Sow'un tırnağı etmezler
Senegalli oyuncu, F.Bahçe ceza sahasından top çıkarıyor, gidip bir de gol atıyor. 60-70 metreler içinde oynuyor. Drogba bu haliyle tam bir beleşçi! Burak, Umut ve Drogba'yı üst üste koy, Sow'un yarısı etmez.
- Futbol Haberleri
- 13 Mart 2013, 02:29:22, Güncelleme: 13 Mart 2013, 03:08:55
Sözlerimde değişen birşey yok. Türkiye'de o kadar kötü futbol oynanıyor, özellikle savunmalar öyle kötü ki, her takım şampiyon olabilir. Akıllı bir Anadolu takımı olsaydı bu sezon şampiyonluk tam onlar içindi. Bu sezon bir Kayserispor, bir Sivasspor bir Antalyaspor şampiyonluk görebilirdi. Çünkü Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor resmen şampiyon olmamak için ellerinden geleni yaptılar.
Fenerbahçe'nin avantajı şurada; medya ve federasyon arkasında. Hakemleriyle beraber. Nasıl yaptı bilmiyorum ama Aziz Yıldırım da Genç Fenerbahçelileri tribünden attı. Susturmayı başardı. Artık tribünde protesto yok. Son maçı Bursaspor da kazanabilirdi. Ama o hakemlerle Saracoğlu'nda kazanmasına imkan yok. F.Bahçe'nin eskiye göre daha iyi oynadığı açık. Kadrosunu hâlâ gerektiği gibi kullanamıyor, ama hücum oyuncuları maçı çevirmeye yetiyor. Savunmanın zaaflarına rağmen. Bir Sow var, Galatasaray'ın üç forvetinin üçü, bir Sow etmez. Drogba dahil! Drogba, Burak, Umut'un bugünkü hallerini üst üste koy Sow'un yarısı etmezler. Drogba, Sow'un tırnağı olamaz. Adam Fenerbahçe ceza sahasından top çıkarıyor gidiyor gol atıyor, şut atıyor. 60-70 metreler içinde oynuyor. Drogba bir adım atıp önündeki savunma adamının önüne geçmeyi düşünmüyor top almak için. Çünkü beleşçi!
90 DAKiKA DOLDUR BOŞALT
14. Lui koltuğu koyacaklar rakip 18'inin içine, beyefendi orada oturacak. Topu da getirip tam kafasına, ya da tam ayağına indirecekler. Kalede kaleci de olmayacak. Boş olacak! Beyefendi gol atacak. Bu Drogba'yı oynatacağız diye Galatasaray allak bullak oldu. Umut futbolu unutmuş. Ben olsam ben de unuturum. Kimsenin Umut'a laf söylemeye hakkı yok. Elmander sakat. Sercan ile Milan Baros gönderilmiş takımdan. Drogba iyi değil, hazır değil. Buna rağmen Umut oynamıyor takımda. Sen kendini Umut'un yerine koy. Daha evvel oynamadığı maçlara bak! Sene başında Galatasaray'ı liderliğe getiren adam. Ne zamanki Burak ile Elmander iyileşti Umut'un üzerine bir çarpı işareti konuldu. Drogba gelince iyice çarpı işareti konuldu. Şimdi futbol da oynamıyor Galatasaray. Schalke maçından sonra çok konuşacağız. Drogba hava topu istiyor, Burak da önüne top istiyor diye Galatasaray birinci dakikadan 90'ıncı dakikaya kadar doldur boşalt oynuyor. Böyle oynayacaksan Sneijder'i niye aldın? Selçuk'un orada ne işi var. Türkiye'nin en iyi orta saha oyuncuları mevcut Galatasaray'da ama!..
Görünen o ki bir Sow, Galatasaray'da yok. En umutsuz anlarda Sow maçı Fenerbahçe'ye getirebiliyor. Adam 3-1 galipken 70 metrelik koşu yapıyor. Drogba, Galatasaray mağlupken bile bir adım atmıyor, topu alayım diye koşmuyor, Sow takımı 3-1 galipken 70 metre koşu yapıyor. Bunu nasıl buluyorlar, nasıl alıyorlar ve nasıl o ruhu veriyorlar? Fenerbahçe'de olan şey bu şimdi. Fenerbahçe maçı bırakmıyor. Kötü de oynasa bırakmıyor. Skorda geriye düşse de bırakmıyor. 1-0'ı geç 2-0 geç, geriye düşse de bırakmıyor. Kaybediyor, berabere kalıyor ama Fenerbahçe'nin maçı bırakmadığını görüyorsun. Durum 4-1, bundan sonra gol olursa Fener atar diyorsun. Hâlâ gol peşinde Fenerbahçe.
ELENECEK RAKiPLER GELDi
Çek takımı çok güçlü deniyordu F.Bahçe deplasmandan galibiyetle döndü. Fenerbahçe'nin çeyrek final şansı var mı?
O gece bizim Kenan'ın oyunu vardı, Kent Tiyatrosu'nda ben de o ekibin içindeydim. Maçın son 15 dakikasını izleyebildim. Fenerbahçe'nin golü de o arada geldi zaten. Kafamdaki soru şuydu; "Bu takım Napoli'ye nasıl 5 gol atmış iki maçta?" Üç tane deplasmanda, iki tane kendi sahasında! Ben bu kadar beceriksiz bir takım görmedim. Ertesi gün Aykut Kocaman dedi ki "Biz oynatmadık" Ben maçın tamamını izlemediğim için Fener mi oynatmadı onlar mı oynamadı bilemiyorum.
Peki Fenerbahçe çeyrek finale yürür mü?
Bence Fenerbahçe, Plzen dahil bugüne kadar hep geçmesi gereken takımları yenerek geldi. Şunu geçemezdi denecek bir takım söylesin Aykut Kocaman'ın kendisi ya da başkanı... Plzen dahil bunlardan hangisi Fener'in G.Saray'ın önüne çıksa Türk medyası "Ooo harika kura çektik" derdi. Ama ikisi de kolay rakipleri güç bela geçtiler.
Bursaspor'u nasıl gördünüz Fenerbahçe önünde?
Bizim teknik direktörlerimiz oyuncu değiştirmede neyi düşünüyorlar anlamam mümkün değil. Fenerbahçe maçında seyrettiğimiz Bursa'da Musa'yı ve Sestak'ı dışarı almak aklımın alacağı bir değişiklik değil. Maçın başından beri takımı on kişi bırakan o Tuncay orada duruyor. Tuncay, Fenerbahçe'de de süper bir adam değildi ama ben Fenerbahçe, Tuncay'ı kaybetmemeli diye size kaç sefer söyledim. Neden? Çünkü müthiş bir hırs adamıydı. Biraz önce söylediğim Fenerbahçe'yi ortaya çıkaranlardandır. Hakem son düdüğü çalana kadar teslim olmayan, takımı isterse 3-0 geride olsun... Bir dakikada üç gol olur mu? Tuncay 1 dakikada üç gol olacakmış gibi oynar seyirciyi de coştururdu. O Tuncay sahada yoktu. Futbolcu olarak da yoktu, takımı ateşleyici olarak da yoktu. O Tuncay oynadı, oynadı, Musa'yı aldı dışarı. O sonradan oyuna girip 1 metreden topu dışarı vuran Batuhan kim? Sestak gibi adamı sen nasıl dışarı alırsın? Hayret Hikmet Karaman benim bu ülkede saygı duyduğum bir isim. Demek ki böyle kenarda olunca farklı oluyor!
Trabzonspor- Beşiktaş derbisini nasıl buldunuz? Zevk aldınız mı maçtan?
Yanlışlar zincirleme gibi. Trabzonspor ile Beşiktaş çok iddialı bir maç oynayacaklar. Beşiktaş şampiyonluk potasına girmiş bu maçı kazanırsa avantaj olacak. Trabzonspor düşme potasına girmek üzere kaybederse gidecek. Böyle bir Trabzon-Beşiktaş maçı öncesinde zamanında Beşiktaş'ın kaptanlığı yapmış ve bir tek gün hakemlik yapmamış, bu yüzden Türkiye'nin bütün futbol gelenekleri içerisinde MHK Başkanlığı'na niye geldiği anlaşılamayan, hele federasyon başkanı Beşiktaşlıyken öyle ya da böyle MHK Başkanı hiç olmaması gereken (Bütün federasyonu Beşiktaş'a teslim ediyorsun gibi bir hava var orada) bir de arkadaşımız 3 gün önce çıkıyor "Bugüne kadarki bütün hakem hataları genelde Beşiktaş'ın aleyhine oldu" diyor. Üstelik Trabzon maçı öncesinde. Sen de o maçın hakemisin. Olumlu ya da olumsuz tesirinde kalmamana imkan var mı? Orada şimdi şüphe ettiğin bir pozisyon var. Ayağına bastı, basmadı diye! Basmadıysa sen penaltıyı verirsen diyecekler ki "Zekeriya Alp öyle dedi, bak hakem de olmayan penaltıyı çaldı!" Ayağa basma sahneleri kaç tane görülmeyen var? Fenerbahçe-Bursa maçında "on tane" çıkarayım mı ben? Niye onlar konuşulmuyor da bu konuşuluyor? Çünkü Türkiye'nin de süper bir medyası var, tarafsız! Ne olur ne olmaz, Beşiktaş geliyor ya! Şimdi önemli olan şey şu; Kendimi Samet Aybaba'nın yerine koyuyorum. Beşiktaş bu maçı kaybetse kim Samet Aybaba'dan hesap sorabilir. Beşiktaş'ı buraya kadar getirerek adam zaten bunları ortaya koymuş, dosta düşmana kendisini ve Beşiktaş'ı kabul ettirmiş. Ve bir yığın oyuncu keşfetmiş gelecek senelerde Beşiktaş formasını rahatlıkla taşıyabilecek...
G.Saray bir gün evvel yenildi diye sen nasıl beraberliğe razı olursun? Efendim 5 puan farkımız var ben 1 puan alırsam fark 4'e iner. 4'e inerse ne olacak? Ama kazanırsan fark 2'ye inecek. G.Saray'ın deplasmanda oynayacağı bir F.Bahçe maçı var. O maçı kaybederse sen 1 puanla liderliğe yükseleceksin. Şampiyonluk yolunu açacaksın kendine. Yani kaybedersen sana kimse hesap sormayacak, kazanırsan bugüne kadar yarattığın mucizeyi katlayacaksın. Kazanmak için oynamanın bundan daha güzel bir yanı var mı? Kaybedersen sorumluluğun yok kazanırsan offf... Calut'u yenen Davut peygamber muamelesi göreceksin futbol camiasında. Beşiktaş'ın kazanma arzusunu hissettiniz mi maç boyunca?
RIDVAN DA O KAFADA!
Beraberliğe yatan bir oyun vardı...
Dünden razı! Rıdvan Dilmen, dedi ki; Beşiktaş soyunma odasına gitseler maçtan önce "1 puanı alın dönün İstanbul'a" deseler dönerdi. Çünkü Rıdvan da aynı kafada. O da Beşiktaş'ın antrenörü olsa öyle oynatacak. Bunların beyinlerinde bu var! Yani Rıdvan benim gibi eleştiri anlamında söylemiyor. Samet'in yaptığı doğrudur demek için söylüyor. Böyle bir koşulda sen kazanmak için oynamıyorsan ey Samet kardeşim ey Rıdvan kardeşim hangi koşulda kazanmak için oynarsın? Lider konumundaki rakibinle puan farkını ikiye düşüreceksin ve o lider, Fenerbahçe'ye deplasmana gidecek! Pes ya! Şimdi Fener deplasmanına gidip yenilirse ne farkedecek? Hâlâ Galatasaray, Beşiktaş'tan 1 puan önde. Yazık etti.
Tolunay Kafkas'ın yenilme korkusunu anlıyorum. Çünkü yeni gelmiş. Müthiş tepkili bir Trabzon ahalisi var. Yerel medya da alabildiğine kışkırtıyor. Zaten Sadri Şener'e de tepkiler büyük. O yüzden de kıyametler kopuyor. Bir de yenilirsek batarız! Ama beraberliklen buradan kazasız belasız çıkalım, vakit kazanalım davasında Tolunay Kafkas. Onun kayba tahammülü yok. Onun da aslında kazanması lazım ama kayba tahammülü yok. Beşiktaş'ın kayba tahammülü çok var. Yani G.Saray'dan 5 puan geride olmakla 4 puan geride kalmanın ne farkı var? Ama 2 puan geride olsaydı Galatasaray'dan da fazla şampiyon adayıydı!
TÜRKiYE, VOLEYBOLDA RESMEN DEVRiM YAPIYOR
Vakıfbank, Türk voleybol tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Sarı-beyazlılar, 2011'de kazandıkları Avrupa CEV Kupası'nı yine Rabita Bakü'yü yenip, ikinci kez Türkiye'ye getiren ilk takım olmayı başardı.
Vakıfbank harika bir turnuva oynadı, futboldaki Şampiyonlar Ligi'nin karşılığı olan turnuvayı kazandı ve kadın voleybolunda Avrupa'nın en büyük kulübü oldu. Güzel olan şu, geçen sene Fenerbahçe kazanmıştı bu turnuvayı ondan önceki sene gene yine Vakıfbank kazandı. Yani üst üste Kadınlar CEV Kupası Türkiye'ye geldi. Ayrıca erkeklerde de CEV Kupası'nı Halkbank kazandı. Bu Türkiye'de voleybolun, özellikle da kadın voleybolunun geldiği düzeyi gösteriyor.
Turnuvada Galatasaray da dördüncü oldu. Üçüncülük maçını alabilecekken, kendi seyircisi önünde oynadığı maçı 2-0'dan 2-2'ye getirmeyi başarıp rakibin moralini de yıktıktan sonra üçüncü sette başarısız olarak kaybetti. Galatasaray'ın sıkıntısı bana sorarsanız hani voleybolda vurdu mu suyu çıkarır denen smaçörü olmamasıydı. Topa sert ve akıllı vuran, bloğa değil de sahanın da boş yerine gönderen... Havaya kalkar, rakip savunmaya bakar, öyle vurur. O smaca kalktığı zaman sayı dersin sen zaten içinden. Galatasaray'ın böyle bir vurucusu yok. Yani Kübalı Calderon'a en iyi smaçör ödülünü verdiler ama Calderon o ödülü keşke gerçekten hak etseydi... Bence orada oynayan her takıma bir şeyler vermek istediler ve bireysel ödülleri paylaştırdılar. Öyle hissettim ben. Calderon hakikaten o turnuvanın en iyi smaçörü olsaydı vurduğu yerden ses getiren, sayı kazandıran bir smaçör olsaydı sonuç farklı olabilirdi. En kritik anlarda Calderon üst üste sayı alamadı. Öyle olunca da Galatasaray avucunun içine kadar gelen üçüncülük kupasını kazanamadı. O zaman daha da güzel olacaktı. Üç kupadan ikisini Türkiye almış olacaktı.
MEDYA FiLEYE BAKMALI
Finale kalan dört takımın da antrenörünün İtalyan oluşu ayrı bir konu herhalde...
Şimdi İtalyanlar özellikle kadın voleybolunda efsaneler. Biz rahmetli Kenan Onuk ile beraber gittiğimiz olimpiyatlarda izlerdik. Kenan da severdi ben de severdim. En son 2000 yılında beraberdik. Bunların hepsinde, kadın voleybolunda özellikle İtalyanlar çok öndeydi. Bu yüzden hocaların genellikle İtalyan kökenli olması doğal. Halkbank'ın da İtalyan rakibini yenerek birinci olması da büyük bir başarı.
Görüntü şu, biz Avrupa'da yavaş yavaş İtalyanların oturduğu koltuğa talibiz. Ben öbür gazeteleri henüz görmedim, bizim gazeteyi gördüm bu sabah sadece. Tam sayfa vermişler, dün geceki televizyon haberlerine baktım. Yani medyamız da artık futboldan başka sporların da olduğunun farkında.
Başarının iki yönlü tarafı var ve hem Türkiye'yi dışarıda tanıtıyor, hem de o sporu içeride tanıtıyor. Böyle üç sene üst üste kadınlarda Avrupa şampiyonunun Türkiye'den çıkması, altı çok önemle çizilmesi gereken, birinci sayfalardan verilmesi gereken bir olay. Medya artık daha da
duyarlı olmalı.
Röportaj: Yılmaz ŞENOL
DİĞER HABERLER
-
MLS ekiplerinden Inter Miami'de flaş gelişmeler yaşanıyor. Arjantinli yıldız Lionel Messi'nin formasını terlettiği takımın başına Javier Mascherano getirildi. İşte detaylar... -
Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nun bugün gerçekleştirdiği toplantıda hakkında istifa edeceği yönünde iddialar ortaya çıkan TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'na destek kararı çıktı. -
Futbolseverler maçları günlük olarak takip etmek için 'Bugün hangi maçlar var?' sorgulaması yapıyor. Desteklediği takımların maçlarını kaçırmayan futbolseverler, diğer karşılaşmaların kırmızı kart, penaltı, ofsayt kararlarını ve maç skorlarını takip etmek için 27 Kasım Çarşamba günü hangi maçlar var?' sorusunun cevabını araştırırken bugünkü maçları haberimizde derledik.