'Korkakların savaşını şanslı olan kazandı'

* Galatasaray, Fenerbahçe'yi mağlup ederek liderliğini sürdürdü. İki takımın ortaya koyduğu performans genelde derbiye yakışır bulunmadı. Siz nasıl buldunuz? Sorun hangi takımdan kaynaklandı?

Ben herhangi bir gazetenin spor müdürü olsaydım, maça şu başlığı atardım: "Korkakların savaşını şanslı olan kazandı!"
Galatasaray-Fenerbahçe maçı yüzde yüz buydu. Yüzde 99.9 değil. Fenerbahçe'nin Galatasaray'dan ödü patlıyor, beraberliğe dünden razı; Galatasaray'ın ödü daha çok patlıyor, 'Kendi sahamda yenilirsem rezil olurum' diye ve o da beraberliğe dünden razı...
Bütün bu korkulara rağmen iki tane berbat savunma!..
HANGİ EMEĞİ VARDI?
Kazanan Galatasaray'ın attığı gollere bak; Selçuk'un golü atılmış bir gol değil, Volkan'ın yediği bir gol... Geçen sene Selçuk'tan yediği golün tesirinde kalmış. O zaman barajın üstünden atmıştı Selçuk golünü...
Volkan bu defa barajı kurdurdu, kendisine göre sol taraf baraja ait, geçen sene golü yediği köşe, sağ tarafı da kendisine ait. Baraj sistemi bu...
Selçuk yine 'barajın üstünden sola atacak' diye Selçuk topa koşarken, kendisine ait köşeyi boşalttı.
Selçuk tabii zeki adam... Volkan'ın geçen sene yediği golü hâlâ unutmadığını biliyor. 'Bu garanti sola gidecek' dedi. Ben böyle bir şey görmedim:
Selçuk topa koşarken, Volkan sola koştu ve sağ tarafı kabak gibi açtı. Orada baraj da yok. Kendisine ait sol tarafı boşalttı, Selçuk boş kaleye vurdu resmen... Golün biri bu...
Öbürünü de Bekir kendi kalesine attı. Hani Galatasaray'ın futbolu nerede? "Emeğe saygı" demiş Fatih hocam, hangi emek!
Arena'daki maçta Galatasaray'ın hangi emeği vardı? İki tane tesadüf gol!..
Peki, hücumda olmayan Galatasaray'ın savunmadaki hali ne? "Emeğe saygı" diyen hocamla maçı birlikte seyredelim. Fenerbahçe 40 tane akın yaptıysa, 35'i Galatasaray'ın verdiği topla... Attığı gol dahil...
İki gol de iki asist yaptı Riera, iki Fenerli, iki gol attı. Birini Bekir kendi kalesine attı, birini Hasan Ali Kaldırım rakip kaleye attı. Bu mu emek!
Ben bir derbi maçı değil bir komedi seyrettim.
Ben Galatasaray'ın bu sene iyi oynamadığını biliyorum ama bu kadar kötü oynadığını hatırlamıyorum. Bu kadar kötü yönetildiğini hatırlamıyorum.
Maçtan sonra Fatih Terim'in sözleri; alay eder gibi... Ya da gerçekten ben ve benim arkadaşlarım, futbolun F'sinden anlamıyoruz.
Bunca sene trene bakar gibi bakmışız, futbol maçlarına...
Özellikle ikinci yarıda Amrabat döküldü. Bizdeki arkadaşlar "Amrabat ilk defa çıkarılmayı hak etti. 'Çıkarılsın' diye elinden geleni yapıyor.
Emre Çolak girecek oyuna" diye dalga geçiyorlar. Fatih, "Amrabat ikinci yarıda çok iyiydi" dedi! Bu alay değilse nedir?
Burak, Galatasaray'ı 10 kişi oynattı. Bir hava topu alamadı. Top süremedi, doğru dürüst şut atamadı, hücum presi de sıfırdı. Umut, Galatasaray'ın en çok koşan adamıydı, Umut'u oyundan aldı, Burak'la devam etti. Maçtan sonra, "Burak çok çalıştı" dedi!
BEYİN İNSANI YANILTIR
Lig TV'de Hakan Şükür'ü dinledim; Hakan gülmemek için kendini zor tutarak, "Haftaya Galatasaray'ın çok ciddi bir derbisi daha var.
Trabzon ile karşılaşacak. Fatih hocayı ben yakından tanırım. Burak'a o derbide ihtiyacı var. Onun için onu motive edip, yüreklendirmek için, gelecek maça hazırlamak için ön yatırım yapıyor.
Burak'a moral desteği veriyor" dedi.
Peki Burak'a moral destek veren Terim, Umut'u niye öldürüyor! Dökülen adamı sen oyunun sonuna kadar tutuyorsun, buna karşılık Galatasaray'ın en iyilerinden, ilk yaptığın değişiklikte kenara alınıyor! Fatih hocamla beraber, kenara gelirken Umut'un yüzünü seyredelim mi?
Fatih Terim bu sene maçı inanamadığım bir şekilde takıntılarıyla yönetiyor, bu yüzden de öyle görüyor. Hakan Şükür'e katılmıyorum; Burak'a moral vermek için falan değil, o Burak'ın harika oynadığını görüyor, Umut'un da döküldüğünü görüyor. Çünkü beyni öyle istiyor.
Beyin insanı yanıltır. Onun beynindeki takımda Umut yok. Sene başından beri her fırsatta bunu gösteriyor.
Elmander bu kadar dökülmese Umut şans bulamazdı. Evladı manevisi Emre Çolak solda oynardı. Mecbur çünkü Elmander olunca Amrabat kontenjana takılıyor. Bütün savunmayı yabancılarla doldurduğu için!..Dünyanın en kolay bulunan oyuncusu savunma oyuncusudur, Galatasaray'ın savunmasında yabancı hakkı bitiyor!
MAÇ SONRASI ÖFKELİYDİLER
Sen 'Burak'ı kazanacağım' diye Umut'u tüket.
Umut kendine güvenle oynayabilir mi bundan sonra bu takımda? Hocasına güvenebilir mi?
Bakma sen gol atınca gidip sarılmalarına falan...
Ben kafalardan, beyinlerden ne geçtiğini hissediyorum.
Bir Galatasaraylı için en büyük keyif Fenerbahçe'yi yenmektir. Yüz Galatasaraylıya, 'Galatasaray'ın şampiyon olmasını mı istersin, Fenerbahçe'yi yenmesini mi istersin?' diye sor doksanından 'Fenerbahçe'yi yenmesini isterim' cevabı alırsın.
Oysa Galatasaray, Fenerbahçe'yi yendiği anda hakem son bitiş düdüğünü çaldığı anda benim odamdaki yirmi Galatasaraylıdan on beşi 'Allah kahretsin' diye bağırdı. O kadar öfkeliydiler, o kadar gergindiler.
Ortada 'Fenerbahçe' diye bir takım yok, bir de 10 kişi kalmış, Fatih hoca hâlâ forvet çıkararak, savunmaya adam sokuyor!
Önce Umut'u aldı yetmedi 'Emre Çolak'ı sokayım' diye Burak'ı da aldı! Düşünebiliyor musun!
Alay eder gibi ya!.. Fenerbahçe on bir kişi ile bir şey oynamıyor, üstelik de on kişi kalmış. Fenerbahçe'nin hiçbir şey oynamadığının farkında olmayan bir tek kişi var; Fatih Terim! Topu getirip Fener'e veriyorlar, teslim eder etmez de kendi 18'lerine 10 kişi çekiliyorlar.
Kaç defa anlattım bunu ben?
ALEX TEK BAŞINA YENERDİ
* Hamit Altıntop, Melo ve Selçuk İnan'ın performansları genelde beğenildi. Siz bu üçlünün performansını nasıl buldunuz?

Melo çok kötüydü, Hamit bu seneki Hamit'e göre daha iyiydi. Geçen seneki Hamit'lerin düzeyinde değildi ama bu seneki Hamit olarak iyi oyunlarından birini oynadı.
HÂLÂ GERİYE OYNUYOR
Selçuk hâlâ yana, geriye korkak oyunlarına devam ediyor.
Attığı frikik golünü çıkart oyunda 'Selçuk' diye biri yok. Melo saçma sapan toplar atmaya devam ediyor.
Diyorum ya 'Fenerbahçe'nin 100 akınından 90'ı Galatasaray'ın verdiği paslarla başladı.' Bu pasları onlara kim verdi?
Orta sahada yan yan, yan yan top yaparken, orta sahada hiç gereksiz yere adam eksiltmeye kalkarken top kaptırıyorlar, arkasından Fener akını başlıyor.
Allah'tan öbür taraftaki daha korkak olduğu için...
* Derbi Alex'i de yeniden gündeme getirdi. Bu maçta oynasa sonuç farklı olur muydu?

Bu maçta Alex olsa, Galatasaray bitmişti. Galatasaray bitmişti. Şu Galatasaray'ı Alex tek başına yenerdi. Hele de orada Sow gibi bir santrfor varken...
6-0 YENiLEN TAKIM 6 ATARDI
Geçen hafta demedim mi; "Sen bütün orta sahayı rakibe verirsen bunlar senin kalenin civarına ellerini kollarını sallaya sallaya gelirlerse... Bir sürü topa iyi vuran adamları var. Bunlar Sivaslı değil, bunlar Bragalı değil. Bunlardan biri içeri vurur."
Hasan Ali Kaldırım'ın adını vermedim mi? "Böyle savunma yaparsan bunlardan biri vurur demedim mi?" Hasan Ali Kaldırım vurdu, ötekiler vuramadı.
Fenerbahçeliler vuramadığı için Galatasaray maçı kazandı. Yoksa Galatasaray elinden gelen her şeyi yaptı 'Fener kazansın' diye! İçeridekiler ve kenardakiler. Ben bu kadar kötü yönetilmiş bir Galatasaray daha seyrettiğimi hatırlamıyorum. Ama içinde korku olursa farkına varamazsın maçın...
Korku dağları bekliyor.
GÖKHAN İLERİ ÇIKMADI
Maç başlamış, fırtına gibi oynuyorsun, perişan ediyorsun Fenerbahçe'yi... Galatasaray golüne kadar olan görüntü şu; 6-0'ın rövanşı 7-0 ile alınır. Galatasaray golü attı o andan sonra bitti. Bu dediğimiz 18'in üzerine dizilme nedeniyle! Yer tutmuyorlar, adam tutmuyorlar, hiç kimseyi tutmuyorlar.
Geri dönen bütün toplar, meydan boş olduğu için Fenerlilere geliyor, ikinci topların hepsi Fenerlilere geliyor. İşte Riera'nın asistiyle geldi gol...
Fenerbahçe dökülüyor, Fenerbahçe korkuyor.
Sen Gökhan Gönül'ün ileri çıkmadığı maç hatırlıyor musun ki karşısında durmadan çıkan bir Riera var. Gökhan oraya atak yapsa perişan olur Galatasaray'ın sol kanadı.
Hayır, ödleri patlıyor. Galatasaray, Fenerbahçe'yi kendi sahasında bir daha böyle nasıl yakalar!
6-0 yenilen Galatasaray'ı gözünün önüne getir. O takım o günkü futboluyla şu dünkü Fener'e 6 tane atardı. 6-0 yenilen takım...
GALATASARAY'I FEDA ETTİ
İnanamadım! Yani Burak'ı çıkarıp Emre Çolak'ı alırken artık "Bu kadarı da olmaz. Kör parmağın gözüne! Bu kadar da olmaz' dedim.
Orada bir sahne var, gözüne çarptı mı? Galatasaray golü attığı zaman kulübede beş kişi Fatih hocanın üzerine saldırdı, Fatih hoca bir kişiye sarıldı; Emre Çolak! Lütfen bakın.
Beş kişi Fatih hocama koştu, sarıldı o bir tek kişiye... Kafasını okşadı. Her şey o kadar açıkta cereyan ediyor ki...
Kafasındaki Emre Çolak'a yer arıyor. Emre Çolak'ın oynayacağı yer neresi; sol açık.
Sol açıkta kim var; Amrabat. Amrabat'ın oynamaması için kimin oynaması lazım; Elmander'in oynaması lazım ki kontenjan dolsun. 'Amrabat kontenjandan oynamıyor' desin.
Elmander'in oynaması için kimin oynamaması lazım; Umut'un oynamaması lazım.
Umut'u çökertirsen Elmander takıma girer, Elmander takıma girerse Amrabat oynayamaz. Kim oynar; Emre Çolak oynar. İşte formül!.. Yaz-bozun bütün taşları yerine nasıl oturuyor.
Fatih hoca buna tabii 'Ne alakası var; Hıncal saçmalamış' diyecek. Haklı, çünkü bunu kafasında böyle planlamıyor. Bilinçaltında Emre'yi takıma yerleştirmeye uğraştığı için beyni ona göre yönleniyor. Farkında olmadan beyni ona göre yönleniyor. Bir Emre Çolak'a Galatasaray nasıl feda edilir o onun farkında değil. Ama ben kenarda farkındayım.
Umut'un oyundan çıkarılmasının bütün sırrı bu... Umut'u öldüreceksin ki Elmander takıma yerleşsin, Elmander takıma yerleşsin, Amrabat dışarıda kalsın; Amrabat dışarıda kalsın ki Emre takıma girsin!
Röportaj: Bülent CAN