Yüksek tekniği, top kontrolü ve oyun zekasıyla yaşıtlarından ayrılan Ödegaard, henüz 15 yaşında olmasına rağmen hem kulübünde hem de milli takımda forma şansı buluyor. Stromsgodset'in genç yıldızı, bu sezon genellikle 2. yarıda girdiği ve az süre aldığı 19 maçta 3 gol ve 6 asistlik performansıyla, takımının ligde üst sıralara çıkmasında önemli rol üstlendi.
Norveç Milli Takımı Teknik Direktörü Per-Mathias Högmo'nun da dikkatini çeken Ödegaard, Birleşik Arap Emirliği ile ağustosta yapılan hazırlık karşılaşmasında forma giymesinin ardından Bulgaristan'a karşı oynanan grup maçında da sahaya çıkarak, "Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde oynayan en genç futbolcu" unvanına sahip oldu.
Avrupa'nın ünlü kulüpleri takipte
Norveçli futbolcunun genç yaşına rağmen gösterdiği üstün performansın ardından Avrupa'nın ünlü kulüpleri, futbolcuyu transfer etmek için harekete geçti.
Avrupa basınında, kendini geliştirmesi halinde Lionel Messi, Cristiano Ronaldo, Andea Iniesta veya Gareth Bale seviyesinde bir futbolcu olabileceği yönünde değerlendirmeler yapılan Ödegaard'ın ismi, özellikle İspanyol, Alman ve İngiliz kulüplerle anılıyor.
Barcelona'nın genç oyuncuyu ünlü "La Masia" adlı altyapı spor okuluna davet ettiği belirtilirken, Katalan temsilcisinin 2016'ya kadar transfer yasağının bulunması, Ödegaard'ın Katalan temsilcisine geçmesinin önündeki en önemli engel olarak görülüyor.
Manchester United ve Bayern Münih ile daha önce antrenmana çıkan Ödegaard'ın bu iki kulüp tarafından da beğenildiği, Real Madrid, Borussia Dortmund, Arsenal, Manchester City, Liverpool, Tottenham Hotspur ve Celtic'in de genç yeteneği kadrosuna katmak için yarışa girdiği belirtiliyor.
Ödegaard için futbolcu izleme komitesini harekete geçiren Liverpool'un, Norveçli oyuncuyu yakından takip ettiği ve bonservis bedeli için 10 milyon sterlin ödemeyi göze aldığı iddia ediliyor.
Transfere "yaş" engeli
Hakkındaki transfer iddialarının yanında, Norveç'i çalıştıran Högmo ile sporcunun menajerliğini yapan babası Hans Erik'in, yaşı nedeniyle Ödegaard'ın yurt dışında oynamasına karşı çıktığı vurgulanıyor.
Bir dönem kendisi de futbol oynayan Hans Erik, Norveç basınına yaptığı açıklamada, oğlunun başarı basamaklarındaki hızlı çıkışın ardındaki sırrın çok çalışmak olduğunu vurgulayarak, "Bu bölgede yerel bir antrenörüm ve en yetenekli genç futbolcuların hem bireysel hem de takımla ne kadar antrenman yaptığını gözlemliyorum. Martin, haftada en az 20 saat antrenman yaparak bu oyunculardan iki kat daha fazla çalışıyor" ifadelerini kullandı.
Martin'in hızlı yükselişi
Norveç'in Drammen kentinde 17 Aralık 1998'de dünyaya gelen Ödegaard, babasının antrenör olması nedeniyle çok genç yaşta yeşil sahalara çıkmaya başladı.
Yüksek tekniği ve top kontrolüyle yaşıtlarından farkını ortaya koyan Martin, henüz 14 yaşında, futbol kariyerine başladığı Stromsgodset'in A takımına yükseldi. Bir yıl sonra 13 Nisan 2014'te takımının Aalesunds ile oynadığı lig maçına çıkarak Norveç tarihinde "Tippeligaen'de forma giyen en genç futbolcu" unvanına sahip olan Ödegaard, böylece profesyonelliğe adım atarak kulübüyle 2 yıllık sözleşme imzaladı.
Norveç'in alt yaş gruplarında bir süre oynadıktan sonra kısa zamanda A takıma seçilerek ülkede bunu başaran en genç futbolcu olan Martin'in, oynadığı en etkili bölge olarak ileri dönük orta saha gösteriliyor.
Antrenörleri, Norveçli futbolcunun, rakibini çalımlarla çok rahat geçebilen ve oyun zekası çok yüksek bir futbolcu olduğunu, bu nedenle takım arkadaşlarını çok rahat gollük pozisyonlara sokabildiğini vurguluyor.
Martin'in en önemli eksiği olarak, fiziksel açıdan yeterince güçlü olmaması gösteriliyor. Çok genç yaşta olması ve fiziksel gelişimini henüz tamamlamamış olması nedeniyle, futbolcunun söz konusu eksiğini özel antrenmanlarla kapatmasına çalışılıyor.
