Terim ile hayat bulan milli takım, 3'te 3 yaparak Dünya Kupası'na katılma şansını son maça taşımayı başardı. Olasılıklar var ama Hollanda karşısında galip gelmekten başka da seçeneğimiz yok gibi... 3 maçlık performansımıza bakınca Hollanda karşısındaki şansımızı nasıl görüyorsunuz? Bir sürprize daha imza atabilir miyiz?
ÖLMÜŞTÜK, DİRİLDİK
Macaristan, Hollanda'dan 8 yiyecek takım değil ama biz de Macaristan maçlarından 1 puan çıkartacak takım değiliz. Bu iş bitmişti ama şimdi çok zor. Fatih Terim'in takıma büyük bir hava getirdiğini söylemeye lüzum yok. Netice meydanda... Ölmüştük, dirildik. Fatih'in Estonya maçından sonra söylediği bir cümle var. Bence en önemlisi o... "Bu durumda Hollanda maçına umutlu girmek bile büyük bir başarıdır" dedi. Gerçekten de öyle... Ama kişisel olarak, Hollanda maçından fazla umutlu değilim. Çünkü Fatih ötesimucize lazım. Fikstür çekildiğinde, Türkiye'deki Hollanda maçının son karşılaşma olmasından mutluyduk. 'Hollanda işini garantiye almış bir şekilde gelecek, Manchester United'ın Galatasaray'a geldiği gibi... Hollanda, Türkiey'ye yedek takımla gelir, gelenler açısından da maç fazla bir anlam taşımadığı için sakatlığı göze almaz' diyorduk. Fakat 3 gündür gazetelerde okuyorum ki Hollanda ile Uruguay arasında ince bir puan farkı var, FIFA listesinin sekizinciliği için... Hollanda sekizinci olarak Brezilya'ya gitmeyi başarırsa birinci torbadan girecek final kurasına... Bu da çok önemli bir avantaj... Bu yüzden Hollanda'nın bize karşı Sneijder ve Kuyt'ın da gayretleriyle 'Türkleri fazla üzmeyelim' diyecek halleri yok. Biz yenmeliyiz ama Estonya önünde seyrettiğim Türkiye, Hollanda'yı yenebilecek bireysel bir güç göstermedi bana... Şöyle bir bakıyorum; takımın en iyisi Caner, Hollanda maçında yok. Caner'den sonrakiler kendilerinden bekleneni ne kadar verdiler? Hollanda'yı yeneceksek eğer takımda en önemli iki adam; Selçuk ve Arda... 'Selçuk oyunda yok' dedirtecek kadar silik, kayıp; Arda da kötü oynadı.
Atletico'da harikalar yaratan Arda, milli maçlarda son dönemde çok da etkili değil.
Kendi yarı sahamızda fazla kalmamamız gerekiyor o zaman...
FORVET BİRE BİRDE KÖTÜ
Hücum açısından; çok daha fazla şeye ihtiyacımız var. Böyle yavaş çıkarsak Hollanda savunması yerini alır ve bizim onlarla mücadele edecek forvetimiz yok. Ne Burak, ne Umut birebir santrforlar değil. Hollanda savunmasının içine Drogba'yı bırakırsan bir şeyler umut edebilirsin ama Umut da Burak da birebir oyuncuları değil. Bunlar hızlı hücum oyuncuları... Sen 'al Semih, ver Ömer, al oradan Gökhan, tekrardan Volkan'a ver' dersen hem hücum gücünü sıfırlarsın hem de araya girecek, pres yapacak Hollandalılara kontratak yapma şansı ve gol pozisyonları verirsin. Bizim Hollanda'yı yenmemiz için: 1- Fatih Terim'in bu maçı kafasında oynayıp nasıl kazanacağını bulması lazım. Estonya maçındaki futbol olmaz. 2- Nasıl olur bilmiyorum ama Arda ile Selçuk'un süper oynamaları lazım. Estonya maçında derinlemesine oynayan ve Türkiye'yi hücuma kaldıran bir tek adam vardı; Gökhan Töre... Bana sorarsan Caner ile beraber sahanın en iyi iki oyuncusuydular. Gökhan Töre'yi de oyundan aldı, inanamadım ki gol averajı da var işin içinde, atacağın ve yiyeceğin goller de çok önemli... Zor iş, yani hakikaten mucize iş... Ama tekrar söylüyorum; bu maça mucize de olsa ümitle girebilmek önemli bir başarıdır.
***
KABAHAT CANER'DE DEĞİL
Dediğiniz gibi Caner'i bu maçta çok arayacağız. Estonya maçı sonrası gördüğü sarı kart için ne düşünüyorsunuz? Yaptığı hareket kart gerektirir miydi?
Tartışmasız sarı kart... Ama burada kabahat Caner'de değil, bizim hakemlerimizde... Bizim hakemlerimiz öncelikle Fenerbahçe, ardından Galatasaray, ardından da Beşiktaş'a sarı kart göstermeye o kadar korkuyorlar ki bizim çocuklar Avrupa maçlarında sarı kart gördükleri zaman şaşırıyorlar. Caner'in samimi olarak o sarı karta çok şaşırdığını biliyorum ama 'benim' diyen bütün Türk hakemlerine de soruyorum; hanginiz bunun 10 misline bırak kart çıkartmayı, faul verdiniz Şükrü Saracoğlu Stadı'nda!..
HİÇBİR MAÇI BİTİREMEZ
Tarihi karşılaşma Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanacak. Son dönemde milli maçlarda, kulüp taraftarlığı öne çıkıyor. Hollanda maçında buna bir son vermek şart sanırım!..
***
GALATASARAY'IN BAŞINDA FAZLA KALAMAZ
Galatasaray ile oldukça sıkıntılı bir dönem yaşayan Terim'in ben biraz daha gergin olmasını bekliyordum ama aksine rahat göründü. Siz nasıl buldunuz?
Ben Terim'in fevkalade sıkıntılı olduğunu hissediyorum. Kendini kontrol etmek için konuşmuyor. t Aysal, BBC'de bir programa katıldı ve orada "Başarılı bir teknik direktörü göndermeniz nasıl bir şey?" diye soruldu. Aysal da "Türkiye'de olur böyle şeyler" diyerek rutin bir değişiklik olduğunu söyledi. Ünal Aysal, Galatasaray Başkanı'na yakışmayacak konuşmalar yapmaya devam ediyor. Özeti bu... Fatih Terim'i "Galatasaray değerlerine uymayan hareketleri yüzünden kovduğunu" söyleyen bir başkan, o kovma şeklinden başlayarak nasıl Galatasaraylı olmadığını ve olamayacağını her davranışıyla ve her ağzını açtığında gösteriyor. Ünal Aysal, Galatasaray'ın başında fazla kalmaz. Kalmamalı zaten...
Türkiye'de kulüplerin taraftar sayıları sıkça tartışılır. Siz Aysal'ın "Fenerbahçe'nin 23 milyon taraftarı var, biz de Fenerbahçe'den 2 milyon fazlayız. Beşiktaş'ın ise 6 milyon taraftarı var" sözleriyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
ANKETLER DOĞRULUYOR
Şimdi Galatasaray Başkanı yapılmış anketlere göre konuşuyor. Galatasaray seyircisinin, Fenerbahçe seyircisini geçtiği Türkiye'de yapılan anketler sonucu ortaya çıktı, Galatasaray Kulübü'nün yaptığı anketten değil. '25 milyon Fenerbahçeli' tam bir sallamaydı. Aysal, anketlere bağlı olarak konuşuyor ve kıyamet kopuyor birdenbire Türkiye'de... Bu da Türk medyasının utanılacak kadar Fenerbahçeli olmasından... Ben Fenerli olsam utanırdım! Ünal Aysal'ın Galatasaray Başkanı olması nasıl bir Galatasaraylı olarak beni utandırıyorsa, Fenerbahçeli olsam, bu kadar Fenerbahçeli bir medyadan da utanırdım! Bunu söyleyen Ünal Aysal'ın Fenerbahçe'nin neredeyse yarısı kadar taraftarı olan Galatasaray'ın kim tarafından öne geçirildiğini de söylemesini beklerdim! Hakikaten Galatasaray seyircisi tribünlerde gözle görülecek biçimde, Fenerbahçe'nin yarısı kadardı. Derwall, Denizli ile başladı eğilim ama fiilen Galatasaray'ın öne geçişi Fatih Terim'ledir.
Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı, Galatasaray Liv Hospital'ı 64-62 yenen Fenerbahçe Ülker kazandı. Galatasaray uzun süre önde götürdüğü maçı kaybetti ancak ardından da Anadolu Efes'i farklı yenerek lige iyi bir başlangıç yaptı. Bu tezat performansı nasıl değerlendiriyorsunuz?
EFES MAHALLE TAKIMI GİBİ
Galatasaray-Anadolu Efes maçına gelince... Ben hayatımda bu kadar kötü ve bu kadar zayıf bir Anadolu Efes görmedim. Allah Oktay Mahmuti'ye kolaylık versin. Mahalle takımı gibi bir takım! Tuncay Özilhan herhalde vazgeçti bu işten artık! Galatasaray maçın bölümlerini iki ayrı 5'le oynadı ya!.. İki 5'le oynamak rakiple dalga geçmektir. Bir 5 çıkarırsın, ikinci 5'i sokarsın. İki 5 de fark attı Efes'e... Bu Galatasaray'ın süperliğinden değil; süper olsa Fenerbahçe'yi yenerdi. Efes bu haliyle kimi yener bilemiyorum! Sezon sonunda küme bile düşerse şaşmam!..
Röportaj: Bülent CAN