Zamanlama yanlış
Kulüp yönetimlerine baskı yaparak bilet temin edildiği ve bu biletlerin karaborsada satıldığı yıllardır konuşuluyordu. Bu olayların bitirilmesi gerekiyordu. Ama bu baskınların Olimpiyat Stadı'ndaki maçın hemen ardından yapılması bir zamanlama hatası. İster istemez insanlar başka şeyler düşünecek
- Futbol Haberleri
- 02 Ekim 2013, 22:38:31
İki ayrı şey var... Cuma günü polisin eşzamanlı baskınları bambaşka bir olay... Yapılması gereken bir işti o... Çünkü yıllardan beri bunu söylüyoruz. Kulüp yönetimlerine baskı yaparak bedava bilet temin ederek, bu biletleri karaborsadan satarak ama kendileri yine bedavadan içeri girerek, iki türlü kâr elde eden grupların olduğu, bunların her türlü rezilliği yaptığı senelerden beri söyleniyor. Ben diyeyim, 15 sene sen de 20 sene... Bunlara aldırış edilmiyordu. Sonra işte bu araştırma, soruşturma başlamış ama bu baskınların Olimpiyat Stadı'ndaki maçın hemen arkasından ve de bu haftaki maçın hemen öncesinde yapılması bir zamanlama hatası...
OLUMLU DÜŞÜNEMiYORUM
O zaman insanlar ister istemez başka şeyleri düşünecek. Bunun altında başka parmaklar var, başka işaretler var, başka tembihler var. Birtakım suçu olmayan insanları töhmet altında bırakacaklar, nitekim öyle oldu. Çok doğru bir hamle, yanlış zaman ve yanlış uygulama yüzünden... Yani sen Alen Markaryan'ı, Mustafa Şirin'i nasıl kelepçeleyip götürüyorsun!.. Kelepçelenirken resimler de çekilmiş ya da polisler tarafından dağıtılmış! Bu ne; şov yapmak, gösteri yapmak... 'Bak biz bunları bile kelepçeledik. Sizi mahvederiz!' demek gibi bir şey... Alen'e, 'Gel' deseler, polis göndermeye lüzum yok, gider ifade vermeye... Hakkımda yığınla dava açıldı. Bunların hepsine savcılık davet etti ve ben kalktım gittim. Hepsine de kendim gittim, randevu alıp da gittim. Niye polis gelmedi kapıma, niye kelepçe takmadılar bana; Alen'e niye takıyorlar? Bütün bunlar bir araya gelince insanlar çok olumlu bir hareket için olumlu düşünemiyorlar. Bu baskından bir gün evvel Spor Bakanı'nı dinliyorum. Olimpiyat Stadı'ndaki olaylardan sonra 69 kişi gözaltına alındı ve savcılık serbest bıraktı. Spor Bakanı'nın cümlesi aynen şöyle; "Maalesef serbest bırakıldılar!" 'Dil sürçmesi' diyorum ben oradaki 'maalesef' lafı için; devam ediyor, "Böyle şeyler cezasız bırakılmamalı." Birisi Spor Bakanı'na hukuku öğretmeli. 'Tutuklama' bir ceza değildir. Mahkeme tutuklamadığı için cezasız kaldıklarını düşünüyor Bakan!.. Oysa tutuklama ceza değil! Öyle zannediyor, tutuklamayı ceza zannediyor! Cinayet vakalarında dâhil esas olan tutuksuz yargılamadır. Çünkü masumiyet karinesi diyor ki 'Suçu kesinleşene kadar herkes masumdur.' Masum bir adamı cezaevine nasıl gönderirsin ve de özgürlüğünden mahrum bırakırsın? Amerika'da görüyorsunuz; herkesin gözünün önünde birisini tabanca ile vuruyor, karakola gidiyor, biraz sonra avukatı geliyor, 'Kefaletini yatırdım' diyor ve çıkıyor. Ondan sonra suçlu bulunursa adamı idama mahkûm ediyorlar. Esas bu... Hukuk bu... Şimdi Beşiktaş maçındaki olaylarda burnu kanayan bir kişi var mı, şahit olduğunuz herhangi bir kavga var mı, birbirine giren var mı?
Tribünlerde zaman zaman kavgalar izledik. Uzatmalarda sahaya girenler vardı ama bir kavga yoktu.
Tribündeki ayrı, sahaya girenler ayrı... Çünkü tutuklamalar görüntülerle, sahaya girdiği belirlenenlerden... O sahaya girenlerin içinde yere yatıp resim çektirenler, poz verenler var. O sahaya girenler içinde tribündeki kavgadan ezilmemek için kendini sahaya atanlar var. Bin tanesi var. Neyin ne olduğunu açıklamadan insan hakkında tutuklama kararı verilir mi? İnanamadım ya!
GÜLER'i ALKIŞLAYACAKTIM
"Maalesef tutuklanmadılar" dedi ve Spor Bakanı'nın "Maalesef tutuklanmadılar" dediğinin ertesi günü de İçişleri Bakanı bu operasyonu yaptırdı. Hadi bakalım bunları bağlama birbirine... Sporda başarının bir temeli vardır, zamanlama... Doğru kararı, doğru zamanda verip, doğru zamanda uygulamak... Hayattaki başarı da budur, spor örneğinden alınmıştır. Doğru kararı vermek yetmez, doğru zaman da uygulayacaksın. Muammer Güler, pazartesi sabahı yapsaydı bu işleri en başta ben alkışlayacaktım. 'Gecikmiş ama nihayet' diye... Hakikaten yönetime şantaj yaparak bilet alan gruplar ya da grupları elde tutmak için onlara bedava bilet veren yöneticiler var mı? Bunların hepsinin ortaya çıkması lazım, bu dedikoduların bitmesi lazım. Bu kadar doğru bir hareket ama bu kadar yanlış zamanlama... Beşiktaş maçının sonrası, Suat Kılıç'ın
demecinin de ertesi günü...
iNANILIR GiBi DEĞiL
Beşiktaş-Galatasaray maçının faturası da belli oldu. PFDK, derbi maçtaki saha olayları nedeniyle Beşiktaş'a 4 maç seyircisiz oynama cezası verdi. Maç sonunda tribüne gönderilen Bilic 3, kırmızı kart gören Melo ise 2 maçtan men cezası aldı. Hakkaniyetli mi cezalar?
Tahkim Kurulu, Bülent Uygun'un cezasını sıfıra indirdikten sonra Bilic'e nasıl ceza verdi anlamadım! Bülent Uygun'un sözleri televizyonda söylendi, kayıtlı... Bilic bas bas bağırıyor, "Ben bir şey söylemedim" diye. Türkiye'de olup bitenler, inanılır gibi değil. Ne bileyim; Yıldırım Demirören, Beşiktaş'tan intikam mı almaya uğraşıyor, ne yapıyor, anlamıyorum! Buna mukabil Beşiktaş'a verilen 4 maç ceza görüntü olarak makul... Daha fazlasını vermek günah olurdu. Beşiktaş'ın o günkü hatası tedbirsizlik... Ama oradaki baş tedbirsizin de İl Güvenlik Başkanı, Sayın Valimiz olduğu da açık... Ama ona bir şey yok; Beşiktaş'a 4 maç ceza var!..
DİĞER HABERLER
-
FIFA kokartlı hakem Cansu Tiryaki, UEFA 19 Yaş Altı Kadınlar Futbol Şampiyonası B3 Grup müsabakalarında görev yapacak. -
FIFA kokartlı hakem Kadir Sağlam, Fransa temsilcisi Monaco ile Portekiz'in Benfica takımı arasında yarın yapılacak UEFA Gençlik Ligi müsabakasını yönetecek. -
Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nun bugün gerçekleştirdiği toplantıda hakkında istifa edeceği yönünde iddialar ortaya çıkan TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'na destek kararı çıktı.