Spor yazarları Beşiktaş-Fenerbahçe derbisini değerlendirdi
Son dakika spor haberleri... Trendyol Süper Lig'in 15. haftasında Beşiktaş sahasında ezeli rakibi Fenerbahçe'yi konuk etti. Siyah-beyazlılar mücadeleden 3-1 yenik ayrıldı. Fotomaç Gazetesi yazarları da karşılaşmayı çarpıcı sözlerle değerlendirdi. İşte o yazılar... (BJK FB spor haberleri)
Fenerbahçe Haberleri Giriş Tarihi: 10 Aralık 2023 Pazar 07:20
ZEKİ UZUNDURUKAN - FENER ALEX'İ TRANSFER ETMİŞ!
Saatler öncesinden derbide Aboubakar'ın ilk 11'de olmayacağının duyulması enteresandı! Oysa teknik adamlar, maçtan bir saat önce kadroları açıklar. Aboubakar sakat değilse oynar! Beşiktaş'ın elindeki en büyük silahını, kulübede tutma lüksü yok. Hem de bunca sakatı varken... Bu benim görüşüm, ama ortada bir sorun varsa onu bilemem...
Fenerbahçe, daha çok pozisyon bulan ve hücum yapan takımdı. Beşiktaş ise rakibin oyununu bozup, seyirci desteğini de arkasına alarak sonuca gitmek istedi ama başarılı olamadı. Tadic-Dzeko ortaklığı yine Fenerbahçe'ye golü getirdi. Bu golden sonra rakip kaleye yüklenen Beşiktaş, Djiku ve Samet'in ortaklaşa hatası ile penaltı kazandı. Chamberlain, penaltıdan skoru eşitledikten sonra yine net gol pozisyonlarına giren taraf Fenerbahçe oldu.
Beşiktaş bir türlü oyunda üstünlüğü ele geçiremedi. İlk yarıda Dzeko ve İrfan Can, karşı karşıya pozisyonlarda fileleri havalandıramadı. Yine ilk yarıda İrfan Can'ın bir şutunda top üst direkte patladı. Sakatlıklar nedeniyle neredeyse yarım takım durumunda derbiye çıkan Beşiktaş'ta ilk yarıda Gedson ve Umut'un sakatlanıp çıkması, Rıza Çalımbay'ın büyük planlarını alt üst etti.
İkinci yarıya da hızlı başlayan ve net gol pozisyonları bulan taraf Fenerbahçe oldu. Ferdi, rakip ataklarında anında savunmada bitiyor, hücumda da hep önde, hep ileride... Nasıl bir ciğer ve güç var sende Ferdi kardeşim! Sanki sahada iki Ferdi varmış gibi! Helal olsun... Muazzam oynuyor! İki kişilik oynuyor! Hakemle ve rakiple didişmek yerine futbolunu oynuyor, takır takır oynuyor...
Fenerbahçe'nin baskılı oyunu, Szymanski-Bailly mücadelesinde sarı-lacivertlilere penaltıyı getirdi. Hakem Atilla Karaoğlan, VAR'dan gelen uyarı ile penaltıyı verdi. Aslında VAR'a bile gerek duymadan çalmalıydı penaltıyı. Fenerbahçe tekrar öne geçtikten sonra net fırsatlar bulmaya devam etti. Rıza Çalımbay, baktı ki maç elden gidiyor, 64'te Aboubakar'ı sahaya sürdü. Derbide Fenerbahçe o kadar net pozisyonlara girdi ki... Say say bitmez! Bu pozisyonlardan birinde Tayfur 75'te kırmızı kart gördü. VAR'dan gelen uyarı üzerine pozisyonu izleyen Atilla Karaoğlan, kırmızı kartını iptal etti. Doğru karar da buydu zaten! Nihayet VAR'ın çalıştığını gördük derbide! Atilla Karaoğlan, üç kez VAR'a gitti. Szymanski-Bailly pozisyonu yine. Bir penaltı kararı daha! Doğru karar... Tadic'in penaltısını bu kez Mert çıkardı. Müthiş bir kurtarış...
Mert dün tarihi farkı önledi... Fenerbahçe'nin yeni Alex'i Szymanski, harika bir golle skoru belirledi. Fenerbahçe'de formda ve skoru değiştirebilecek o kadar yıldız var ki... Derbide kalite farkıyla, iyi ve güçlü oyun farkıyla kazanan Fenerbahçe oldu!
GÜRCAN BİLGİÇ - NE YAPSALAR BOŞ!
Sonra diyorlar ki bize "neden hakemlerden konuşuyorsun"… Atilla Karaoğlan gözünün önündeki iki penaltıyı da VAR'a verdirdi. Beşiktaş'ın pozisyonunda tereddüt bile etmedi. Hamle Fenerbahçe'ye geçince "topa" falan diye hareketlerle geçiştirdi. Hele Bailly ile Dzeko'nun bir pozisyonu vardı ki, muhtemelen hakem programlarında o faulü nasıl Beşiktaş lehine verdiği konuşulacaktır. İlk yarıda Dzeko'ya kalkan ofsayt bayrağı da var. Limitte pozisyonda kaldırdı yardımcı. Bunlar hep mesaj. Geçen hafta Karagümrük'ün penaltısını veremediler, muhtemelen uyarıyı aldılar, güvercin kalbiyle maç yönetiyorlar yine.
Fenerbahçe tarihi fark ile ayrılabilirdi sahadan. Rakibini kalesine getirmediği gibi, neredeyse gol kaçırmayan oyuncusu olmadan bitirdi maçı. Penaltı kaçırdı, direkten topu döndü, Mert Günok'un kurtarışları vardı. Çok çabuk pes ettirdi Beşiktaş takımını. 20 şuttan, üç golden, rakip ceza alanında 40 topla buluşmadan bahsediyoruz. Dzeko'nun en verimli maçıydı, İrfan Can Kahveci karşısında rakip yokmuş gibi oynadı. Crespo tek başına hükmetti orta sahaya. İsmail Kartal müthiş iyi hazırlamış takımını maça. Hiç çare bırakmadan, sadece öne geçtikten sonra rakibin topla oynamasana izin vererek oynattı. Değişiklikler için bekledi, çünkü işler iyi gidiyordu. Takım pozisyona giriyor, gol sesinin çevresinde dolaşıyor, Beşiktaş takımını da getirmiyordu.
Hiç acele etmedi, sakin kaldı ve doğru anın gelmesini bekledi. Bir sezon aradan sonra derbi kazandılar. Beşiktaş'ı yarıştan çıkardılar, Trabzonspor yenilgisinin yarasını sardılar. Fenerbahçe taraftarı tekrar takımın etrafında birleşti, endişelerinden uzaklaştı. Şampiyonluğun kilidini bir kez daha çevirdiler…
REHA KAPSAL - KAZANMAYI BİLMEK!
Derbide Beşiktaş'ın artısı yeni yönetimin takımı motive etmesi ve kendi seyircisi önünde yaratacağı psikolojik üstünlüktü. Fenerbahçe'nin de en büyük artısı siyah-beyazlılara göre hem oyuncu bazında hem de oyun düzeni anlamında seviye olarak daha üstün olmalıydı. Rıza Çalımbay'ın çıkardığı kadro ve yaptığı hamleler çok doğru değildi. Necip gibi topla becerisi, oyun kurma yeteneği, tekniği kötü olan bir oyuncu tercih etmesi bile Beşiktaş'ın topa sahip olarak oynayamayacağının net göstergesiydi. Zaten maçın genelinde de topu ve rakibini koşturan Fenerbahçe'ydi.
Siyah-beyazlıların ne bir stratejisi, ne bir planı, ne de oyun organizasyonu vardı. Ne oynadığını, ne yaptığını bilmeyen çok dağınık ve çok kötü saha içi görüntüsü vardı. Futbolda kaybetmeyi göze aldığında kazanıyorsun. Evet eksiklikler olabilir ama şikayet giderse cesaret gelir ve harekete geçersin. Rıza Çalımbay'ın derbi öncesi beyanatları hep bir bahane üzerine, mazeret üzerine olunca zaten maça başlamadan Beşiktaş daha hafta içinden derbiyi kaybetti diyebiliriz.
Diğer yanda Fenerbahçe'de Djiku ile Fred yüzde 100 hazır değildi, Samet de istenilen seviyeye çıkamamıştı. Saha içi eksikliklere rağmen sarı-lacivertlilerin saha parselizasyonuna akıl konmuş hücum aksiyonları da eklenince Beşiktaş'a karşı belki de tarihi bir farkı kaçırdığını söyleyebiliriz. Dzeko, Szymanski, Tadic ve İrfan Can tüm kulvarlarda bu sezon 43 gole imza atıp, 28 asist yaparak 71 gole katkı sağladı. Bu kadar kaliteli bir hücum hattına karşı Beşiktaş ne bireysel, ne grup, ne de takım savunması anlamında önlem almamış. Doğru analizle savunmayı kalesinden uzakta kurmayı tercih etmemesi başlı başına hata olunca bu oyuncular maça damga vurdu.
Her maçı kazanmayı istemek başka, nasıl kazanacağını bilmek ve ona göre hazırlık yapmak başkadır. Bir yanda buna maçın başından sonuna kadar hazırlık yapan Fenerbahçe, diğer yanda hiçbir hazırlık yapmayan Beşiktaş. Sonucunda da derbiyi iyi hazırlanan ve hak eden kazandı.
TURGAY DEMİR - ACİLEN TRANSFER
Beşiktaş maça Aboubakar'la başlasa ne olurdu diye düşünmenin pek anlamı yok. Oyuna girdikten sonra gördük ki, Kara Bela'nın cismi burada ama aklı başka yerlerde. Ayağında top tutmaktan aciz, işi asmış görünüyor. Onur ve Umut'a güvenemediği için önlerine Muleka ve Rebic'i koymuştu Rıza hoca. Böylece arkadan gelen Ferdi ve Osayi'ye fazla alan kalmayacaktı. Akıllıcaydı bu taktik ama arkadaki Umut ve Onur'un beceriksizlikleri önlerindekilerin vurdumduymazlıklarıyla birleşince bu plan işe yaramadı.
Beşiktaş önde baskı uygulayarak Fenerbahçe'yi bozmaya çalıştı. İlk 45'te bunda etkili de oldu ancak kazandığı her topu kötü kullanan savunmacılar önde baskıyla harcanan enerjiye de yazık ettiler. Cenk Tosun ve Chamberlain Beşiktaş adına ne yaptığını bilen iki isimdi. Gedson, Necip ve sonradan giren Salih de nispeten işlerini iyi yaptılar.
Rıza hoca Rebic ve Muleka'yı gereksiz yere oyunda tuttu. Hal böyle olunca Fenerbahçe ikinci yarıda ciddi baskı kurdu ve net pozisyonlar yakaladı… Üç-dört net pozisyon ve bir de penaltı kurtaran Mert olmasa hikaye "farklı" yazılabilirdi. Bir takım savunmadan topla çıkamıyor, dönen topları alamıyor ya da aldığı anda tekrar kaybediyorsa baskı da yer, penaltı da yapar, gol de yer… Nitekim olan da budur.
Hakem Atilla Karaoğlan akan oyunda göremediği üç penaltıyı VAR'la verdi, yanlış gösterdiği kırmızıyı da VAR'la iptal etti. Yani VAR olmasa dört kritik kararı da yanlıştı. Derbi Atilla kardeşime bir beden büyük geldi. Sonuç olarak Fenerbahçe hak ederek kazandı. Szymanski'nin golü gerçekten müthişti. Tebrikler. Beşiktaş acil transfer yapmalı; en az iki kanat, bir 10 numara, bir stoper ihtiyaç. Hem de ekmek gibi, su gibi acil ihtiyaç.
SİNAN VARDAR - FENERBAHÇE HAK ETTİ!
Biliyorsunuz değişim şart demiştik. Sayın Başkan Hasan Arat'ın koltuğa oturması ile birlikte değişim Ümraniye'den başladı. Sevgili kardeşim Feyyaz ve Samet Aybaba'nın direkt Ümraniye'de göreve başlaması futbol takımımızı ilerleyen günlerde pozitif yönde etkileyecek bundan eminim. Tekrardan hem Sayın başkana, hem tüm camiamıza Feyyaz ve Samet'e hayırlı olsun.
Mücadeleye kötü başlamış olsak da 10. dakikada yediğimiz gol dengemizi bozdu. Özellikle sevgili atom karınca Rıza'dan ricamdır. 15 yaşından beri Necip tanıdığım takip ettiğim bir futbolcu. Necip'i stoperde oynatmıyorsan hiç oyuna almamalısın. Bu hatadan vazgeçmelisin. Fenerbahçe'nin her iki kanatta birden makine gibi işlemesi onur ve defanstaki kanat oyuncularımıza çaresiz bırakıyor Rıza hocanın da bir an önce kanatlardan gelen ataklara çözüm bulması lazım.
Oyuna baktığımızda Fenerbahçe şampiyonluktaki iddiasından dolayı daha hırslı ve istekliydi. Beşiktaş'ta stoperler rakip golcüye yakın oynamamasından dolayı çok fazla pozisyon veriyorlar. Bu nedenle sezon başından beri gol yiyoruz. Cenk'in akıllıca bir hamleyle kaptığı topu ileri alana taşınmasıyla bulduğumuz pozisyonda hakem bence kırmızı kart olan pozisyonda takdir hakkını Fenerbahçe'den yana kullanarak sarı kartla geçiştirdi. Nitekim oyunun 78. Dakikasında Tayfur'a benzer bir pozisyonda direkt kırmızı çıkardı ve VAR sayesinde sarıya çevirdi. Madem VAR ile karar değiştiriyorsun ilk pozisyonda neden VAR'a gitmedin.
Takımımızda çok fazla sakatlık var Bir an önce bunlara çözüm bulunması lazım umarım Gedson'un da sakatlığı çok ciddi değildir. Maalesef takımımızın bu hale gelmesinin büyük sebebi sezon başında yapılan yanlış transferlerle kadro oluşturulmaya çalışması. Yiğidi öldürüp hakkını yememek lazım hücum bölgesinde Fenerbahçe çok fazla baskılı oynadı ve galibiyeti hak etti. Mert olmasaydı skor çok daha farklı olabilirdi sahanın tartışmasız yıldızı Mert oldu. Fenerbahçe daha iyi oynadığı ve hak ettiği bir maç oldu.
EMRE BOL - FARK VAR!
Öncelikle Samet'ten başlamak istiyorum. Bak güzel kardeşim; sen kötü oyuncu değilsin. Sadece yanlış mevkide oynuyorsun! Senden her şey olur, stoper olmaz. Belki libero oynarsan daha iyi bir performans sergileyebilirsin. Mevkini değiştirmezsen gerçekten işin çok zor. Profesyonel hayatına devam etmek istiyorsan oynadığın yeri değiştir, belki başarılı olursun. Pek dengeli bir oyuncu değilsin ve stoper tandemi en dengeli oyunculardan kurulur. Orta sahadaki adam faul yapar, sen aynısını yaptığında penaltı olur. Penaltı yaptırdığında sadece penaltıyla bitmiyor. Rakibi oyuna ortak ettin, 2 takım arkadaşının sarı kart görmesine neden oldun. Daha ne yapacaksın?
Başından sonuna Fenerbahçe'nin üstün olduğu bir karşılaşmaydı. Hem çok fazla pozisyona girdiler hem de tempoyu belirlediler. Beşiktaş'a üzüldüm hakikaten… Tribündeki büyük taraftarı olmasa, herhangi bir takım gibi… Normal şartlarda Fenerbahçe'nin farklı kazanacağı bir karşılaşmaydı. Samet'e rağmen hiçbir dakika sarı-lacivertliler üstünlüğü rakibe vermedi. Beşiktaş'ın bu oyuncu grubuyla şampiyonluk için yarışması çok zor.
Benim İsmail hocanın tercihleriyle ilgili anlayamadığım tek şey Crespo-İsmail tercihi oldu. Neden, neden, neden? Ligin en iyi orta saha ikilisini birlikte oynatmamak neden? Bu galibiyet lige ağırlık koymak açısından önemliydi. Doğal şampiyonluk adayı Beşiktaş'a karşı kurulan bu üstünlük bazı şeylerin habercisi… Arada kalite olarak çok fark var. Şimdi sıradaki gelsin.
DİĞER