Maç sonu harikaydı

Süper Kupa'nın en güzel tarafı sonuydu. Fenerliler, Terim'le fotoğraf çektirdi, Emre bütün Galatasaraylı oyuncuları öperek kutladı. Özlediğimiz sahneler vardı. Bu sahnenin içinde olmayan tek kişi Aziz Yıldırım! Madalya alan Fenerli oyuncular birer birer Aysal'ın elini sıkıyorlar ama kendi başkanlarının elini sıkamıyorlar

Aziz Yıldırım'ın "Ben o renklerden nefret ediyorum" diyerek Galatasaray'ı hedef almasının ardından Ünal Aysal, "Bu şartlar altında Aziz Yıldırım ile yan yana oturmak istemediğini" açıkladı. Tepkisini haklı buluyor musunuz?
Yerden göğe kadar haklı... Ben de herhangi bir maçta Aziz Yıldırım'ın yanında oturmak istemem. Süper Kupa maçının en güzel tarafı bitişiydi. Olağanüstü güzel kareler vardı. Ne yazık ki benim kanalım atv'nin maç yönetmeni bu insancıl, bu müthiş sportmen, harikulade sahnelerin hakkını veremedi. Bir maç sonu ancak bu kadar kötü yayınlanabilir. O maç Türkiye'nin son 20 yıldır özlediği bir maç sonuydu. Fatih Terim madalyasını almış, iki yanında Fenerliler var, merdivenden aşağı inerken Fenerli seyirciler Fatih Terim'e doğru koşuyorlar. Normalde oraya koşan Fenerli seyirci elindeki şişeyi Fatih'in kafasına geçirir!
TÜRKiYE'YE ÖRNEK OLACAK
Bu Fenerli seyirciler Fatih'i durduruyorlar yan yana fotoğraf çektiriyorlar. Mağlup Fenerbahçe seyircileri! Bunlar ne kadar özlenmiş sahneler... Sahanın içinde sarılmalı, öpmeli... Emre bütün Galatasaraylılar'ı, yerli yabancı ayırt etmeksizin- ki ırkçıydı, agresifti falan- herkesi öperek kutladı. Üstelik maçtan iki gün evvel başladı, "Biz kaybedersek alkışlayacağız" demeye... Yıldırım'a rağmen! Bunların hiçbirini gösteremediler. Galatasaray'ın kupa aldığını gösteremediler!
Kupa geç verildi galiba...
Ben atv'nin genel müdürü olsaydım; o yayını yönetenlerin benden çok çekeceği vardı. Maçı geç; bütün Türkiye'ye örnek olacak, bütün gençliğe örnek olacak sahneler var, bunları yaşayamıyorsun! İnanamadım!.. Maç sonu olağanüstüydü. Bu sahnenin içinde olmayan tek kişi Aziz Yıldırım!.. Ünal Aysal orada! Madalya alan Fenerliler birer birer Ünal Aysal'ın elini sıkıyorlar ama kendi başkanlarının elini sıkamıyorlar. Çünkü kendi başkanları ortada yok! Böyle bir adamla Ünal Aysal aynı tribünde oturmaz tabii... Yerden göğe haklı... Ünal Aysal yine kibar konuşmuş. Aziz Yıldırım'ın o açıklamalarından sonra ben daha ağır konuşurdum. Ama Ünal hep dengeli gidiyor, ortalığı kızıştırmak istemiyor. Aziz Yıldırım'ı kendi ayıbı ile baş başa bırakıyorum.
FEDERASYONUN AYIBI
Federasyonun, yapılan anlaşmaya rağmen Süper Kupa töreninin yerini, protokol ve Fenerbahçeli taraftarların bulunduğu bölüme alması Galatasaray'ın hayli tepkisini çekti.
Federasyonun çok ayıp bir davranışı... Kayseri Valisi'nin başkanlığında yapılan İl Güvenlik toplantısında, Kayseri'yi ikiye bölüyorlar, Fenerliler bu tarafta, Galatasaraylılar bu tarafta... Stada geliş gidiş yolları dahi ayrı... Vali diyor ki "Statta tribünler de ayrı olsun." Aynı tribünün sağında bir kulüp, solunda bir kulüp değil... "Tribünler ayrı olsun." Numaralı ve kale arkası Fenerbahçe'nin... Maraton ve bir kale arkası Galatasaray'ın... "Galatasaraylılara da hangisini istiyorsunuz?" diye soruyorlar. Galatasaray, "Kupa töreni nerede?" diye soruyor, "Sahanın ortasında" diyorlar. Galatasaray, bunun üzerine "Bizim için fark etmez" diyor ve protokol tribünün karşısını veriyorlar. Fenerbahçe seyircisi de numaralı da oturacak. Galatasaray, maraton tribününe "evet" dedikten sonra federasyon karar değiştiriyor, kupa törenini, protokol tribününe alıyor.
BAKAN VAZGEÇiRDi
Galatasaraylı futbolcular, Fenerliler'in arasından çıkacaklar, protokolde madalyalarını alacaklar, yine Fenerliler'in arasından aşağıya inecekler. "Ayıp... Bize böyle demediniz. Kupa törenini ilan ettiğiniz, anlaştığımız gibi saha ortasında yapın" diyorlar. Kabul etmiyor federasyon... Galatasaray kupayı almayacaktı. Kupa töreninin yapılmasını sağlayan adam Enerji Bakanı'dır. Resmen araya girdi, arabuluculuk yaptı. Galatasaray, Enerji Bakanı'nın hatırına protestodan vazgeçti. t Başkanların protokolde oturmasını da bakanlar sağlamış. Aziz Yıldırım protokolde oturmadı. Maçın sonunda kaçan adamı ben oturmuş kabul etmem! Kupayı Fener alsa, Ünal Aysal orada Fenerliler'in elini sıkardı.
Galatasaray, Terim ile son iki sezonda iki şampiyonluk, iki de Süper Kupa kazanmış oldu. Başarılı bir grafik olduğunu söyleyebilir miyiz?
Hayır, diyemeyiz. Şu Galatasaray kadrosunun, Fatih Terim ile beraber Türkiye Ligi şampiyonu olması, Türkiye Süper Kupası'nı alması başarı değil. "Türkiye Kupası'nı niye alamamasının" hesabını sorarım ben! 1461 Trabzon'a eleniyorsun! Galatasaray'ı Türkiye'de yenebilecek, geçebilecek takım yok. Galatasaray için bir tane ölçü var: Avrupa... Avrupa'da başarılı olduğu zaman, Galatasaray başarılıdır. Galatasaray, Avrupa'da yoksa bana kimse Türkiye'deki sonuçları örnek göstermesin. Türkiye'de aldığı kupalar, hele hele Türk futbolu şu haldeyken, başta Fenerbahçe'si, Beşiktaş'ı, Trabzon'u, Bursa'sı sapır sapır dökülürken istatistiktir.
***
KENDiNE GüVENi YOK

Fenerbahçe, Arsenal ile eşleşti. Ancak Salzburg maçları ve Fenerbahçe karşısında umut veren bir futbol ortaya koyamadı. İşi oldukça zor görünüyor. Siz şansını nasıl görüyorsunuz?
Orada nasıl bir çiğlik var. Ersun Yanal'a, "Galatasaray, Arsenal ile oynadı. Fatih Terim ile konuşacak mısınız?" diye soruyorlar. Cevabı ne kadar ayıp! Ersun Yanal'ın verdiği cevap kendi çapını gösteriyor. "Şimdi ben Fatih Terim ile konuşursam, ondan sonra da Arsenal'i elersem, millet, 'Bak Arsenal'in sırrını Fatih Terim verdi' der" diye korkuyor! Kendine güveni yok. Bir insan bu kadar küçük düşünür mü!
MOURİNHO SORARDI
"Tabii konuşacağım, herkesle konuşuyorum. Fatih hocam ile konuşmam mı? Bir hafta evvel Arsenal ile oynamış. İlk işim Fatih hocam ile konuşmak olacak" desene... Kendine güvenen adam böyle konuşur. "Arsenal'i herkes biliyor. Fatih Terim ile konuşmaya gerek yok!" Söylediği lafa kendi de inanmıyor. Dünyanın her yerinde, her hoca her türlü fırsatı kullanır.
Sonuçta amaç galibiyet, tur...
Tabii... Chelsea buraya gelse, Mourinho vatandaşı bir adam bulur, 'Bu takım nasıl?' diye sorar. Bu da onun Morinho'luğuna halel getirmez. Kendine güvenen adam korkar mı! Adım gibi biliyorum. "Arsenal karşısında kaybedersem nasıl olsa benden kimse hesap sormaz" diye düşünüyor ve düğün bayram ediyor! "Ama elersem, zafer tamamen bana ait olmalı!.." Fenerbahçe'nin hocasının hesapları bu olur mu!..
***
KiMSE SORMUYOR:GAMZE NEREDE?
Attığı tweett'lerle olay yaratan ve ırkçılıkla suçlanan güreşçi Rıza Kayaalp'e FILA tarafından 6 ay müsabakalardan men cezası verildi. Kayaalp'in cezası ve Güreş Federasyon Başkanı Yerlikaya "Rıza'yı yedirtmeyiz" açıklamasıyla ilgili neler söyleyeceksiniz?
"Rıza'yı yedirtmeyiz" lafını Sayın Spor Bakanımız da söylemişti. Hamza Yerlikaya da milletvekili değil mi? Herhalde Türk sporunu yönetmiyor, parti sloganı söylüyorlar. Türkiye'deki siyasetçilerin farkında olmadığı konu şu; 7 Eylül'e 24 gün kaldı. Olimpiyat Oyunları'nı düzenleyecek ülke belirlenecek. Olimpiyat Komitesi'nin 108 üyesi oy kullanacak. Bu 108 üyenin üç tane nefreti var: Irkçılık, doping ve şike.
OY ÇIKARSA ŞAŞARIM

Türkiye bunların üçüyle de boğuluyor... İşte buyur; Kırkpınar... Kırkpınar'da 19 tane doping çıktı! 7 Eylül'de Türkiye'ye oy çıkarsa şaşarım. Hamza Bey kardeşim 'yedirtmeyecekmiş' de ne yapacakmış? FILA'nın verdiği cezaya rağmen güreştirecek miymiş! Hadi göreyim bakalım, göndersin de güreştirsin!..
CAS'a kadar gideceklermiş.
İtiraz hakkımı kullanacağım başka bir şey. Rıza'nın ağzından bugüne kadar bir televizyonda, bir radyoda, bir gazetede "Hayır ben böyle bir şey söylemedim, söylemem de" diye bir laf duyan oldu mu? Bana ait olmayan bir twitter adresinden, bir şey paylaşılsa yeri yerinden oynatırım, "Benimle alakası yok o lafın" diye... Türkiye'de kıyamet koptu. Rıza'nın bir tane lafını duydunuz mu! "Hayır, bana ait değil" diye. Bir kişi konuştu, Spor Bakanı; "Rıza'yı yedirtmeyiz!" Buyur... Altı ay! Şimdi Spor Bakanı'nı yesinler. Bu arada Gamze nerede?
Ortada görünmüyor son dönemde...
Akdeniz Oyunları'nda yarışmayınca, "Ben Dünya Şampiyonası'na hazırlanıyorum" dedi. Hani nerede Dünya Şampiyonası'nda Gamze? Türkiye'de bir tane gazeteci çıkıp "Gamze nerede?" diye sormuyor! Spor Bakanı'na kızıyoruz, Hamza'ya kızıyoruz ama Türkiye'nin yüz karası spor medyası... Aslı'nın biyolojik pasaportundan madalyası geri alınınca Gamze olimpiyat şampiyonu... Olimpiyat şampiyonu Akdeniz Oyunları'nda yarışmıyor! Bahanesi "Ben Dünya Şampiyonası'na hazırlanıyorum" ve Dünya Şampiyonası'nda ortada yok. Kimse merak etmiyor "Gamze nerede?" diye!.. Aslı'nın olimpiyat sonu dopingleri temiz. Buna rağmen 'dopingli' dendi. Neden? Biyolojik pasaporttan... Çünkü Olimpiyat ve Dünya Şampiyonası gibi önemli yarışlarda kan değerlerinin yükseldiği görülüyor. Biyolojik pasaport o... Şimdi Dünya Şampiyonası'nda yine biyolojik pasaporta bakılacak. Bana sorarsan Gamze pasaportundan pek emin değil. Onun için gitmedi. Bir tane Diamond League'de koşmadı, Akdeniz Oyunları'nda koşmadı, Dünya Şampiyonası'nda da yok! Olimpiyatlardan bu yana koştuğu bir yarış var, geçen ay 23 Yaş Altı Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda... Orada da gayet iyi koştu. Sakatsa niye orada? Bir yüz karası durumu içindeyiz.
Doping yasası çıkması bekleniyor. Ama henüz net bir adım atılmadı.
Halının altına süpürüyoruz. Rıza'yı yedirme, Gamze'yi sakla!.. "Şikeleri efendim insanlar yapar, kurumlar yapmaz..."
KARŞISINDA TOMA VARDI
Usain Bolt, Tyson Gay ve Asafa Powell gibi önemli rakiplerinin olmadığı Moskova'daki yarışta sürprize yer vermedi ve 9.77 ile 100 metre erkeklerde altın madalyanın sahibi oldu. Jamaikalı Bolt fırtınası pistlerde esmeye devam ediyor.
Karşıdan adeta dikey gelen bir yağmur var. 100 metrenin finish çizgisine TOMA'ları koymuşlar, su fışkırtıyorlar gibi geliyordu. Bu kadar yatay bir yağmur ben çok az gördüm ve arkandan esen rüzgarın şiddeti iki olduğu zaman derecen sayılmaz. Karşıdan esen dört rüzgâr var. Böyle karşıdan gelen yağmur var. Bir de karşıdan gelen rüzgâr var. O rüzgâr zaten yağmuru o hale getirdi. Bunun için de 9.77 olağanüstü bir derece.
Rekorundan (9.58) uzak ama bu şartlarda bir gerilemeden bahsedemeyiz herhalde...
Bu sene iyi başlamadı. Yani sakatlığı vardı, sakatlıktan çıktı, iyi başlamadı. Ama Dünya Şampiyonası'nda harikaydı.
Röportaj: Bülent CAN

DİĞER HABERLER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.