En son 2002'de Dünya Kupası'nda yer alan Türkiye, turnuvada yer alma şansını bir kez daha tepti. Hollanda maçı öncesi beklentiler yüksekti ama basit denilecek hatalar 2-0'lık mağlubiyeti getirdi.
Birçok kişinin aksine siz "Fatih ötesi mucize gerekiyor" demiştiniz.
Niye bu noktaya geldiğimiz ortada... Terim kalacak gibi görünüyor. Artık gelecek için konuşmamız gerekiyor herhalde...
KİMSEYE YARANAMAZ
Milli takımda arkasında onu benimseyen bir camia yok. Tam tersine, 'çağırsan kabahat, çağırmasan kabahat' diye bakan yöneticiler var. Çağırıyor, oynatıyor; 'Benim bu hafta maçım var, 90 dakika niye oynattın!' Çağırmıyor; 'Benim adamımı niye çağırmadın?' Milli takımda, hele de güvenilmez bir başkan ile daha rahatsız durumda... Fatih Terim'in milli takımda kalması iyi bir teklife bakar! Hollanda karşısında oynanan futbolu da beğenmedim, açık söyleyeyim.
Başlangıçta çok kötü bir gol yedik, ondan sonra da telaş ve panik içindeydik.
KİMBİLİR NELER VAR?
Erciyes'te 'Numan' diye bir adamı seyrettim. Adını ilk defa duyduğum bir Türk oyuncu... Ben ilk defa duyuyorum ama Fatih Terim'in görmesi, duyması lazım. Milli takım hocalığı bu... Kim bilir daha neler var? Biz gazeteciler, Anadolu takımlarını sadece büyük takımlarla oynadıkları zaman izliyoruz ve yazıyoruz. Ondan sonra da 'Bu Numan nereden çıktı?' diyorum ben şimdi birdenbire!.. Kim bilir kaç maçtır oynuyor! Kim bilir daha neler vardır Anadolu'da!.. Yine mevcut takımla oynayacaksam, 2016 Avrupa Şampiyonası'ndan niye ümitli olayım ki! Fatih Terim'in Dünya Kupası Elemeleri'ndeki durumunun, uluslararası sözlükteki adı care-taker'dır. Yani durumu idare edecek hoca... Ama Hollanda'ya elendiğimiz andan itibaren Fatih Terim artık 2016'nın yeni takımını yaratacak, kuracak hocadır, care-taker falan değil... Fatih Terim'in bugüne kadar herhangi bir maçı tribünde izlediğini gördünüz mü? Galatasaray maçlarına da gitmiyor!.. Milli takım hocasısın artık, Galatasaray hocalığın bitti. Galatasaray maçına gideceksin. Konya'ya gitme, o tarafa gitme, bu tarafa gitme; nasıl olacak bu milli takım? 'İşte olacak!' Volkan-Tolga-Onur orada, Umut-Burak burada, Selçuk bilmem ne... Onu ben de yaparım. Fatih Terim'e ihtiyaç yok ki! Hıncal Uluç da yapar. Ne var! Bir tane kondisyoner bulurum, bir de antrenör bulurum, ortada sıçan oynatır.
MANCHESTER İLE ANLAŞTI
Ben de rahmetli Eşfak (Aykaç) ağabey gibi tribünde otururum, tek seçici, takımı da seçerim, 'Böyle oynayacaksınız' derim; böyle de oynarlar. Belki de daha iyi oynarlar. Ama daha kötü oynamazlar. 'Milli takımda yepyeni bir dönem açıldı' diyorum ben; Fatih Terim daha bir maçta tribünde yok! PAF maçlarına bile gitmesi lazım. Öyle bir ağ olacak, duyacak ki Elazığspor'un PAF takımında 15 yaşında bir adam var. 5 senelik sözleşme yaptı Adnan ile Manchester United... Niye; birileri izliyor çünkü... Biz de Birinci Lig maçını izlemiyor teknik direktör! Kimse de sormuyor. Herhangi bir gazetede okudunuz mu 'Fatih hoca niye maçta yoksun?' diye... Tabii o zaman da diyorsun ki "Yeni takım kuramam." Yeni takım kuramayacaksan niye geldin! Abdullah Avcı'nın günahı neydi? "Yeni takım kuramam" de, hiçbir maça gitme. Şu ortamda, bugünkü havada, benim 2016'dan zerre kadar ümidim yok. Elini masaya vuracak ve "2014 bitti, şimdi yeni hedef yepyeni bir ekip, yepyeni bir ruh ile 2016... Bundan sonra şöyle bir ekiple bütün Türkiye'yi taramaya başlıyorum arkadaş!" diyecek... Benim milli takım antrenöründen beklediğim bu...
***
GAZETELER EMRiNDE
Kulüp Genel Sekreteri Talat Yılmaz, Fenerbahçe'nin Yıldırım'a teslim olduğunu ifade ederek, "CAS ceza verdi mi, verdi. Demek ki ortada bir leke var" diyerek yönetimden ayrılacağını açıkladı.
Medya ne yaptı? Aziz Yıldırım diyor ki "Bir Fenerbahçe gazetesi çıkaracağım." İşte bütün gazeteler emrinde!.. Talat Yılmaz'ın söylediklerini Galatasaray Genel Sekreteri, Ünal Aysal'a söyleseydi yer yerinden oynamıştı ki Talat Yılmaz için de neler var! Fenerbahçe'de şu anda Divan Kurulu Başkanı'nın, Genel Sekreteri'nin ve Başkanı'nın haklarında yüz kızartıcı suçlardan ithamlar var, iddialar var. Düşünebiliyor musun?
CEVAP VEREMİYOR
Fenerbahçe'nin en tepedeki üç adamı bunlar ve medyanın haline bak! Yok, hiçbir şey!.. Aziz Yıldırım, Talat Yılmaz'a 'Bana soruyorsun ama sen kendi haline bak' dese... Ama diyemiyor! Aziz Yıldırım'ın da kendi haline bakacak durumu yok. Onun için de Fener medyasını susturuyorlar, geçiyor, gidiyor.
***
KAHRAMAN OLMA HEVESi ERCiYES'i YAKTI
Fenerbahçe, Erciyes'i uzatmada gelen golle mağlup etti ve son 7 maçında 6 galibiyet, 1 beraberlik aldı. Sonuç anlamında başarılı bir grafik çizdi. Yanal maç sonrası, "Oyundan kopmamamız galibiyeti getirdi" dedi. Sarı-lacivertli ekibin futboluyla ilgili neler söyleyeceksiniz?
AYAKTA KALMALIYDI
Yasin topla Fenerbahçe kalesine doğru hareketlendiği zaman, 94. dakikayı da geçmişti, sağında iki tane bomboş arkadaşı vardı. Onlardan birine pas verse, oyunu orada o ikisi bitirecek. Korner çizgisine inerler, aralarında paslaşırlar, golü atarlar. Yanlarında hiç kimse yok, demarke vaziyetteler... Yasin kahraman olmak sevdasına, 'Ben giderim, Egemen beni düşürür, takıma bir penaltı kazandırırım ya da en azından bir frikik kazandırırım. O frikik atılana kadar da maç biter' diye düşünerek üç Fenerbahçeli oyuncu arasına daldı! Sağ tarafta iki tane arkadaşı bomboşken!.. Pas verse ayak koyacak rakip bile yok. Maçı bitirme imkanı elindeyken kahraman olma hevesine araya daldı, maçı hakemden önce kaybettiren isim oldu. Topu Egemen'e bıraktı, hakem 'faul versin' diye kendisini de yere attı! Ayakta kalsa, kendisi Egemen'e faul yapabilir ve maç orada biter. Ama Burak Yılmaz misali kendini yere atıp, kıvranmaya başladı ki ilahi adalet cezayı kesti! Fuat Çapa, Fenerbahçe'nin istediği, bayıldığı, aptal futbolu oynattı. Fenerbahçe'nin en kötü yeri savunması, Fenerbahçe'nin hücumdaki gücünün haddi hesabı yok. Orada Webo oynuyor, Sow oynuyor, Emenike oynuyor, Alper girmiş o oynuyor; dinç, sağlam, canavar gibi şut atan adamlar... Fenerbahçe'nin ileride vurmayacak adamı yok. Kimin ayağına gelse gol olabilir.
GOLF DAHA ZORDUR
Erciyes'i savunmaya çekiyor, savunmaya çektiği takım sahayı parsellemeyi de bilmiyor! Kuyt orta yaptığı zaman ön direkte Webo, arka direkte Emenike bomboş! O sırada maç bitiyor! Fenerbahçe'nin iki santrforu kale önünde demarke vaziyette!.. O dökülen, bekten başka her şeye benzeyen iki beki maç boyu oynattı. Savunması böylesine dökülürken takımı geriye, çekti Allah çekti, orta sahayı Fenerbahçe'ye bıraktı. Fenerbahçe orta sahada golf oynar gibi oynadı. Hiç rakip yok. Golfte engebeler vardır, bunda o da yok. Golfte kum vardır, su vardır, su havuzu vardır, ağaçlar vardır. Hiç, onlar da yok. Böyle çim sahada... Kaç tane gol kaçırdı Fenerbahçe? Onlardan biri olsaydı bugün bunları konuşmayacaktık. Fuat Çapa'nın yanlış oynatarak maçı Fenerbahçe'ye nasıl hediye ettiğini konuşacaktık. Bir de hakemi konuşacaktık; 'Caner'i niye oyundan atmadı?' diye...
Fenerbahçe'nin 2 Kasım'da yapılacak kongresine kısa bir süre kaldı ama aday olması beklenilen isimler çok fazla öne çıkmıyor.
Röportaj: Bülent CAN