Atletizm camiası, bir doping skandalıyla daha sarsıldı. Milli atlet Binnaz Uslu'da da yasaklı madde tespit edildi ve ömür boyu men cezası ile karşı karşıya...
Büyük bir rezalet... Hayret; Türk medyası nasıl üzerinde durmadı! Yarışmak için gittiği İngiltere'de midesinden hastalandı, hastaneye kaldırıldı, ameliyat oldu, ölümlerden döndü kız; şimdi anlaşılıyor ki doping...
ÖRTBAS EDİLDİ
Türk atletizmi büyük bir tehdit ile karşı karşıya... Çünkü WADA ve Uluslararası Atletizm Federasyonu'nun verdiği cezaları, Mehmet Terzi vermedi! Başta Aslı Çakır Alptekin'in cezalı ilan edilmesi isteniyor. Dopingli ilan edilse, olimpiyat madalyası elinden alınacak. Terzi, Türkiye'nin olimpiyat madalyasını eksilten başkan olmamak için olayı örtbas etmeye uğraştı. Yeni gelen federasyon da onun yolundan gitti. Ama iş, örtbas etme boyutlarını aştı.
Tabii 2011 yılındaki bir koşunun yeniden analizi sonrasında yasaklı madde bulunması da ilginçti.
'NANO'YA GEÇİLDİ
Atletlerin B numuneleri saklanıyor; atılmıyor. Evvelden mikro teknoloji uyguluyorlardı. Mikro teknolojiyle, metrenin milyonda birine kadar zerreleri takip edebiliyorsun. Şimdi de nanoteknoloji uygulanıyor. Nanoteknolojiyle, metrenin milyarda birine bakılıyor. Yani metrenin milyonda birinin araştırmasıyla gözden kaçan maddeler, milyarda birini araştırmaya başlayınca yakalanıyor. Aslında doping var ve Uluslararası Federasyon da, Uluslararası Anti-Doping Ajansı da Mehmet Terzi'ye 'Siz gereken cezayı verin. Biz müdahale edersek sadece Aslı'ya değil, Türkiye Atletizm Federasyonu'na da ceza vermek zorunda kalırız. Türkiye'ye de ceza vermek zorunda kalırız' demişken; şimdi Binnaz'da da doping çıktı. Türkiye Atletizm Federasyonu'nun çok şiddetli, çok radikal kararlar alması lazım. Kendi aranızda örtbas edersiniz ama dışarıda bu işler böyle olmuyor! Amerika bir ilahını ve bir ilahesini; Lance Armstrong ve Marion Jones'u sildi. Amerika'nın en sevilen, en tapılan insanlarıydı; ben biliyorum. Yaşadım içlerinde çünkü... Ama Türkiye'de çıt yok! Haberi yazan Haber Türk bile arkasını getirmedi.
***
DENİZLİ'DEKİ OLAY KORKUNÇ
Geçtiğimiz hafta, tribünlerde istenmeyen olaylar vardı. Denizli'nin kendi taraftarları arasında çıkan olaylarda, bir kişi pompalı tüfekle öldürüldü, 9 kişi yaralandı; Galatasaray-Fenerbahçe voleybol maçı yarım kaldı, sadece sarı-kırmızılı taraftarlar olmasına karşın; Kasımpaşa taraftarları arasında da kavga çıktı. Tribünlerdeki şiddet ne yazık ki kaldığı yerden davam ediyor.
Denizli'deki olay korkunç... Aynı kulübün taraftarı iki grup kavga ediyor. Deplasmana gelen takımın taraftarıyla değil... Taraftarlar kendi aralarında niye kavga eder; menfaat için... O menfaati kim temin ediyor; Denizlispor yönetimi... Açık... Ben ne polisim, ne savcıyım, ne de Denizli'deydim; ben, İstanbul'dan, sadece mantığım ile konuşuyorum. Ben bunu böyle konuşurken, Denizli'deki savcı ne yapıyor? Bir de Futbolda Şiddet Yasası var. Göreceğiz ne yaptığını! Denizlispor yönetiminden kaç kişi sorguya çağrılacak, kaç kişi gözaltına alınacak; göreceğiz! Ölüm var çünkü işin içinde...
Taraftar kavgasını da aşmış olay... Pompalı tüfek, baltalar, çekiçler... Bu nasıl bir düşmanlık!
Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde kimi daha çok beğendiniz? Beşiktaş'tan Almeida, Tolga, Oğuzhan; Fenerbahçe'den Alper, Caner, Emenike, Alves öne çıkan isimlerdi.
Maçın adamı yoktu. Maça ağırlığını koyan yoktu. Maçın yüz karası vardı; Fernandes...
Maçtan sonra, Alves ile birlikte bir gece kulübünde eğlenmişler!
Son dönemde, Fenerbahçe'nin en iyi oyuncusu olan Caner'in, eşi Asena Erkin'nin adı aşk dedikodularına karıştı. Şarkıcı Berkay ile çekilen samimi fotoğrafları gazeteleri süslüyor ve 'Yılın skandalı' değerlendirmeleri yapılıyor. Bu haberlerle ilgili bir değerlendirme yapacak mısınız?
AMASYA'DAN GELMİŞ!
Karşılaşma sonrası, Mahmut Uslu'nun Cüneyt Çakır'a yüklenen açıklamaları gündem yarattı.
Mahmut Uslu, Ankara'dan beri 40 yıllık arkadaşım... Mahkemeye verdi beni; "Hakim Bey, Mahmut Uslu benim 40 yıllık arkadaşım. Arkadaşıma niye hakaret edeyim!" dedim. Mahkemeye, arkadaş olmadığımızı söyledi! Efendim, 'Adam Amasya'dan gelmiş. Aslında Beşiktaşlıymış; meşaleyi o havalandırmış!' Spor sayfalarını renklendirmek için herhalde böyleleri de lazım ama bir de tahrikçilik var, bir de Sporda Şiddet Yasası var. Mahmut Uslu'nun herhangi bir fren mekanizması yok; ağzına geleni anında söylüyor!
Editör: Bülent CAN