Mucize yaratır

Terim'in bilgisine inancım var; Manchester karşısında mucize yaratabilir. Ama öncelikle 'Hata bende' demesi gerekiyor

* Galatasaray, Manchester United maçı öncesi alarm vermeye devam ediyor. Mersin'den sonra Karabük karşısında da bekleneni veremedi. Bu defa sahadan 3-1'lik mağlubiyetle ayrıldı. Galatasaray'ın düşüşe geçmesini neye bağlıyorsunuz?

Geçen hafta "Cluj maçını fazla abartmamak lazım" diye başlamıştım söze...
Nasıl abarttığımızı, Karabük maçı ortaya koydu. Çünkü Galatasaray'da değişen bir şey yok. Galatasaray'da bir şeyin değişmesi için Fatih Terim'in değişmesi gerekiyor.
Karabük maçıyla ilgili, "Bende de hata olabilir" demiş. İşte Galatasaray için en ümit verici cümle bu... Fatih Terim, "Bende de hata olabilir" diyerek açtığı kapıyı, 'Hata bende' diye çevirebilirse Galatasaray için kurtuluş yolu başlar. Kurtuluş değil... Çünkü o kadar şey kaybetti ki Galatasaray, bunları yeniden kazanması zor. "O kadar çok şey kaybetti" derken neyi kastediyorum: Fatih Terim, bu takımın bir bölümünü geldiği zaman buldu. Bir bölümünü de kendisi transfer etti. Şimdi, gerek kendi geldiği zaman buldukları, gerek kendi transfer ettikleri, o gün ne durumdaydılar, bugün ne durumdalar!
Fatih Terim'in bunun tek tek analizini yapması lazım.
Bana, 'Benim takımda bulduklarım arasından Ahmet, bugün daha iyi değil.
Yine aynı durumda, aynı futbolu oynuyor' ya da 'Benim transfer ettiklerimden Mehmet bugün daha iyi değil. Yine aynı futbolu oynuyor' desin ben gider Fatih hocamın elini öperim ve özür dilerim.
İYİLER KÖTÜYE GİTTİ
Bütün Ahmetler yani buldukları, bütün Mehmetler yani aldıkları; bugün o günkünden daha kötü durumdalar. O gün 10 numaralık oynayanlar, bugün 5 numaralık oynuyor. O gün 7 numaralık oynayanlar, bugün 3 numaralık oynuyor. Teker teker Galatasaray'ın bütün futbolcularında akılların kabul etmeyeceği kadar bir gerileme var. Bir takımın bütün oyuncuları gerilemişse kabahat kimdedir? Bunu bir düşünmesi lazım Fatih hocanın...
Teker teker örnek vereyim: Galatasaray'ın kolundaki kaptanlık bandını geçer, Galatasaray'ın lider futbolcusu Selçuk...
Abdullah Avcı'nın onu oynatmamakla ne kadar haklı olduğunu her hafta kanıtlıyor.
Böyle miydi Galatasaray'a gelen Selçuk?
Oyunun yüzde 80'ine sorumluluk almayan, daima kolay yan ve geri pasları tercih eden, ara pası katiyen ileriye atmayan, bütün maç ileriye koşan Burak'ı görürse önüne top atan, 18'in dışından şut atma riskine asla girmeyen, kenardan uyarılmazsa duran topa bile gitmeyen, Emre Çolak'a ya da başkalarına bırakan bir görünümde... Sahada Selçuk'un hayaleti var ki Galatasaray'ın beyni... Geldiğinde öyleydi, o çaptaydı.
Geri kalanların hepsi de böyle... İyiler kötü, kötüler daha da kötü...
Ceyhun milli takım oyuncusuydu.
Şimdi 'Ceyhun' diye bir futbolcu var mı? Sol bek bulamıyor Galatasaray.
Riera'dan sol bek yaratmaya uğraşıyor. Çağlar milli takım oyuncusuydu, 'Çağlar' diye bir oyuncu var mı?
Fatih Terim'in ısrarla istediği, çok önemli paralara transfer edilen Yiğit Gökoğlan bu senenin başında Galatasaray'dan gönderildi. Şimdi Orduspor'da kadroya giremiyor. O Yiğit!.. Manisa'da ortalığı birbirine katan, 'Ben Galatasaray'da oynarım' diyen Yiğit şimdi Ordu'da kadroya giremiyor. Ne hallere düşmüş!..
Sene başındaki Umut'a, Galatasaray'ı liderliğe taşıyan, arka arkaya gollerin sahibi Umut'a bak; nasıl dağıtıyordu ortalığı?
Şimdi Umut oyuna giriyor çıkıyor, kimsenin umurunda değil.
Geçen senenin gol kralı Burak bu muydu?
Gökhan Zan milli takımın stoperiydi, adı yok. Semih'i bulup çıkaran Fatih Terim...
Gökhan ile Semih kenarda otururken, kadroya giremezken, 'Cris' ve 'Dany' adlı iki tane futbol zavallısı, Galatasaray'ın stoperi!.. Kademe yapmayı bilmiyorlar, birbirlerini anlayamıyorlar ki bunların savunmanın lideri olmaları lazım.
Bu iki tane on para etmez adam yüzünden Semih gibi Gökhan gibi iki adam yok edildi. Bu iki on para etmez adamı 'Oynatacağız' diye yabancı kontenjanı dolduğu için Amrabat'ı oyuna alamıyorsun.
Ambarat'ı almak işine de gelmiyor.
Çünkü Amrabat'ı almayınca, evladı manevisi Emre Çolak, Galatasaray'ı öldürmeye devam edebiliyor!
Bir adamı sevebilirsin, inanabilirsin, biraz düzeltsene... 'Ayağında bu kadar top tutarsan, topu bu kadar geciktirirsen, rakip savunmaya bu kadar toparlanma imkanı verirsen, bütün Galatasaray hücuma kalkmışken, santrada topu kaptırıp, kontratak yememize, gol yememize sebep olursan seni vururum' desene!..
Bu çocuk iki senedir Fatih Terim'in takımında aynı hataları yaparak oynuyor.
Aynı hataları yapa yapa oynayabileceğini bildiği için de zerre kadar düzelme gayretine girmiyor. Hoca da düzeltmiyor. "Eboue'den bek olmaz" diye bas bas bağırdım.
Bu meydanı hep okuyorum ben Fatih hocama... Kabul etsin, beraber seyredelim. Bir de jüri toplayalım, 'kim haklı' karar versinler. Top atıyorlar sol açığın önüne, Eboue'nin 5 metre gerisinden fırlıyor İlhan, 2 metre önünden topu yakalıyor.
Böyle bek olur mu? Galatasaray'ın böyle beki olur mu ki onu 'hücum beki' diye oynatıyorsun. 'Hücuma çıkacak adam' diye oynatıyorsun. Hücuma çıkacak adamın hızla geriye dönecek gücü olmalı. Eboue ileri çıktı mı, rakibin sol açığa attığı her top gol pozisyonu... Çünkü orada bek yok.
Bırak dönmeyi, Eboue oradayken, İlhan, 5 metre gerisindeyken, rahatlıkla Eboue'nin arkasına topu atıyorlar.
Çünkü adam fırtına gibi, Eboue'yi geçiyor ve topu bomboş alıyor. Ne ofsayt ne bir şey... Eboue'nin önünde durmasına lüzum yok. Topu boş alması için... Çünkü Eboue boş. Orada aslında bir adam yok. İnatla ve ısrarla Eboue'yi bek oynatıyor.
Dany gibi Cris gibi iki tane, sıfır altı on beş stoperin varken üstelik... Galatasaray'ın yediği gollere bakın; ayıptır.
Fatih hocam inat ediyor; 'Eboue'den bek yaratacağım' diye... 1- Yavaş adam...
2- Kırılgan adam... Hemen yere düşüyor!
Biri dokunsa kendini yere atıyor. Ben böyle bir şey görmedim.
KORKAKTAN BEK OLUR MU!

* Bu çoğu futbolcuda var. Ne yazık ki son dönemde kendini yere atmalarda artış var.

Eboue'de inanılır gibi değil. Kendini yere atmak, korkaklığın ifadesi... Korkak adamdan bek olur mu? Bek adam tekmeyi yiyecek, yumruğu yiyecek, dirseği yiyecek, tokadı yiyecek, her şeyi yiyecek ama düşmeyecek. Çünkü hakem görmezse gol...Sen Galatasaray'ın kaderini hakeme nasıl bırakırsın! Hayır, 'küt' diye kendini yere bırakıyor. Fiske vurulsa kendini yere bırakıyor. Fiske!..
Fatih Terim, 'Cehenneme kadar yolun var' demiyor. 'Ben takımda savaşçı adam istiyorum. Kendini yere atan adam istemiyorum' demiyor. Burak düzelmişti; baktım, yine aynı... Yine kendini yerlere atmaya başlamış.
Bir gazetede, "Farkı Muslera önledi" diye yazmış! Onu yazan arkadaşımla da maçı seyredeyim. Üzerine gelen bir top dışında Muslera'nın kurtarışı var mı? Üstüne geleni de yesin artık! O topları kurtarmak için Muslera'ya olmaya gerek yok. Ben de kurtarırım. 73 yaşındaki Hıncal Uluç... Üstüme gelen topu kurtarırım.
Bir şey yapmama lüzum yok. Direk vazifesi görürüm orada top bana çarpar, bir yere gider.
Muslera'nın yediği gollere bak. 'Galatasaray gibi bir takımın kalecisi üstüne gelmeyen bir topu yer' diye bir kural olur mu? Bir de kurtaracaksın. Muslera kötü kaleci...
Galatasaray'ın iki kalecisini ziyan ettiler; Aykut ve Ufuk'u... Bu kötü kaleci yüzünden... Maç falan kurtardığı yok.
Kendini kurtarmaktan aciz Muslera... Topa çıkmayı bilmiyor. Hangi topa çıkılır, ne yapılır, bilmiyor. Yan toplara, duran toplara çıkmayı hiç bilmiyor. Nobre'den yediği golü gördük. Öyle aptalca gol yenir mi?
Galatasaray'ın güç bela berabere kaldığı Mersin'i, Bursa darmadağın etti. Muslera kaleci değil, Eboue bek değil, Cris, Dany stoper değil.
Solda, Galatasaray'ın gelmiş geçmiş en iyilerinden biriydi Hakan Balta... Sakatlık falan, çocuk kendine gelmeye uğraşıyor, onu da Galatasaray'ın seyircisi bitirmeye uğraşıyor. Galatasaray'ın seyircisinin bir özelliği var; Galatasaray kaptanlarına düşman... Arda'yı bitirdiler şimdi Hakan Balta'yı bitirecekler.
İnsanda vefa hissi olur. 10. dakikadan itibaren Hakan'ı yuhalamaya başladılar.
Yuh o seyircinin kendisine.
Galatasaray'ın en büyük düşmanlarından bir tanesi de seyircisi. Takımın ihtiyacı olan destek nasıl verilir; bilmiyorlar.
Bugün 'sanal medya' diye bir şey var. Maç bitsin ne diyeceksen de...
Orada bir mücadele verilirken maçın 15. dakikasında takımın kaptanını insan yuhalar mı? İkinci devre o seyirciye rağmen aslanlar gibi oynadı Hakan...
Sayı saymayı da bilmiyorlar. Hakan neden oynuyor; çünkü yabancı kontenjanın dolu. Amrabat'ı alamıyor adam oyuna... 'Dany'i, Cris'i, Eboue'yi, Muslera'yı oynatacağım' diye!
Orta sahaya gelelim; Emre Çolak...
Emre Çolak'ı birisi 'Galatasaray'ı tahrip etsin' diye görevlendirse ancak bu kadar başarılı olur. Bir takım, bir kişi tarafından ancak bu kadar öldürülür. 10 tane Emre edecek Tugay'a tahammül edemedi bu takım... Tugay abisi gibi oynamaya uğraşıyor, Tugay'ın onda biri olmayan...
Top ezerek, top kaptırarak, hücumları geciktirerek, rakibin ekmeğine yağ sürerek, top kaptırıp kontratak vererek...
Ne o; doksan dakikada bir şut atacak da doksan dakikada bir tane pas verecek de Fatih hocası onunla iftihar edecek; 'Gördünüz mü Emre'yi' diyecek. Galatasaray'ın böyle bir lüksü yok.
Selçuk'un ne halde olduğunu söyledim.
Hamit, anlaşılması imkânsız, kendini çözemiyor.
ETRAFI KADINLARLA DOLU

* Melo bu hafta ilk 11'deydi ama o da bekleneni veremedi.

'Melo futbolcu değil', 'Melo futbolcu değil', 'Melo futbolcu değil' diye bas bas bağırdık.
Ama sen tabii Ceyhun'u öldürürsen, yok edersen, Melo'ya mecbur kalırsın.
Çünkü Melo'yu oynatmadığında manevi evladı Emre Çolak ile Yekta'yı oynatmak zorunda kalıyorsun orta sahada...
O ikisi de yan yana ufak kalıyor. Fizik olarak ufak kalıyorlar. Yapılı bir adam lazım orta sahada...
Engin oyuna girdi; 11 haftadır ne yaptığını gördük! Etrafı kadınlarla dolu, sigara içerken çekilmiş fotoğrafını gazetelerde gördük. Yani Fatih Terim gibi bir adam, 11 hafta cezalı bir adamı böyle mi hazırlar? O adam 11 hafta sonra sahaya girdiği zaman İspanyol boğası gibi ortalığı birbirine katmaz mı? Engin var mı yok mu belli değil. 'Maç bitse de sigaramı yakıp kızlarla otursam.' Ee nasıl oynayacak orta saha? Orta saha bu kadar kötü olursa?
Elmander de öyle, Engin gibi o da yok. Umut bütün performansını yitirmiş.
Galatasaray'ın tablosu feci... Bireysel olarak da feci...
ANALiZE GEREK YOK
* Galatasaray kapalı savunmaları açmakta zorlanıyor ve rakipleri de bunu lehine iyi kullanıyor. Karabük de Galatasaray'ın bu zaafını iyi değerlendirdi gibi...

Mesut Bakkal, "Galatasaray'ı iyi analiz ettik" dedi. Gazete başlıklarında da genelde 'Bakkal' esprileri vardı: 'Evdeki hesap Bakkal'a uymadı' diye... Hangi bakkala uymadı, hangi hesap uymadı?
Galatasaray'ın hesabının ne olduğunu artık Bursa'daki Sağır Sultan, Diyarbakır'daki Kör Sultan biliyor.
Şu maçın istatistiklerine bakın; Galatasaray'ın topa sahip olma oranı Karabük'ün iki misli; yüzde 60'a yüzde 30.
Galatasaray'ın pas yapma oranı Karabük'ün üç misli; 500 ile 150 falan... Topa sahip olunan süre iki misli; 19 dakika Karabük oynamış topla, 38 dakika Galatasaray oynamış.
Buna karşılık Karabük'ün attığı şut, Karabük'ün girdiği pozisyon, Karabük'ün kaleye tutan şutun sayısı Galatasaray'ın iki misli! Galatasaray'ın yarısı kadar topla oynayıp Galatasaray'ın iki misli pozisyon yaratmışlar.
Maçın geneline baktığın zaman da hezimet olur. Muslera'nın üzerine atılan toplar olmasa hezimet olur.
Ben geçen hafta yanlış söylemişim. "Böyle oynarsa Manchester silindir gibi ezer" dedim. "Böyle oynarsa Fenerbahçe 6-0'ı da unutturur" dedim. Affedersiniz Karabüklüler... 'Böyle oynarsa Karabük, Galatasaray'ı perişan eder' demem lazımmış!
Böyle oynadığı zaman Galatasaray'a kupada, kim düştü bilmiyorum, onu yenemez.
Balıkesir ki Balıkesir de iyi durumda!..
Hayır, iyi olmasının bir önemi yok. Galatasaray kendi kendisini mağlup ederek çıkıyor sahaya çünkü...
Galatasaray'ın topa sahip olduğu 38 dakikanın lütfen bir analizini yapın.
Eğer bu 38 dakikanın 3 dakikası Karabük yarı alanının 20 metre civarında oynadıysa ben bir daha ağzıma 'futbol' lafı almam. 38 dakikanın 30 dakikası santra çizgisinin Galatasaray yarı sahasında ve santra çizginin üzerindeki yan paslar ve geri paslarla oynanıyor.
Artık hiçbir takım geri zekalı gibi böyle oynayan Galatasaray'ı bastırmıyor. 'Sen oyna orada kardeşim, vakti geçir.
Ben zaten beraberliğe razıyım. Ben burada seni beklerim hem de yorulmadan beklerim. Sen kendi kendine koş!'
NARGİLE ISMARLAYACAK

Selçuk, Cris, Dany, Hakan Balta, tekrar Selçuk, tekrar Dany, tekrar Eboue, tekrar Cris... Böyle oyalanıyorlar. Bu arada da rakip dinleniyor. Çok güzel.
Utanmasalar bir de nargile ısmarlayacaklar! 'Galatasaray'a karşı kapalı savunma yapıyor' deniyor! Hangi kapalı savunma!
Sen topu kendi alanında oynarsan, adamın durduk yerde, kendi kendini ortalığa atacak hali yok. O da bekliyor seni...
Geldiği zaman sen hazır bir savunma buluyorsun.
Karabük niye hazır savunma bulmuyor?
Karabük çünkü hızlı çıkıyor.
Maç boyu bir kez 3 pasla çıktı Galatasaray o da gol oldu. Savunma Hamit'e verdi, Hamit ileriye attı, gol. 90 dakikada bir kere 3 pas yaptı!
Bir ara saydım; Galatasaray santrayı 17 pasta geçti! Sen 17 pasta santraya girdiysen, rakip senin üzerine niye gelsin, geri zekalı mı? Hem de küme düşme hattındaki Karabük deplasmanda oynuyor.
Kendi sahasında, 'al kardeşim bal kardeşim ben yoruldum sen oyna' oyunu oynayan Galatasaray'ı niye rahatsız etsin? 90 dakika oynasalar, 90 dakika gitmez Karabük üzerine...
Bireysel olarak kötü, takım oyunu olarak daha da kötü Galatasaray'ı yenmek için analize lüzum yok.
KENDİNE YENİLİYOR
Geçen hafta "Manchester maçı varken Karabük maçına motive etmek zordur" demiştiniz. Bu maçta ekstra bir patlama olur mu?

Fatih hocam, Karabük karşısında 11 kişi oynattı, 3 de adam değiştirdi 14. Bu 14 kişiyi Fatih Terim alsın kenara koysun geri kalan kadroyla ben Karabük'e karşı oynarım ve yenerim. Fatih'in oynattığı ilk 14'e elimi sürmeden, kalanlardan bir takım yaparım ve Karabük'ü yenerim. Öyle bir kadrosu var Galatasaray'ın. Senenin başında 'Rüya kadro' dedikleri kadro o...
Onları sahaya sürseler, adam Karabük maçını Manchester maçı gibi oynayacak.
Kenara itilmişliğin, kakılmışlığın, unutulmuşluğun, yok olmuşluğun verdiği büyük hırs var. 'Fırsat bu fırsat ben kendimi göstereceğim.
Hem Fatih Terim'e göstereceğim, hem tribünlere göstereceğim, hem televizyonlara göstereceğim, hem Hıncal Uluç'a göstereceğim.' Selçuk da hangi hırs olacak! 'Ben Manchester maçında oynarsam Avrupa'daki fiyatım 30 milyon dolara çıkar' diyor kafasında...
Manchester maçında oynaması lazım. Manchester maçında oynaması için de iki şey lazım: 1- Sakatlanmaması lazım.
2- Yorgun olmaması lazım.
SELÇUK VERESİYE OYNUYOR

O zaman Selçuk'tan ne hayır gelir? Kafası bu olan Selçuk'la, sene başından beri yüzüne bakılmayan Ceyhun'u alıyorum. Ön libero ya ikisi de... Ceyhun'u kadroya koysan nasıl bir hırsla oynar? Salı günü Manchester maçı var, umurunda mı Ceyhun'un!
Nasıl olsa o maçta kadroya bile girmeyecek.
Ama 'fırsat bu fırsat' diye ölümüne oynayacak.
Peki ölesiye oynayan Ceyhun mu daha iyidir, veresiye oynayan Selçuk mu?
Bu mantığı ben yürütüyorum da Fatih Terim yürütmüyor mu, yürütemiyor mu? Yürütür, daniskasını yürütür. Bana göre daniskasını yürütmese zaten ben orada olurdum, o burada olurdu. Dünyanın en ünlü teknik direktörlerinden biri ben olurdum.
Haftada bir Fotomaç'a futbol konuşacağıma...
Ama bu sene Fatih hocamın ne yazık ki hiç aklımın, sırrımın ermediği bir mağlubiyeti var kendisine... Kendi kendisine yeniliyor, takıntıları var.
Hatırlayacaksın üç hafta evvel bununla ilgili bir laf ettim; "Fatih hocamın hiç kimseye hiçbir şey ispat etmeye ihtiyacı yok. Ne bana, ne başkasına, ne Galatasaray yönetimine.
Hiç kimseye."
Fatih Terim dünyanın kabul ettiği bir adam artık... "Ferguson gibi, Wenger gibi takımın başında kalmak istiyorum" demiş.
Tabii... Evvel hafta onu da söylemedim mi? "Bugün ben başkan olsam yine Terim'i getiririm."
Çünkü böyle batırdığı gibi kurtaracak adam da o... Ama bunun için 'Galiba hata bende'yi, 'galiba'yı atıp 'Hata bende'ye çevirmesi lazım ve maçlara öyle bakması lazım. 'Ben nerede hata yaptım' diye...
AVRUPA'NIN EN İYİSİNİ YAPAR

Böyle baktığı andan itibaren bir tespih tanesi gibi bütün hatalarını arka arkaya dizer.
Onları dizdiği anda da doğru yolu bulur.
Bulduğu anda da Galatasaray'ı gene Avrupa'nın en iyi takımı yapar. Hiç şüphem yok. Ama takıntılardan vazgeçsin. 'Ben Eboue'nin nasıl bir bek olduğunu Hıncal'a ispatlayacağım.' Hayır ispatlamana lüzum yok. Nasıl bek olmadığını 20 maçtır görüyoruz. İlhan karşısında yıldız oluyor.
Artık neyi ispatlayacaksın. Karabükspor küme düşme hattında! Hoca değiştirmiş bir takım. Anla ne halde olduğunu...
Beğenmediğimiz, yuhalanan, kendi taraftarının neredeyse sırt çevirdiği, 580 milyon lira borç içindeki, 'battı' denen Beşiktaş, ligin tepesinde averajla ikinci sıradaki Antalya'ya 5 atarken, Galatasaray küme düşme hattındaki Karabük'e niye yeniliyor?
Çünkü en önemli adamımız Eboue... İlhan gibi Türkiye'de kimsenin tanımadığı bir kanat oyuncusunun, 5 metre ilerisindeyken 2 metre gerisinde kalıyor. Bu bekle oynamaya devam ediyor Galatasaray!
Dany ile Cris gibi stoperlikten habersiz, iki dengesiz, iki güvensiz, durmadan çalım yiyen, yer kaybeden, kademe hatası yapan bir savunmayla ne oynayacaksın!
Olmasa yüreğim yanmaz. Gökhan ve Semih gibi adamlar elindeyken Dany ve Cris ile sahaya çıkıp yabancı kontenjanının ikisini öldürdün mü sen takımı öldürürsün.
Bundan sonra Manchester maçı ne olur, mucize olur mu? Futbol... Futbol öyle bir spor ki olmayacak şey yok. 'Futbolda olmaz olmaz' diye bir şey yok.
Bir de Fatih Terim'in kafasına ve bilgisine benim öylesine inancım var ki; mucize yaratabilecek bir hava da var onda... Ama bütün bunlar 'Hata bendeydi' demesiyle mümkün ancak...
Röportaj: Bülent CAN

DİĞER HABERLER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.