İki farklı Aysal var
Birini alkışlıyorum, diğerine katlanmak için ilaç alıyorum. Serhat'ın sorduğu bütün soruların altına imza atıyorum G.Saray Başkanı olarak bu sorulara cevap vermek zorunda
- Futbol Haberleri
- 04 Aralık 2012, 23:53:40, Güncelleme: 05 Aralık 2012, 09:37:33
* Adnan Polat, Galatasaray tarihi kitabında kendisine yer verilmemesine tepki gösterdi ve "Aysal, benim yaşadıklarımı yaşasa nasıl davranırdı" dedi. Aysal'dan "Polat halen travmayı atlatamadı" şeklinde sert bir yanıt aldı. Polat'a karşı cephe mi alındı?
Polat'ın hassas olduğu konular var ve hassas olmakta da haklı ama buradaki gereksiz.
Neticede ben gazeteci olarak kitap yazma hakkına sahibim, vatandaş Hıncal olsam bile kitap yazarım. Yazdığım kitapta Adnan Polat olabilir de olmayabilir de... Kim ne karışır! Ya da Adnan Polat'ı yerin dibine de sokabilirim. Kim ne karışır!
Adnan Polat'ın bundan yönetimi sorumlu tutup, 'Vay efendim, siz mi yazdırdınız?' ya da 'Siz mi yazdınız?' diye sorması çok yanlış.
Ama Ünal Aysal'ın tutumu daha da yanlış...
1 MİLYON LİRAYI BEN ALDIM!
* Aysal'ın, kendisine sorular soran Serhat Ulueren'e "Polat'tan ne menfaat sağladın" çıkışı da çok konuşuldu.
Ünal Aysal'ın böyle bir soru sorabileceğine aklım almıyor. Tekrar söylüyorum: Aklım almıyor.
Ama bunu da sorduysa eğer, "Adnan Polat'tan ne menfaat sağladın!" diye Ünal Aysal benim için gerçekten bitmiştir. Çünkü Serhat'ın sorduğu bütün soruların altına ben de imzamı atıyorum, aynı soruları Ünal Aysal'a ben de birebir soruyorum ve de "Adnan Polat'tan 1 milyon lira para aldım. Bunları sormak için" diyorum. Var mı diyeceğin Sevgili Ünal Aysal kardeşim!..
Adnan Polat'tan 1 milyon lira aldım. Polat, 'Aysal, Serhat'a cevap vermedi ama belki sana verir. Al bu 1 milyon lirayı da' dedi; ben de aldım. Ne menfaat karşılığı soruyorsam soruyorum.
Sen Galatasaray Başkanı olarak bu soruya cevap vermek zorundasın. Çok ayıp bir şey...
Galatasaray'ın başında iki Ünal Aysal var. Bir tanesini alkışlıyorum, alkışlamaktan ellerim kızarıyor, bir tanesinin mide bulantısını önlemek için ilaç almak zorunda kalıyorum. Bir insan bu kadar mı iki kişilikli olur!
O ikinci kişiliğin arkasında İnan Kıraç'ın gölgesinin olduğunu görünce de tahmin ediyorum.
Ben Adnan Polat'tan kaç para aldım, almadım; banka hesaplarından anlaşılır. Ama Ünal Aysal'ın İnan Kıraç'tan kaç oy aldığı, ya da aldığını zannettiği oylar ortada...
* Kıraç son dönemde aktif görünüyor. Divan Kurulu'nda yaptığı açıklamalar ve Öztürk'e yaptığı ziyaret de çok konuşuldu.
Yani düşünebiliyor musun; Galatasaray Adası'nı rezil eden, adını Su Ada yapan ve de kaçak inşaatlarla 10 misli büyüten, belediyenin koyduğu mühürleri kırarak, mühür kırma suçu işleyen ve bu yüzden mahkemeye verilen, adanın tapulu sahibi Galatasaray olduğu için Galatasaray'ı da mahkemelik eden adamı, çıkartmaya uğraşıyorlar, bunun bayraktarlığını da Adnan Öztürk yapıyor. Helâl olsun. Adnan Öztürk'ün yaptığı gerçek bir Galatasaraylı davranışı...
İnan Kıraç ne diyor: "İşletmecinin üstüne gitmeyin. Anlaşın da bitirin bu işi..."
Ünal Aysal üslubu ile söylüyorum; 'İşletmeye ortak mısın İnan Bey' demem lazım. Ama Allah'tan ben Ünal Aysal değilim!
'Art niyetli olmakla' suçladığı gazeteciye röportaj vermesi de ilginçti!
Diyelim ki art niyet var; işte ben kabul ediyorum, itiraf de ediyorum: 'Adnan Polat'tan 1 milyon lira aldım.' Bu sana cevap vermeme hakkı sağlamaz. Benim niye sorduğum kamuoyunun umurunda değil. Ne sorduğum önemli!..
Türkiye'nin en ünlü dolandırıcısı da sana bu soruyu sorabilir. Cevap ver bakalım!
Sanane dolandırıcıymış, katilmiş, bilmem neymiş! Cevabım var mı, verebiliyor musun?
MEDYAYI BÖLEN AZİZ YILDIRIM
Su Ada'nın cevabını bana verebiliyor musun; İnan Kıraç'a rağmen... Yumruğunu masaya vurup, 'Galatasaray Ada'sını geri alacağız' diyebiliyor musun? Hayır, Adnan Öztürk ile konuşmuyor, sırtını dönüyor, yüzüne bakmıyor!
* Aykut Kocaman'ın basın toplantısında, "Bana sorabildiklerinizi umarım başkalarına da sorabilirsiniz" şeklinde bir çıkışı vardı. Terim'i hedef aldığı söylendi. Kocaman'ın serzenişi ile ilgili ne düşünüyorsunuz ve tabii medya Terim'den çekiniyor mu gerçekten?
Aykut aslında çirkin bir ima yaptı. Kimi ima ettiğini geri zekalılar bile biliyor. Ama niye açık açık adını söylemedi, bilmiyorum.
Söyleseydi alkışlardım. Gazetecilere, 'Herkese karşı tarafsız olun. Gücünüzün yettikleri, yetmedikleri diye ikiye ayırmayın' diyebilirdi, ben de o zaman Sevgili Aykut, 'Bu dediğine senin başkanın da dahil mi?' diye sorardım.
Çünkü bu tür uygulamayı açık-seçik yapan, medyayı, 'kendi adamları ve karşısındakiler' diye bölen Aziz Yıldırım'dır!
Fatih Terim, verdiği cevapla Aykut'u resmen sahiplendi; "Benim bildiğim Aykut ima etmez, her şeyi mertçe söyler" dedi.
Aykut'un buna teşekkür etmesi gerekirken, Fatih'e bir kere daha hakaret etti.
NTV AMACINA ULAŞAMADI
Ardından Fenerbahçe Televizyonunun yayınları başladı. Öyle anlaşılıyor ki Fenerbahçe'de birileri düğmeye basmış, Arena'daki derbiden önce ortalığı mümkün olduğu kadar gerecekler.
Gerginlikten ne fayda umuyorlarsa ona yüklenecekler.
Şu ana kadar ne Galatasaray kanadında, ne de Fatih Terim kanadında bu oyuna gelindiğinin işareti yok.
O gün inanamadım NTV'ye!..
Yarım saatte bir bu olayın patlamasını isteyen bir yayın yaptı. Her haber bülteninde, değişmeyen tek haber, görüntüleriyle, Aykut ne dedi, arkadan Fatih ne dedi, 'Bir polemik patlak verdi, kıyamet kopuyor' diye haber yaptılar! Yarım saatte bir...
Ben de tesadüfen evdeydim. Ama hevesleri içlerinde kaldı. Fatih Terim cevap bile vermedi, "Bu mesele kapanmıştır" dedi. NTV'nin koparmak istediği kıyamet, kopmadı.
NTV de Aziz Yıldırım'a çok yakın bir televizyon olduğu için bu da "Birileri düğmeye bastı, gerginlik yaratmaya uğraşıyor" sözlerimin içinde...
* Fenerbahçe TV'nin Galatasaray ve Terim'i hedef alan görüntülerine karşılık Yıldırım'ın televizyon programlarından şikayet eden açıklamaları biraz tezat kaldı gibi...
Aziz Yıldırım için 'tezat' diye bir şey yok. 'Ben ne dersem o!'
TARAFLI DAVRANIYOR
* Terim'in küfür ederken yakalanması ve tekrarlarda gösterilmesi Galatasaray'ı kızdırdı ve Dürüst, "Yayıncı kuruluşun bir teknik direktörü çekmesi uygun değil. Terim'in üstüne oyun oynanıyor" dedi. Lig TV'nin teknik direktörleri çekmesi yanlış mı ve Terim'i hedef mi gösteriyorlar?
Ben Lig TV'nin yayınladığı her maçını seyrediyorum. Lig TV'nin belirli bariz Fenerbahçe yandaşı olduğunu hissediyorum yayınlarında... Maçı anlatmak için seçilen spiker, yorumculardan tut da seçilen görüntülere kadar. Yayınlananlar ve yayınlanmayanlar...
Bazı tekrarlar yayınlanıyor, bazı tekrarlar yayınlanmıyor.
Mesela Türkiye'deki televizyon seyircisi iki sarı karttan oyundan atılan Melo'nun 'birinci sarı kartı niye gördüğünü' anlayamadı ve Lig TV bu görüntüleri ekrana çok yanlış getirdi.
Dün akşam tesadüfen açtım gene o...
Melo'nun sarı kart gördükten sonra hakeme yaptığı itirazları sanki 'sarı kart görmesine sebep olmuş itiraz' gibi gösterdi Lig TV... Oysa Melo şaşkınlığından itiraz ediyor.
Orada bir olay çıktı ve olayda iki takım futbolcuları birbirine sert yani temaslı girişince Melo gerilerden koştu geldi ve bunları ayırdı. Bu görüntüler Lig TV'nin elinde var.
İki kişi, üç kişi, dört kişi kavga ederken araya girip ayıran Melo, sarı kart görünce de çıldırdı.
Hakeme 'Ne yapıyorsun sen' diye itiraz etti. Bu itiraz görüntüleri Melo'nun günahı olarak gösterildi defalarca Lig TV'de!
KADIKÖY'DE GÖSTEREMİYOR
Esasında 'Melo'nun niye sarı kart gördüğünün' tartışılması gerekirken, 'Ey hakem, bu adam buradan geliyor. Kavga edenlerin arasına giriyor. İkisini elleriyle itiyor. Bu mu sarı kartlık pozisyon' demesi gereken televizyon...
Çünkü bunu diyecek başka bir kanal yok. O görüntüler başka televizyonda yok.
Lig TV tekel olarak görüntülere sahip ve o görüntüleri de kasıtlı olarak 'Hakem haklı, Melo haksız' demek için kullanıyor.
Lig TV de taraf tutan bir televizyon...
Onun için bende iyi niyet kalmadı. Fatih'in tatsız bir yönünü gösterdikleri zaman kasten yaptıklarına inanıyorum.
Ben de Galatasaraylıyım, ben de haksız olabilirim, ama bana verdikleri ortada... Niye Aziz Yıldırım'ın emrinden çıkamıyorlar?
Protokol tribünü gösterilmiyor? Fenerbahçe maçı olduğunda protokol tribününden görüntü yasak!
Fenerbahçe başkanı kendi görüntüsünü yasaklama hakkına sahipse Galatasaray ikinci başkanı da Fatih Terim'in görüntüsünü yasaklar. Madem böyle bir yol var, açık. 'Benim de hocamı göstermeyin!'
* Lig TV, "12 dakika Kocaman'ı 10 dakika Terim'i gösterdiklerini" söyleyerek kendini savundu. Neyi gösterdiğin önemli!..
Birini yarım saat gösterirsin ilahlaştırırsın, birini on saniye gösterirsin çukura atarsın.
YAPANIN YANINA KÂR KALIYOR
* Manchester'ın gelişi sırasındaki olaylara bir yenisi eklendi ve Fenerbahçe takım otobüsü, Kayseri'de taşlandı. Taşlayanların Galatasaray ve Trabzonspor taraftarı olduğu söyleniyor. Ligin sonlarına çok var ama şimdiden ortam gerilmeye başladı! Nasıl çözüm bulunacak?
Bunlar için söyleyeceğim, dış hatları basanlar için söylediğimden farksız değil; 'Hayvan bunlar.' Ama bu hayvanlıklara yol açan iki tane günahkâr var.
1- Sporda Şiddet Yasası'nı hafifleten Türkiye Büyük Millet Meclisi!
2- Bu hafifleyen yasayı dahi uygulamakta geç kalan Cumhuriyet Savcıları...
İnsanlar yapılanın yanlarına kâr kaldığını görürlerse ve hissederlerse sürüler halinde artarak yapmaya başlarlar. Dış hatların camlarını kırıyorsun bir şey yok!
Galatasaray'ın Manchester futbolcusuna, seyircisine dehşet vermesi nasıl meşruuysa bu ülkede, Galatasaraylı ve Trabzonluların da Fenerbahçe takımına dehşet vermeleri meşruudur; 'Biz de gidip Fener'in otobüsünü basalım.'
KAYSERİ EMNİYETİ NEREDE!
'Gördüğünden göz kirası' demiş eskiler. Onun için böyle şeylere imkân vermeyeceksin.
Türkiye'de iki konuda yakalanma korkusu yok. Bu yüzden de yüzlerce binlerce ihlal var. Birisi trafik; yakalanmak kimsenin umurunda değil. Yakalansa da verdiği ceza komik...
Düşünebiliyor musun sahte bir mavi ışığı arabanın üstüne koyup emniyet şeridinde gidersen ve de yakalanırsan cezası 72 lira! Yakalanmazsan bütün yollar senin! Kaç defasında yakalanıyorsun? 100 defasının birinde 72 lira... O arabayı kullanan adam için zaten gazoz parası... 'Bahşiş' diye verir trafik polisine...
Bu yüzden Türkiye'de trafik kimsenin umurunda değil.
Sporda Şiddet Yasası da öyle... Yakalananı, mahkûm olanı görmüyoruz, bilmiyoruz. Kayseri Emniyeti, Kayseri'nin içinden bir spor kulübünün hem de Fenerbahçe gibi bir kulübün, otobüsünün basılmasının taşlanmasının sorumlularını yakalayamıyorsa, teşhir edemiyorsa, savcılığa veremiyorsa, savcılık onları anında mahkemeye sevk etmiyorsa, mahkemeden tutuklandıkları haberi gazetelere, televizyonlara yansımıyorsa yarın Sivas'ta da Galatasaray otobüsü taşlanır. Kim engelleyecek?
FACİAYA SEBEP OLABİLİR
'Sen benim otobüsümü Kayseri'de taşlıyorsun, benim elim armut mu topluyor. Bende de taş var, ben de Galatasaray'ı taşlarım.' Sonra, sonra...
Sporda şiddet yasasında ki cezalar ağırken yakalanma korkusu olmasa bile ceza korkusu vardı. 'Ya birisi yakalarsa...' Çünkü ceza ağır. Şimdi 'Birisi yakalarsa ne olacak! ceza da zaten dandik.' Bu hale getirdiler.
Üstelik daha ligin 14. haftasındayız. İkinci yarıda ortalık iyice karışacak.
Şu anda 6 tane takım var şampiyonluk için yarışan... Böyle gitmesi lig açısında hayırlı bir şey ama Türkiye açısından facialara sebep olur.
Ben böyle uğursuz kahinler gibi önceden konuşmaktan, haber vermekten bıktım. Ama o kadar bağırarak geliyor ki..
Röportaj: Bülent CAN
DİĞER HABERLER
-
Futbolseverler maçları günlük olarak takip etmek için 'Bugün hangi maçlar var?' sorgulaması yapıyor. Desteklediği takımların maçlarını kaçırmayan futbolseverler, diğer karşılaşmaların kırmızı kart, penaltı, ofsayt kararlarını ve maç skorlarını takip etmek için 27 Kasım Çarşamba günü hangi maçlar var?' sorusunun cevabını araştırırken bugünkü maçları haberimizde derledik. -
MLS ekiplerinden Inter Miami'de flaş gelişmeler yaşanıyor. Arjantinli yıldız Lionel Messi'nin formasını terlettiği takımın başına Javier Mascherano getirildi. İşte detaylar... -
Son dakika spor haberi: Ülkemizde Fenerbahçe ve RAMS Başakşehir formalarını da terleten eski futbolcu Mesut Özil'in TFF Başkanı olacağı iddia edilmişti. Özil, söz konusu iddialarla ilgili açıklama yaptı.