HAKKI YALÇIN - MAHSUBEN!
Bir kulüpte yönetici olsam, bana "ilk olarak kimi transfer etmek istersin?" diye sorsalar, hiç düşünmeden "Konyasporlu Abdülkerim Bardakcı" derim.
HAKKI YALÇIN - MAHSUBEN!
Bir kulüpte yönetici olsam, bana "ilk olarak kimi transfer etmek istersin?" diye sorsalar, hiç düşünmeden "Konyasporlu Abdülkerim Bardakcı" derim.
Transfer ihtirasına yenik düşmektense, böyle bir değere sahip olmanın bedelini birilerini elden çıkarmakla öderim.
Fenerbahçe'nin bu delikanlıyla anlaştığını duydum. Öznesi şampiyonluk hedefi Şampiyonlar Ligi olan bir takımın fahiş fiyatlarla giriştiği savaştan nasıl bir sonuçla çıkacağının anonsunu da duydum sanki.
Bazı transferler kendini güçlendirmek kadar, rakibin güçlenmesine de izin vermemektir gerçeğine mahsuben!
Trabzonspor'da transferin nasıl bir şekil alacağını herkes merakla bekliyor.
Şampiyonlar Ligi ön eleme maçında ciddi rakiplerle mücadele edecek olan bir takımın, 38 yıl sonra gelen şampiyonluğu yeterli sayar gibi bir duruşu var. Ya da sessizliğin fırtınası!
Altyapıdan gelen gençlerin varlığını inkar edemeyiz ama savunması kesinlikle 3 sağlam adam isteyen, forvette çabuk bir santrfor ihtiyacı ayan beyan dışa vuran bir takımın büyük düşünmesi zorunludur.
Yetersiz kalınan durumlarda hayaller süslenirken acı gerçeklerin de seslenmesine mahsuben!
Rıdvan Yılmaz'ın Eintracht Frankfurt'a transfer olmasından elde edilen gelirle, Beşiktaş'ın transfer bütçesinin "zenginleştiğini" düşünmek, gençlik üretiminin ne kadar değerli olduğunun kanıtı.
"Peki, Rıdvan'ın yerine konulacak olanlar o yeri doldurabilecek mi?" sorusunun cevabını Beşiktaşlı yöneticiler bilir.
Altaylı Kazımcan'a bile 2 milyon bonservis bedeli istenirken, transfer borsasında gelenler çabuk gider. Transferde etiketli misafir oyunculara değil savaşçı ruhu ilke edinmiş isimlere ihtiyaç vardır.
O yüzden bonserviste zengin olanların sahadaki yoksul duruşlarını da işaret etmeliyiz. Şampiyonluktan çıkan emekçilerin bile geçtiğimiz sezon "patron havasına" bürünmesine mahsuben.
Başkanına nihayet kavuştu ama en sıkıntılı kulüplerden biri Galatasaray. Geçen sezon kümede kalmak gibi bir gerçeğin kalbi atarken, yeni sezonda en değerli oyuncular kiralık verilen Aslan'lar. Yunus Akgün ve Emre Akbaba.
Galatasaray'daki "derin devleti" temsil eden güçlere el açılırsa yandığının resmidir. Torrent'in bile kalıp kalmayacağı belli değilken, soru işaretlerinin çengeline asılan gerçeklere mahsuben.
Eldeki yabancıların içinde "ıskartaya" ayrılması zorunlu olanlar çokken takımı yaşlı olmaktan çıkaracak cesaret mevcut olacak mı?
Milli Takım'ın Avrupa'daki yolculuğuna bakıyorum da Kuntz'un verdiklerinin karşılığını aldığını görüyorum.
Meseleyi "aman canım C grubu" diye küçümseyenler var ama bu takımın A grubundaki takımlarla benzeştiği sahneleri de kimse inkar etmesin.
Zamanın harcında Dünya Kupası'na katılamamanın borcunu ödeyecek bir Milli Takım gerçeğine mahsuben Kuntz'a övgülerimizi yollayalım