Spor yazarları Twente - Fenerbahçe maçını değerlendirdi
Son dakika Fenerbahçe haberleri: UEFA Avrupa Ligi'nin 2. haftasında Twente şke Fenerbahçe karşı karşıya geldi. İki takım sahadan 1-1'lik beraberlikle ayrılarak puanları paylaştı. Fotomaç Gazetesi yazarları, Twente - Fenerbahçe maçını dikkat çeken ifadelerle değerlendirdi. İşte o yazılar... (FB spor haberi)
Fenerbahçe Haberleri
Giriş Tarihi: 04 Ekim 2024 Cuma 08:46
GÜRCAN BİLGİÇ – SADECE BİR PUAN
Neresinden tutsan, elinde kalacak bir maç izledik. Mourinho'nun Fenerbahçe'sini sahadan sildi Twente takımı. İki tarafta da üstündüler; taktik olarak da istediklerini alıyorlardı, fizik olarak da. Baskıyı kurdular ve hiç bırakmadılar. Nefes aldırmadan topun ve pozisyonların peşinde ördüler sahayı...
Oyuncu kalitesi olarak rakibin çok üstünde olmasına rağmen, bu direnç ile farklılıklarını ortaya koyamadı Fenerbahçe takımı. Neredeyse tutan plan yoktu. Symanski'nin temposu müthişti ama son kararı verecek olan Fred'di ve etkisizdi. Halbuki on bir belli olduğunda Tadic solda, İrfan Can sağdayken daha akıllı ve etkili hücum organizasyonları bekledim. Çünkü taşlar yerine oturmuştu. Ama Hollandalılar getirmediler Fenerbahçe'yi kendi alanlarına. Oyun kendi "kaosunda" boğuldu. Twente'nin golü bir anlık gafletle geldi. Oyuncu kafa vuruşunu istediği gibi yapsa, gol de olmayabilirdi. Yine de skorun tekte kalmasını sağlayan Livakovic'ti. Takımın gittikçe gerilen maçın içinde olmasını sağladı. "Atan-tutan" şifresinde yerini almıştı.
En-Nesryi rakip kaleden bu kadar uzak oynarken, "oyun kurucu" olmak zorundaydı. Bilmediği-beceremediği noktada kaldı. Sırtı dönük, stoper ile didişmekte gelişmesi şart. Maçın hakemi Türkiye'de olsa Kadıköy'e gelemezdi. Bu kadar açık… Mourinho'nun takımını yenmek için ekstra hırsla oynayan Twente'nin hafta sonu maçına dikkat. Amrabat ortaklığındaki Fenerbahçe defansı için "helal olsun" diyorum. Sonuç; kaybedilmemesi gereken maçtı, kaybedilmedi…
REHA KAPSAL – TEK DÜŞÜNCE
Fenerbahçe'nin Avrupa mesaisinde tanıdık bir rakip... Maç önü yok öyle yok böyle takım demek yerine bir geçen sezonki maç sonuçlarını hatırlatmakta fayda var derim. Twente-Fenerbahçe: 0:1, Fenerbahçe-Twente: 5:1. Sarı lacivertliler topu yine rakibe bırakarak derin savunma anlayışı ile maça başladı ve rakip ön alan baskısında uzun topla çıkmak istedi.
Bu zaman zaman olabilir ama önce bir pas şablonu olur, bunu denersin. Sonuna kadar pres, çok güçlü olur ise En-Nesyri'ye vurarak çıkıp ikinci topu alıp rakip alana yerleşirsin. Fenerbahçe böyle, kendi yarı alanında oynayıp, hızlı geçiş hücumu yapıp çıkmak istiyorsa, bu sahaya çıkan üç forvet oyuncusu ile olmaz... Çünkü hiçbiri atletik oyuncu değil.
Amrabat her pozisyonda niye iki stoperin arasına atıyor anlamadım. Baskı olur, sayısal eşitlikle olur tamam ama 3'e 1 iken bunu yapması çok doğru değil. Szymanski'nin üç tanesi değil, bir tanesi bile oynamaz Fenerbahçe takımında... Sağ bekte Mert Müldür, Sol bekte Osterwolde ile bu lig bitmez... İkinci yarıdaki rakip sahada ve kalesine yakın oynanan oyun, sarı lacivertli oyuncuların özelliklerine daha uygundu ve nitekim golde geldi.