Zerre umudum yok

Başından sonuna skandallara sahne olan derbi, Fenerbahçeli bir taraftarın futbolculara muz göstermesi nedeniyle ırkçılık tartışmalarını da beraberinde getirdi. Çok üzerinde durulmadı ama daha önce de bu tür olaylar oldu, 'münferit' deyip geçecek miyiz yoksa artık bu konuda ciddi önlemler almamız gerektiği gerçeğini kabul mü edeceğiz?
Fenerbahçe medyası yüz karası... Adını söylüyorum bak; Fenerbahçe medyası yüz karası...
Çünkü bu medya, Fenerbahçe medyası...
Takımlara ayırmıyorum. 'Muz' olayı birinci sayfalarda patlamalıydı.
Televizyonlar durmandan 'Respect-Saygı' diye yayın yapıyor. Çünkü dünyanın hangi tehlike içinde olduğunu FIFAda UEFAda görüyor.
Blatter "Para cezası ile bu işi önleyemeyiz.
Çünkü parayı herkes bulur" demiş.
Doğru... FIFA ırkçılığa çok ağır cezalar getiriyor.
Ben Almanya'daki Nazi davasına 'ırkçılık' diye Türkiye'den uçaklarla ekipler gönderiyorum, kendi sahamdaki 'ırkçılık' olayına göz yumuyorum.
Çünkü bize yapılırsa 'Kahrolsun ırkçılık', biz yaparsak hele Galatasaraylılar yaparsa Galatasaraylılara karşı mesele yok!
Drogba ne diyor; "Ben maymunum ama senin gollerini de benim kardeşim attı" diyor. Utanma da yok. Nasıl bir Fenerbahçe medyası var!
Başka bir örnek vereyim: Yargıç, Emenike'yi beraat ettirdi. Gerekçeyi okudunuz mu?
"Şike teklifi sabit" diyor.
Gerekçe de "Şike kesin" diyor. "Teklif yapılmış.
Ama Emenike'nin bu teklif yüzünden oynamadığı kesin değil. Emenike sakat olduğu için oynamamış olabilir. Teknik direktörü kadroya almadığı için oynamamış olabilir. Ya da Fenerbahçe kendisine para teklif ettiği için oynamamış olabilir. Ama bu üç şıktan hangisi olduğu belli değil." Şüphe olduğu zaman ceza yasası sanığın lehine çalışır. "Bu şüphe gerekçesiyle Emenike'yi beraat ettiriyoruz. Ama Emenike'ye teklif yapıldığı kesin" diyor.
NARKOTİK DUYMADI MI?
Teklifi yapan kim; Fenerbahçe... İsim isim var. Mosturoğlu'ndan başlayarak... Telefon numaraları var. Telefon konuşmaları var, kayıtlar var, hepsi var.
Bu haber birinci sayfalara manşet olur İngiltere'de, Fransa'da, Almanya'da...
Türkiye'de iki üç tane spor sayfasında minnacık yer aldı. Minnacık!..
Trabzonspor kıyameti koparıyor, "Kupamı verin" diye... Ses yok. Bu ne?
Mahkeme kararı... Şike kesin... Belgelerle her şey ile...
Bu mu medya! Bu medya mı Türkiye'de pisliklerle, çirkinlikler, şikelerle, şiddetlerle uğraşacak! Bu medya mı?
Fenerbahçe Kulübü Başkanı; Fenerbahçe'nin kongresinde, "Benim tribünlerimde uyuşturucu satılıyor" diyor. Ne zaman diyor; cumartesi günü...
Ben cumartesi sabahı köşemde, bir gece kulübünün adını verip, 'Burada uyuşturucu satılıyor' desem, narkotik o gece basar, ertesi günü beklemez! Cumartesi günü Aziz Yıldırım bunu söylüyor, pazar günü tribünlerde herhangi bir denetim, gözetim var mı?
Fenerbahçe Başkanı'nın "Benim tribünlerimde uyuşturucu satılıyor" lafı narkotiğin umurunda değil ve medyanın umurunda değil!
Hadi siz anne baba olun da çocuğunuzu maça gönderi**1 .
Uyuşturucu satılan ve gençlerin birbirini bıçakladığı bir maça çocuğunu göndereceksin!
Ondan sonra da gece eve dönene kadar gözüne uyku girecek, iş yapacaksın, bir şey okuyacaksın; öyle mi!
Bunlar olduğu zaman İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher masaya vurdu BBC'de; 'İngiliz olduğumdan utanıyorum' dedi. Türkiye'de bir tane devlet adamı duyuyor musunuz; 'Nereye gidiyor, bu gençliği nereye götürüyorsunuz?' diyen!..
Tribünlerinde uyuşturucu satılan, maça insanların döner bıçaklarıyla gittiği, yenildiği zaman bütün bir caddeyi ateşe verdiği ama bunların hepsinin cezasız kaldığı!..
Nereye gidiyor bu ülke? PKK terörünü çözerken daha beter bir Fenerbahçe-Galatasaray terörü yaratıyoruz. 'Ne oluyor?' diyen bir kişi yok. Sorumluluk hissi duyan bir kişi yok bu ülkede!..
Ben bunları konuşuyorum, yarın çeker beni de vururlar! Niye vurmasın ya? Burak'ı vuran beni niye vurmasın?
Türkiye'de şu anda kendini güvende hisseden bir Fenerli ya da Galatasaraylı var mı?
On paralık değeri olmayan bir maç bitmiş...
Maç nerede, Edirnekapı nerede! Gecenin bir yarısı, orada adam adamı vuruyor.
Bütün sebep birinde Fener forması var, birinde Galatasaray forması var. Bir insanın ölmesi için, 20 yaşında bir gencin ölmesi için tek sebep bu!..
Bunda Galatasaray forması, bunda Fener forması!.. O formalar olmasa yan yana yürüyüp geçecekler. 'O formalar var' diye biri birine laf atıyor, dalaşma başlıyor, o da bıçağı çekip vuruyor.
G.SARAY'IN TARİHİNDE YOK
En kötüsü de mazeretler üretme, birilerini suçlama yarışı ve çözüm için harekete geçilmemesi...
Benim zerre umudum yok.
Galatasaray kutlamaları iptal ettiğini açıkladı ama bu bile tek başına bir şey ifade etmiyor.
Galatasaray kutlamaları iptal etmiş? Niye etmiş? Utandığından mı!.. Kimse de kutlayacak heves kalmadı da ondan... Ben gideceğim de Arena'ya şampiyonluğu kutlayacağım!
Kadıköy'deki kutlama yeter herhalde!..
Alp Yalman ile beraberdik. "Galatasaray'ın tarihinde yok böyle kutlama" diyor. "Fener'e yenilmişsin ve kutlama yapıyorsun. İnsan da utanma olur!" diyor. Bunu söyleyen adam Galatasaray'ın gelmiş geçmiş en önemli başkanlarından bir tanesi...
BU KAÇINCI OLAY?
Senelerden beri Göztepe ve Karşıyaka taraftarları olay çıkartıyor. Kadıköy'de telefon atıldı, viski şişesi atıldı. Ne olacak? Federasyon geçiştirecek, savcılar geçiştirecek? Hiçbir şey olmamış gibi devam edecek
Derbideki olaylar nedeniyle gölgede kaldı belki ama İzmir'de de tahammülsüzlük sınırı aşıldı. Göztepe'nin küme düşmesinin kesinleşmesinin ardından sarı-kırmızılılar, stadı savaş alanına çevirdi, kulüp binasına varıncaya kadar her yeri yıktı.
Bu Göztepe ve Karşıyaka taraftarları tam 'keskin sirke küpüne zarar' taraftarlarıdır. Senelerden beri bu böyle... Senelerden beri bunun böyle olduğunu herkes biliyor, senelerden beri bu böyle olduğu için de ülkemizde yasalar çıkarılıyor ama o yasalar uygulanmıyor.
Onun için ben Göztepe'deki ve Karşıyaka'daki holiganları itham etmiyorum. Senelerden beri bu işler böyle oluyorsa ve kimse sesini çıkarmıyorsa adam niye bildiğini yapmaktan vazgeçsin! Bir anlamı yok! Bir yasa ya vardır, ya yoktur. Senin federasyonun, senin savcıların yok sayıyorsa yasaları o adamları durduracak hiçbir güç de yok.
Liverpool'lu holigan, holigan da Göztepeli holigan neden olmasın? Ama İngiltere sorunu çözdü. Şimdi bir İngiliz seyirci, bir şey yaparken cezasız kalmayacağını biliyor. O cezayı göze alıyorsa yapar zaten... Ama İzmir'dekiler, İstanbul'dakiler, Çatladıkapıspor'dakiler ceza almayacaklarını biliyorlar.
Kadıköy'de Hasan Ali Kaldırım'ı yaralayan telefon Fener tribünlerinden atıldı, viski şişesi Fener tribününden atıldı. Hiçbir anlamı yok. 'Kadıköy Savcısı'na soruyorum' demenin de bir manası kalmadı çünkü bir cevap gelmeyecek biliyorum.
GÖRÜNTÜLER YILDIRIM'DA
Onları atanlar güvenlik kameralarında var ama o güvenlik kameraları güvenlik güçlerinin ve savcıların elinde değil, Aziz Yıldırım'ın elinde... İstediğini verir istediğini vermez.
Sayın Savcı, 'Hayır öyle değil Hıncal Bey' desin bana bakalım.
İngiltere'de birisi sahaya bir şey attığı zaman 30 saniye sonra polisleri orada görüyoruz ve adamın alındığını da görüyoruz. Ben Türkiye'de gördüğüm gibi bütün İngiltere de görüyor. Türkiye'de böyle bir sahne gördünüz mü şimdiye kadar?
Meşaleler yandı, meşale yanması yasak. Bir de aşağı attılar elleri yanınca, oturan insanların üstüne düştü meşaleler!.. Ne olacak? Bu Fener stadında kaçıncı olay? Tekerrür suçu da var. Seneye 5 maç kapalı kalacak mı Fenerbahçe stadı; yok! Futbol Federasyonu geçiştirecek, Savcılar da geçiştirecek! Söylüyorum size. Hiçbir şey olmamış gibi gidecek.
Telefon atmak da serbest, meşale yakmak da serbest, içki şişesini atmak da serbest!..
O zaman atanı nasıl suçlarsın! 'Ben kızıyorum, atıyorum kimse de bana bir şey demiyor.Ee atarım o zaman ya!'

Röportaj: Bülent CAN