Bu takımın hocası benim kuklamdır

Alex'e babalanan Aykut, kendini hiçe sayan Aziz Yıldırım'a gelince tısss... F.Bahçe iki maç kazanınca efsane unutuldu

* Fenerbahçe'de 8 yıl forma giyen Alex kadro dışı bırakılmasının ardından takımdan ayrılma kararı aldı. Bu sürece nasıl gelindi, niye gelindi? Siz yaşananlarla ilgili neler söyleyeceksiniz?

Kovdular Alex'i... Alex kovuldu. Bunun başka açıklaması yok. Ben şimdi Sabah gazetesinde yazıyorum. Sabah üç gün üst üste yazımı basmasa ben de ayrılırım. Hıncal mı ayrılmış oluyor yoksa Sabah gazetesi, Hıncal'ı kovmuş mu oluyor?
Her insanı kovmanın bir yolu var.
Alex'e "Git A2 takımında çalış" dediğin zaman, Alex'in "Allahaısmarladık" diyeceğini Türkiye'de bilmeyen yok. Alex'i kovdular.
* Beklenmeyen bir gelişme karşısında Fenerbahçeli taraftarların büyük tepkisi var.
Vardı!.. Türkiye'de her şey tabela... Üç günde Fenerbahçe arka arkaya bir Avrupa maçı ve bir derbi, bu maçlar her ne kadar palavra maçlar da olsa kazanınca Alex de unutulur, Lefter de unutulur, Can Bartu da unutulur. Herkes unutulur. Fenerbahçe kimleri unutmadı! Galatasaray kimleri unutmadı!
Şairin bir lafı vardır: Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür. Yani, insan hafızası unutmak ile hastadır. Unutmanın en kolay yoludur futbol... İki tabela her şeyi unutturur.
DENİZLİ GERİ ÇEVİRDİ

* Alex'i kim gönderdi; Yıldırım mı, Kocaman mı?

Aykut'un hiçbir şey yapmaya gücü yok. Fenerbahçe'de alınan bütün kararların altında Aziz Yıldırım var.
Kulübün resmi internet sitesinden ne diyor; "Ben Samandra'ya da girerim, soyunma odasına da giderim."
Böyle bir şey olur mu? Bu lafı kabul edebilecek bir teknik direktör var mı?
Mustafa Denizli, Fenerbahçe'nin başındayken, kongrenin sonunda Aziz Yıldırım yeni yönetimiyle antrenmana gitmeye karar verdi. Mustafa Denizli'ye de haber gitti: 'Yeni yönetim kurulu tanışmaya geliyor, hazırlıklı olun' diye...
Mustafa Denizli, "Onlara haber verin geri dönsünler. Ben yönetim kurulu ile yönetim odasında tanışırım.
Burada tanışmam" dedi. O niye Mustafa Denizli, bu niye Kocaman!
* Geçen hafta yaptığımız röportaj öncesi Alex sadece kadro dışı kalmıştı ve siz, "Bir kaptanın maçın ikinci yarısını tribünden izlemesi kovulma nedenidir" demiştiniz. Dolayısıyla bu noktaya gelinmiş olması normal midir?

"İki konuyu birbirinden ayırmak lazım" dedim geçen hafta... Madalyonun bir tarafında bu var. Bir takım kaptanı maçın yarısında, kenara alındığı için takımı bırakıp gidiyorsa, o kaptan kovulur arkadaş! Bunu tartışmam bile...
Neyi tartışırım; Alex gibi Fenerbahçe'de efsane görülen bir kişinin ki ben bunu kabul etmiyorum, 'efsane' bu kadar ucuz bir laf değil ama taraftar tarafından 'efsane' kabul edilen, heykeli dikilen bir adam bu duruma nasıl geldi; bunun da hesabını ayrıca sorarım.
Onu bu duruma getirenler de o bedeli öder.
Ancak Türkiye'de böyle bir adet yok. Möchengladbach ve Beşiktaş kazansaydı şimdiye kadar o bedel ödenmişti.
Ama Fenerbahçe kazanınca...
* Alex'in ayrılma kararıyla birlikte ortalık karıştı ve çeşitli iddialar ortaya atıldı. Eleştirilerin odağında yer alan Yıldırım'ın havaalanında, Kocaman ve tercüman Samet'i yanına alıp açıklamalarda bulunması doğru mu?

Futbol konusunda Aziz Yıldırım'ın yaptığı hangi şey doğru ki! Geri kalan bütün spor dallarını ayırıyorum ama futbol konusunda yaptığı hangi şey doğru ki bu da doğru olsun!
Türkiye'deki medyanın yüzde 90'ı Aziz Yıldırım'ın kontrolü altında...
Ondan habersiz hiçbir şey yazamazlar ama onun istediği her şeyi yazarlar.
Havaalanındaki şu basın toplantısı, tek başına Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe Başkanlığından ebediyen uzaklaştırılması için yeter. Ama kimsede çıt yok. "Doğru mu Samet!" olayları nasıl bir utançtır.
* Samet ne diyebilir ki!

Maaşını verdiği gencecik bir çocuk... Ne diyebilir! 'Hayır öyle değil' dediği anda işsiz... Portekizce tercümanlığı yaparak hayatını kazanan bir adamın, Türkiye'de iş bulma şansı da o kadar bol ki!.. Herkes Portekizce bilen tercüman arıyor! Fener'den gider, elli tane kapı var, onların birinde çalışır!
Yani kendisine mahkum olduğunu bildiği bir adama soruyor. Adam da değil çocuk...
Bu adam koskoca Fenerbahçe'nin başkanı... Koskoca Fenerbahçe'nin...
Kendisi koskoca değil; Fenerbahçe koskoca ve buna itiraz eden yok.
F.BAHÇE'Yİ AYAKTA TUTTU

Arkasından dönüşte söyledikleri; "Ben her zaman Samandra'ya girerim.
Ben her zaman soyunma odasına girerim."
Yani 'Ben her zaman Fenerbahçe Teknik Direktörü'nü hiçe sayarım' diyor!
Aykut Kocaman ne diyor; duyan var mı? İtiraz ettiğini ya da yüzündeki ifadenin değiştiğini, 'Başkan ne diyorsun sen!' dediğini duyan var mı?
Bir başkan ancak bu kadar açık ve net ifade edebilir; 'Bu takımın teknik direktörü kuklamdır' diye...
Ama Aykut'tan ses yok.
Alex'e babalanan Aykut, Aziz Yıldırım'a gelince tısss...
Gücü gücü yetene...
* 'Efsane' olarak kabul edilmiyor belki ama öteki taraftan Alex'in 8 yılda yaptığı çok önemli işler var.

Var tabii; olmaz olur mu!.. Fenerbahçe'nin çok kötü oynadığı bir dönemde Fenerbahçe'yi tek başına ayakta tuttu. Sadece Fenerbahçe'de değil, Türkiye'de futbol o kadar kötü oynanıyordu ki o dönemde 90 dakika değil her maçta 20 dakika oynaması, üç tane duran topa vurması yetiyordu. Bunları yapacak çapta bir adamdı Alex...
ALEX SAHTEKAR MI?
* Lafı şuraya bağlayacağım; şimdi bunları yapan adamın bu kadar kolay silinmesi doğru mu? Beşiktaş maçına taraftarların getirdiği Alex'le ilgili maskeler, pankartlar alınmadı. Böyle bir şeye gerek var mıydı? Ayrıca Alex saha dışında ne yapmış olabilir?

Aziz Yıldırım eskilerin deyimiyle; nevi şahsına münhasır bir adam... Ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir adam... Kafasına bir şey esiyor o an.
Hapishaneden çıkarken "Konuşacağım; yer yerinden oynayacak" dedi. Ne oldu o konuşma? "Sahadaki Alex'i ben de severim ama dışarıdaki farklı. Onu ben anlatacağım" dedi ne oldu o konuşma?
Ne yapmış Alex dışarıda? Dışarıdaki Alex'i bütün Türkiye örnek bir aile babası olarak tanıyor. Bütün sporculara örnek olacak. "Dışarıdaki Alex'i ben konuşacağım" dediğine göre Alex bu 'aile babası kimliği' altında yaşayan bir sahtekar! Bunu öğrenmek istiyorum ben! Dışarıdaki Alex'in ne olduğunu ben öğrenmek istiyorum. O imanın altında çok ağır şeyler var. Ucu açık. Tüylerim ürperiyor.
Bir kulüp başkanı bu kadar pervasız konuşabilir mi? Sekiz sene Fenerbahçe'nin kaptanlığını yapmış, sekiz sene Fenerbahçe'nin kazandığı beş tane şampiyonluk varsa dört buçuğunda değil, beşinde de başrol oynamış bir adam...
Sen onun rezilliklerini biliyordun ama 'Fenerbahçe'ye maç kazandırıyor' diye sekiz yıldır göz yumuyordun öyle mi! Şimdi birdenbire açıklama yapma kararı!..
Yani inanılacak gibi değil.
Ama bunların hesabını soran Babı Ali'de kimse yok.
Hayatta en keyifle okuduğum birkaç yazardan bir tanesidir Ertuğrul Özkök; yakın da arkadaşım. Kendisine yıllarca "Harika kalemin var.
Şu genel yayın müdürlüğünü bırak, sadece yazarlıkla uğraş" dedim.
Yazdığını bu kadar okutan bir adam Türkiye'de çok az.
Aziz Yıldırım'ı göklere çıkaran bir yazı yazdı, inanamadım! Ertuğrul fanatik Fenerli biliyorum. Fener forması giyip maçlara gider, biliyorum.
Ama o başka bir şey... Bu yazıya inanamadım, hakikaten inanamadım.
Sen de mi Ertuğrul!
Ertuğrul Özkök öyle yazarsa Hürriyet'te, Alaattin Metin, Aziz Yıldırım'ın basın sözcüsü gibi Akşam gazetesini kullanırsa...
Öbür gazetelerdekini saymaya lüzum yok zaten...
DOĞRU BiR ZAMAN SEÇTi
* Yıldırım, Alex'in örf ve adetlere göre hareket etmediğini, odasına girerken tweet yolladığını, karşısında bacak bacak üstüne attığını söyledi. Bunlar saygısızlık ölçüsü müdür?

Aziz Yıldırım'ın ölçüsü yok ki... Rahşan Gülşan bir resim bastı Habertürk'te. Alex, Başbakan ile el sıkışıyor ve eli cebinde.
Ben hayatımda babamın karşısında ki her gün beraberiz babam neticede, en samimi olduğum insan, elim cebimde olmadım. Türkiye'deki gelenekler bu... Ama Alex hayatında ilk defa karşısına çıktığı, makamına çıktığı Başbakan'la eli cebinde el sıkışıyor.
Aziz Yıldırım da orada kameralara poz veriyor. Tanıştırmış Alex ile Başbakan'ı ama ne Alex'e bakıyor, ne Başbakan'a bakıyor; kameraya bakıyor. 'Bakın ben Başbakan'la beraberim' diye...
Bunlar geleneklere göreneklere uygun, Alex eli cebinde Başbakan'la el sıkışabilir!
Bu Aziz Yıldırım'ı hiç rahatsız etmez ama kendisinin yanında ayak ayak üstüne atamaz. Vay anasını sayın seyirciler.
* Bu arada Başbakan Erdoğan'ın Alex'i arayıp "Türkiye'de kal" dediği ifade edildi.

Başbakan Erdoğan ile Aziz Yıldırım'ın arası bir ara çok iyiydi. İçtikleri su ayrı gitmeyecek kadar çok iyiydi ama son zamanlarda fena halde bir gerginlik olduğunu herkes biliyor. Bundan istifade ile böyle bir söylenti çıkarmış olabilirler. Başbakan böyle şeyleri gizlemiyor. Aradığı zaman söylüyor ya da Başbakanlık Basın Bürosu haber veriyor.
* İki tane galibiyet var kaosu bitiren... Bu galibiyetlerin Alex'in ayrılması ile bir bağlantısı var mı?

Fenerbahçe PTT Birinci Ligi'nden iki takımla oynadı arka arkaya... Alex olsa da olmasa da o ikisini de yenerdi. Beşiktaş'ın da Mönchengladbach'ın da bu sene doğru dürüst oynadıkları maç yok.
ZAR ATMAYA MÜSAİT

Bir sahaya çıkan Beşiktaş takımına bak, bir de Fenerbahçe'ye bak. Fenerbahçe'nin yedeklerine bak. Fenerbahçe'nin sahaya çıkan on birini çıkar, geri kalanlardan bir on bir yap, Beşiktaş'ın karşısına onları koy. Tahmin yap bakalım; kim kazanır. Beşiktaş o durumda bu sene.
Mönchengladbach'ın zaten hali belli.
Aziz Yıldırım çok güzel seçti bu dönemi.
Adı büyük kendisi küçük iki kolay maç... Arkadan da milli maç arası... 'Ben Alex'i unuttururum' dedi.
Unutturamazsa; unutturamazsa zaten kaybedeceği bir şey yok. O kadar kumar oynamaya, zar atmaya müsait bir hafta ki bu...
Sen zaten sıfırda duruyorsun, hepyek atsan da bir şey değişmez. Ama hafta öyle bir haftaki düşeş oturabilir.
Arkadan da milli maç arası... Bundan 20 gün sonra Alex'in 'A'sı kalmaz. Onu hatırlatmaya kalkanlar tribünlerde ağzının payını alırlar. Biz şimdi tabelacı milletiz.
G.SARAY İLE DEĞİŞTİRİRİM
* Alex'siz Fener iyi olur mu? Bundan sonraki dönemi nasıl görüyorsunuz?

Alex açık 20 dakika ya var ya yok. Fenerbahçe'nin Alex'siz oynaması için iyi top oynaması lazım. Sen takır takır top oynarsan, Alex'e ihtiyacın yok ama takır takır top oynayamadığın zaman anlık parlamalarda seni en kısa yoldan gole götürecek birine ihtiyacın var. Şutuyla, asistiyle...
O işte Alex.
Sen doksan dakikanın seksen dokuzunda gol pozisyonuna giremiyorsun adam bir duran toptan gol getiriyor.
O zaman o birer dakikalara ihtiyacın var.
TÜRKİYE'NİN EN İYİSİ
İki sene evvel Aykut Kocaman sene başında söyledi, Altan Tanrıkulu başta Hürriyet gazetesi şiddetle destekledi. 'Fenerbahçe'nin Alex'siz oynaması lazım. Çünkü sahada 11 kişi olması lazım. Alex olduğu zaman 10 kişi oluyorsun.' Ama iflas etti.
Çünkü Aykut iyi hoca değil.
Aykut Kocaman, Fenerbahçe'yi Alex'siz oynayacak üst düzeye getiremedi.
Onun üzerine Azizsilin devreye girdi, Alex'i takıma koydu, Alex'in attığı ve attırdığı gollerle Fenerbahçe şampiyon oldu.
Fenerbahçe'nin elindeki kadro şu anda Türkiye'nin en iyi kadrosu...
Bugün lig lideri Galatasaray... Bire bir değişirim iki takımın kadrosunu... Galatasaray'dakilerin hepsi Fener'e gitsin, Fener'inkiler de Galatasaray'a gelsin. Öyle bir kadro var ama işte iki senedir oynanan futbol meydanda, kopan kıyametler meydanda...
Röportaj: Bülent CAN

DİĞER HABERLER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.