Bizde her şey normal!
Aslı dopingli çıktı, Gamze 'Sakatım' deyip yarışmıyor. Binnaz'ın böbrekleri darmadağın olmuş. Halterde 8 sporcuda doping çıktı. Bir de Rıza Kayaalp skandalı var. Bunlar Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde olsa Spor Bakanı gitmişti, Genel Müdür gitmişti, Federasyon Başkanı gitmişti. Bizde kimsenin kılı kıpırdamıyor; normal çünkü!
- Futbol Haberleri
- 24 Haziran 2013, 23:01:56, Güncelleme: 24 Haziran 2013, 23:11:47
Akdeniz Oyunları bir skandal... Yüz karası... Şu ana kadar 8 halterci, 8 atletimiz doping yüzünden çekilmiş durumda... Daha başlamadan çekildiler. Aldığım habere göre Gamze Bulut 'sakat' olduğunu gerekçe gösterip yarışmayacağını söylemiş! Aslı ile Gamze, olimpiyatlarda, 1500 metrede birinci ve ikinci olmuşlardı. 'Doping yaptı' diye Aslı'nın madalyasını aldılar Gamze'ye verdiler. Gamze, Londra Olimpiyatları'ndan bu yana yarışmış değil. Nerede sakatlandı? Geçen ay İzmir'de Türkiye Şampiyonası yapıldı. 70 doping numunesi alınmış, 30'u pozitif... Yarı yarıya neredeyse!.. Geçen hafta sonu Londra'da Avrupa Uluslar Kupası'nda dokuzuncu olup kümede kalmışız. Beş atletimiz gitti ve yarışmadan döndü, dopingli oldukları için yarışmalara sokulmadı. Yarışırlarsa çünkü kontrole girecekler. Binnaz Uslu yarışmasından bir gün evvel şiddetli bir karın sancısıyla hastaneye kaldırılıyor, derhal ameliyat ediliyor şu anda yoğun bakımda ve oradaki doktorların açıklaması; 'Her türlü hapı kıza yutturmuşlar 'doping' diye... Böbrekler, karaciğerler darmadağın olmuş.'
MEHMET TERZİ NE YAPIYOR!
Bir de Binnaz, Türkiye'nin en seçkin atletlerinden... En kötü şekilde kullanılıyor doping... İnsanı mahvedecek şekilde... Ama buna karşılık Türkiye Atletizm Federasyonu'ndan çıt yok. 'Mehmet Terzi kardeşim sen ne yapıyorsun!' diyen bir Gençlik Spor Genel Müdürü yok. 'Mehmet Terzi kardeşim, Gençlik Spor Genel Müdürü kardeşim sen ne yapıyorsun' diyen bir Spor Bakanı yok. Ve de sekiz atlete ilaveten sekiz halterci de dopingli çıktı. Şimdi Suat Kılıç, 'Bunlar özerk federasyonlar. Banane...' demesin sakın! Kimse kimseyi kandırmasın. Bu federasyon başkanlarının hepsini Suat Kılıç bizzat tayin ediyor. Çünkü kongreye hâkim 'Bunu seçeceksiniz' diyor ve onu seçiyorlar. Genel Müdür muaviniydi Halter Federasyonu Başkanı Tamer Taşpınar... Tayinle oraya geldi ve sekiz tane doping! Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde Spor Bakanı gitmişti, Spor Genel Müdürü gitmişti, Federasyon Başkanı gitmişti. Bizde kimsenin kılı kıpırdamıyor! Her şey normal çünkü... 2020 Olimpiyatları'na talip Türkiye'de Akdeniz Oyunları'na katılacak ekipten 16 tane, daha açılırken dopingli çıkmış. Bize verirler mi Olimpiyatları!.. Bir de Rıza Kayaalp skandalı var. Taksim'deki olayları, Gezi Parkı'nın protesto edersin, hakkındır. Protesto edeni de protesto edersin, bu da hakkındır. Protesto edeni protesto edeni de protesto edersin, o da hakkındır. Bir ülke demokratsa, liberalse bunlar olur. Ama söyleyeceğin sözlere dikkat etmen lazım. Çünkü bu söyleyeceğin sözler suç olursa iş içine yargı girer. Fazıl Say'ı niye mahkûm ettiler? Efendim Ömer Hayyam'ın kendisine gelen bir tweetini, retweet ettiği için... Kendi takipçilerine gönderdiği için, tweet attığı için de değil. Dediler ki 'Hayır! Bu suç.' Adam Taksim'deki protestoculara 'Ermenilere bıraktınız meydanı... Allah belanızı versin. Sizin yaptığınız eylemi sinkaf' diyor. Şimdi burada uluslararası federasyonların ya da IOC'nin yani Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin son 5-6 yıldır bir numaralı hedefi ırkçılık. Alenen ırkçılık yapıyor bir sporcu... Hatırlayın bir lig maçında attığı golden sonra 'Nazi selamı verdi' diye Yunanlı sporcu, Akdeniz Oyunları kadrosundan çıkarıldı ve Türkiye'ye getirilmedi. 'Elini kaldırdı' diye... Yani elini kaldırması 'Nazi selamı' oluyor, Nazi selamı olunca da 'Yahudi düşmanlığı oluyor' diye diye diye bir sonuca varıp 'Sen ırkçılık yaptın' dediler ve getirmediler Türkiye'ye... Rıza Kayaalp alenen yazıyor, dolaylı değil, 'Siz Ermeni'siniz' diye... Türkiye'de Ermeni cemaati var. Ermeni vatandaşlarım var benim... Türkiye'nin başı senelerden beri belada 'Ermeni katliamı yaptı, falan' diye... Biz de diyoruz ki 'Osmanlı döneminde olmuşsa bile o dönemdedir. Cumhuriyet'in böyle bir şeyle alakası yok. Biz Ermeni vatandaşlarımızla gayet mutlu yaşıyoruz' diyoruz sonra 'Ermeni' lafını bir hakaret gibi kullanan adam hem takıma alıyorlar, güreşiyor hem de bayrağı taşıyor açılışta!.. Şimdi bu işleri gayet iyi bilen Uğur Erdener hem Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı hem de Dünya Okçuluk Federasyonu Başkanı olduğu için IOC, yani Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin de üyesi... Şimdi Uğur Erdener'e soruyorum, Sabah'ta da yazdım zaten çok da sevdiğim bir arkadaşım; olimpik bir kişi olarak 'Ne diyorsun? Sen de şeref tribününde oturuyordun ve Türk takımının bayrağını 'Ermeni' lafını bir hakaret olarak kullanan bir adam taşıyordu. Ne diyorsun?' Akdeniz Oyunları ile ilgili bütün keyfim kaçtı ki ben sporu tribünlerden izlediğim dönemlerde Akdeniz Oyunları'nı tribünden izlemek için giderdim, yurtdışına bile gittiğimi biliyorum. Şimdi televizyon önümde duruyor daha bir saniye açılış dâhil izlemedim. Bir iki defa Under-Twenty (U-20) futbola baktım. Seyirci çok az. Trabzon'daki Türkiye milli maçında bile seyirci tribünü doldurmuyorsa... Buna çok fena bakıyorlardır, Olimpiyat Komitesi Üyeleri... 'Türkiye'de olimpiyat yapılır mı, yapılmaz mı?' diye...
AVCI'NIN TAKIMINI YENER
Futbol bile doldurmuyorsa, diğer branşlar da hiç dolmaz ki son zamanlarda gördüğüm en güzel maçlardan biriydi Türkiye-El Salvador maçı... 90 dakika bu kadar süratli oynanan bir maç hatırlamıyorum. "Artık dilleri sarkar bunların" diyorum, hiç... Sonuna kadar iki takım da hız kesmedi. Hem süratli oynadılar, hem de güzel oynadılar. Üst düzey bir futbol oynandı. El Salvador-Türkiye maçındaki futbol düzeyini son izlediğim Dünya Kupası'nda çok az gördüm. Bizim attığımız goller olağanüstü... 'Jeneriklik' derler ya öyle gollerdi. O Cenk Şahin... Nasıl bir sürat, nasıl bir top kontrolü, nasıl bir finishing... Attığı goller ders! Hakan Şükür'den başlayarak Burak Yılmaz'a kadar Türkiye'nin bütün gol krallarına ders verecek güzellikte topa vurdu adam... Kaleci ile karşı karşıya kalındığında top nasıl kullanılır dersi verdi. 20 kişi falan seyrediyorduk, nerede oynuyor kimsenin haberi yoktu. Sonra internete baktık; Büyükşehir Belediyesi'nde oynuyormuş.
Geçen sezon fazla şans bulamamıştı.
Oynasa hatırlarım. Ama şu oyunu tesadüf değil de gerçekse, bir daha maçını izleyeceğim, hani o 'çilekler takımı' Galatasaray'da direkt oynar bu çocuk. "Böyle yetenekler var, böyle yetenekleri arayacaksın, bulacaksın" demiştim taa seçildiği zaman Abdullah Avcı'ya... "Sen gel bir Abdullah Avcı takımı yap. Bu eski kokuşmuşlardan vazgeç. Bunlar bir halt olsalar zaten yaparlardı şimdiye kadar, yapamadılar." Ne onu yaptı, ne bunu yaptı! 28. sırada aldığı Türkiye'yi 54. sıraya düşürdü. Şimdi Türkiye'de kimsenin kendisine güveni kalmadı, inancı kalmadı. Ne yaptığı belli değil. Bu Feyyaz'ın (Uçar) takımı Abdullah'ın takımını benzetir.
***
ARTIK BiTMELi
UEFA Disiplin Kurulu'na sevk edilen Fenerbahçe ve Beşiktaş sözlü ve yazılı savunmalarını verdi. Artık sonuç bekleniyor. Yıldırım'ın duruşma sırasında sert ifadeleri olduğu yönünde haberler çıktı. Bu yönde bir çıkış UEFA'yı nasıl etkiler, bir sonuç verir mi?
Tipik Aziz Yıldırım davranışları bunlar... Hiç şaşırmadım. Aklına gelen her şeyi, aklına geldiği gibi söylüyor. Zaten öyle olduğu için Türkiye'yi bu hale getirdi. Sadece Fenerbahçe'yi değil, Türkiye'yi bu hale getirdi. Aziz Yıldırım'ın Türk sporundan koparılması gerektiğine inanıyorum. Söylediği lafın nereye gittiğinin farkında değil! Kendini UEFA Yargıcı olarak düşün ve de bu savunmadan sonra Fenerbahçe hakkında çok iyimser şeyler düşünün. Kafanızda 'beraat ettirme' kararı olsun. İnterneti, gazeteleri bir açıyorsunuz; Aziz Yıldırım 'ben sizi şöyle, böyle' diye tehdit ediyor! O zaman Fenerbahçe hakkında objektif karar verebilir misiniz? 'Vay korktular da Fenerbahçe'yi beraat ettirdiler' dedirtir misiniz? Adam beraat kararı verecekse de vermeyecek hale getirir bu tarz... Bunun bile farkında değil. Mantıklı düşündüğüm zaman; 'ben nasıl olsa battım, bari kahramanca batayım' ifadesi olabilir. Ama Aziz Yıldırım'ın senelerden beri herhangi bir mantık içerisinde davranışını hatırlamıyorum. Ne yapacağı, ne edeceği o anki duygularına, o anki kafasına bağlı... İfadesini de herhangi bir öfke ile mi söyledi, yoksa 'battı balık yan gider' desinler diye mi söyledi; gerçekten UEFA'nın böyle bir tehditten korkacağını, çekinebileceğini, 'Aman Aziz Yıldırım bizi mahkemeye vermesin' diyeceğini mi düşündü, bilmiyorum. Bunların hepsi olabilir. Aziz Yıldırım olunca bütün ihtimallerin hepsi olabilir.
KANAAT KULLANABİLİR
Medyaya yansıdığı kadarıyla iyi bir savunma yapıldığını düşünüyor musunuz?
Her kafadan bir ses çıkıyor. Savunmalar da açık yapılmadı. Türkiye'de o kadar palavra sıkılıyor ki bunlara dayanarak bir yorum yapmak mümkün değil.
Bir açıklama bekleniyor artık...
Kararlar açıklanır, daha rahat konuşuruz. Kimse 'Ben kötü savunma yaptım' demez! Bütün mesele şurada; UEFA'nın herhangi bir karar vermesi için bir kanaat oluşması yeterli, hukuken... Kanaatler üzerine olduğu zaman insanlar konuşmalarına çok dikkat etmek zorundalar. Adam sana güvenmeli... 'Bunlar doğru söylüyorlar' diyebilmeli...
***
FENERBAHÇE TARAFTARI iKiYE BÖLÜNDÜ
Beşiktaş'ta yeni bir yönetim var ama Fenerbahçe'de eski yönetimin büyük bölümü göreve devam ediyor. Bir ceza çıkması halinde bu yönetimsel bazda bir fatura gerektirir mi?
Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe ceza alırsa, Aziz Yıldırım biter. Bitmesi lazım.
Davanın görüldüğü dönemde mahkeme önüne giderek destek veren Fenerbahçeli taraftarlar, Nyon'da da sarı-lacivertli kulübü yalnız bırakmadı.
Fenerbahçe taraftarı şu anda ikiye bölünmüş durumda... Bunu kimse gizlemesin. Aziz Yıldırım'ın aleyhine olan taraftarlar şu anda susar gibi görünüyorlarsa bunun sebebi 'Fenerbahçe kritik günler geçiriyor, bu dönemde bölünmüş bir camia izlenimi vermeyelim' düşüncesi... Hani derler ya 'Kan kusup kızılcık şerbeti içiyorlar.' Ama kararlar açıklandığı zaman ve olumsuz olduğu zaman 'Bu başkanı artık istemiyoruz' diye ortaya çıkacaklardır.
Federasyonun bu sürece etkisi Fenerbahçe ve Trabzonspor'u karşı karşıya getirdi ve geçen hafta karşılıklı sert açıklamalar yapıldı. Federasyonun konuya yaklaşımını doğru buluyor musunuz?
Federasyon hatasını düzeltti. 'Ben Türkiye'nin haklarını korumaya gittim' dedi. Ortada Fenerbahçe'ye yönelik bir itham var. Fenerbahçe'ye yönelik bu itham doğru ise 'Trabzonspor'un kupası gasp edilmiş' demektir. Fenerbahçe'ye karşı olan taraf sadece UEFA değil, aynı zaman da Trabzon... Türkiye Futbol Federasyonu, Fenerbahçe ve Trabzonspor'u karşı karşıya getiren bir konuda, Fenerbahçe'nin tarafını tutamaz. Önce Fenerbahçe için gittiler, kıyamet kopunca 'Yok, biz Türkiye için gittik' diye geri dönüş yaptılar. Tipik Yıldırım Demirören dönüşü...
Röportaj: Bülent CAN
DİĞER HABERLER
-
FIFA kokartlı hakem Cansu Tiryaki, UEFA 19 Yaş Altı Kadınlar Futbol Şampiyonası B3 Grup müsabakalarında görev yapacak. -
Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nun bugün gerçekleştirdiği toplantıda hakkında istifa edeceği yönünde iddialar ortaya çıkan TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'na destek kararı çıktı. -
Türkiye'nin en büyük spor kanalı A Spor'un canlı yayınını haberimizden takip edebilirsiniz.