Süper Lig'in 33. haftası geride kalırken şampiyonluk yarışı da kızıştı. Hakkı Yalçın, 3 büyüklerin zirve yarışı hakkında dikkat çeken açıklamalara yer verdi. Yalçın'ın, özellikle Fenerbahçe teknik direktörü Jorge Jesus hakkındaki ifadeleri ise dikkat çekti. İşte detaylar...
Fenerbahçe HaberleriGiriş Tarihi: 10 Mayıs 2023 Çarşamba 09:14Güncelleme Tarihi: 10 Mayıs 2023 Çarşamba 09:16
Son dakika Fenerbahçe haberlerinden haberdar olmak için Google News fotomac.com.tr'ye abone olun.
Süper Lig'in 33. haftası geride kalırken Hakkı Yalçın zirve yarışında yer alan takımların durumlarını değerlendirdi.
Hakkı Yalçın, Fenerbahçe'nin deplasmanda Giresunspor'a 2 puan kaybettiği mücadele ile ilgili dikkat çeken ifadelere yer verdi.
İŞTE HAKKI YALÇIN'IN YAZISI:
Futbolun da gerçekleri vardır. Galibiyetin kölesi olmadan liderliğin patronu olmaya soyunamazsınız.
Rakip kadar mücadele etmekten kaçınırsanız, şampiyonluktaki rakibinize 2 puanlık yeni bir ikramda bulunurken sahada kaybolursunuz.
Fenerbahçe, Galatasaray'ın liderliğine ne zaman bir adım yaklaşsa, ertesi hafta "siz önden buyurun" diyor, "benim acelem yok!" Benim geçen haftaki "Fenerbahçe ligin psikolojik lideridir" tezi de çürüyüp gidiyor.
Takımda garip bir hava var. Korkulardan yapılan köprülerin üzerinden geçilmiyorsa, Giresun'da taraftarın düşlerine tuzak kuran adam çokluğundan da geçilmiyordu. Takımın yarısı saha ortasında saklambaç oynuyordu, yarısı Fenerbahçe'nin hayatıyla.
Fenerbahçe'nin liderlikle arasında bir duvar var; duvarın adı Jesus! Kaç yanılgıdan sonra doğruyu bulacak Jesus? İnanç sahibi olmakla inat sahibi olmak arasında kaybedecek daha kaç puanı var?
Raylarını döşediği "bu çember yolda" dönüp dolaşıp aynı yere geliyor! Giresunspor'a bu sezon 5 puan kaybeden bir takımın sorumlusundan bahsediyoruz. Kendisi de Giresunspor kalecisinin aut atışlarında vakit geçirmesinden bahsediyor.
Maçların ilk ve ikinci yarı toplamında neredeyse 20 dakika uzatıldığı bir ülkede teknik direktörlük "gözyaşı şişelerini" doldurmaktan ibaret değildir. Biraz da kazanılan penaltılardan bahsetse de ondaki adaletin zırnığını görebilsek!
Galatasaray, Fenerbahçe'nin verdiği 2 puanlık ikramiyeye, zorlu bir Başakşehir galibiyeti de ekleyince büyük avantaj elde etti. Futbolun kapısında sihirli bir yazı vardır; "yaratıcılık." Galatasaray'ın sihri alın teriydi ama ofansif olarak tedirginlik yaratan bir takım duruşu inkar edilemez.
Yaratıcılıktan ziyade rakibin bariz hatalarıyla üretilen pozisyonlar ister istemez soru işaretleri oluşturuyor. Çünkü bundan sonra 'kolay kazanılır' diye hayal edilen tek maç bile yok. Küme düşme potasındaki her takımın nasıl mücadele ettikleri ortada.
O yüzden takımını galibiyetle onurlandıran İcardi'nin dilinden anlamak için "şişirme toplardan" uzak durmak zorunludur. İcardi gibilerinden verim almanın vazgeçilmez şartı, bu adamı rakip alanda topla buluşturmaktır ve bunu yapmak için de "kısır döngüden" uzaklaşmak gibi bir gerekçe vardır, topları şişirmek değil.
Sonuç olarak Galatasaray 5 puanlık farkın nimetlerinden yararlanmak istiyorsa, bundan sonraki maçlarda çok daha fazla zahmete katlanmak zorundadır. Olmadık zamanlarda hayatın 'arenasına' yerleştirilmiş mayınlar da çıkabilir!
Üst katlara renk katan Beşiktaş'ın harika yolculuğu sürüyor. Şenol Güneş'ten önce "aralarda dolaşan" takımın böylesine görkemli bir mücadeleye girişmesi çok özel bir şey. Yapılmaması gerekenleri yapanların kayıplarını, yapılması gerekenleri yaparak kapatan Şenol Güneş'e alkışlarımızı gönderiyoruz. Özellikle malzemeden çalan yabancı terzilere hayranlık besleyenlere inat.
Hayatın ve futbolun çocuklarla renklendiğini maçlarda görebiliyoruz. Kameralar çocukların sevincini gösterirken ekranlar bile ışıldıyor. Ama o çocuklar bazılarının görüntüleri ekrana mıhlandığında babalarına sesleniyor. "Kapat televizyonu baba çok korkuyorum!"