EMRE BOL - BIRAK!
Sevilla'nın isminden, takımda oynayan yıldızların isminden korkmasak ortaya farklı bir skor çıkardı. Bu rakibe karşı deplasmanda dahi geride oynamanın gereği yoktu.
EMRE BOL - BIRAK!
Sevilla'nın isminden, takımda oynayan yıldızların isminden korkmasak ortaya farklı bir skor çıkardı. Bu rakibe karşı deplasmanda dahi geride oynamanın gereği yoktu.
İnanın Fenerbahçe Sevilla'dan çok daha iyi bir takım. Hem Samet'i hem de Serdar Aziz'i ilk 11'e koymak iyi bir analiz yapılmadığının göstergesi!
Eğer doğru bir çalışma yapılsaydı bu Fenerbahçe bu Sevilla'yı her türlü yenerdi.
Eski günlerinden çok uzakta; "içi geçmiş yıldızlarla" dolu Sevilla'ya karşı, "korkak bir takımla" sahaya çıkan Jesus umarım ikinci maçta aynı hataları yapmaz.
Gereksiz yere bu kadar kendi sahasına çekilen ve defansif bir oyun ortaya koyan sarı-lacivertliler saçma bir şekilde turu ikinci maça bıraktı. Bu maç kesinlikle Jesus'a yazar!
Fenerbahçe İrfan Can'ı neden aldı? 8 numara performansından dolayı… Peki İrfan nerede oynuyor? Ne yazık ki sağ kanada hapsedildi!
Maçın 87 dakikasını yürüye yürüye oynayan İrfan'ın yerine Arda'yı almak korkaklığın babasıdır!
Bu Fenerbahçe bu Sevilla'yı çok rahat yenerdi. Korkak bir hocası olmasaydı!
Önümüzdeki hafta rövanş maçı oynanacak. Bırak Fenerbahçe'yi çıksın yensin hoca. Bırak…
GÜRCAN BİLGİÇ - YAZIK ÇOK YAZIK
Seyrederken "ah-vah" dedirterek bitirdi ilk yarıyı Fenerbahçe. Sevilla'nın suyunu kestiler, nefes aldırmadılar, merkezde kalabalık kalıp, kanatlara yönlendirdiler.
Hücumu yüksek yapmaya zorlayıp, sadece bir kornerde topa değmelerine izin verdiler. Ama aynı baskıyı onlar da yaptı.
Orta sahayı çabuk geçemedik. Hızlı hücumların peşine düştük ve böyle bir maçta yakalanabilecek en iyi fırsatlar elimize geldi. Gol yapamadık.
Daha oyunun başında kırmızı kart görmesi gereken Telles'e, ikinci sarıyı da vermemek için en kritik yerden frikiği de vermedi Fransız hakem. Belki de bu maçı çok erkeden ele geçirip, bitirme şansı olabilirdi.
Gözler Valencia'nın üstündeyken Joshua King'i üç kere golle burun buruna getirdiler.
Ferdi'nin 8'deki sızması ve kaleciyi nişanlaması ayrı not, Valencia'nın orta sahadan kaleciyi avlamasına ramak kalması bir başka detay.
İkinci yarıda topu rakibe bıraktılar. Sevilla doğru tepki gösterip, Fransız hakemi de yanına alarak baskıyı kurdu. Tam bir şans golü ile de uyuyan seyirciyi maça döndürdüler.
Tam bir "Futbolun adaleti yoktur" seansı vardı karşımızda. O kadar çok pozisyon kaçtı, o kadar müsait durumlarda yanlış tercihler kullanıldı ki, "ben yemiyorum, sen ye" ikramlarını seyrettik.
Böyle üst düzey maçların daha akıllı, sakin ve tecrübeyle geçilmesi gerekiyor. Ligdeki durumu kötü olsa da Sevilla takım olarak çözümün çok farkında. Yine de Kadıköy'ün atmosferinde şans rüzgarları farklı esecektir.
Sevilla'nın dün futbol ilahlarına sığınma hakkını kullandı sanki. Takım olarak neler yapabileceklerini gördüler, nerede hata yaptıklarını da anladılarsa, haftaya güzel kelimeler kullanacağımız bir yazıyla karşınızda olurum.