Servet Çetin, futbolu bıraktıktan sonra teknik direktör olma yolunda ilerliyor. Rıza Çalımbay ile beraber çalışan genç teknik adam, deneyimli teknik direktör ile çalışmaktan dolayı çok mutlu olduğunu ve ondan çok şey öğrendiğini söyleyerek, hedefinin ileride Süper Lig'de bir takım çalıştırmak olduğunu dile getirdi. Spor Lig Dergisi'ne yaptığı açıklamada, futbol yaşantısıyla ilgili Server Çetin, "Futbolu 35 yaşında bıraktım. Normal bir yaş ama günümüzde artık 38 hatta 40 yaşına kadar oynayanlar var. Ben de onlardan birisi olmak isterdim. Çünkü futbolun yaşla değil de, performansla alakalı olduğunu kanıtlamak için ben de oynamak isterdim. Sadece İbrahim Öztürk değil, Avrupa'da o yaşlarda oynayan birçok oyuncu var. Eskiden ülkemizde bir oyuncu 32-33 yaşına geldiği zaman yaşlı damgası yer ve futbolu bırakması istenirdi. Tugay Kerimoğlu için bile 'bıraksın artık yaşlandı' gibi laflar edildi. İngiltere'ye gitti, üst düzey ligde 10 yıl top oynadı" diye konuştu.
"ANTRENÖRLÜK İÇİN ÇALIŞIYORUM"
"Futbolu bıraktıktan sonra hemen Antalyaspor'da Rıza hocanın yanında antrenörlüğe başladım" diyen Çetin, "Ardından Trabzonspor ve Konyaspor. Gerçi ayrıldık ama hiç boş kalmadım. O anlamda şanslı olduğumu düşünüyorum. Böylece hocalık kariyerine de erken başlamış oldum. Bundan sonraki hedefim takım çalıştırmak. Antrenörlük için çalışıyorum. Rıza hocanın yeri bende çok farklıdır. Ben ilk kez 1'inci Lig'e, Göztepe'ye transfer olduğumda hocam Rıza Çalımbay'dı. Futbolu bıraktım, yine 1'inci Lig'de antrenörlük için Rıza hocanın yardımcısı olarak Antalyaspor'a gittim. 3 yıldır onunla çalışıyorum. Bir tek Pro lisansım kaldı. Onu da tamamlarsam antrenörlük anlamında tüm belgeleri tamamlamış olacağım. Tabi Rıza hocanın yanında olumlu, olumsuz deneyimler edindim. Nasip olursa biraz daha devam etmek istiyorum. Ondan sonra da inşallah ileride de şans da bulursam kendim antrenörlük yapmak istiyorum. İşin açıkçası kendime güveniyorum. Kesinlikle yaparım. Ama dediğim gibi hem Pro lisansı tamamlama adına, hem de biraz daha deneyim edinme adına çok az daha sürem olduğunu düşünüyorum. Onu da tamamladıktan sonra inşallah başarılı bir antrenör olacağız" şeklinde konuştu.
"YABANCILAR PARA KAZANMAK İÇİN GELİYOR"
Yabancı antrenörler hakkında da açıklamalarda bulunan Çetin, "Yabancı antrenör gelsin, gelmesin demiyoruz ama inanın sırf para kazanmak için geliyorlar. Ne Türk futboluna faydaları dokunuyor ne de Türk oyuncularına. Örneğin ben Fenerbahçe'den ayrılırken Zico vardı takımın başında, Brezilyalıları topladı takıma. Ben de ayrılmak zorunda kadım. Onlar da kendilerine göre haklı, güvendikleri oyuncular ama işte burada Türk futbolcuları ve Türk antrenörleri sıkıntı yaşıyor. Başka bir örnek daha mesela Cocu; Fenerbahçe'ye geldi, çalıştı, parasını aldı ve gitti. Fenerbahçe'nin ligdeki durumu onları ilgilendirmez, umurlarında olmaz, çeker giderler. Bu dediğim yabancı futbolcular için de geçerli. Yani onları da kötülemek istemiyorum ama çok iyi paralar kazanıyorlar. Riekerink, Mancini, Advocat, Tudor örnekleri var. Hepsi başarısız oldu ve gitti. Neden geliyorlar; hepsi para için. Kulüplerimize sıkıntı yaşatıyorlar. Şu an 4 büyük takımda dahil her kulübün büyük borcu var. Burada yabancı antrenörler ve oyuncular olsun dengeyi sağlayamıyoruz. O yüzden de açılıyoruz, sonra da borçları ödemekte sıkıntı yaşıyoruz. Türk futbolcusu alacağını alamadığı zaman federasyona verse hain oluyor, kadro dışı kalıyor. Ama yabancı oyuncu FIFA'ya veriyor, kulübe transfer yasağı geliyor, kendisine bir şey yok. O yüzden ne kadar az yabancı olursa o kadar iyi olur kanısındayım" ifadelerini kullandı.
"BANA İFTİRALAR ATILDI"
Kendisinin Mersin İdmanyurdu ile yaşadığı sıkıntılara da değinen Servet Çetin, "Şunu da anlayabilmiş değilim; oyuncu hak ettiği parayı talep ettiği zaman hain ilan ediliyor. Kardeşim ben senin takımın için mücadele ettim. Benim de Mersin İdmanyurdu'nda oynarken 1 yıllık param kaldı. Paramın kalmasını dışında iftiralar atıldı. Ben takım kaptanıydım alacaklarımıza karşılık yönetimden çek aldım. Yanlış hatırlamıyorsam takım kaptanı olduğum için Çaykur Rizespor maçının priminin çekini bana kestiler. Günü geldiğinde tahsil edip takıma dağıtacaktım. Ancak günü geldi, çeki ödemediler. Ben de bütün takımı topladım. Hepsi de 'Avukata verelim, paramızı alalım' dediler. Ben de avukata verdim. Yöneticiler de çeki benim düzenlediğimi ve kestiğimi söyleyip bana iftira attılar. Ama sonuçta iki davayı da ben kazandım, Hem kendi alacağımı hem de çek davasını. Ama sonuçta kulüpten paranı talep edemiyorsun. 1 sene boşuna oynamış olduk. Ben ailemden uzak sakat sakat oynadım" dedi.
"YERLİ OYUNCU HİÇ Mİ YOK?"
Yabancı kuralı hakkında da konuşan Servet Çetin, "Bence yabancı oyuncu 3-4'ün üstünde olmamalı" diyerek şunları söyledi:
"14 tane yabancı ne demek. Bu 14 yabancıyı getirmenin ve göndermenin bir maliyeti var. Her kulüp neden 14 yabancı hakkını da kullanıyor. Alıyorlar. Bu işin arkasında bir şeyler olduğunu düşünüyorum. Kimseyi de suçlamak istemiyorum ama her kulüp neden 14 yabancı hakkını kullanıyor. Yerli oyuncu hiç mi yok? Zaten getirdiğin 14 yabancının hepsini oynatamazsın. Bu imkansız. Yedek kalan problem yaratır. Seni UEFA'ya FIFA'ya şikayet ediyor. Senin transferine engel koyuyor. Sonradan başına bela oluyor. Bunların maliyeti gerçekten Türk oyunculardan çok daha fazla. Ben biraz da milliyetçi miyim bilmiyorum ama 80 milyon nüfusumuz var ama A Milli Takım'a oyuncu yetiştiremiyoruz. Stoper arıyoruz bulamıyoruz ki yurt dışında da oyuncu yok. Transfer için yurt dışına oyuncu izlemeye gidiyoruz. Gerçekten 'Bu süper oyuncu alalım' diyebileceğimiz bir oyuncu yok. Onun içi yöneticilerin gelirle gideri dengelemeleri gerekiyor. Çünkü kulüplerin geliri belli, lig maçlarında kazandığın para belli. Ona göre hareket etmeleri gerekiyor. Taraftara söz verdiği için yıldız oyuncu transfer edip hayal kırıklığı yaşayan çok yönetici gördüm. O yüzden bütçene göre hareket edeceksin."
"BAŞAKŞEHİR BU SENE DE ŞAMPİYON OLAMAZSA SIKINTI YAŞAR"
Medipol Başakşehir'i favori olarak gördüğünü dile getiren Çetin, "O kadar yatırım yapıyorlar. Robinho'yu aldılar. Gerçekten beğendiğim oyunculardan birisi. Adebayor, Demba ba, Serdar Taşçı, Arda, Emre gibi oyuncuları var. Bu da işi çok ciddiye aldıklarını gösteriyor. Kupadan elendiler ama elenmeseler daha iyi olurdu onlar açısından. Çünkü çok geniş bir kadrosu var. Oynamayan oyuncuları kupada oynatıp formada tutabilirlerdi. Kupadan elenmeleri kötü oldu onlar adına. Başakşehir bu sene şampiyonluğu çok istiyor. Bu sene de şampiyon olamazlarsa sıkıntı olur. Bir daha da şampiyon olamaz. Başakşehir olamazsa Galatasaray şampiyon olur diye düşünüyorum" diye konuştu.
"VAR ÇOK İYİ BİR SİSTEM"
VAR sistemi hakkındaki görüşlerini de dile getiren Servet Çetin, "Bence çok iyi bir sistem. Eskiden büyük takımları kollama olayı daha çok olurdu. Ben büyük takımlarda da oynadım, Anadolu takımlarında da oynadım. Hakemler ister istemez etkileniyor. Ben burada hakemleri suçlamak için söylemiyorum. Allah korusun, onlar da insan hata yapabiliyorlar. Gayet normal, biz televizyonda pozisyonu defalarca izleyip karar vermezken, onlar saliselik karar vermek zorundalar. Hata yapmaları gayet normal. Hata yaptı, bir de büyük takım aleyhine hata yaptığı zaman bütün hafta eleştiriliyorlar, sıkıntı yaşıyorlar. Gerçekten ondan sonra çıkacakları maçta insan tedirgin oluyor. VAR bu anlamda iyi oldu. Hemen gidip pozisyona bakıp karar veriyorlar. Problem oluyor ama böyle skoru etkileyecek problemler olmuyor."