Yıldırım vazgeçmez

Denizli'nin idmanına, soyunma odasına başkan ya da başka birisi giremez. Ama Aziz Yıldırım'ın bunları kabul edeceğini sanmıyorum. Kendi kişisel kaprisleri uğruna kardeşine bile küsen, istifa etmesine sebep olan bir kişi hangi hocaya ödün verecek ve 'Azizsilin'den vazgeçecek

Fenerbahçe'de teknik direktör Aykut Kocaman ve yönetici Ali Yıldırım'ın istifası haftaya damgasını vurdu. Anlaşmazlığın bir transferden kaynaklandığı söyleniyor. İplerin kopmasıyla birlikte Yanal ve Denizli başta çeşitli isimler gündeme gelmeye başladı. İstifalar ve hoca arayışlarıyla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Fenerbahçe'nin içinden aldığım bilgi şöyle; Aziz Yıldırım'ın asıl transfer etmek istediği isim Kaka... 'Bunun sebebi de Ünal Aysal geçen sene 'çilek çilek çilek' dedi, Sneijder ve Drogba'yı transfer etti. Büyük sükse yaptı. Ben de böyle bir sükseli transfer yapıp ben de sükse yapmak istiyorum. Kaka'yı alalım.' Aykut Kocaman, Kaka'ya itiraz ediyor. 'Sayın Başkan, bu adam sakat. Sakatlığının ne olduğu belli değil. Sene başından beri kaç maç oynadı! Onda da son 15 dakika, 20 dakika oynadı. Böyle bir adama büyük paralar veremeyiz. Vermemiz doğru olmaz. Bir de üstelik takımdaki dengeleri bozar. Sakatlığı olan, oynamayacak bir adama bu kadar para verirsek...' Aziz Yıldırım, 'Hayır, bu transfer yapılacak' diyor ve bunun üzerine Aykut Kocaman, 'Bana müsaade' diyor ve istifa ediyor. Ayrılma sebebi bu...
YILDIRIM ODADAN KOVDU

Ali Yıldırım'a gelince... Geçen sene Fenerbahçe, Alper Potuk'un işini bitirmişti, anlaşmıştı ki bugünkü fiyatın altında bir fiyatla... Alper imza atmak üzere kulübe geliyor, yöneticiler oturuyor ve sözleşme geliyor. Klasik futbolcu sözleşmesi... Alper ve menajeri diyor ki 'İzin verirseniz bu sözleşmeye özel bir madde ilave etmek istiyoruz.' 'Nedir?' diye soruyorlar. 'Fenerbahçe'ye küme düşme cezası gelirse Alper Potuk serbest kalır.' Bunun üzerine yöneticilerden biri, 'Ayağa kalk, odayı terk et ve kapıyı dışarıdan kapa!' diyor. Bunu diyen Ali Yıldırım... Bu Alper Potuk ile Fenerbahçe Kulübü, bu sene iki ya da üç misli fiyatla yeniden anlaşma yapınca zaten ağabeyiyle arası bir süredir açık olan Ali Yıldırım için bardak iyice taşıyor ve istifa ediyor. İkisinin sebepleri ayrı... Ali Yıldırıme ve Aykut Kocaman'ın ortak hareketi yok. Olayın iç yüzü bu... Ne olur; ne olacağı henüz belli değil. Ben Aykut'un istifa ettiği gün, başka bir sebeple Sevgili Abdullah Kiğılı ile randevulaşmıştık. 4'teydi randevumuz, 5'e çeyrek kala falan geldi. "Yahu neler oldu! Bu yüzden geç kaldım" dedi sohbet ettik ama katiyen bir panik içinde değil. "Yeni hocayı da buluruz. Zaman kıymetli transfer sezonu işliyor ama biz takımı düşündüğümüz kadro ve hocasıyla yeni sezona hazır ederiz" dedi. İstifa sürpriz olmuş ama panik içinde değildi. Ertesi gün Abdullah Kiğılı'nın Mustafa Denizli ile konuşmak üzere evine gittiğini öğrendim. Eskiden beri dostlar zaten... Beraber çok tavla oynamışlardır. İkisi de çok meraklı tavlaya... Konuşmuşlar. Yine benim öğrendiğim kadarı ile Mustafa Denizli, 'Benim durduğum yer belli... Benim durduğum yerde herhangi bir değişiklik yok. Burada değişmesi gereken taraf başkan... Benim 2001'de niye ayrıldığımı bütün dünya biliyor. Bu defa o geçmişi de yaşamış birisi olarak daha dikkatli, daha sağlam sözleşme yapacağım da kesin... Ben profesyonelim, Fenerbahçe'de çalışırım. Ama herkes bilsin ki işime katiyen müdahale ettirmem. Mustafa Denizli'nin antrenmanına başkan ya da başkası gelemez. Mustafa Denizli'nin soyunma odasına başkan ya da başkası giremez. Bu şartlar kabul edildiği zaman gerisi önemli değil.' Bunlar Mustafa Denizli'nin bilinen koşulları... Yeni bir şey yok. Aziz Yıldırım bunları kabul eder mi, tahmin etmiyorum. Zaten senelerden beri Fenerbahçe'ye gelmek için can atan, her türlü ödünü vermeye razı olduğunu gösteren Ersun Yanal ile de ilk planda anlaşma yapılmıştı. O anlaşma niye durduruldu ve Mustafa Denizli'ye gidildi? Çünkü bugün günümüzde kimsenin inkar edemeyeceği bir sosyal medya var. Hızla işliyor. O sosyal medya gösterdi ki Fenerbahçe camiası, Ersun Yanal ile tatmin olmayacak. Onun için camianın kabul edebileceği birini aradılar ve Mustafa Denizli'ye gittiler. Ama Mustafa Denizli'nin sert duruşu, 'Ben durduğum yerden bir adım geri atmam' duruşu da onları geri adım attırdı. Şimdi yeni arayışlar içindeler. Ben çok merak ediyordum; milli takım dahil, Türkiye'deki hangi büyük kulüp antrenör arasa Lucescu'nun adı ortaya atılırdı. 'Niye bu sefer bahsedilmiyor!' diye... Lucescu'yu da yetiştirdiler! Bu yabancı kaynaklı haberlerin herhangi birinin doğru olduğuna inanmıyorum. Böyle durumlarda medyamız internet sitelerine şöyle bir bakar, boşta hangi teknik direktör varsa, onun isimleri yazılır. 40 tane isimi yazılır, bu 40 isimden birisi tutar, ondan sonra da sıkılmadan 'Haber bizim gazetede okunur!' diye başlık atarlar. 'Peki geri kalan 39 kişi ne oldu?' diye insanların soracağını düşünmeden!.. Şu anda görünen en kuvvetli aday Mustafa Denizli... Ama Denizli'nin olması için de Aziz Yıldırım'ın Mustafa hocanın şartlarını içine sindirmesi lazım. Sindirir mi, sindiremez mi; bilemiyorum.
GEÇ KALMIŞ İSTİFA

Kocaman'ın istifası üzerinde biraz daha duracak olursak... Yıldırım'ın istediği isimler arasında Arda'nın da olduğu söyleniyordu. Kocaman'ın dengeleri düşünerek yüksek maliyetli oyuncu istememesini haklı buluyor musunuz?
Aykut Kocaman daha evvel de istifa etti. Kocaman, Fenerbahçe güç durumdayken bırakıp kaçmamak için uğraştı ama burasına geldiği zaman istifa etti, taraftar burasına getirdi, başkan burasına getirdi. Kocaman'ın istifası bana sorarsan geç kalınmış bir istifa... Çoktan istifa etmeliydi. Senelerden beri 'Azizsilin Azizsilin Azizsilin' lafının altında ezilen bir teknik direktör; kendi kişiliğinden ödün verir. Geç kalmış bir istifa... Normal de bir istifa... Aykut Kocaman, Fenerbahçe'yi taşıyamadı. Bakma Fenerbahçeli medyanın 'Efendim çok başarılı' diye yazmalarına... Hâlâ utanmadan, hâlâ sıkılmadan, hâlâ yüzleri kızarmadan Benfica'ya yenilmeyi marifet sanıyor gazeteler! Hâlâ... Bu nasıl bir aşağılık kompleksidir ya da bu nasıl bir yalakalıktır, yağcılıktır anlayamıyorum! Chelsea'yi de gördünüz. Fenerbahçe bu sene Avrupa Ligi Şampiyonluğunu kaçırdı. Bunun hesabını soracaklarına 'Efendim Avrupa'da yarı finale geldi. Türkiye'de kupayı kazandı!' deniyor. Galatasaray'ın 10 puan gerisinde kaldı. Geçen sene 9 puan, bu sene 10 puan!.. Bunları göz ardı edeceksin; 'Vay Aykut Kocaman başarılı.' Hayır, Aykut Kocaman başarısız. Aykut Kocaman-Aziz Yıldırım Galatasaray camiasının en sevdiği ikilidir, en sevdiği... 'Bunlar kaldıkça biz daha çok şampiyon oluruz' diye çok rahat ediyorlardı. Şimdi biri gitti, Galatasaraylılar üzgün... Dördüncü yıldızı ben dahil herkes çantada keklik görüyorduk; 'Seneye de Aziz ve Aykut devam edecek. Eh işte yine bir on puan fark atar' diyorduk!

NEFRET UYANDIRMAZ

Denizli'nin bir sözü medyaya yansıdı ama ne kadar doğru bilmiyorum. 'Galatasaray'a dördüncü yıldızı taktırmam' dediği ileri sürüldü.
Mustafa Denizli öyle laf etmez. Hele Galatasaray için... Katiyen... Katiyen... Mustafa Denizli gittiği her yere şampiyon olmak için gider. Rize'ye de öyle gitti. Mustafa Denizli'nin küçük hedefi yoktur. Ama 'Galatasaray'a dördüncü yıldızı taktırmam. Beşiktaş'a şunu yaptırmam' demez. Mustafa Denizli değil yani herhangi bir hocanın böyle bir laf etmesi geri zekalılık ki Mustafa Denizli bu ülkenin en akıllı adamlarından bir tanesi ve senelerce Galatasaray'la zaferler kazanmış bir hoca... Her zaman Galatasaray'da çalışması söz konusu olan bir hoca... Galatasaray camiasının sevdiği, saydığı bir hoca durduk yerde Galatasaray'ın nefretini uyandıracak laf eder mi?
***
ROMA ÇOKTAN YANDI

Yıldırım'ın önemli ve pahalı transferler yapmak istediği anlaşılıyor. Kocaman ile birlikte başkanın, yüksek maliyetli oyuncular transfer etmek istemesine basında da eleştiriler vardı. Gürcan Bilgiç köşesinde "Neron durdurulmazsa Roma yanacak" diye yazdı. Durum bu kadar kötü mü?
Gürcan iyimser! Roma yandı. Hangi Roma; geçen sene 9 puan, bu sene 10 puan! Bu ülkede Fenerbahçe, Galatasaray için var, Galatasaray Fenerbahçe için var. Kimdi, geçen hafta çok güzel ifade etti; "Galatasaray birinciyse ikincilik başarı değildir" dedi. Galatasaray dördüncüyse üçüncülük başarıdır ama Galatasaray birinciyse ikincilik başarı değildir. Galatasaray için de bu böyle... Galatasaray dördüncülüğe razı olur Fener altıncıysa... Bunlar senelerden beri birbirleriyle yarışırlar, öbürleri kusura bakmasın. Bunu aşağılamak için söylemiyorum. Öbürleri figürandır Fenerbahçe, Galatasaray yarışında... Onun için Roma yanık. Aziz Yıldırım kafayı değiştirecek ki iyi bir antrenör tam yetki ile işin başına gelsin. Değiştirir mi bilmiyorum!

SEN Mİ ŞAMPİYON YAPTIN!

Kendi kişisel kaprisleri uğruna kardeşine bile küsen bir kişi... Ali Yıldırım gibi fedakar bir Fenerbahçelinin istifa etmesine sebep olan Aziz Yıldırım hangi hocaya ödün verecek de 'Azizsilin'den vazgeçecek! Mustafa Denizli'ye 2001 yılında "Sen mi Fenerbahçe'yi şampiyon yaptın?" diyen adam Aziz Yıldırım!..
Bu açıdan bakarsak bir araya gelmeleri zor görünüyor aslında...
Denizli de onu diyor. "Ben aynı yerde duruyorum ama tecrübelerim var. Bu sefer daha sağlam sözleşme yapacağım" demesindeki kastı anlıyoruz.
***
KAMP AMAÇSIZ VE GAYESiZDi
Milli takımdaki kötü gidişat devam ediyor. Oynadığı iki özel maçta Letonya ile berabere kaldı, Slovenya'ya yenildi. Keyifsiz, heyecansız maçlardı. 'Avcı'nın yerine isimler düşünülmeye başlandığı' yönünde haberler geliyor. Milli takımda bir kan değişikliğine ihtiyaç var mı?
Kimse kızmasın ama tarihin en büyük aptallığı... Böyle bir aptallığa 'he' dediği için de Abdullah Avcı her şeye müstahak... Bütün okullar tatile girmiş. Özge ile ben de denize gitmişiz. Sana da denizde yüzerken, su kayağı yaparken, su paraşütü yaparken falan resimler yolluyoruz. Sen de ikmale kalmışsın yaz kursuna devam ediyorsun. Senden hayır gelir mi? Bütün Türkiye'de, bütün futbolcular tatile girmişken sen hiç amacı olmaksızın 20 adamı alıp kampa koyarsan oradan ne bekleyebilirsin! Haziran'ın 15'inde ciddi bir puan maçı olur, 'Çocuklar kusura bakmayın bu kampı yapmak zorundayız' dersin. Eyvallah! Hiçbir işe yaramayacak bir kampta adamları toplayacaksın, oynatacaksın amaçsız, gayesiz, lüzumsuz. Adam zaten oraya lanet ederek gitmiş, orada ayağını topa vurur mu, tam transfer sezonunda başına sakatlık alır mı? Bu ne ahmakça, bu ne geri zekalı bir tercihtir. İnanamıyorum, anlayamıyorum! Letonya ile değil pandispanya ile oynasan o takımı yenemez. Yenmesi için takımların, futbolcuların oynaması lazım. O futbolcunun oynaması için de geri zekalı olması lazım. Akıllı hiçbir adam oynamaz. Tatil ya! Arkasında da bir şey yok. 'Niye ben buradayım! Beni 20 gün niye hapsediyorsun kardeşim!' Ama Türkiye'deki medyada medya değil. Takılmışlar Aziz'in peşine, Aykut'un peşine!.. 'Bu kamp nereden çıktı, hangi gerzek bu kampı açtı?' diye bir manşet gördünüz mü, bir yorum okudunuz mu?
NEDEN YUHALAMASIN!

Bak söylüyorum; 'Hangi gerzek karar verdi buna!' Biri desin ki 'O gerzek benim', beni de mahkemeye versin. Ben de mahkemede ispatlayayım onun gerzek olduğunu... Hadi biri desin! Daha ne diyeyim ya... Ama benim böyle bir gerzekliği yazmayan bir medyam var. Maç bittikten sonra da 'Vay efendim biz Slovenya'ya nasıl yeniliriz, Letonya'ya nasıl yenemeyiz, bilmem ne!..' Geçen gün biri de kalkmış; 'Efendim bu nasıl seyirci, bu takımı niye yuhalıyor?' diyor. Niye yuhalamasın? Sen Avrupa'daki adamın yerine kendini koydun mu? Senelerce gurbet ellerde yaşamışsın, sadece bu futboldaki başarılarla mutlu oluyorsun. Okuyorsunuz İngiltere'deki ırkçılık hareketlerini, okuyorsunuz Almanya'daki ırkçılıkları... O adamın Almana karşı dik gezdiği zaman senin futbol takımının, Fenerbahçe'nin, Galatasaray'ın, Beşiktaş'ın, Milli Takımın başarılı olduğu zaman... İki tane beşinci sınıf takımla oynarken de 'Ben bunları yenerim, yarın da işte havamı atarım' diye maça gidiyor. Fos! Söver tabii... Buradan oturup ona-buna yalakalık yaparcasına 'Vay efendim bu takım yuhalanır mı?' Yuhalanır... Takımı da yuhalarım ben, o maçı oynatanı da yuhalarım, antrenörü de yuhalarım, federasyonu da yuhalarım.
Röportaj: Bülent CAN

DİĞER HABERLER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.