Metris Cezaevi'nde beklenen tahliyeler nihayet gerçekleşti. 16. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Beşiktaş Asbaşkanı Serdal Adalı, siyah-beyazlı kulübün teknik direktörü Tayfur Havutçu ile protokol müdürü Ahmet Ateş, Diyarbakır kulübünün eski başkanı Abdurrahman Yakut, BŞB'li futbolcular İbrahim Akın, İskender Alın, Sivasspor kalecisi Korçan Çelikay ve Ümit Karan'ı tutuksuz yargılanmak üzere oy birliği ile tahliye etti. Ancak sanıklara yurt dışına çıkış yasağı konuldu.
İLK DAVA 14 ŞUBAT'TA
Hakkında tahliye kararı verilen sanıkların cezaevinde yattığı sürelerin, yeni yasa değişikliği sonucu istenen hapis cezalarını karşıladığı için tahliye edildikleri öğrenildi. Mahkeme heyeti, yasa değişikliğini dikkate alarak, suçun alt ve üst sınırında değişiklik yapıldığı, delil durumu ve tutuklu kaldıkları süreyi göz önünde bulundurarak, tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar verdi. İlk dava, 14 Şubat'ta görülecek.
YARGILAMA SİLİVRİ'DE
Mahkeme heyeti, "Sanık ve avukatlarının sayısı, duruşmaya katılması muhtemel dinleyici ve benzeri kişilerin fazla olması, Çağlayan'daki yeni adliye binasındaki mevcut duruşma salonlarının kapasitesi itibariyle yeterli olmayacağı, güvenlik ve düzenin sağlanmasında güçlük çekileceği" gerekçesiyle duruşmanın Silivri'de Balyoz davasının görüldüğü duruşma salonunda yapılmasına karar verdi.
28 KİŞİ İÇİN SEYİR YASAĞI KALDIRILDI
Şike soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk tarafından 14'ü futbolcu 68 kişi hakkında konulan "spordan men" tedbiri kararı, bazı şüpheliler için kaldırıldı. Bazı şüpheliler için ise devamına karar verildi. Trabzonspor Başkanı Sadri Şener ve TFF Başkan Vekili Göksel Gümüşdağ da seyir yasağı süren kişiler arasında yer alıyor. Seyir yasağı kalkan Tayfur Havutçu'nun, Beşiktaş'ın başına geçmesinde hiçbir engel bulunmuyor.
YAYIN YASAĞI TALEBİ KABUL EDİLMEDİ
Cemil Turan, İlhan Ekşioğlu ve Göksel Gümüşdağ'ın avukatlarının yayın yasağı kararı konulması talebini ise mahkeme heyeti, "Duruşmaların aleni olması, milli güvenliği ve genel ahlaka, kişilerin onur ve haklarına dokunacak veya suç işlemeyi kışkırtacak nitelikte bulunmadığı" gerekçesiyle reddetti.
Veli SARIBOĞA - Ali OKTAY/SABAH
KANUN DEĞİŞİKLİĞİ İLE BİR İLGİSİ YOK
Cumhurbaşkanı'nın yasayı ikinci kez onaylamaması gibi bir yetkisi bulunmuyor. İkinci kez gönderildiği için onaylamak zorunda. Cumhurbaşkanı onaylayıp, yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürse bile kanun yürürlüğe girer. Bu kanun değişikliği ile tahliyelerin bir ilgisi yok. Yasa değişikliği olmasaydı bile tahliyeleri önünde zaten bir engel yoktu. Dolayısıyla, tutuklama ve tahliye keyfiyeti, bu yasa değişikliğine bağlamak doğru değil. Zaten tutuklu yargılamanın bir istisna olması lazım.
Ümit Kocasakal (İstanbul Barosu Başkanı):
MAĞDURİYET ENGELLENİYOR
TCK'da cezaların bir alt ve üst sınırı var. Meclisten geçen yeni yasaya göre 'şike' ile ilgili suçlardaki cezaların alt sınırı 1 yıl. Bu suçu işleyen kişi ceza aldığı takdirde infaz yasasına göre yatması gereken süre 7 veya 8 aydır. Tutuklu sanığın mahkumiyetinin devam etmesi halinde, ortaya adaletsiz bir durum çıkacaktır. Mahkeme, mağduriyeti ve adaletsizliği ortadan kaldırmak için tutuksuz yargılanma kararı alarak bunu uygulayabilir. Cumhurbaşkanı'nın onayını beklemek zorunda değil. Bu yargılama sonucunda alacakları ceza Yargıtay tarafından onaylanır ve yatmaları gereken bir süre ortaya çıkarsa bununu için tekrar cezaevine girebilirler. Aziz Yıldırım ise sadece şikeden değil, cezası daha ağır olan organize suç örgütü lideri olmaktan yargılanıyor. Mahkeme bundan dolayı tutukluluk halinin devamına karar vermiştir.
(Av. Ali Güvenç Kiraz)
