Sporcu bir millet
'Trafiği nasıl çözecekler' diye düşünüyordum. Londra halkına sıkıntı vermeyi göze alıp olimpik şeritler koymuşlar. O şeride plaka dışında kimse girmiyor. Bizde polisin gözü önünde rayın üstünde gidiyorlar
- Futbol Haberleri
- 03 Ağustos 2012, 00:11:45
Olimpiyatları üçüncü kez düzenleyen Londra, 2012 için yaklaşık 15 milyar euro harcadı ve şu ana kadar bir sorun görünmüyor.
Üstelik tribünler de genelde dolu... Siz Londra'nın ev sahipliği ile ilgili neler söyleyeceksiniz?
Tribünler şöyle; stadyumdaki ve bilet bulunmayan pahalı olimpik sporlarda, açılış gibi, yüzme gibi, boş yerler var. Neden; çünkü bu boş yerler sponsorlar tarafından alınıyor ve sponsorlar bunları kendi keyiflerine göre olimpiyatla alakası olsun-olmasın dağıtıyor.
Protokole veriyor. Protokol de gelmez. Ben bunu yıllardır biliyorum.
Şu tiyatrolarda ve Cemal Reşit Rey'de 'belediye protokolüne yer ayrılmasın' diye yaptığım mücadeleyi ben biliyorum. En güzel konser, önden üç sıra boş! Niye; belediyenin şürekasına ayrılır çünkü oralar... 'Ne olur ne olmaz' diye. Kadir Topbaş emir verdi de sonunda ön sıraları dolu konser izlemeye başladık biz...
Şimdi bu sponsorlar biletleri alıyorlar ona buna dağıtıyorlar.
Onlar da izlemeye gelmiyor. Bu arada bin dolar, bin pound verip karaborsadan bilet bulmaya çalışıyorlar.
İngiltere'de biliyorsun karaborsa çok meşhurdur. Öyle 'karaborsa' diye bir şey yok. Elindeki bileti istediğin fiyata satabilirsin.
Polisin gözünün önünde, hatta ilan verebilirsin.
SEÇMELERDE YER YOK
* Serbest mi gerçekten!
Tabii. Alıcılar da yazarlar kolilerin üzerine 'Bir bilete 500 pound verilir' diye. Biletini verirsin, 500 pound'u alır cebine koyarsın.
Şimdi sponsor, atıyorum kafadan bileti Londra valisine vermiş.
Londra valisinin karaborsada bilet satacak hali yok. O yer boş kalıyor işte... Kendi de gitmiyor, kimseye de vermiyor.
Kano yarışlarını seyrediyorum, kürek seçmelerini, seçmeleri seyrediyorum.
20 bin kişilik tribün yapmışlar, dolu. Niye? Sponsor çünkü 'Küreğe kim gelir' diye oradan bilet almıyor. Sponsorun gözü jimnastikte, atletizmde, yüzmede olduğu için en popüler sporlarda boş yerler var, popüler olmayan sporlar tıklım tıklım. İngiliz milleti sporcu millet, sporsever millet. Sponsorların burnunu sokmadığı her yer dolu.
Herhangi bir sporda sabah seçmeler yapılıyor dolu, öğleden sonra finaller yarı yarıya boş!
Eurosport'ta anlatan arkadaşım da 'Ya sabah burası doluydu.
Şimdi boş anlayamıyorum' diyor.
Anlasana!
Sabah sponsor yok ki!.. Seçme davetiyesini 'niye alsın' sponsorlar dağıtmak için? Sabah orada İngiliz halkına açık bütün finaller, öğleden sonra sponsorların yarısı orada; tribünler boş...
Kıymetli olanlarda boşluk var, kıymetsiz olanları İngiliz halkı dolduruyor.
İNGİLTERE'DE UYGULANIR
Orada en büyük sorun Atina'da olduğu gibi trafik. Ama gördüğüm kadarıyla Sidney'den iyi ders almışlar.
O zaten dar olan İngiliz yollarında, Londra halkına büyük bir sıkıntı vermeyi göz önüne alarak olimpik şeritler yapmışlar.
O şeride olimpik plaka dışında kimse giremiyor. Herhangi bir olimpik arabanın yolda kalması söz konusu değil. O şerit sadece onlar için ve bu kararlar İngiltere'de uygulanır.
* 'Girilmeyecek' dendiğinde girilmez!..
Mesela Oxford Caddesi'nde taksi şeridine başka araba girmez. Bizde tramvay yolunda, rayın üstünde gidiyor arabalar. Kimse de karışmıyor! Orada da polis var. Polisin önünde gidiyor adam 'Hemşehrim sen nereye gidiyorsun?' demiyor polis. Orada 'olimpik şerit' dediğin zaman kimse girmez. Londra halkı olimpiyatlar boyunca, arabası olanlar dahi metro ile gidip geliyor. 'En büyük sıkıntı trafik. Nasıl çözecekler' diye düşünüyordum. 2004'te Atina çözememişti mesela...
2000'de Sydney harika çözmüştü. O Sydney sistemini de Londra'ya getirmişler.
HAZIR DEĞİLİZ
* Biz de 2020 Olimpiyat Oyunları'na adayız ve bu konuda Başbakan Erdoğan'ın da katılımı ile çalışmalarımız devam ediyor. Londra'da bulunan Erdoğan, "Bugüne kadar büyük çoğunluğu Müslüman bir ülkeye olimpiyat verilmediğini" söyleyerek serzenişte bulundu. Olimpiyatların seçiminde dini tercihler etkili oluyor mu?
Londra olimpiyatlarında bir ilk var. İlk defa bütün ülkeler (1896-2012) kadın sporcu getirdi.
Kadına spor yapma izni dahi vermeyen birtakım ülkelere olimpiyat vermek...
Şimdi sen Suudi Arabistan'da bikinili, mayolu kızların plaj voleybolu oynadığını düşün bakalım! O yüzden ne Suudi Arabistan talip olur, ne de olsa da Suudi Arabistan'a verirler.
Günümüz, modern çağın İslam ülkelerinde, 'İslam dininde' demiyorum, pek çoğunda hâlâ kadın ikinci sınıf vatandaş, örtüler içinde ve kocasının iki adım gerisinde yürüyor.
Sayın Başbakan, bütün İslam ülkelerini Türkiye gibi zannetmesin.
Türkiye 2000 yılından beri olimpiyatlara talip, kazanamayışının sebebi de İslam ülkesi oluşundan değil. Olimpik danışmanlar bütün adayları geziyor. Bizim adaylığımızı kabul ettiler kaç defa...
Biz aday olarak kabul edildik ama geliyorlar, geziyorlar; görüyorlar ki bu ülke gerek sportif tesis açısından, gerek halkının olimpik anlayışı açısından olimpiyata hazır değil.
Söylüyorum işte sana; yüzme yarışlarını, ulusal televizyonun yayınlamıyorsa 'Vay efendim ben Müslüman'ım bana ondan olimpiyat vermiyorlar' diyemezsin. Sen olimpiyata hazır değilsin. Ondan sonra olimpiyatı vermiyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti'nin, bir din devleti değil; modern bir cumhuriyet olduğunu bütün dünya biliyor. Bizi kimse Suudi Arabistan ile aynı kefeye koymuyor. O yanılgıya kimse girmesin. Ama anayasasında İslam Devleti yazan devletler var. O devletlerde de kadın henüz olimpiyatı bırak yarışmayı, seyretmeye hazır değil.
Editör: Bülent CAN
DİĞER HABERLER
-
A Milli Takım'ın ve Juventus'un yıldız futbolcusu Kenan Yıldız ile ilgili sıcak gelişmeler yaşanıyor. Genç oyuncu son olarak Tuttospor tarafından verilen Golden Boy Web Award'un sahibi oldu. İşte detaylar... -
TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Macaristan'da Beşiktaş'ın UEFA Avrupa Ligi'nde Maccabi Tel Aviv ile karşılaşacağı maç öncesi önemli açıklamalarda bulundu. İşte o ifadeler... | Son dakika spor haberleri -
Son dakika spor haberleri: Hull City'de sezon başında anlaşma sağlanan Tim Walter ile yollar ayrıldı. 49 yaşındaki teknik direktör daha önce Bayern II, Holstein Kiel, Stuttgart ve Hamburg'da çalışmıştı.