Yanlışta ısrar ediyor

* Braga maçı öncesinde maddi anlamda sıkıntı yaşayan Gaziantep ile karşılaşan Galatasaray, oynadığı futbolla umut vermedi. Galatasaray'da neler eksikti?

Gaziantep'te sadece maddi sıkıntı yok, antrenmana da çıkmadılar. Bir Galatasaray maçı arifesinde antrenmana çıkmayan bir takım...
Tersi olsaydı; Galatasaray maddi sorunlar yüzünden bir antrenmana çıkmadan, Gaziantep maçını oynamak zorunda kalsaydı, Fatih hoca, ortalığı birbirine katardı, yer yerinden oynardı.
Ama fark etmiyor; Gaziantep, Karabük, Mersin, Gençlerbirliği, Eskişehir, Ordu... Galatasaray her maçta kendi kendisine yeniliyor çünkü!.. Kendi kendisini yeniyor, kendi kendisine yeniliyor. Rakibin hiç önemi yok.
Fatih hocamın maçın sonunda söylediği çok mantıklı... "Braga maçı öncesinde bu insanları motive etmek zor" dedi. Ama bu yeni keşfedilmiş bir şey değil. Galatasaray'ın Avrupa'da oynamaya başladığı günden bu yana, 1982 Derwall sonrası, Mustafa Denizli ve ondan sonra gelenlerin hepsinde biz bunu yaşadık.
Avrupa maçı öncesi Galatasaray lig maçında başarılı olamaz, hiçbir takım başarılı olamaz.
SÖYLEDİKLERİ YENİ DEĞİL
Kendimi de düşünüyorum: Bana telefon etseler. 'Çarşamba günü, New York Times'ın birinci sayfasında yazın çıkacak' deseler ben Sabah'ta 3 gün ne yazacağımı şaşırırım. Bunu düşünürüm. Hayatımda ilk defa bütün dünyanın okuyacağı bir yazı yazacağım. 'Sabah okurları üç gün beni affetsin, kusura bakmasınlar' derim.
Şimdi, Fatih hocanın söylediği laf yeni değil. Peki Fatih hocam bunu biliyorsun da elinde böyle bir kadro zenginliği de varken niye Braga maçında oynamayacak olanlardan bir takım yapmıyorsun! 'Bana bugüne kadar fırsat verilmedi. Şimdi elimde bir fırsat var, kendimi bir göstereyim' diyeceklerden ve özel bir motivasyonla oynayacaklardan bir takım kurmuyorsun da Braga maçının 11'ini birebir sahaya çıkartıyorsun!
Gaziantep karşısına çıkardığı takım, Braga 11'iydi. Fatih hocam, Şampiyonlar Ligi grup maçlarının son maçına gelmişiz: hâlâ sen 'Braga maçının taktiğini Gaziantep karşısında denemek istiyorum' diyorsan bu yanlış...O taktiğin senin kafanda bin kere oluşması lazım.
O zaman Gaziantep maçına, kafasında Braga maçı olanları değil, 'Fırsat bu fırsat' diyecekleri yani tribünde oturanları oynatmalısın.
Sabri'yi, Sercan'ı, Ceyhun'u, Çağlar'ı...
Bunları oynat. Daha kötü ne olur?
* En kötü aldığı bir puanı kaybeder!

En kötü haliyle... Çok şanssızsan yenilirsin.
Değer mi? Ama o takım Gaziantep'i yener. 'Yenemez' diyorsa Fatih hocam, o zaman 'Sen sezonun başında bu transferleri yanlış yaptın, bu takımı yanlış kurdun' derim.
Galatasaray'a geldiğinde hazır bir takım bulmadı Fatih Terim ama bu senin başında kadroyu yenileme hakkı vardı ve yeniledi de...
Ama hâlâ sen kör değneğini beller gibi aynı 11 adamla oynayıp, öbürlerini unutturursan, ondan sonra "Bunların kafasında Braga maçı vardı" eleştirisi yapmaya hakkın yok.
TÜRKİYE'NİN EN İYİ İKİLİSİ
Şöyle bir şey söyleyebilirdi: 'Hata bende... Bunların kafasında Braga maçı olduğunu düşünecektim ve bunları oynatmayacaktım.' Bunu deseydi gider Fatih hocamın alnından öperdim.
Bu kadarla da kalmadı. Galatasaray'da Melo gibi dengesiz adamlara yer yok. Bir tanesine belki tahammül edebilirsin, tolere edebilirsin ama birkaç tane olduğu zaman... Melo dengesiz, Dany dengesiz... Bir dengesiz golü attı, öbür dengesiz kendini attırdı! Bu arada Galatasaray'ın mevcut, en dengeli stoperi de kenarda! Sene başından beri görev verilmemiş, kenarda oturuyor!
Tamam... Braga maçına çıkaracağı 11'le çıktı sahaya... Bu benim en iyi 11'im... Şimdi bu 11'in pek bir işe yaramadığı, kafalarında Braga maçı olduğu için, ilk yarıda görüldü.
İkinci yarının başında değişiklik bekledik. Çok kötü oynayan Amrabat'ı alması ve yerine Elmander'i koyması doğru. Ama büyük hatası ikinci değişikliği aynı anda yapması...
Umut'u çıkardı.
Umut-Burak ikilisini oynatmamaya uğraşıyorsun hoca!.. Bunu Bursa'daki sağır sultan bile duyuyor ve anlıyor. Senin kafanda ille de Elmander var. Oysa Elmander çift santrforun santrforu değil.
Elmander bu takımda oynayacaksa, orta sahada kanatta, kenarda oynar. Amrabat'ı almışsın, Elmander'i de oraya koymuşsun, ilerideki o ikiliyi bozmadan devam etsene oyuna...
Bir bakalım ne oluyor! Hayır. Tak Umut'u alacak.
Bunların Umut'u her maç biraz daha öldürdüğü, biraz daha yok ettiği meydanda... Sezona başlayan Umut'a bir bakın. Şimdi cenazesi, cesedi oynuyor Galatasaray'da...
Umut Umutken, Galatasaray açık ara önde gidiyordu.
Umut'u bitirdi, Galatasaray da bitti.
Niye bitirdi Umut'u; Elmander uğruna...
Fatih hoca, Elmander'i bir şey zannediyor. 'İsveç Milli Takımı'nda oynuyor' diye! İsveç Milli Takımı ne top oynuyor ki Elmander ne oynasın? Sezon sonunda bakalım, Elmander'e talip bir takım çıkacak mı? '40 yılda bir ayağına oturacak da kafasına oturacak da bir gol atacak' diye!..
Sen Umut-Burak gibi Türkiye'nin tarihinde Tanju-
Kovaçeviç'ten bu yana bulduğun en iyi ikiliyi boz! Tanju 40 gol atarken, Kovaçeviç sayesinde atıyordu. Kovaçeviç'in yarattığı boşlukları Tanju çok iyi dolduruyordu. Ama Fatih hoca, Burak ve Umut'u birbirinden o kadar ayırdı ki sonunda birbirlerine düşecekler.
Görüyorlar ki ikisine birden yer yok! Elmander, Allah'ın emri, ya Burak oynayacak ya Umut... Sen böyle ne durumda nasıl oynarsın?
Hangisinin yerine kendini koyarsan koy...
İkimiz de can derdindeyiz... Çünkü biliyoruz ki ikimizden birini oynatmayacak. İki can derdindeki adamdan hayır gelir mi?
Amrabat'ı almış Elmander'i sahaya koymuşken Umut-Burak ikilisini bozmasa, 10-15 dakika ne olacağını görecektik!
Galatasaray ikinci yarının başında 1-0 ya da 2-0 mağlup durumda olur, Gaziantep, Galatasaray'ı ilk 45 dakikada darmadağın ediyordur, iki değişiklik birden yaparsın. Hatta 30. dakikada yaparsın, buna itirazım yok.
Ama oyunda böyle bir tehlike yokken, hiçbir şey yokken durup dururken iki oyuncu değiştirme hakkını kullandı ve birden üçüncü değişikliği yapacak hal kalmadı.
Çünkü Muslera sakat oynuyor. Sakatlanıp çıkarsa Melo mu geçecek kaleye yine?
Can alıcı değişikliği bir türlü yapamadı bu yüzden, acele ettiği için!.. Umut'u da öldürdü.
Fatih hoca bundan sonra Umut'u nasıl kazanır çok merak ediyorum! Umut'un aklı varsa ara transferde Galatasaray'dan gider. Yoksa sezon sonunda Umut çöp olur. Umut'u da çıkardı Engin'i aldı ve yine değişen bir şeyin olmadığını gördük!
İşte "Dengesiz" dediğim iki adamdan birinin (Dany) dengesizliği sonunda mağlup duruma düştüler.
HAYRET VE DEHŞETE DÜŞTÜM
Bir değişiklik daha lazım Galatasaray'a, geciken bir değişiklik... Ama Eboue sakat oynuyor, Muslera sakat oynuyor o yüzden üçüncü değişikliği yapamıyor bir türlü...
Çünkü Engin'i gereksiz yere, ihtiyaç yokken almış oyuna... Bir hakkını kullanmış, ziyan etmiş.
Bu sefer yani "Evladı manevisidir, oynatmak için her şeyi yapar" diyen ben bile Emre Çolak'ın numarasını görünce hayret ve dehşete düştüm. Yani bir maç evveli kurtaran Yekta kenarda otururken! İnanamadım!..
Yani bir insan peşin hükümlerine bu kadar mı mağlup olur? Fatih hocam yaşlanıyor mu, ne oluyor? Kimsenin gözünün yaşına bakmazdı evvelden... Sevgisini, antipatisini içinde saklar, sahada formayı hak edene verirdi.
İnanamadım!..
Bir maç evvel, maçı kurtaran adam Yekta hadi 11'de yok ama son değişiklik hakkında da yok ve Emre Çolak giriyor oyuna, 'Galatasaray'ı kurtaracak' diye!..
MUSLERA iYi KALECi DEĞiL
* Tabii Muslera kısmına biraz bakabiliriz. Terim, Muslera'ya da çok önem veriyor. Ufuk'u tek bir maçta kullandı, onda da 85. dakikada oyundan aldı! 'Braga maçında kaleye kim geçecek' merakla bekleniyor. Muslera'nın olmaması bir sıkıntı yaratır mı?

Muslera'nın olması sıkıntı yaratıyor! Çünkü Fatih Terim dahil tribündekilerin çoğu dahil, medyamız dahil ve de takımdakilerin çoğu dahil orada bir kaleci var zannediyor!
Orada bir kaleci yok.
Zamanında sana bir tarif yapmıştım: Gol kurtaran adam iyi kaleci değildir, denk gelir herkes gol kurtarır. Ben de kurtarırım sen de kurtarırsın. Denk gelir herkes de gol atar Elmander'in attığı gibi... Denk gelir, bir kere oturur ayağına ya da sen bir kere uçarsın top da oraya gelir, 'Vay ne muhteşem kurtardı' olursun! İyi kalecinin tarifi, güvenilir kalecinin tarifi; yenmeyecek golü yemeyeceksin.
Fatih hocam Muslera'nın yediği gollere bir baksın. 10 golden 9'u yenmeyecek gol... Ya yanlış çıkış yapıyor ya karasız çıkış yapıyor ya yanlış yerde duruyor ya yanlış hareket ediyor. Nasıl iyi kaleci oluyor o zaman? Efendim karşı karşıya kalmışta kurtarmış! Kurtarmasın onu yesin. Onu yiyene kimse bir şey demez. Kurtarırsan ne ala...
Ama yenmeyecek golü yiyen kaleci, savunmanın elini ayağını dolaştırır. Kafasında 'Ben şimdi hata yaptığım anda golü yedik' diye oynayan bir stoperi düşün bir de 'Bu adam beni geçse bile orada kaleci var' diye oynayanı...
Mükemmel kaleci de yenmeyecek golü yemeyecek bir de yenecek golleri de kurtaracak ama önce yenmeyecek golü yemeyecek sonra da yenecek golleri de kurtaracak oldu mu mükemmel kaleci olursun. Böylesi dünyada kaç tane var? Türk sporu tarihinde kaç tane var?
Muslera iyi kaleci değil, Muslera iyi kaleci değil, Muslera iyi kaleci değil...
'ATILSIN' DİYE DUA EDİYORLAR
* Sakatlanan Muslera'yı zorlamak yerine Ufuk'u denese ve en azından Braga maçı öncesi durumunu görse ve ona da bir moral olsa daha iyi olmaz mıydı?

Ufuk'u da bitirdiler. Fatih hocamın en büyük yanlışı bu... Yani yıllar yılı futbol öğrenmiş, iyi futbol oynamış, üst düzey futbol oynamış biri olarak bu tür hareketlerin futbolcuyu nasıl bitirdiğini bilmesi gerekir.
Sen orada kalecisin, Muslera'nın döküldüğünü bile bile gene Muslera'nın oynadığını görürsen ne düşüneceksin; bana sıra gelmesi için bu adamın kırmızı kart görmesi lazım ya da sakatlanması lazım. Bu kaleci kendini hazır tutabilir mi maça? Ya da kendi arkadaşının takımda oynamasının imkansızlaşmasını isteyen bir adamdan takım oyuncusu olur mu? Bülent'i kovsalar da ben yazsam Fotomaç'ta! Böyle bir şey olur mu, böyle takım oyunu olur mu?
Galatasaray'daki pek çok adam oynayanlardan birinin sakatlanması, kırmızı kart görmesini içinden dua etmiyorsa bir şey bilmiyorum.
Çünkü başka türlü şanslarının olmadığını biliyorlar. Adamı döküle döküle hala oynattığını görüyorsun.
Şimdi dön niye Elmander girdiği zaman Umut çıkıyor; çünkü Elmander'i, Umut-
Burak ikilisini bozmadan oynatacağı bir tek yer var, orta saha... Orta saha Emre için bu haliyle kalabalık, bir de Elmander orta sahada rakip olarak ortaya çıkarsa evladı manevi Emre'nin hiç oynamaması lazım.
Yani bak nasıl birbirine bağlanıyor olaylar.
Fatih hocam hâlâ kanıtlamaya uğraşıyor ki 'Emre çok büyük futbolcudur. Kimse farkında değil. Bunun bir tek ben farkındayım.
Bunu herkes kabul edecek.' İyi... Galatasaray şampiyonluğu kaybettikten sonra bunu kabul edeceksek biz etmeyelim. Şu anda Galatasaray sadece Arena'da ki maçları kazansa puan farkıyla liderdi.
* Liderlik de yapıştı ayrıca o da ilginç 4-5 hafta oldu, ikram sürüyor.

Rakipler dökülüyor da ondan... Ona dua etsinler. Ortada doğru dürüst futbol oynayan bir takım yok.
TURU GEÇSE NE OLACAK?
* Bu durumda Braga maçı ne olur? Deplasmanda oynayacak. Braga'nın bir iddiası yok ama tabii ortada da bir milyon euro'luk galibiyet primi var. Mutlaka Braga da kazanmak için oynayacaktır.

Braga maçında her şey olur. Allah'tan Manchester United, Cluj'u nasıl olsa yenecek...
* 'Asa yakın bir kadro ile çıkacak' diye haberler de geliyor.

Neyle çıkarsa çıksın. Manchester takımı, Manchester'da o Cluj'a fark atar. Ama Galatasaray, Braga'yı yense, bu turu geçse ne olacak? Bundan sonra Galatasaray nereye gider? Bu haftaki Sivas maçını ne yapacağından emin değilim ben Galatasaray'ın!
Şampiyonlar Ligi'nde devam ettiği zaman nereye gideceğini bileyim...
REAL'İN KUPASI YOKTU
Eski Galatasaray'ın Avrupa şampiyonluğuna giden Galatasaray'ın nereye gittiğini görüyorduk. Önümüzde vardı, görüyorduk.
Hiç unutmuyorum; Şampiyonlar Ligi'nden elenip, UEFA Kupası'na kaldığı zaman bana mikrofon uzattılar, kayıtlarda var, 'Sene başında 'Bu Galatasaray Şampiyonlar Ligi şampiyonu olur' diyordunuz ama elendi, ne diyorsunuz" diye sordular; "Şimdi UEFA şampiyonu olacağız" dedim. Nitekim UEFA şampiyonu olduk. Arkadan da Real Madrid'i yenip Süper Kupa'yı kazandılar ki o maçta henüz Real Madrid'in Süper Kupası yoktu.
Dünyanın en büyük futbol takımı Real Madrid'in Süper Kupa'sı yoktu.
Biz, Galatasaray olarak onlardan evvel aldık Süper Kupa'yı müzemize koyduk. Çünkü görünen köy kılavuz istemiyordu. Şampiyonlar Ligi'nden elenmesi bir talihsizlikti Galatasaray'ın...
Oradan elendiler, öbür tarafta yolları açıktı ve şampiyon oldular.
Şimdi; şimdi ben Sivas maçını göremiyorum, Şampiyonlar Ligi'ni nereden göreceğim!..