GÜRCAN BİLGİÇ - İSTEDİĞİNİ ALDI
Ciddi bir skor avantajı ile gittiğin rövanşta, sahaya çıkan takımı isimler veya istikrar üzerinden eleştirmek "mantıklı" değil.
GÜRCAN BİLGİÇ - İSTEDİĞİNİ ALDI
Ciddi bir skor avantajı ile gittiğin rövanşta, sahaya çıkan takımı isimler veya istikrar üzerinden eleştirmek "mantıklı" değil.
Jesus elbette elindeki kadroyu en ekonomik ve en adil biçimde kullanmak isteyecek.
3-0 biten ilk maçın ardından, sadece turu geçmesi beklenen bir maçı, görmediği, beklentisi olduğu, ne durumda olduklarını bilmek istediği oyuncularla oynaması kadar normal bir şey yok.
Çünkü maçın hikayesinde oyundan ziyade, İstanbul'a az hasarla ve Viyana bileti ile dönmek var.
Sonrasına döndüğümüzde Luan Peres'in sol bek oynayamayacağını da tescillemiş olduk.
Futbolcuya da yazık ediyorlar. Kafa olarak sahada değil sanki. Yine adımını kaçırdı, gol geldi. Ofansif seçenek de olamıyor.
Her maçta rotasyon – deneme yaptı Jesus. Bir oyuncu hariç; Rossi... "Önceki maçın yorgunluğu" kaçamağını oynatmadığı her futbolcu için kullandı.
Ancak Rossi'den hiç vazgeçmedi. Açıkta, forvette veya orta sahada; her pozisyondan elbise biçti Uruguaylı oyuncuya. Dün akşam yorgunluğu veya bitkinliği çok açıktı.
İsmail – Crespo ikilisine, Arda Güler'in yardımcı olması lazımdı.
Rossi ve Bruma da takımı öne taşıyacak. Slovacko öyle bir baskı yaptı ki, bu üçlü yüzünü dönemedi.
Top kayıpları çok arttı. Bunun üstüne fauller geldi. Rakip yüzünü kalesine döneni yere indirdi.
Tempoyu istedikleri gibi tutup, Fenerbahçe'nin hızlı olmasına da izin vermediler.
Serdar Dursun attığı golün tuzunu, yağını da koydu. Baştan sona imal etti. Arda Güler tüm takım baskı yerken, yeteneklerini gösterebileceği alan da bulamadı, sertliğe yanıt da veremedi. Daha zamanı var, bunları da yaşaması gerekiyor.
Sonuçta, sahadaki oyuncuların bile bitmesini beklediği maçtı.
Fenerbahçe hedefini de korudu, oyuncularını da. "Önce lig" diyen bakışı açısının gereğinin yapıldığı kadrosu ve kurgusuyla önümüzde durdu.
EMRE BOL - UMARIM HATADIR
Saçma sapan bir maçtı! Tabi bunun nedenleri var.
İlk maçta alınan 3 farklı skor, yapılan geniş rotasyon ve rakibin "balta oyunculardan" oluşması seyir zevkini aldı götürdü.
Balta diyorum; çünkü Slovackolu futbolcular öylesine sert oynadı ki bütün maçı, "aman sakatlık olmasın" diye izledik.
Pres yapmakla, rakibi önde karşılamakla, "sürekli sert fauller" yapmanın arasında fark var.
Lakin rakibin yapacak fazlaca bir şeyi yoktu. Aradaki kalite farkı inanın dağlar kadar! Bazı teknik direktörlerin en önemli problemi, "gelecek vadeden genç oyuncuları" her daim rotasyonda kullanmaları.
Genç oyuncuyu kazanacaksan; arkasında, önünde, sağında, solunda as futbolcular olacak.
Takımın kalitesi arttıkça, yıldız adayının da oyunu gelişir, daha iyi bir seviyeye çıkar.
Bunu şimdilik Arda özelinde söylüyorum. Etrafı rotasyon oyuncularıyla çevrili olmasına rağmen yine de iyi bir performans gösterdi.
Belki de çevresinde oynayan birçok oyuncu bu sezon takımda olmayacak.
Fenerbahçe'nin hala ana sağ ve sol beki yok. Jesus o bölgelerde denemeler yapmaya devam ediyor.
Ali bey ise 1 santrfor transferi yaparak, transfer sezonunu kapatacağını söylüyor.
Kafayı yememek elde değil! Sol stoper Peres'i sol bek oynatması hem oyuncuya hem de takıma ihanet!
Oyuncuyu gerçek bölgesinde en az 6 maç görmeden herhangi bir yorum yapmam.
Üzüntü verici olan şu köy takımına pozisyonlar vermek hatta onlardan gol yemek!
Geçen sezonun looser'ı Lemos dahi yenilerin hepsinden iyiydi.