galip... Kart göstersen ne olacak; göstermesen ne olacak! Oyundan atsan ne fark eder! Buna rağmen Mete Kalkavan, kart göstermeyi düşünmüyor!.. Bunların kart gerektirdiğini düşünmüyor. Öyle görüyor; normal geliyor ona! Kartlık olduğunu görse, kasıtlı kart çıkartacak olsa, 'Hiç gereği yok. Fenerbahçe 4-0 galip; burada adımıza leke sürdürmeyelim' der; çıkarır kartı, gösterir. Sanko'nun kırmızı kartına sebep olan iki hareketin birebir kopyalarını, Fenerbahçeliler yaptığı zaman normal geliyor! Asıl tehlike burada... Hakemin kasten düdük çalmasından daha tehlikeli olan şey; maçı bir takım gözlüğü ile izlemesi... İşte Beşiktaş maçındaki hakem yorumlarına bak... Galatasaray maçındaki hakem yorumlarına bak... Fenerbahçe maçındaki hakem yorumlarına bak... Rakipler zayıf, rakipler eksik, rakipler yanlış; buna karşılık senin kadron harika... Beşiktaş'a 12, Galatasaray'a 11 puan fark atmışsın; bir de hakemler yanında... Fenerbahçe'yi kimse tutamaz! Bu 'hakem konusu' çok önemli... Neden çok önemli? Ertesi gün gazetelere bakıyorum; kimsenin lafını ettiği yok! Bir de Fenerbahçeli medya... 'Fenerbahçe özel televizyonu' gibi yayın yapan yayıncı kuruluş... Fenerbahçe spor sayfaları da arkada olunca, Fener'den bu şampiyonluğu almak hayal...
Fark 20 puana çıkabilir ama kapanmaz.
AYSAL OYUNCAK OLMUŞ
Galatasaray, sürpriz bir seçim yaptı ve Mustafa Denizli, Can Çobanoğlu, Bülent Korkmaz, Cüneyt Tanman gibi isimler konuşulmasına karşın; sportif direktörlüğe yabancı bir ismi getirdi. Türkiye için de bir ilk... Ujfalusi seçimini nasıl değerlendiriyorsunuz ve bu seçim takım içi sorunlara bir çare olabilir mi?
Bülent Tulun'un yerini sarsacak hiç kimse, Florya'ya gelemez. Artık anlayın!.. Ünal Aysal, Bülent Tulun'un avucunun içinde oyuncak... Geçen hafta bana gelen haberler; "Ünal Aysal, Bülent Tulun'un oyuncağı olduğunu nihayet anlamaya başladı. 'Biz, ona uyup Fatih hocayı kurban ettik; yanlış yaptık' demeye başlamış" şeklindeydi. Bunu bana nakledenlere de ben güldüm. Ünal Aysal, Bülent Tulun'un avucundan çıkamaz. Adnan Polat; Adnan Sezgin'in avucundan çıkabildi mi? Ujfalusi; Drogba gibi, Sneijder gibi 'çilek' statüsünde bir futbolcu olsa, 'Tamam' dersin ama Ujfalusi kim ya!.. Bütün mesele, oraya gelecek güçlü bir adamı engellemek. Mancini'ye söylendi çünkü; 'Takıma karış gerisine karışma' diye... Mancini takıma öylesine karışmıyor ki Galatasaray, Juventus maçını kazanmış; ertesi sabah güneş doğarken, Galatasaray kaptanı Selçuk ve Burak bardan çıkıyorlar. Sabaha karşı!..
Umurlarında değil
Bu hafta, gazetelerden birinde Erman Toroğlu'nun röportajı vardı. Erman Toroğlu, futbolculuktan gelme... "Futbolcunun en kritik gecesi, maç gecesidir. Ben teknik direktör olsam; futbolcuyu, maç gecesi kampa alırım" diyor. Erman Toroğlu, ayrıca Türkiye'nin en çapkın adamlarından bir tanesi; en gececi adamlarından bir tanesi... O diyor bunu! "Maç gecesi kampa alırım. Çünkü yorgun adaleyle, sabahlara kadar eğlenmek kadar feci bir şey yoktur. O adaleden, bir daha hayır gelmez. O adaleye, bir hafta antrenman dayanmaz. Bol sakatlıkların, maçtaki verimsizliklerin sebebi de budur" diyor. Gençlerbirliği maçının en kötü adamlarıydı; Burak ve Selçuk. Bu gerçeği bilmeyen yok ama Mancini'nin de, Galatasaray'daki herhangi bir yöneticinin de umurunda değil.
Mancini hiç bir şeye karışmıyor
Sabaha karşı bardan çıkarken fotoğrafları yayımlanan Selçuk'la Burak'ın; kulağının çekildiğini, uyarıldığını duydunuz mu? Mancini buna kadar karışmıyor. Mancini; antrenman ve maç... Maç bitti; İtalya'ya gitti özel işlerini görmek üzere... İstanbul'dan havaalanına aktarma yapmış; Florya'ya bile gelmemiş. Mancini'nin, Bülent Tulun'a herhangi bir zararı yok ama oraya Can Çobanoğlu gelirse, hele Mustafa Denizli gelirse; Bülent Tulun'un esamesi mi okunur! Fatih Terim'den beter olur. Sadece Galatasaray'ın Florya tesislerine değil; Florya semtine giremez. Onun için göstermelik Ujfalusi getirirsin; Ujfalusi de durduk yere böyle bir piyango düşmüş, gelene gidene 'Emredersiniz' der; Bülent de orada bildiği gibi at oynatır! Helâl olsun Ünal Aysal!.. (Röportaj, Ujfalusi'nin görevi açıklanmadan önce yapılmıştır.)
Editör: Bülent CAN
DİĞER HABERLER
-
AZ Alkmaar Kulübü yayınladığı açıklamada, deplasman tribünü dışında herhangi bir yerden bilet satın alan Galatasaray taraftarlarının stadyuma ve stadyum çevresine giriş yapmalarına müsaade edilmeyeceğini duyurdu. -
Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi’nde AZ Alkmaar ile oynayacağı maçın hazırlıklarını bugün Metin Oktay Tesisleri’nde yaptığı antrenmanla sürdürdü. -
Sezon başında Galatasaray'dan Fransız ekibi Olympique Lyon'un yolunu tutan Wilfried Zaha ile ilgili sıcak gelişmeler yaşanıyor. Fildişili oyuncu son olarak aldığı o haberle sarsıldı. İşte detaylar...