* Türk sporu açısından güzel bir hafta yaşadık. Atletizm, basketbol ve voleybolda aldığımız başarılı sonuçlardan başlayalım isterseniz...
BİR ORGANİZASYON DEĞİL
Şu döküntü Avrupa Şampiyonası'nda erkek futbol takımı yok! Ama kadınlarımız, hem basketbolda hem voleybolda, olimpiyat barajını aşmayı başardılar. Üstelik barajı aşmak hiç de kolay değil. Bunun analizinin iyi yapılması lazım ve bunun çıkış noktası çok gerilere gidiyor. Osmanlı İmparatorluğunun ardından cumhuriyetimiz kurulduğu zaman Türk kadınına en uygar ülkelerin, mesela İsviçre'nin dahi sahip olmadığı hakları tanıyan Atatürk'ün devrimlerinden başlayarak ve de son 20-30 yıldır kadın hakları için mücadele eden Türk kadınlarını dikkate alarak bu noktalara geldiğimizi düşünebiliriz. Bu sonuçlar sportif değil, siyasal... Sportif olsa aynı başarıyı erkeklerde de gösterirdik. Kadın basketbolunu, kadın voleybolunu olimpiyata göndermeyi başaran Türk erkeklerini gönderemiyorsa; demek ki bir organizasyon yok ortada...
İZLERKEN ÇILDIRDIM
* Atletizmdeki madalyalar sürpriz oldu. Son dönemde Türk atletlerinde bir sessizlik hakimdi. Yarışmadan hazırlanmalarını doğru buluyor musunuz?
İkinci derecede; Dünya Şampiyonaları...
Dört senede bir yapılırken iyiydi de iki seneye indirdiler, değeri biraz azaldı. Olimpiyat ile neredeyse eşit değerdeydi Dünya Şampiyonluğu...
Şimdi ikinci değere düştü. Neden; çünkü çok büyük paralar kazandıran, bu sene adı 'Diamond League' olan profesyonel yarışmalar var.
Hiçbir sporcunun 12 ayın tamamında formda olması mümkün değil. Hatta bir sezonun tamamında zirvede olması mümkün değil. Onun için, çalışmalarını ona göre düzenlerler. Tabii lafı bizde anlayacak kaç kişi var onu da bilmiyorum. Antrenmanı, zirveyi seçip ona göre düzenlemek!
Dünya kadar para kazanacağı Diamond League yarışmalarına ağırlık veriyorlar. Bu yarışmalar varken de Avrupa Şampiyonası artık gazetelerde haber olmuyor. Gazeteleri açın, Herald Tribune bakın. Hem de Avrupa'da basılan nüshasına bakın. Herald Tribune, Amerikan gazetesi ama Avrupa'da basılıyor.
Herald Tribune'de Avrupa Şampiyonası ile ilgili daha bir tane haber çıkmadı. İngilizce, Avrupa'da basılan en büyük gazeteyi aç bak yok.
Televizyonlara bak, kaç ülke televizyonu şampiyonayı vermiş. Reytinglere bak. Kendi kendimizi kandırmayalım. Madalya alınması güzel. 'Avrupa Şampiyonu' unvanı almak hoş bir şey. Bunu söylüyorum; bu şampiyonluk tavana ışığı yakmak gibidir. Işığı yaktığında pervaneler dönmeye başlar ve yanan ışıkların sayısı artar.
NEVİN'İN HEDEFİ YANLIŞ
Tekrar söylüyorum: Sportif olarak Avrupa Şampiyonluğunu, fazla büyütmek yanlış. Bu şampiyon atletlerin, bir ay sonra Londra'daki olimpiyatlarda neler yapacaklarını ben çok merak ediyorum. Asıl başarı benim için o... Avrupa Şampiyonası değil... Nevin Yanıt, aylardan beri kayıp! "Ben Avrupa Şampiyonası'nı bekliyorum." Yanlış. Avrupa Şampiyonası, Nevin Yanıt düzeyinde bir yetenek için hedef değil, antrenman. Ama Nevin Yanıt bunu hedef olarak koyuyor! Kandırmaca belki ağır bir itham olur ama yanlış hedef seçimi...
Onu Avrupa Şampiyonu yapan derece 12.81. 12.81 önünde bu sene sadece 2012'de 18 atlet var. Nevin'in koştuğu en iyi derece 12.81. Olimpiyatta 8 kişi finalde yarışacak. Ben Avrupa Şampiyonu olan Nevin'i değil, Olimpiyatta final koşan Nevin'i tercih ederim. Çünkü Olimpiyatta final koşup sekizinci olmak dahi Avrupa Şampiyonluğu'ndan değerli...
Dünya 100 metre engelli şeref listesine bak; ilk 100'de '12.81' diye bir derece yok... Avrupa'da bu sene koşulan 68. en iyi derece!
Oysa Nevin, durmadan koşmalıydı, bütün Diamond League'lerde koşmalıydı, rakiplerini tanımalıydı. Nevin'e karşı ölçü alabileceğimiz, a ağı yukarı beraber dünya piyasasına çıkan kişi Lolo Jones. Nevin, Lolo Jones'u geçiyordu. Seneler evvel burada konuştuk "Lolo'yu iyi geçti" diye... Lolo Jones 12.43 koşuyor; Nevin 12.81!
PERVANELER DÖNMEYE BAŞLADI
* 1500 metrede gözlerimiz sürekli Süreyya Ayhan'ı arıyor ve biraz da hüzünleniyorduk. Bu defa kürsüye iki sporcu birden çıkarmayı başardık. Avrupa Şampiyonası'nda Aslı ve Gamze ilk iki sırayı paylaştı.
Biraz evvel söyledim; Süreyya ışığı yakınca pervaneler dönmeye başladı. Gamze ile Aslı arkadan geldi. Ama Süreyya'nın yeteneğine sahip olmadıkları için... Süreyya hiçbir teknik bilgi ve katkı olmaksızın 3.55 koştu. Süreyya'ya biz iyi bir hoca bulabilseydik, ikna edebilseydik, Amerikalara gönderebilseydik; Süreyya bugün Dünya rekortmeni, Olimpiyat Şampiyonu, Dünya Şampiyonuydu. 2012 Olimpiyatlarının favorilerinden de biriydi. 3.55 nerede, 4.05 nerede! Bu ikisinin arasında bin kişi var. Yüz kişi, elli kişi falan değil. 1500 metrede 10 saniye bitmez tükenmez bir rakam.
Süreyya Ayhan, Avrupa şampiyonu olurken bugünkü Avrupa Şampiyonu'nu 60 metre geçiyordu!..
KOVULMASI DOĞRUYDU
* Kadın basketbolcuların başarısı da yabana atılmaz. Sezon içinde 'Kadın basketbolunu yabancılar mı taşıyor' diye konuşuyorduk. Bugün gördük ki milli sporcularımız da iyi durumda... Tabii Galatasaray'dan gönderilen Ceyhun Yıldızoğlu yönetiminde olimpiyatlara gitmemiz de ilginçti.
İYİ BİR KUŞAK YAKALADIK
Sen Portekiz maçını baştan 3-1, 2-1 kazanmalısın. Böyle şansa bırakılır mı? Penaltılara kaldı! Portekizliler yanlış penaltı attılar diye tur atladı!..
Yani Ronaldo'nun golü kaçırması yetmedi bir de Portekizliler kötü penaltı attı. Ondan sonra Del Bosque dünyanın en iyisi... Geçiniz efendim!.. İstatistikler bir anlam taşımaz, denk gelmiş. Ama şurası doğru; biz iyi bir kuşak yakaladık. Rakipler de şu sıralar aşağıdalar. Bunun kısmeti de Ceyhun'a gelmiş.
BAŞA BAŞ OYNUYORLAR
* Voleybol için ne diyorsunuz? Dünya Grand Prix'inde çok iyi maçlar çıkardık hatta altın için umutlandık ama Amerika ve Brezilya'ya yenilerek bronz madalyada kaldık
Ne diyorsun! Dünya Grand Prix'sinde bana bundan üç sene evvel, dört sene evvel 'Türk kadın takımı dünyanın en iyi üç takımından biri olacak' deseler havada kaparım. Önemli olan şu; bu kızlar kaybettikleri maçlarda dahi rakiplerinden set aldı. Ben senden bir set alabiliyorsam üç set de alabilirim. Kaybettikleri setlerde de öyle 25-9 gibi açık bir fark yok. Başa baş oynuyorlar. Önemli olan Türkiye'nin dünya standartlarında bir yere gelmesi. Yani kadın voleybolu; Türkiye'nin en başarılı olduğu spor dalı...
Hiç tartışmam.
ANAOKULU SEVİYESİNDE
* Voleybol Federasyonu Başkanı Ünal Karabıyık'ın "Artık Türk voleybolu ekol ülkeler arasındaki yerini almıştır" açıklamasına katılıyor musunuz?
Röportaj: Bülent CAN